O
15 yıl önce
Dişler filmine yorum yazdı:
Teorik olarak imkansız bir durum. :P
İntikam Peşinde filmine yorum yazdı:
pek birşey vaat etmediğinin farkındayım ama ara sıra gerçek olmadığını bildiğim şiddet, aksiyon vb.. görmek istiyorum. :)
Sherlock Holmes filmine yorum yazdı:
Guy Ritchie, Robert Downey Jr. ve Jude Law sevenlerini ziyadesiyle memnun ve mesut edecektir film. :)
şahsen sinemada izledim, Robert Downey Jr. sağolsun çok güldüm ve de eğlendim. :)
Her Şey Aydınlandı filmine yorum yazdı:
hayat güzeldirden sonra seyrettiğim en güzel yahudi filmi diyebilirim...
seyrettikten sonra herşeyiyle işte kalite budur dedirtiyor insana...
Cenazede Ölüm filmine yorum yazdı:
seyrederken çok eğlendim, çok güldüm.
filmin özetinde de yazdığı gibi başından sonuna ingiliz komedisi bu film..martha'ya bayıldım :)
Koku: Bir Katilin Hikayesi filmine yorum yazdı:
bir kitabın uyarlaması olması bence tek başına filmi güzel yapmaz..şahsen son 15 dakikasına kadar zevkle seyrettim, sonlara doğru o kadar sıkıcı bir hal aldı ki anlatamam...adamın koku açlığını, hırsını pek verememişler ama yine de yaptığı herşeyi ve ne için yaptığını anladım ama gerçekten saçmasapan bitti...
kitap çok güzel olabilir ama bence edebiyat ve sinema ne kadar farklıysa birbirinden, kitap ve filmi de o kadar farklı olacaktır..
kitabı okumadım ama eleştirim zaten kitaba değil filme yönelik..
ayrıca şunu da belirtmeden geçemeyeceğim..
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!-
kokladıklarında insanların kendilerini cennette hissettiren o koku bulundu di mi? peki cennet insanların şuursuzca önlerine gelenle seviştikleri bir yer midir?
Zaman filmine yorum yazdı:
acaba ben mi yanlış anladım..bu filmde benim gördüğüm kız bence tam bir piskopattı..estetik, bir ihtiyaç olabilir ama burda herhangi bir ihtiyaç söz konusu değildi.
kız erkek arkadaşının aşkını sınamak için, bir başkasının yüzüne sahip olduğunda kendisini hala sevip sevmeyeceğini görmek için estetik oldu gibi algıladım ben olayı..çocukta kızdan sıkılmış gibi bir hal yoktu sanki ki sıkılsa bile yeridir yani. hatta sıkılmak ne kelime, izini kaybettirsin, koreyi terk etsin başka yerde yaşasın, kız resmen piskopat..
bu korelilerden korkulur valla :)
estetiği konu alıp zaman'ı yapıyorlar, piskopatlığı alıp katil ichy'yi yapıyorlar, baba-kız ve kin duygularını alıp oldboy'u yapıyorlar, arkadaşlığı alıp fedakar kız'ı yapıyorlar, mantıyı alıp yine mantı'yı yapıyorlar..ben cidden korktum :)
Silent Wedding filmine yorum yazdı:
komedi olarak başlayıp dram olarak bitiyor..senaryosu, oyuncuları ve herşeyiyle çok güzel filmdir.
bir düğün etrafındaki olayları çok güzel işlemiş, yer yer tiyatro havası vermedi de değil :)
bir komedi filmi ama duymayı ve görmeyi bilene böyle inceden inceden espirilerle çok güzel eleştiriler de sunmuş :)
Gecenin Bahçeleri filmine yorum yazdı:
ya hani şu evinden küçükken yaklaşık olarak 9-10 yaşlarındayken kaçırılan ve rahibe ya da ona benzer bir misyonerlik bişeysinde alıkonulan kız vardı. ailesi yıllarca aradı, tek bir ipucu bile bulamamışlardı. hatta kaçıran adam piskopat tipli bir misyonerdi.. bu film o film midir acaba?
Issız Adam filmine yorum yazdı:
Abartıldığı kadar iyi olmasa da çok kötü de sayılmaz..
Ancak gerçekçilik açısından pek tatmin edici değil bence..
Filmde hiç birşey değil ama kızın yaptığı o büyük bencillik sanırım izleyen birçok insana ''ayyy yazık kıza, bak unutamamış.tüh tüh'' dedirtirken ben saf, katıksız bir bencillik dışında hiçbirşey görmedim..
Madem unutamadın, ingilterelere gittin, yeni bir hayata başladın, ne diye aşık olmadığın ama öyle olduğunu sanan başka bir adamla evlendin ve bir de çocuk yaptın..bunların hepsi ''alper''i unutmak için miydi?
Bir de şu var ki sadece 1 ay birlikte olduğu bir adamla ayrıldığı hafta pılısını pırtısını toplayıp tüm hayatını değiştiriyor, kendisine ulaşamamasını istiyor. bu kadar çok seviyorsa insan küçük bir ihtimal bile olsa bir şans daha vermez mi karşıdakine? yok ama öyle değil, hayat sadece ''ada''nın etrafında dönüyor, kimse onu terk edemez, ama o istediğiyle birlikte olur, istediğiyle evlenir..
Bu arada ben filme kötü demiyorum, sadece filmin sonunun gerçek bir aş ... DevamıAbartıldığı kadar iyi olmasa da çok kötü de sayılmaz..
Ancak gerçekçilik açısından pek tatmin edici değil bence..
Filmde hiç birşey değil ama kızın yaptığı o büyük bencillik sanırım izleyen birçok insana ''ayyy yazık kıza, bak unutamamış.tüh tüh'' dedirtirken ben saf, katıksız bir bencillik dışında hiçbirşey görmedim..
Madem unutamadın, ingilterelere gittin, yeni bir hayata başladın, ne diye aşık olmadığın ama öyle olduğunu sanan başka bir adamla evlendin ve bir de çocuk yaptın..bunların hepsi ''alper''i unutmak için miydi?
Bir de şu var ki sadece 1 ay birlikte olduğu bir adamla ayrıldığı hafta pılısını pırtısını toplayıp tüm hayatını değiştiriyor, kendisine ulaşamamasını istiyor. bu kadar çok seviyorsa insan küçük bir ihtimal bile olsa bir şans daha vermez mi karşıdakine? yok ama öyle değil, hayat sadece ''ada''nın etrafında dönüyor, kimse onu terk edemez, ama o istediğiyle birlikte olur, istediğiyle evlenir..
Bu arada ben filme kötü demiyorum, sadece filmin sonunun gerçek bir aşk ya da romantizm sahnesi falan değil, bir bencilliğin maskelenmiş hali olduğunu düşünüyor ve ifade ediyorum..