11 yıl önce
The Maiden Heist filmine yorum yazdı:
Oyuncular için izlenmeye değer bir kara komedi filmi. Ne tabloymuş be dedirtiyor bir süre sonra ama sanırım içimizdeki bazı güzellikler, dışarıdakilerden daha önemli.
Nullius in verba
The Maiden Heist filmine yorum yazdı:
Oyuncular için izlenmeye değer bir kara komedi filmi. Ne tabloymuş be dedirtiyor bir süre sonra ama sanırım içimizdeki bazı güzellikler, dışarıdakilerden daha önemli.
İnanılmaz Örümcek Adam filmine yorum yazdı:
Hepimizde biraz var, bir şeye taktıkmı onun hep aynı kalmasını bekleriz. Bu aslında çok büyük bir hatadır, hayatta her şey değişir; çoğu zaman farkına bile varmayız çoğunun ama en çok da biz değişiriz. Öyleyse niye bazı şeyler farklı olmasın ki? Açıkcası ben bu Spider-Man'in geleceğini daha parlak görüyorum. Yıllarca Animated Series'ı izlemiş, eski seriyi birden fazla sinemada izlemiş biri olarak hiçbirinde filmin beni şaşırttığını söyleyemeyeceğim. Hep beklediğim ama olmayan şeyler vardı senaryoda. Evet çok sevdiğim bir karakterdir, çocukluğum onunla geçmiştir ama artık büyüdüm ve 5 yaşındaki gibi gece yatmadan önce ben spider-man gibi olsam nasıl olurdu diye düşünmüyorum artık. Artık bazı şeyler gerçekçi olmak zorunda ya da hep aynı kısır döngünün dışına çıkacak bazı değişkenler olmak zorunda. Bu filmi bunun için bir umut ışığı olarak tanımlıyorum. Ha sorarsanız filme bayıldım ahım şahım olmuş diyemem ama kötü değil kesinlikle; yeni seriye bir şans vermek için fazlasıyla yeter ama...
Foxfire filmine yorum yazdı:
Başta sıradan görünen bir kasaba görüyoruz; liseye giden genç insanlar; hepsinin ayrı ayrı problemleri var aslında. Hiçkimse tam olarak mükemmel bir yaşam sürmüyor ama herkes kendi dışında herkesin çok iyi olduğunu zannediyor, çünkü şimdiye kadar kimse kimseyi anlamaya çalışmamış. Herkes asiliğini, bazı şeylere karşı çıkışını, yaşadığı olayları kendi yöntemiyle ve kimsenin fark bile etmeyeceği bir şekilde dışavuruyor ama kasabaya yeni gelen bbir ziyaretçi bunu değiştirmek için ilk adımı atıyor. Kimsenin şimdiye kadar karşı çıkmadığı sapık bir hocaya karşı birkaç kişiyi örgütlemekle başlıyor. Bir bakıma toplum içinde, kadının ona yapılan her şeye karşı boyun eğmesine dur diyen ilk kişi oluyor. Aile baskısından bıkmış, kendi içine kapanmış birkaç kişiye eğlenmeyi, kendileri olmayı ve anı yaşamaktan korkmamayı öğretiyor sonra. Bir nevi tabuları yıkma eylemi. Ama tüm bunların bir bedeli var aslında. Özgürlüğü öğrenmek kolay iş değildir. Korkusuzca, yardıma muhtaç insanlar için kendini onla ... DevamıBaşta sıradan görünen bir kasaba görüyoruz; liseye giden genç insanlar; hepsinin ayrı ayrı problemleri var aslında. Hiçkimse tam olarak mükemmel bir yaşam sürmüyor ama herkes kendi dışında herkesin çok iyi olduğunu zannediyor, çünkü şimdiye kadar kimse kimseyi anlamaya çalışmamış. Herkes asiliğini, bazı şeylere karşı çıkışını, yaşadığı olayları kendi yöntemiyle ve kimsenin fark bile etmeyeceği bir şekilde dışavuruyor ama kasabaya yeni gelen bbir ziyaretçi bunu değiştirmek için ilk adımı atıyor. Kimsenin şimdiye kadar karşı çıkmadığı sapık bir hocaya karşı birkaç kişiyi örgütlemekle başlıyor. Bir bakıma toplum içinde, kadının ona yapılan her şeye karşı boyun eğmesine dur diyen ilk kişi oluyor. Aile baskısından bıkmış, kendi içine kapanmış birkaç kişiye eğlenmeyi, kendileri olmayı ve anı yaşamaktan korkmamayı öğretiyor sonra. Bir nevi tabuları yıkma eylemi. Ama tüm bunların bir bedeli var aslında. Özgürlüğü öğrenmek kolay iş değildir. Korkusuzca, yardıma muhtaç insanlar için kendini onların önüne koymak için kaybedecek hiçbir şeyinin olmaması gerekir. İşte bu ziyaretçimizde öyle, her şeyini kaybetmiş ve geriye sadece kendisi kalmış. Kendi başına kalan her insan gibi, bir arayış içinde; bir yerlere ait olma isteği ve yeniden tutunacağı bir şeyler keşfetme gereği duyuyor. Buyüzden gitmesi gerek. Önemli olan, varlığının bir şeyleri değiştirmiş olması. Bir yerlerde hiç adı geçmemiş, kelimeye dökülmemiş düşünceler varsa ve biri çıkıp şimdiye kadar duymak istemeyen herkesin kulağına fısıldamışsa bunları; artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Şahsen filmi çok sevdim. Tamamen underrated diyebilirim. İzlemeye değer.
Sıcak Kalpler filmine yorum yazdı:
Aslına bakarsanız, film bir bakıma günümüz insanına bir eleştiri; olay sadece olduğumuz şeyi bir canavar ve vahşilik kavramı üzerinden tanımlamaktansa, onu gerçekten bir canavara dönüştürüp, bir zombi yapıp tüm davranışları ve eylemleri de zombileştirmekten ibaret. İçerik olarak tanımlamam gerekirse de; içinde yaşadığımız dünya birbirimizi yiyip bitirdiğimiz, ezmek ve kazanmak için kendimizle savaştığımız; kısacası insan insanın kurdudur sözünü kanıtladığımız bir yer. Umut yok gibi görünüyor ama inanan birileri var, farklı bir dünya hayali kuran; olduğu şeyin olmak istediği şey olmadığını farkeden, değişmeye çalışan. Ama bu toplumun üyeleri değişimi hoş görmüyor hayır, her şey istedikleri gibi olsun istiyorlar; kontrol etmek istiyorlar sizin onlara uymanızı ve geleneği devam ettirmenizi bekliyorlar. Buyüzden farklı olanı sevmiyorlar. Bir düşünce, yavaş yavaş her şeyi değiştirip zincirleme bir reaksiyon başlatıyor ve farkındalık geri alınabilen bir şey olmadığı için durum git gide iyiye ... DevamıAslına bakarsanız, film bir bakıma günümüz insanına bir eleştiri; olay sadece olduğumuz şeyi bir canavar ve vahşilik kavramı üzerinden tanımlamaktansa, onu gerçekten bir canavara dönüştürüp, bir zombi yapıp tüm davranışları ve eylemleri de zombileştirmekten ibaret. İçerik olarak tanımlamam gerekirse de; içinde yaşadığımız dünya birbirimizi yiyip bitirdiğimiz, ezmek ve kazanmak için kendimizle savaştığımız; kısacası insan insanın kurdudur sözünü kanıtladığımız bir yer. Umut yok gibi görünüyor ama inanan birileri var, farklı bir dünya hayali kuran; olduğu şeyin olmak istediği şey olmadığını farkeden, değişmeye çalışan. Ama bu toplumun üyeleri değişimi hoş görmüyor hayır, her şey istedikleri gibi olsun istiyorlar; kontrol etmek istiyorlar sizin onlara uymanızı ve geleneği devam ettirmenizi bekliyorlar. Buyüzden farklı olanı sevmiyorlar. Bir düşünce, yavaş yavaş her şeyi değiştirip zincirleme bir reaksiyon başlatıyor ve farkındalık geri alınabilen bir şey olmadığı için durum git gide iyiye gidiyor. Dolayısıyla bu iyileşme şansının olmadığına dair umutsuzluğu yavaş yavaş kaldırıyor ve bunu istemeyenler bu düşüncenin kaynağını yoketmek için uğraşıyorlar. Sevginin, hissetmenin ve birbirimizi anlamanın gerçek tedavi olduğu ve dünyanın böyle daha iyi bir yer yapılabileceği mesajını da ziyadesiyle önümüze sunan bir yapım yani.Tabiki her şey çuk oturmuş mükemmel bir yapıt olmuş demem mümkün değil. Çerezlik yönü ağır basmış. Eğlenceli, hoş bir film şahsen izlemekten keyif aldım. Ayrıca müzikleri ve replikleri çok güzel.
Elementary dizisine yorum yazdı:
Şu diziyi takip edip de adam gibi bir eleştiri yapacak kimse yokmu yahu burada? Sherlock dizisi her seoznu 3 bölümle kapatıp aylarca bekletiyor, izleyecek dizinin kalmadığı şu günlerde başlamayı düşündüğüm tek dizi. Artıları ne eksileri ne bi el atın.
Game of Thrones dizisine yorum yazdı:
Bir de şu White Walkersları 10 bölümde bir göstermeseler iyi olacak yahu; tamam çok farklı odak noktaları olan bir senaryo var ağır işliyor iyi güzel de Kış geliyor diye sezonu bitirdiniz, yeni sezon geldi neredeyse bitecek ne kış gördük ne ak yürüyen gördük, bir tane bıçak gördük onu da şişko bırakıp kaçtı...
Acı Reçete filmine yorum yazdı:
Film sizi başınca çok yanıltıyor; gizemli başlıyor ve sizi acaba ne olacak diye düşünmeye sevk ediyor ama çok geçmeden al sen o beklentini biyerine sok, ben buyum diyor ve olduğu şey o kadar da iyi değil. Tamam kötü bir film değil, gerilim açısından iyi ama hani izlemeseniz bir şey kaybetmezsiniz; alt metni olan ya da kaydadeğer mesaj veren bir film değil.
Muhteşem Gatsby filmine yorum yazdı:
Film biteli 2 saate yakın bir süre oldu. Sinemada izlemek ayrı bir keyifliydi; ilk defa adam gibi bir 3D film izledim diyebilirim. Onun yanı sıra görsellik muhteşemdi, kostümler ve mekanlar; bazı kıyafetlere ve teknik eşyalara acaba o dönemde var mıydı gözüyle baksamda hoşuma gitti. Müzikler ayrı bir güzeldi, tüm o müzikleri eskiye uyarlayıp filmin sahnelerine özenle yerleştirmişler ve cuk oturmuş.Film zaten daha önce de çekilmiş bir Amerikan klasiği uyarlaması. Filmin son demlerine kadar aslında o kadar da kitabın amacına daha doğrusu derinliğine inilmemiş, daha çok üstte kalan ve çoğu okuyucunun gözüne ilk kestirdiği aşk hikayesi üzerinde film. Yinede hoş, bir uyarlama olarak iyi diyemeyeceğim ama. Oyuncu seçimleri de gerçekten iyi, Di Caprio kendini her filmde daha çok geliştirdiğini ve geleceğine dair anlık görüntüleri oyunculuğunda farkettirmiş. Aslında temelde bir ''Amerikan Rüyası'' eleştirisi olan bir alt metine sahip eser, yinede bundan çok değinilmiyor film boyunca; daha doğr ... DevamıFilm biteli 2 saate yakın bir süre oldu. Sinemada izlemek ayrı bir keyifliydi; ilk defa adam gibi bir 3D film izledim diyebilirim. Onun yanı sıra görsellik muhteşemdi, kostümler ve mekanlar; bazı kıyafetlere ve teknik eşyalara acaba o dönemde var mıydı gözüyle baksamda hoşuma gitti. Müzikler ayrı bir güzeldi, tüm o müzikleri eskiye uyarlayıp filmin sahnelerine özenle yerleştirmişler ve cuk oturmuş.Film zaten daha önce de çekilmiş bir Amerikan klasiği uyarlaması. Filmin son demlerine kadar aslında o kadar da kitabın amacına daha doğrusu derinliğine inilmemiş, daha çok üstte kalan ve çoğu okuyucunun gözüne ilk kestirdiği aşk hikayesi üzerinde film. Yinede hoş, bir uyarlama olarak iyi diyemeyeceğim ama. Oyuncu seçimleri de gerçekten iyi, Di Caprio kendini her filmde daha çok geliştirdiğini ve geleceğine dair anlık görüntüleri oyunculuğunda farkettirmiş. Aslında temelde bir ''Amerikan Rüyası'' eleştirisi olan bir alt metine sahip eser, yinede bundan çok değinilmiyor film boyunca; daha doğrusu bu bir çeşit gizem öğesi olarak kullanılıyor ve her şeyi ancak filmin sonunda oturtuyorsunuz. Tabi bu bir sinema eseri için daha iyi ama keşke bi yarım saat daha sürseydi dedirtiyor çünkü ağır bir eser ama sanırsam çoğu kişi daha uzun bir versiyona dayanamazdı. Amaç para olunca yönetmenin veya senaristin ne istediğinden çok yapımcı kuruluşların filmi nasıl daha çekici kılarız düşüncesi önemli oluyor ve filmi ona göre kesip biçiyor ya da yönetmene o yönden baskı kuruyorlardır. Yinede güzel film, izleyin...
Person of Interest dizisine yorum yazdı:
Dizinin aslında bu ''Big brother is watching you.'' fikrine nasıl yaklaştığını ikinci sezonun son bölümleriyle birlikte çok iyi kavradık. Bir çoğumuzun sandığı üzere dizinin, gizliden gizliye sistem yandaşı bir komplo teorisi; alttan subconscious mesajlar verip; tüm bunları kafamızda meşrulaştırmamızı sağlayan öğeler içermediğini kabul etmenin vakti geldi kanımca. Dizinin kurgusunu gerçek olaylarla ölçüştürmek biraz fazla absürd bir durum. Gerçekte böyle bir makine yok. Tabi olmasını istemem, zira dizideki gibi ''Onu özgür bırakacak ve kendi kendini geliştirmeyi ve kontrol etmeyi öğretecek'' bir 'maker' a sahip olamaz. Tamamen sistem odaklı ve insanları köleleştirmeye yönelik kullanılabilir ancak ama dizide olup biten her şeyi; bu hayali çitleri onun gerçekten olduğuna inanmadan da zevk alarak izleyebiliriz.
Diğer yandan, televizyonun ta kendisi ve internet zaten olup biten her şeyi size yavaş yavaş, aslını göstermeden damarlarımıza zerk eden iki şırınga görevi görürken; onun içinde i ... DevamıDizinin aslında bu ''Big brother is watching you.'' fikrine nasıl yaklaştığını ikinci sezonun son bölümleriyle birlikte çok iyi kavradık. Bir çoğumuzun sandığı üzere dizinin, gizliden gizliye sistem yandaşı bir komplo teorisi; alttan subconscious mesajlar verip; tüm bunları kafamızda meşrulaştırmamızı sağlayan öğeler içermediğini kabul etmenin vakti geldi kanımca. Dizinin kurgusunu gerçek olaylarla ölçüştürmek biraz fazla absürd bir durum. Gerçekte böyle bir makine yok. Tabi olmasını istemem, zira dizideki gibi ''Onu özgür bırakacak ve kendi kendini geliştirmeyi ve kontrol etmeyi öğretecek'' bir 'maker' a sahip olamaz. Tamamen sistem odaklı ve insanları köleleştirmeye yönelik kullanılabilir ancak ama dizide olup biten her şeyi; bu hayali çitleri onun gerçekten olduğuna inanmadan da zevk alarak izleyebiliriz.
Diğer yandan, televizyonun ta kendisi ve internet zaten olup biten her şeyi size yavaş yavaş, aslını göstermeden damarlarımıza zerk eden iki şırınga görevi görürken; onun içinde izlediğin herhangi bir şeyin, ondan bağımsız; bir yandan tam tersi fikirlere sahip öğeler içerse bile, tamamen kapitalist veya gelecekte hangi şekilde köleleştirileceğinizi düşünüyorsanız o sistemden bağımsız işlemesi mümkün değil. Buyüzden bir diziyi bu konu altından eleştirmek fazla komik geliyor bana. Eğer farklı olduğunuzu düşünüyorsanız zaten algıladıklarınız arasından neyin ne olduğunu seçebileceğinizi de düşünüyorsunuzdur ve gerçekten haklıysanız; saçmalıkların arasından seçeceğiniz şeyler size yardımcı olacaktır, geri kalanını bilinçaltınızda tutmazsınız ya da düşüncelerinizi etkilemesine izin vermezsiniz; bunu başaramıyorsanız zaten ne izleyip ne okuduğunuzun pek bir önemi yok.
Hannibal dizisine yorum yazdı:
Bir kısmı spoiler, bir kısmı da filmlerde de rastladığımız bazı Lecter görüntüleriyle ilgili alelade görüşüm.
Son bölüm çok göz alıcıydı. Dr. Lecter'ın zekasına ve karakterine odaklanmış bir bölümdü daha çok. Onun da bir psikiyatriste görünüyor olması beni çok şaşırttı özellikle kadının onu tanımlayış şekli ve onun hiçbir şekilde buna cevap verememesi ya da vermemesi. Bu arada o yemekler neydi öyle, hazırlanış şekilleri, insan bağırsağına insan organlarından yapılan sucuk... Düşünmeden edemiyorum, ya ben o konuklardan biri olsaydım ve orada sunulan her yemeği, ördörvü yiyip beğenebilir miydim? Ne olduğunu bilmemin imkanı yok ve diyelim açık görüşlü biriyim; tek tek tadlarına bakıyorum. İnsan eti gerçekten lezzetli olabilir mi? Neden olmasın diye düşünüyorum. Milletin burda kasap kapattırma sebebi at eti değil mi? Avrupada özellikle Fransa'da çok lüks restoranların en önemli ana yemeklerinden biri genellikle at etiyle yapılmadır ve menüde yazar. ... DevamıBir kısmı spoiler, bir kısmı da filmlerde de rastladığımız bazı Lecter görüntüleriyle ilgili alelade görüşüm.
Son bölüm çok göz alıcıydı. Dr. Lecter'ın zekasına ve karakterine odaklanmış bir bölümdü daha çok. Onun da bir psikiyatriste görünüyor olması beni çok şaşırttı özellikle kadının onu tanımlayış şekli ve onun hiçbir şekilde buna cevap verememesi ya da vermemesi. Bu arada o yemekler neydi öyle, hazırlanış şekilleri, insan bağırsağına insan organlarından yapılan sucuk... Düşünmeden edemiyorum, ya ben o konuklardan biri olsaydım ve orada sunulan her yemeği, ördörvü yiyip beğenebilir miydim? Ne olduğunu bilmemin imkanı yok ve diyelim açık görüşlü biriyim; tek tek tadlarına bakıyorum. İnsan eti gerçekten lezzetli olabilir mi? Neden olmasın diye düşünüyorum. Milletin burda kasap kapattırma sebebi at eti değil mi? Avrupada özellikle Fransa'da çok lüks restoranların en önemli ana yemeklerinden biri genellikle at etiyle yapılmadır ve menüde yazar. İş yemek yemeye geldiğinde kendimi ve diğerlerini dışarıdan gözlemlemeye çalışırım ve her seferinde aklımdan aynı şeyler geçer, kendi yarattığımız, ürettiğimiz ve kurduğumuz; adına medeniyet dediğimiz bunca şeye rağmen hala vahşi birer hayvanız. Sanırım Dr. Lecterdaki içgüdüye bir şekilde empatiyle yaklaşabiliyorum.