Alt Tarafı Dünyanın Sonu

(2016)

It's Only the End of the World a.k.a Juste la fin du monde

Film 1 Saat 37 Dk. Dram Kanada, Fransa 3 Mart 2017

7.1

103 OY
PUAN VER
5

Imdb: 6.8 (25.175 OY)

KONUSU

Alt Tarafı Dünyanın Sonu, ailesinden uzaklaşmış, 30larının ortasında bir yazarın sorunlu ailesiyle yüzleşmesini konu alıyor. Fransız yazar Jean-Luc Lagarceın 1990 tarihli aynı adlı tiyatro oyunundan uyarlanan filmin anti-kahramanı Louis, uzun yıllardır görüşmediği ailesini ziyarete gider.

Gaspard Ulliel

Louis-Jean...

Vincent Cassel

Antoine Kn...

Léa Seydoux

Suzanne Kn...

Antoine Desrochers

Pierre Jol...

William Boyce Blanchette

Young Louis

Sasha Samar

Taksi Şoförü

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@merodesidero

2 yıl önce

Gaspard'ın zamansız ölümüyle şimdi daha da hüzünlü ve gerçekçi bir film haline geldi.

"Peki onlara öleceğimi söylediğimde ne yapacaklar? Gideceğimi ve bir daha geri dönmeyeceğimi söylediğim zaman... Sonsuza kadar. Sonsuza kadar anılarında kalacağım. Ya sonra ne olacak? Tahmin edilemez. Yine de... alt tarafı bir aile yemeği. Dünyanın sonu değil."

@sapandayumurta

3 yıl önce

Ulan Antoine bi bırakmadın insanlar konuşsun, iki kelam laf etsin.

@mimozafm

3 yıl önce

9 / 10

bi beklentiye girmeden hiçbir şeyle karşılaştırmadan izleyin:))

@iamgzde

5 yıl önce

Aile olgusu o kadar yoğun ki, kendinize bakmadan bir saniyeniz geçmeyecek. Tartışmalara birebir katılacağınız bir aile dramı ile karşı karşıyasınız.

@aylakmadame

6 yıl önce

Dolanıp durup aynı yere gelen Dolan!
F

@ferhangi_sey

6 yıl önce

Benim filmden anladığım, eleman aids ve ailesine söylemek için onüç yıl sonra geri dönüyor. Fakat sözlerin sürekli havada kalması, aile fertleri arasındaki kopukluk bir türlü buna fırsat vermiyor. Cannes kazanmasının sebebi, filmin içinde sanırım hiç aids kelimesi geçmiyor ve bunu şu ipuçlarıyla anlıyoruz;

-Banyodaki telefon konuşması

-Yanlış anlayıp gerildiği, gelinin "Ne kadar vaktin var?" sorusu.

-Uzun saçlı erkek arkadaşının kanserden ölmesi (ki bence aids yüzünden ölüyor) elleri titreyerek sigara içmesine bakılırsa, hem korku hem gerginlik fena halde onu etkiliyor.

-Filmin sonunda ölen kuş.


NBC’nin Kış uykusu filmi gibi, konuşmalar kimi zaman öyle gerici, sert ve ilgi çekici oluyor ki, film sonuna kadar merakla seyrediliyor.

Fakat bazen hareketlerin uzatılması, "o an" algısını sündürmek sıkıcı olabiliyor.

Bence güzel filmdi. Tavsiye ederim. Sinema öğrencisi olarak, yakın planla
... Devamı
Benim filmden anladığım, eleman aids ve ailesine söylemek için onüç yıl sonra geri dönüyor. Fakat sözlerin sürekli havada kalması, aile fertleri arasındaki kopukluk bir türlü buna fırsat vermiyor. Cannes kazanmasının sebebi, filmin içinde sanırım hiç aids kelimesi geçmiyor ve bunu şu ipuçlarıyla anlıyoruz;

-Banyodaki telefon konuşması

-Yanlış anlayıp gerildiği, gelinin "Ne kadar vaktin var?" sorusu.

-Uzun saçlı erkek arkadaşının kanserden ölmesi (ki bence aids yüzünden ölüyor) elleri titreyerek sigara içmesine bakılırsa, hem korku hem gerginlik fena halde onu etkiliyor.

-Filmin sonunda ölen kuş.


NBC’nin Kış uykusu filmi gibi, konuşmalar kimi zaman öyle gerici, sert ve ilgi çekici oluyor ki, film sonuna kadar merakla seyrediliyor.

Fakat bazen hareketlerin uzatılması, "o an" algısını sündürmek sıkıcı olabiliyor.

Bence güzel filmdi. Tavsiye ederim. Sinema öğrencisi olarak, yakın planların gücünü fark ettim. Bir şeyler öğrenebilirsiniz sizler de.

@monika

7 yıl önce

Velhasıl o sigara yakılıyor..
W

@wersolame

7 yıl önce

Aileler bazen en katlanılmaz yaratıklar olurlar ama aileler sadece bazen sizi sevmezler , sevgi dile dökülebilse zaten savaşlar olmazdı dimi ?

Yönetmenin kesinlikle en iyi filmi değil ki bence ZAten çok iyi bir yönetmen değil lakin insanı bir duygu harbine soktuğu kesin bu filmin.
İzleyin

@poeticnorth

7 yıl önce

bir konuda hemfikiriz. ölümün hayattaki en gerçek ve en doğal şey olduğu. bu fikir xavier dolan tarafından ise aynı ölüm gibi işlenmiş. gerçek, doğal ve sade. bu fikre muazzam oyuncular, güzel renkler ve güzel müzikler eşlik etmiş. bir yönetmen filmi olduğu tabii ki müziklerden, renklerden ve "gay sahnesinden" anlaşılıyor. herkes sonda ki kuş metaforunu ön planda tutmuş fakat bence bu o kadar etkileyici olmamalı xavier kalibresinde bir yönetmen için. bakışlar harika, diyaloglar eh işteydi. genel olarak söylenebilecek şey, xavier'in sinema dili gelişiyor fakat karakterlerin dili hala aynı.

@poormf

7 yıl önce

6 / 10

...

Her ayrılık bir vurgun değmeyin yaşlarıma.......

...

Ayrılıklar bir nevi ölüm gibidir aslında. Herbirinin farklı telden çaldığı, tansiyonu yapay biçimde yükselen diyaloglar silsilesi içinde farklılık, kopukluk iyi yansıtılmış belki ama keşke söylenen şeylerin içeriği de daha dolu olsaydı bizim de daha çok şey düşünme şansımız olurdu böylece. Film bittiğinde onca yoğun konuşmadan hemen hiçbir şey kalmamış olacak aklımızda.

Oyunculuk adına dinlenilmediği için konuşamamanın acısını yüzünde çok iyi yansıtmış Louise’i oynayan Gaspard Ulliel. Nedenlere değil sonuçlara odaklanmış olduğu için zayıf bir film....60/100

@spike

7 yıl önce

4 / 10

Hayatımda bu kadar geveze ve aynı anda bu kadar kabız bir film daha izlememiştim. Yönetmenin "en iyi filmim" demesini anlayamıyorum. Resmen 8 sene önce 20 yaşında çektiği ilk filmi çok daha eli yüzü düzgündü. Sırf müzik zevkini göstermek için gibi koyulmuş, filmin orta yerinde bana video klip tadı yaşatan müzikleri; aşırı yakın plan çekimlerin getirdiği bunaltı hissi; filmin geneliyle asla bağ kurulamayan saçma kamera trükleri (bana eline kamera almış bir yeniyetmenin "bir de şunu deneyeyim" demesi gibi geldi.); hikayenin çatısının çok zayıf olması ve üstüne bu açığın hiç susmayan monologlarla ve gereksiz duygusal patlamalarla kapatılmaya çalışılması beni filmden soğuttu da soğuttu. Tek avuntum güzel oyunculuklar.. Karantina.

@oldirtysweater

7 yıl önce

10 / 10

İyi bir yönetmen olmanın zorluklarından biri bu sanırım , yaptığın tüm işler bir öncekiyle karşılaştırılıyor birşeyleri değiştirdiğinde hemen kötü adlandırılıyorsun. Bu filmde Xavier ı hissettim, müzikleri fotografisi Xavierdı sadece tonlar değişmiş ki I killed my mother’ı izlemiş biri bunun tam da Xavier ın eseri olduğunu anlar. Filmle ilgili sizi sıkabilecek tek şey uzun bakışmalar , bu bakışmalar diyaloglarda karşılıklı değil daha çok her karakterin derinliğini ve oyunculuğunu konuşturmak istediği tek kişilik bakışmalar.Oyuncular o kadar iyi ki genel Antoine karakterini övse de asıl hazine Catherine.Xavier ve Marion bu karakteri nasıl çıkardı bilmiyorum sadece muhteşem. Filmin sonu size herşeyi veriyor tabi ne aramanız gerekiğini biliyorsanız. Konuya bakıp bir son beklemeyin çünkü beklediğiniz hiçbir konuşma olmıycak..Konuşulması gereken hiçbirşeyin konuşulmadığı size harika bir playlist bırak
... Devamı
İyi bir yönetmen olmanın zorluklarından biri bu sanırım , yaptığın tüm işler bir öncekiyle karşılaştırılıyor birşeyleri değiştirdiğinde hemen kötü adlandırılıyorsun. Bu filmde Xavier ı hissettim, müzikleri fotografisi Xavierdı sadece tonlar değişmiş ki I killed my mother’ı izlemiş biri bunun tam da Xavier ın eseri olduğunu anlar. Filmle ilgili sizi sıkabilecek tek şey uzun bakışmalar , bu bakışmalar diyaloglarda karşılıklı değil daha çok her karakterin derinliğini ve oyunculuğunu konuşturmak istediği tek kişilik bakışmalar.Oyuncular o kadar iyi ki genel Antoine karakterini övse de asıl hazine Catherine.Xavier ve Marion bu karakteri nasıl çıkardı bilmiyorum sadece muhteşem. Filmin sonu size herşeyi veriyor tabi ne aramanız gerekiğini biliyorsanız. Konuya bakıp bir son beklemeyin çünkü beklediğiniz hiçbir konuşma olmıycak..Konuşulması gereken hiçbirşeyin konuşulmadığı size harika bir playlist bırakan bir film. louis in annesinin louisi suzanne hakkında konuşmak için odaya çağırdı sahnenin sonunda loui annesine sarılıyor orda o kadar doğal bir şekilde ağladım ki ortada ne bir replik ne muazzam bir müzik vardı sadece boğulucak kadar hissettiğim bir derinlik. Muhteşem bir sahneydi.

Louisin eski sevgilisiyle sevişme flashbacki muazzamdı.Müzik ışık ve sonunda catherine in anılarını bölmesi ayrıca yönetmenin Aids durumunu bize sadece mesajlarla anlatması Xavier başarısı diyorum. Taksi yolculuğunda görülen sevişen iki iskelet , eski sevgilinin ölmüş ve louisin şuan ölücek oluşu ayrıca louisin eski sevgilinin öldüğünü öğrenmesinden sonra ki sigara içişi louisin aids olduğunu anlatıyor.

@paranoyakvisne

7 yıl önce

Film oldukça güzeldi. Karakterlerin uyumu oldukça yerindeydi. Film hakkında yazılmış güzel bir inceleme yazısıyla karşılaştım. Okumak isteyenler için link bırakıyorum

http://www.birgun.net/haber-detay/alt-tarafi-dunyanin-sonu-149965.html
M

@mrs_aurora

7 yıl önce

Ne zaman Xavier Dolan izlesem içimde gerçekten bir şeyleri yıkıyor.Filmin her anı, her görüntü karesi, her saniyesi benim için çok etkileyiciydi.Müzikler yine yeniden harika. Aile içinde olan gerilim elle tutulur gibi, bize yaşatır gibi işlemiş. Yani yaşanan tartışmalar, o beklenti, hayal kırıklığı, sanki sizin başınıza geliyor. Her filminde mutlaka eşcinsellik yer alıyor ama bu filmi bölen ya da alakasız/gereksiz iliştirilmiş şekilde olmuyor asla. Ve kadın karakterler hep güçlü ve etkileyici oluyor. Çok genç ama duygu aktarımı konusunda çok başarılı bir yönetmen. Onun dışında Marion Cotillard’ın gözleri. Kadına hayran olmamak elde değil. Belki de sırf oyunculuklar için bile izlenecek filmdir kendisi.
S

@skynyrd

7 yıl önce

1 / 10

Kopukluk üzerine iyi kotarılmış bir film. Birbirini dinlemeyen insanların bol olduğu ülkemde, daha aileden başlayan kopmaların -ayrılışların dile getirildiği,çoğukişinin boğazında düğümlenecek bir konu.
SPOILER

Alt Tarafı Dünyanın Sonu filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Alt Tarafı Dünyanın Sonu filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Alt Tarafı Dünyanın Sonu filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL