M
2 yıl önce
İz Sürücü filmine yorum yazdı:
Film 2 saat 40 dakika. Film teknik açıdan çok iyi olabilir, bilmiyorum. Sinema profesyonel anlamda işim olmadığından ötürü çok genel birkaç nokta dışında ışık kullanımıdır, ses dizaynıdır vs. anlamıyorum. Yalnızca azıcık sinema kültürü olan bir izleyici olarak filmi yorumluyorum ve diyorum ki "eğer bu film bir ödev falan değilse, ya da iş icabı izlemem gerekmiyorsa asla izlemem." Yalnızca Tarkovksy hakkında bir fikir edinebilmek için bu filmi izledim. Dayanılmaz derecede sıkıcı bir filmdi benim için, üstelik mekanlar ve genel anlamda filmdeki çamurlu, ıslak ve pis ortam mide bulandırıcıydı. Bunun yanında Rus olmadığım için Nuri Bilge Ceylan filmlerinde olduğu gibi beni çeken ve bağ kurabileceğim bir yönü de yoktu filmin. Bana göre bir film ne kadar sanatsal ya da derin olursa olsun ilk başta seyir zevki vermesi gereken bir "anlatıdır". Benim film anlayışıma göre, felsefi derinliği çok çok yoğun olan bir film de yapsan, bunu yaparken izleyicinin ya merakını diri tutmalısın ya duygu yoğu ... DevamıFilm 2 saat 40 dakika. Film teknik açıdan çok iyi olabilir, bilmiyorum. Sinema profesyonel anlamda işim olmadığından ötürü çok genel birkaç nokta dışında ışık kullanımıdır, ses dizaynıdır vs. anlamıyorum. Yalnızca azıcık sinema kültürü olan bir izleyici olarak filmi yorumluyorum ve diyorum ki "eğer bu film bir ödev falan değilse, ya da iş icabı izlemem gerekmiyorsa asla izlemem." Yalnızca Tarkovksy hakkında bir fikir edinebilmek için bu filmi izledim. Dayanılmaz derecede sıkıcı bir filmdi benim için, üstelik mekanlar ve genel anlamda filmdeki çamurlu, ıslak ve pis ortam mide bulandırıcıydı. Bunun yanında Rus olmadığım için Nuri Bilge Ceylan filmlerinde olduğu gibi beni çeken ve bağ kurabileceğim bir yönü de yoktu filmin. Bana göre bir film ne kadar sanatsal ya da derin olursa olsun ilk başta seyir zevki vermesi gereken bir "anlatıdır". Benim film anlayışıma göre, felsefi derinliği çok çok yoğun olan bir film de yapsan, bunu yaparken izleyicinin ya merakını diri tutmalısın ya duygu yoğunluğu ile izleyiciyi yakalamalısın ya da mizahi yönüyle bu öyküyü eğlenceli hale getirmelisin. "Benim izleyiciye vaadettigim hiçbir eğlence yok, ben üstün sanat yapıyorum, izleyici filmden sonra araştırsın, düşünsün, kafa yorsun vs. ben umursamam..." Böyle bir anlayışı kabul etmiyorum izleyici olarak. Üstelik şu da var: Evet, bir film ya da kitap ya da tiyatro her neyse... bir anlatı referanslar verebilir, o anlatı hakkında okuyucu ya da izleyici ileri okumalar yapabilir-ki hatta böyle eserler benim için daha kıymetlidir. O eserden sonra referans verilen filmleri izlemeyi,kitapları okumayı ya da müzikleri dinlemeyi de severim fakat tükettiğim o eser bana başı sonu mamur bir anlatı sunmalı önce. Ben filmi ya da kitabı bitirdiğimde yarım kalmışlık değil, tamamlanmışlık hissiyle kalkmalıyım yerimden. Seyirciye ya da okuyucuya boşluklar bırakılmasını severim ancak boşlukların toplamının eserin geneline oranı çok yüksekse ben orada yokum. Bu filmde de aynen bu oldu bana.