Vampir Cehennemi

(2010)

Stake Land

Film 1 Saat 38 Dk. Dram, Korku ABD 19 Ağustos 2011

6.3

45 OY
PUAN VER
5

Imdb: 6.4 (44.125 OY)

KONUSU

Genç bir delikanlının (Connor Paolo) kaos içindeki dünyada kaybolması ve bu esnada gezgin bir avcı olan Mister (Nick Damici) ile karşılaşıp onun çırağı olarak vampir öldürmenin inceliklerini öğrenmeye başlamasını konu ediyor.

*alıntı

YORUM YAZ

SPOILER

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@rinustalarin

11 yıl önce

6 / 10

Eğer amaç bağnazlığın ve çaresizliğin, belki de biraz umudun parça parça anlatıldığı öykücüklerle bir film oluşturmak idiyse, Stake Land bunu başarıyla beyazperdeye taşımış.

Herhangi bir büyük prodüksyon şirketiyle çekilmemiş bu düşük bütçeli ve çoğunlukla tanınmayan oyuncularla bezenmiş filmimiz diğer arkadaşların da dediği gibi birkaç post-apokaliptik filmden izler taşıyor. Tiineyc anlatım stili değişik bir yaklaşım, ancak ses tonu belli bir noktadan sonra tatminkar olmaktan çıkıyor.

Birkaç karakter fazlalığı ve de biraz daha umut sosu ile, The Road filminin anlatımını özümsemiş olduğu çok aşikar. Lakin, The Road, çaresizlik ve insan vahşetini, çılgınlığını en iyi vurgulayan filmlerden birisi. Stake Land, Vampir kavramını zombileştirerek, insanlığın vahşetini bir sos kıvamında kullanmış.

Filmin odak noktasını kavramak kolay değil, Lakin yapımcıların böyle bir kaygısı olduğunu da zannetmiyorum. En başta kullanmış olduğum tanıma geri
... Devamı
Eğer amaç bağnazlığın ve çaresizliğin, belki de biraz umudun parça parça anlatıldığı öykücüklerle bir film oluşturmak idiyse, Stake Land bunu başarıyla beyazperdeye taşımış.

Herhangi bir büyük prodüksyon şirketiyle çekilmemiş bu düşük bütçeli ve çoğunlukla tanınmayan oyuncularla bezenmiş filmimiz diğer arkadaşların da dediği gibi birkaç post-apokaliptik filmden izler taşıyor. Tiineyc anlatım stili değişik bir yaklaşım, ancak ses tonu belli bir noktadan sonra tatminkar olmaktan çıkıyor.

Birkaç karakter fazlalığı ve de biraz daha umut sosu ile, The Road filminin anlatımını özümsemiş olduğu çok aşikar. Lakin, The Road, çaresizlik ve insan vahşetini, çılgınlığını en iyi vurgulayan filmlerden birisi. Stake Land, Vampir kavramını zombileştirerek, insanlığın vahşetini bir sos kıvamında kullanmış.

Filmin odak noktasını kavramak kolay değil, Lakin yapımcıların böyle bir kaygısı olduğunu da zannetmiyorum. En başta kullanmış olduğum tanıma geri dönecek olursak, filmin giriş, gelişme, sonuç odaklı bir senaryo barındırmadığı ortada. Her film bu tarz senaryo altyapısına sahip olmak zorunda değildir tabi, ancak özgün birşeyler yapmaya çalışırken, holivudun klişelerinden de olabildiğince uzak durmak gerekir. Filmin bunu başardığını söylemek çok güç, çünkü kilit olayların ne sonuç vereceğini filmin ilk saniyelerinden itibaren dahi tahmin edebiliyorsunuz.

Filmin müzikleri sade ve atmosferine çok güzel hizmet ediyor. Bu bağımsız film için çok güzel bir +. Atmosferin de, bir takım mantıksız ve kopuk diyaloglar haricinde, çok başarılı yansıtıldığı tartışma götürmez.

Uzun lafın kısası, teknik olarak tecrübesiz sayılabilecek bir ekip ile hayata geçirilen bu film, değindiği hassas noktalarla, günümüze kapkara bir ışık tuttuğunu söylemek mümkün. Sade müzikler, sade anlatım, ürkütücü atmosfer ve sade kamera yönetimi tecrübesizliği oldukça arka plana atarken, senaryo yapısının hamlığı filme önemli bir darbe koyuyor. Genç aktörü her ne kadar başarılı bulmuş olsam da, seyirci ile empati kurmakta ve mimiklerine bunu yansıtmakta büyük zorluk çekiyor.

Bu yüksek bütçeli bir Dawn of the Dead değil, ya da harika bir başrole sahip, mesajını açık bir şekilde aktarabilen ve hikayesini başarıyla sonuçlandırabilen bir 'The Road' değil. Ancak Tecrübesizliğin, iyi bir yönlendirmeyle nasıl da yenilebileceğinin çok güzel bir kanıtı.

Saygılar.

@emy

13 yıl önce

7.7 / 10

başta bi walking dead ve zombieland havası estirdi ama sonra vampir taraftarı topluluk falan derken güzel toparlardı.

hamile kıza o işkence fikri de nerden çıkmışsa artık üzüldüm.niye öldü o hem ölmeseydi bari..

demek ki neymiş her vampir edward değilmiş :D

@havlayankuzu

13 yıl önce

7.9 / 10

Gerçekten de güzel bir kolaj sunuyor film. Hikaye,yer yer klişelere meyletse de, kendi gerçekliğini kurgulamayı başarabilmiş bir yapımdı. Filmde kullanılan CGI teknolojisi, oldukça ilkel ancak bu tür görsel unsurların bulunduğu sahneler çok fazla sırıtmıyor. Kullandığı dil ve seçtiği hedefler itibariyle de bağımsız sinemanın ruhunu yansıtmayı başarmakta. Bir ergen hikayesini,kıyamet sonrası bir dünyanın içine gömebilmek çok da kolay bir iş olmasa gerek. Filmde delikanlının,anlatıcı rolünü üstlendiği noktalar başta çekici gelse de zamanla beni biraz rahatsız etti. Ancak yine de, yapaylığa kaçmayan bir tadı vardı filmin. Psikolojik sorgulamalarla,zaman zaman hızlanan aksiyon dokusu çok güzel bir birliktelik yaratmış. Sınırlı bir coğrafyada gösterime girdiği için, ilerleyen dönemlerde VHS-DVD piyasasında adını duyuracağı kanaatindeyim.
L

@lahanaman

13 yıl önce

7.4 / 10

Filmin merkezinde bi ergen kardeşimiz mevcut. Ama bu kardeşimiz örneğin Twilight filmindeki bayan ergen kadar şanslı değil ne yazıkki. O filmdeki Bella karakteri vampirle, kurtadamla eğleşirken, bu filmdeki Martin karakterinin anasını babasını Edward'dan biraz daha tipsiz vampirler telef ediyor maalesef. Esasında film kolaja benziyor. The Road filminden biraz kasvet, Zombieland'den bir grup insanın yolculuğu, I am Legend'den vampir aksiyonu... Bütün bunları karıştırıp üstünede biraz duygusallık, büyüme sancıları gibi çeşitli soslar eklediğimizde karşımıza bu eser çıkıyor. Ama küçük bütçeli ve bağımsız bir yapım olmasından dolayı bazı ilginç noktalar mevcut. En önemliside fanatik dincileri yer yer vampirlerden daha tehlikeli olarak göstermesi.

Benim açımdan en hüzünlü boyutu ise bir rahibeyi oynayan Kelly McGillis. Zamanının en havalı aksiyon filmlerinden Top Gun'da bütün izleyenleri bi hoş eden o aktrisin şimdi eski komşumuz Nurten Tey
... Devamı
Filmin merkezinde bi ergen kardeşimiz mevcut. Ama bu kardeşimiz örneğin Twilight filmindeki bayan ergen kadar şanslı değil ne yazıkki. O filmdeki Bella karakteri vampirle, kurtadamla eğleşirken, bu filmdeki Martin karakterinin anasını babasını Edward'dan biraz daha tipsiz vampirler telef ediyor maalesef. Esasında film kolaja benziyor. The Road filminden biraz kasvet, Zombieland'den bir grup insanın yolculuğu, I am Legend'den vampir aksiyonu... Bütün bunları karıştırıp üstünede biraz duygusallık, büyüme sancıları gibi çeşitli soslar eklediğimizde karşımıza bu eser çıkıyor. Ama küçük bütçeli ve bağımsız bir yapım olmasından dolayı bazı ilginç noktalar mevcut. En önemliside fanatik dincileri yer yer vampirlerden daha tehlikeli olarak göstermesi.

Benim açımdan en hüzünlü boyutu ise bir rahibeyi oynayan Kelly McGillis. Zamanının en havalı aksiyon filmlerinden Top Gun'da bütün izleyenleri bi hoş eden o aktrisin şimdi eski komşumuz Nurten Teyze 'ye benzemiş olması gerçekten içimi parçaladı. Üstelik o filmdeki rol arkadaşı olan Tom Cruise'un günümüzde halen Görevimiz Tehlike gibi aksiyon filmlerinde oradan oraya zıplıyor olmasını düşündükçe hüznüm dahada arttı. Bir kez daha anladımki Halivud yaşlanan bayan aktrislere acımıyor...veya zaman acımıyor...gerçi o hangimize acıyor...
SPOILER

Vampir Cehennemi filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Vampir Cehennemi filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Vampir Cehennemi filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL