"maske takıp, karışıyorsun kalabalığa. hayvanlarla
insanların bir arada oldukları bir kalabalık. kanatlı
bir cüce, yahut cüce bir melek, seyrediyor her şeyi.
ellerinde balıklar ve kuşlar var. atıyor kalabalığın
üzerine. kuşlar uçuyor, balıklar insanların gözlerine
dalıyor ve yüzmeye başlıyor. solungaçlar, insanların
irislerini yırtıyor. uçan kuşlar, ateş topları kusuyor.
kuşlar kötü. balıklar iyi. kanatlı cüce, yahut cüce
melek, o da kötü.
sakın kendini, maskeyi takma, kalabalığa karışma!
(o, italik, kalabalığa karışma)
kalabalıktaki insanlar, ruhlarını karıştırıp kukla
oynatıyorlar gökte.
aydınlık bir mesafeden, rüzgar gibi biri geliyor. (rüzgar
gibi gelmiyor. yani zarf değil. kendisi rüzgar gibi.
duruşu, bakışı, her şeyiyle)
dağıtıyor kalabalığı, kuşları, balıkları, ateş toplarını,
kanatlı cüceyi, yahut cüce meleği
senin kalbinde de, iyi yürekli bir horoz ortaya çıkıyor,
doğuyor içine
masal gibi bir fal işte!"
seyhanerözçelik