Ölüler Şehri Yorumları

Ölüler Şehri filmi detayları

@furkandgn9

1 yıl önce

6.9 / 10

80'ler İtalyan korku filmlerinin kendine has bir estetiği var ve bayılıyorum bu estetiğe. Filmlerde oyunculuk namına NPC'den hallice karakterler oluyor, kurgu ise kötü bir tiyatro sahnesini izliyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Ama o renkler, setler, konu seçimleri, pratik efektler bir başka.

Bu filmde de bir papazın kendini asmadan önce bir laneti başlatması ile açılıyor. Lanete göre ölüler mezarlarından çıkıyorlar. Bir zombi filmi aslında. Lanetin başladığı şehir ise Lovecraft'ın öykülerinde yer verdiği hayali Dunwich şehri oluyor. Hikayeye göre eski Salem'ın üzerine kurulan bu şehir, cadılar ile cadı avcılarının da kesişme noktası. Malum papaz ise avcı soyundan geliyor ve film boyunca onun gücünün kadınlar üzerinde daha tesirli olduğunu fark ediyoruz. Yani ne ararsanız var. Zombiler, cadılar ve Lovecraft.

Franco Rufino'nun makyajlarına ve oyunculardan Daniela Doria'nın çektiği çileye ayrı paragraf açmak lazım. Rufino'nun matkapla kafa delme gibi sahneleri zaten birçok ülkede yas
... Devamı
80'ler İtalyan korku filmlerinin kendine has bir estetiği var ve bayılıyorum bu estetiğe. Filmlerde oyunculuk namına NPC'den hallice karakterler oluyor, kurgu ise kötü bir tiyatro sahnesini izliyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Ama o renkler, setler, konu seçimleri, pratik efektler bir başka.

Bu filmde de bir papazın kendini asmadan önce bir laneti başlatması ile açılıyor. Lanete göre ölüler mezarlarından çıkıyorlar. Bir zombi filmi aslında. Lanetin başladığı şehir ise Lovecraft'ın öykülerinde yer verdiği hayali Dunwich şehri oluyor. Hikayeye göre eski Salem'ın üzerine kurulan bu şehir, cadılar ile cadı avcılarının da kesişme noktası. Malum papaz ise avcı soyundan geliyor ve film boyunca onun gücünün kadınlar üzerinde daha tesirli olduğunu fark ediyoruz. Yani ne ararsanız var. Zombiler, cadılar ve Lovecraft.

Franco Rufino'nun makyajlarına ve oyunculardan Daniela Doria'nın çektiği çileye ayrı paragraf açmak lazım. Rufino'nun matkapla kafa delme gibi sahneleri zaten birçok ülkede yasaklanmış. Bir odaya yaklaşık 1 dakika boyunca yağmur gibi kurt yağdırıldığı sahne ise delilik, aşırı rahatsız edici. Filmde pek rolü olmayan Daniela Doria ise o sahnelerin çekilmesini nasıl kabul etmiş anlam veremiyorum ve büyük saygı duyuyorum. Gözüne bol miktarda kırmızı boya damlatılmış ve buna rağmen açık tutmayı başarmış. Ağzından çıkan (tahminimce) hayvan iç organlarını da umarım bolca yıkamışlardır.

Yönetmenlik, senaryo, kurgu ve oyunculuklar açısından kalas gibi bir film ama sahiden başka bir estetikle o kalaslığı tam tersine çevirip, zihinde yıllarca yer edecek bir film olmuş.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL