9 yıl önce
Hızlı ve Öfkeli 7 filmine yorum yazdı:
Aksiyon ve heyecan var mıydı? Vardı. Filme bayağı bir para yatırmışlar, karşılığını da kat kat aldılar. Senaryoya gelince... gerçekten kötüydü.
Hızlı ve Öfkeli 7 filmine yorum yazdı:
Aksiyon ve heyecan var mıydı? Vardı. Filme bayağı bir para yatırmışlar, karşılığını da kat kat aldılar. Senaryoya gelince... gerçekten kötüydü.
Kış Uykusu filmine yorum yazdı:
Nuri Bilge Ceylan'ın adını ilk kez Üç Maymun filmi ile duymuştum. Biliyorum, bu benim ayıbım. Üç Maymunu izledim, pek bir şey anlamadım. Hollywood yapımlarına öyle alışmışım ki sıkıcı bile geldi. Bir şey anlamadığımda kendimce komplekse girerim ve anlayan ne anlıyor, ben de anlamak istiyorum diye düşünür, daha da üstüne giderim. Bir zamanlar Anadolu'da filmini de bu yüzden izlemiştim. İzlediğim filmlerde baskın taraf hollywood tarzı filmler olduğundan, Nuri Bilge'nin filmlerinde farklı bir şey olduğunu ilk izlediğimde fark ettim fakat anlamam bu filmle oldu. Gerçi doğru mu anladım orası da muamma. Açıkcası bu film de oyuncuları ile ilgimi çekti. Büyük bir Haluk Bilginer hayranı olduğumdan, fragmanı izlediğim andan itibaren bir izleme isteği uyandı içimde. Üstüne bir de Nuri Bilgeyi anlamak istemek ve ödül mevzusu girince filmi izlemek benim için önemli bir şey haline geldi.
Üç filminden de çıkardığım sonuç, Nuri Bilge'nin, görüntüleri, sanki muazzam bir fotoğraf karesiymiş gibi vermek ... DevamıNuri Bilge Ceylan'ın adını ilk kez Üç Maymun filmi ile duymuştum. Biliyorum, bu benim ayıbım. Üç Maymunu izledim, pek bir şey anlamadım. Hollywood yapımlarına öyle alışmışım ki sıkıcı bile geldi. Bir şey anlamadığımda kendimce komplekse girerim ve anlayan ne anlıyor, ben de anlamak istiyorum diye düşünür, daha da üstüne giderim. Bir zamanlar Anadolu'da filmini de bu yüzden izlemiştim. İzlediğim filmlerde baskın taraf hollywood tarzı filmler olduğundan, Nuri Bilge'nin filmlerinde farklı bir şey olduğunu ilk izlediğimde fark ettim fakat anlamam bu filmle oldu. Gerçi doğru mu anladım orası da muamma. Açıkcası bu film de oyuncuları ile ilgimi çekti. Büyük bir Haluk Bilginer hayranı olduğumdan, fragmanı izlediğim andan itibaren bir izleme isteği uyandı içimde. Üstüne bir de Nuri Bilgeyi anlamak istemek ve ödül mevzusu girince filmi izlemek benim için önemli bir şey haline geldi.
Üç filminden de çıkardığım sonuç, Nuri Bilge'nin, görüntüleri, sanki muazzam bir fotoğraf karesiymiş gibi vermek istemesi. Her sahnesinde bunu hissettim. Çıkardığım diğer sonuç ise, filmlerindeki repliklerin, bir film havasındaymış gibi oyuncular tarafından kusursuz bir şekilde söyleniyor olması değil de, sanki gerçek bir hayata ya da hikayeye üçüncü bir kişi olarak dahil olmuşsunuz hissi uyanıyor. Bunu, hem oyuncuların konuşma tarzıyla başarıyor hem de onları izlediğimiz açıyla. 3 Filminden de Nuri Bilge ile ilgili çıkardığım sonuç bu ikisi. Biliyorum, çıkaracak daha çok şey var filmlerinde.
Aksiyon ya da korku öğeleri olmadan, sadece konuşmalar ile nasıl muazzam bir gerilim ortamı yaratılabileceğini bu filmde gördüm. Tüm karakterlerde kendimden, çevremdeki insanlardan bir parça olduğunu gördüm. İyi bir insan olduğumuzu düşünürken, aslında karşımızda nasıl hisler yaratabileceğimizi, herkesin memnun olduğu bir hayat olmayacağını gördüm. İnsanın, savunduğu fikirlere zıt davranışlarda bulunabileceğini gördüm. İzlerken düşündüğüm, şimdi aklıma gelmeyen daha bir sürü şey gördüm.
Haluk Bilginer ve Demet Akbağ'ın, Haluk Bilginer ve Melisa Sözen'in karşılıklı uzunca konuştuğu sahnelere hayran kaldım, bitmesin istedim. 3 saat 16 dakika az geldi diyorum. Bir o kadar daha oturup, Nuri Bilge'nin bu müthiş bakış açısını, karakterlere bunu ustaca giydirmesini izlerdim. İzlediğim filmler arasında ilk üçe girecek bir film oldu benim için. Ödülü sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum.
Çocukluk filmine yorum yazdı:
Film ile ilgili haberi ilk okuduğumda ve 12 yılda çekildiğini öğrendiğimde son derece ilgimi çekti ve bugün izleme fırsatı buldum. Yönetmenin böyle bir şeyi düşünmüş ve başarabilmiş olması bile müthiş bir şey. Bayanlarda nasıl bir etki yaratır bilmiyorum ama bir erkeğin çocukluğundan üniversiteye başlama zamanına kadar anlatması, yaşadıklarını yaşamış olmak, kendini görmek sürekli tebessüm etmeme neden oldu:)
Yönetmen çektiği ham filmden öyle yerleri almış ki, kesik kesik yapılmış bir kurgu değil de sanki gerçekten Mason ile çok yakın bir arkadaş olmuşuz da sürekli hayatının içindeymişiz gibiydi. İzlememiş olmanın büyük kayıp olacağını düşünüyorum.
Pek Yakında filmine yorum yazdı:
Sadece reklamlar üzerinden yorum yapmak, bu filme haksızlık olur. İlk Turkcell afişi dışında yapılan yerleştirmeler yerindeydi. Hatta birisi espri konusu bile oldu.
Cem Yılmaz'ın Stand-up gösterileri nasıl gittikçe kalitesini arttırıyorsa filmleri de daha iyiye gidiyor. Diğer filmlerine göre daha dengeli ve daha ustaca yapılmış bir film olmuş. Hokkabazın naifliğiyle Goranın mizahının birleşimi gibi. Yapılan ince göndermeler, ustalara gönderilen selamlar ve kadro çok iyiydi. Zafer algöz ve Çağlar Çorumlu'nun oyunculuğuna hayran kaldım. Cem Yılmaz'ın oynadığı en iyi filmi diyemem, ki o "Her şey çok güzel olacak" bence, ama film genel yapısı itibariyle Cem Yılmaz'ın bütün sanat hayatının tecrübesini en iyi yansıttığı filmi olmuş.
Gizli Teşkilat filmine yorum yazdı:
Senaryo zekice yazılmış fakat filmin devamlılığı için olayların tesadüf eseri gerçekleşmesi etkilenilirliği düşürdü. Bir çok anlamsız şey olmasına karşılık bir film 55 yıl öncesinde çekilmesine rağmen son dakikasına kadar heyecanlandırıyorsa, o film kalitelidir. Hitchcock'unDial M for Murder'dan sonra izlediğim en iyi senaryoya sahip filmiydi.
Mavi Yasemin filmine yorum yazdı:
Geçenlerde bir söz duymuştum, filmi izlerken o aklıma geldi. "İnsanı tanımlayan iki şey; hiçbir şeyi yokken ki sabrı ile her şeye sahipken ki tavrı."
Sahip olduklarımız o kadar değiştiriyor ki bizi... Bizi biz yapan onlar oluveriyor. Onlar da uçup giderse elimizden, bir hiç kalıyor.
Film, sanki hayattan bir kesiti çekmiş gibiydi. Kurgusu ve anlatış tarzı hoşuma gitti. Cate Blanchett'in oyunculuğu şahane. Gözlerim Woody Allen'ı aramadı değil, bir yerlerde.
Şahane Hayat filmine yorum yazdı:
O yıllarda böyle bir film çekilmiş olabilmesine şaşırayım, böyle bir filmi yeni izliyor olmama mı yanayım bilemedim. Final sahnesinde hem ağladım hem güldüm. Bunu en son 8 yıl önce Hokkabaz filminde yaşamıştım. Her zaman böyle hissettirmeyince filmler, değerli oluyor. Muhteşem bir film.
Yozgat Blues filmine yorum yazdı:
Berberin içinde bulunduğu durum ve diğer bayanlarla, -sırf yalnızlık ya da mahalle baskısı;hayatı bir an önce düzene sokma çabalarından herhangi birini söyleyebiliriz- arasında geçen diyaloglar, bir sanatçının yaptığı sanatı ulaştırabileceği kişilerin sınırlı olması ya da yaptığı sanatın, bu kişilerin ilgi alanına girmemesi sonucu - kısaca yanlış yer, yanlış kişiler- içinde bulunduğu acıklı durum, böyle bir ortamda sanatla ilgilenen ama bu ilgilenmeyi biraz da üstünlük göstergesi olarak kullanan bir radyocu...
Filmin sonunda düşündüğüm şey,Yönetmenin sanki filmde, görmekten rahatsız olduğumuz ve içinde bulunduğumuzda rahatsız olacağımız durumları gösterme çabası içinde olduğuydu. Bu konuda epeyce düşündürdü.
Düzenbaz filmine yorum yazdı:
Kurgusu yüzünden bazen ne olduğunu kaçırabiliyorsunuz. Daha iyi kurgulanabilirdi. Onun dışında oyunculuklar, replikler, kıyafetler, müzikler gayet iyiydi. Beklentim yüksek bir şekilde izledim, ki bu oyuncu kadrosunu gören herkesin beklentisini yüksek tutması normal, ama karşılığını bulamadım.