Filmde İstanbul'u görmek güzeldi. Arka planda camilerin gözüktüğü tekne turu, gece Ortaköy camiinin önünde yenen bir akşam yemeği ve bizim ünlü kızlardan birinin kısa bir süreliğine filmde oynaması (ismini bilmiyorum bu ünlünün) beni sevindirdi.
Aşkın yaşı yoktur işte. İnsan ne zaman ve kime aşık olacağını bilemez. Size o duyguyu kim yaşatırsa ona aşık oluverirsiniz.
Konusu itibariyle ister istemez herkesin merakını uyandıran bu film gidişat olarak o kadar inişli çıkışlı değil fakat romantik mi romantik.
Romantik komedi izleyesim vardı. E haliyle yüksek beklentiyle izlemedim. Zaman zaman eğlendiren ortalama bir romantik komediydi. İstanbul sahnesi var diye izleyen hiç izlemesin, 3 saniyelik bir sahne. Filme puanım 6, Catherine Zeta Jones'la birlikte 6,5. MILFciler sever bu filmi, yaban çakalları sizi... Bu arada Justin Bartha = Faruk K.
Tek eksi bence, sevimsiz bir finale sahip olması kendi açımdan. Bilmiyorum daha iyi ifade edebilir miydim ama saçma geldi bana.. Bunun dışında gayet güzel, ortalama hoş bir film.
Yönetmen, filmin 86 dakikalık ömrünü olabilecek en verimli şekilde kullanıyor. Gereksiz ayrıntı yok. Şahsın, dizi geçmişi bu verimlilikte etkili olmuştur sanıyorum.
Filmin esas güzelliği ise yaratılan delikanlı imajında gizli.
Filmin esas oğlanı Aram Finkelstein, şehir kadınının isteyebileceği tüm özelliklere sahip bir yaratık:
Yarım şişe birayla sarhoş olabiliyor.
Harry Potter kitapları okuyor.
Çoluk çocukla arası iyi.
Mütevaziliğin dibini bulmuş.
Süper yakışıklı.
Acayip ezik.
Koca göğüslü kadınları sevmiyor.
Dilini güzel kullanıyor.
Güzel gözleri var.
Korkunç seviyelerde naif.
Üstelik homoseksüel değil.
Yukarıdaki özellikler sanki beni anlatıyor. Ama ne yazık ki,bu filmde ben oynamadım. Benden sadece bir tane var. Bu bakımdan son derece sahte bir yaratık Aram. Yahudilliği fazlaca göze sokulmuş. Filmdeki tüm Yahudiler kipa takıyorlar neredeyse. Bu kadar kör göze parmak gitmeseniz ne güzel olacak.
Sandy, bizim Zehra ablaya çok benziyordu. Kadın yaşlandıkça güzelleşiyor. ... Devamı
Yönetmen, filmin 86 dakikalık ömrünü olabilecek en verimli şekilde kullanıyor. Gereksiz ayrıntı yok. Şahsın, dizi geçmişi bu verimlilikte etkili olmuştur sanıyorum.
Filmin esas güzelliği ise yaratılan delikanlı imajında gizli.
Filmin esas oğlanı Aram Finkelstein, şehir kadınının isteyebileceği tüm özelliklere sahip bir yaratık:
Yarım şişe birayla sarhoş olabiliyor.
Harry Potter kitapları okuyor.
Çoluk çocukla arası iyi.
Mütevaziliğin dibini bulmuş.
Süper yakışıklı.
Acayip ezik.
Koca göğüslü kadınları sevmiyor.
Dilini güzel kullanıyor.
Güzel gözleri var.
Korkunç seviyelerde naif.
Üstelik homoseksüel değil.
Yukarıdaki özellikler sanki beni anlatıyor. Ama ne yazık ki,bu filmde ben oynamadım. Benden sadece bir tane var. Bu bakımdan son derece sahte bir yaratık Aram. Yahudilliği fazlaca göze sokulmuş. Filmdeki tüm Yahudiler kipa takıyorlar neredeyse. Bu kadar kör göze parmak gitmeseniz ne güzel olacak.
Sandy, bizim Zehra ablaya çok benziyordu. Kadın yaşlandıkça güzelleşiyor.
Son olarak, Finale doğru çok saçmaladıklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu kadar da Oryantal takılmamanız gerekirdi. Bu son derece yapmacık dünya turunda İstanbul'a da biraz uğramış Aram. Ordaki kız, Saadet Aksoy imiş,tanımam etmem. Bence çok çirkin bi kızdı. Filmde görüldüğü 3.4 saniyenin kendisine hayırlı olmasını dilerim.
@birdeliavare
4 yıl önce
5.4 / 10
@film_kadini
7 yıl önce
6.5 / 10
Aşkın yaşı yoktur işte. İnsan ne zaman ve kime aşık olacağını bilemez. Size o duyguyu kim yaşatırsa ona aşık oluverirsiniz.
Konusu itibariyle ister istemez herkesin merakını uyandıran bu film gidişat olarak o kadar inişli çıkışlı değil fakat romantik mi romantik.
@the_phantom_of
10 yıl önce
1 / 10
@yorgun_nihilist
11 yıl önce
5.4 / 10
@stiff
12 yıl önce
6.3 / 10
@comeche
13 yıl önce
@havlayankuzu
14 yıl önce
7.5 / 10
Filmin esas güzelliği ise yaratılan delikanlı imajında gizli.
Filmin esas oğlanı Aram Finkelstein, şehir kadınının isteyebileceği tüm özelliklere sahip bir yaratık:
Yarım şişe birayla sarhoş olabiliyor.
Harry Potter kitapları okuyor.
Çoluk çocukla arası iyi.
Mütevaziliğin dibini bulmuş.
Süper yakışıklı.
Acayip ezik.
Koca göğüslü kadınları sevmiyor.
Dilini güzel kullanıyor.
Güzel gözleri var.
Korkunç seviyelerde naif.
Üstelik homoseksüel değil.
Yukarıdaki özellikler sanki beni anlatıyor. Ama ne yazık ki,bu filmde ben oynamadım. Benden sadece bir tane var. Bu bakımdan son derece sahte bir yaratık Aram. Yahudilliği fazlaca göze sokulmuş. Filmdeki tüm Yahudiler kipa takıyorlar neredeyse. Bu kadar kör göze parmak gitmeseniz ne güzel olacak.
Sandy, bizim Zehra ablaya çok benziyordu. Kadın yaşlandıkça güzelleşiyor.
... Devamı
Filmin esas güzelliği ise yaratılan delikanlı imajında gizli.
Filmin esas oğlanı Aram Finkelstein, şehir kadınının isteyebileceği tüm özelliklere sahip bir yaratık:
Yarım şişe birayla sarhoş olabiliyor.
Harry Potter kitapları okuyor.
Çoluk çocukla arası iyi.
Mütevaziliğin dibini bulmuş.
Süper yakışıklı.
Acayip ezik.
Koca göğüslü kadınları sevmiyor.
Dilini güzel kullanıyor.
Güzel gözleri var.
Korkunç seviyelerde naif.
Üstelik homoseksüel değil.
Yukarıdaki özellikler sanki beni anlatıyor. Ama ne yazık ki,bu filmde ben oynamadım. Benden sadece bir tane var. Bu bakımdan son derece sahte bir yaratık Aram. Yahudilliği fazlaca göze sokulmuş. Filmdeki tüm Yahudiler kipa takıyorlar neredeyse. Bu kadar kör göze parmak gitmeseniz ne güzel olacak.
Sandy, bizim Zehra ablaya çok benziyordu. Kadın yaşlandıkça güzelleşiyor.
Son olarak, Finale doğru çok saçmaladıklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu kadar da Oryantal takılmamanız gerekirdi. Bu son derece yapmacık dünya turunda İstanbul'a da biraz uğramış Aram. Ordaki kız, Saadet Aksoy imiş,tanımam etmem. Bence çok çirkin bi kızdı. Filmde görüldüğü 3.4 saniyenin kendisine hayırlı olmasını dilerim.
Saygılar.