A
12 yıl önce
Sapık filmine yorum yazdı:
Filmin sonundaki Antony Perkins'in bakışları bile yeter sizi ürkütmeye. Alfred Hitchcock'un en iyi filmlerinden birisidir.
Sapık filmine yorum yazdı:
Filmin sonundaki Antony Perkins'in bakışları bile yeter sizi ürkütmeye. Alfred Hitchcock'un en iyi filmlerinden birisidir.
İhtiyar Delikanlı filmine yorum yazdı:
Film boyunca diken üzerinde izliyorsunuz adeta. Ama eşsiz finali, soğuk duş etkisi yaratıyor insan üzerinde. Kesinlikle bir başyapıt. Ön yargılarından arınan insanlara göre bir film. Her insanın kaldıramayacağı tarzdan...
Ölüm Korkusu filmine yorum yazdı:
İzlediğim en iyi gizem filmi. Tek kelimeyle benzersiz bir yapıt. Muhteşem finali ile sizi adeta büyülüyor. Alfred Hitchcook’un şüphesiz en iyi filmi.
Dipnot: IMDB’de ilk 5’i kesinlikle hak eden bir film.
Ucuz Roman filmine yorum yazdı:
sinemanın dahi çocuğu tarantinonun dahiyane filmi.
bize bildiklerimizi unutturan, sinema sanatına getirdiği yenilikler sayesinde izleyici tarafından hayır dualarıyla anılan bu dahi adam son derece gereksiz, sıradan bir senaryoyu akıl almaz bir filme dönüştürmeyi başarıyor ve her karesi hafızalarımızda yer ediyor.
bildiğimiz klasik anlatım kalıplarını yıkıyor tarantino. baştaki hikayeyi ortada, ortadakini sonda sondakini de başta anlatıyor. seyircinin kafasını öyle bir karıtırıyor ki... gerçi bu bizleri filme daha bir sıkı bağlıyor.
suç dünyasına içerden bakarken onların bambaşka yaşayışını, geyik muhabbetlerini, kanlı canlı tuhaf karakterleri müthiş bir ustalıkla harmalıyor.
filmin her karesi ayrı ayrı güzel ama herkesin aklında kalan john travolta ve uma thurman'ın dans sahnesi, samuel l. jackson'ın restorandaki müthiş monoloğu ve yine travolta ve jackson'ın patetes kızartması, ketçap ve mayonez üzerine yaptıkları sohbet benim hiç aklımdan çıkmayan sahneler.
sinema sanatını sevme ... Devamısinemanın dahi çocuğu tarantinonun dahiyane filmi.
bize bildiklerimizi unutturan, sinema sanatına getirdiği yenilikler sayesinde izleyici tarafından hayır dualarıyla anılan bu dahi adam son derece gereksiz, sıradan bir senaryoyu akıl almaz bir filme dönüştürmeyi başarıyor ve her karesi hafızalarımızda yer ediyor.
bildiğimiz klasik anlatım kalıplarını yıkıyor tarantino. baştaki hikayeyi ortada, ortadakini sonda sondakini de başta anlatıyor. seyircinin kafasını öyle bir karıtırıyor ki... gerçi bu bizleri filme daha bir sıkı bağlıyor.
suç dünyasına içerden bakarken onların bambaşka yaşayışını, geyik muhabbetlerini, kanlı canlı tuhaf karakterleri müthiş bir ustalıkla harmalıyor.
filmin her karesi ayrı ayrı güzel ama herkesin aklında kalan john travolta ve uma thurman'ın dans sahnesi, samuel l. jackson'ın restorandaki müthiş monoloğu ve yine travolta ve jackson'ın patetes kızartması, ketçap ve mayonez üzerine yaptıkları sohbet benim hiç aklımdan çıkmayan sahneler.
sinema sanatını sevmemizin bir nedenidir bu film.