9 yıl önce
Piyano filmine yorum yazdı:
Aynı Yıldızın Altında filmine yorum yazdı:
film boyunca bahsedilen, Hazel'ın en sevdiği kitap için yaptıkları yorumu bu filmde gördüm ya. Ne oldu şimdi Hazel'a? film bitince aklımda kalan tek soru bu oldu...
son 1 saat boyunca aralıksız ağladım. iyi ki izlemişim, çok güzel dersler verdi bana aslında hissettirmeden.
izleyin, izlettirin.
Siyah Kuğu filmine yorum yazdı:
sadece bu filmin üstüne bir film daha izlemek istiyordum, film bittikten sonra gücüm kalmadı. bu nasıl harika bir yansıtmadır, aklım almıyor. zaten natalie portman mükemmel bir kadın ve mükemmel bir oyuncuyken, bu filmde yüzüncü kez taçlandırmış diye düşünüyorum. muhteşemdi.
Mavi En Sıcak Renktir filmine yorum yazdı:
öncelikle şunu söylemeliyim ki, boşa gitmemiş bir 3 saatti benim için. çok beğendim.
fakat bir aşk filminden ziyade, başka anadalları varmış gibi hissettirdi bana. örneğin, adele’in yaptığı her işteki, her hareketteki oburluğu..
filmin başlarında adele’in yemek yerken, hatta kitap okurken, sevişirken nasıl da oburlaştığını fark ettim. bu beni biraz iğrendirdi açıkçası. zaman ilerlerdikçe emma ve adele’in aşklarını ön planda izledik. fakat adele’in ilgisiz kalıp emma’yı aldatması durumu beni yeniden filmin başına götürdü: oburluk. yaşadığı o aşkı bile tatmin edici bulmayan, sürekli hayvansal içgüdülerine yenik düşen bir genç kız olduğunu hissettirdi. filmin sonunda adele’den çok emma’ya üzüldüm. asla tatmin olamayacak bir insanı öylesine sevmek, sevdiğini kendine bile yedirememek. hiç sıkılmadan, bir çok duyguyu aynı anda hissederek izlediğim bir filmdi evet, bunu tekrar vurgulamak isterim. ama filmin sonu o kadar donuk geldi ki bana, hiç bir ... Devamıöncelikle şunu söylemeliyim ki, boşa gitmemiş bir 3 saatti benim için. çok beğendim.
fakat bir aşk filminden ziyade, başka anadalları varmış gibi hissettirdi bana. örneğin, adele’in yaptığı her işteki, her hareketteki oburluğu..
filmin başlarında adele’in yemek yerken, hatta kitap okurken, sevişirken nasıl da oburlaştığını fark ettim. bu beni biraz iğrendirdi açıkçası. zaman ilerlerdikçe emma ve adele’in aşklarını ön planda izledik. fakat adele’in ilgisiz kalıp emma’yı aldatması durumu beni yeniden filmin başına götürdü: oburluk. yaşadığı o aşkı bile tatmin edici bulmayan, sürekli hayvansal içgüdülerine yenik düşen bir genç kız olduğunu hissettirdi. filmin sonunda adele’den çok emma’ya üzüldüm. asla tatmin olamayacak bir insanı öylesine sevmek, sevdiğini kendine bile yedirememek. hiç sıkılmadan, bir çok duyguyu aynı anda hissederek izlediğim bir filmdi evet, bunu tekrar vurgulamak isterim. ama filmin sonu o kadar donuk geldi ki bana, hiç bir şey hissettirmedi. acaba gözden bir şey mi kaçırdım diye düşünüyorum ama bilemiyorum artık.
heteroseksüel olmama rağmen, filmde başka konuların işlendiğini düşünsem de, çok tatlı bir aşk hikayesi izlemiş oldum. asla tereddüt etmeden önerebileceğim bir film.
Yan Odadan Melodiler filmine yorum yazdı:
filmin başı çok hoştu, bu kızla evleneceğim meselesi insanı gülümsetiyor haliyle. filmi tümüyle beğendim (jude law yakışıklılığını ön plana koyuyorum) fakat son sahneler pek hoşuma gitmedi. bildiğimiz bir son, sevgili, diğer sevgiliyi tren istasyonunda yakalar filan. onun dışında beğendim, gülümsetmelik bir film.
Pan'ın Labirenti filmine yorum yazdı:
masalsı ve muhteşem bir anlatım. uzun zamandır izleme listemdeydi fakat bir türlü izlememiştim, nasıl bir hata yaptığımı ancak şimdi anlıyorum.
görselliği, o küçük kızın masumluğu, her şey o kadar güzeldi ki. finali beni çok derinden etkiledi... gerçekten kesinlikle izlenilesi bir film. yine olsa yine izlerim, seve seve izlerim.
Pan : "Me? I've had so many names. Old names that only the wind and the trees can pronounce. I am the mountain, the forest and the earth. I am... I am a faun. Your most humble servant, Your Highness."
Görsellik harikaydı, müzikler harikaydı, oyunculuklara zaten söyleyebilecek bir söz bulamıyorum. Aslında her kadın ve her erkeğin mutlaka izlemesi gereken bir film bence. Hem ilişkilere bakış açısına, hem de insanın kendi benliğine dönüp yorumlar yapmasını sağlıyor.
İnsan nasıl bir nesneye böylesine bir tutkuyla bağlı olabilir ki sorusunun cevabıdır bu film bana göre. Özellikle bir enstrüman, belki kendisini bulmasıdır, belki de eksikliklerini kapatmanın bir yoludur, kim bilir.
Sanırım etkisinden uzun bir süre çıkamayacağım. Baş ucu filmidir artık benim için.