İyi yazılmış, iyi oynanmış senaryoların böyle iyi sonuçları olması şaşırtıcı değil. Akıntıya Karşı, bir propaganda aracına ve pozlarla doldurulmuş sahte bir öyküye dönüşebilecek malzemesini sahtelik uzak kalmayı seçecek şekilde kullanarak ortaya renkli, sade ve gerçekçi bir eser çıkarıyor. Filmin bir değil bir çok karakteri derinleşmeden dahi olsa çizgileri belirgin şekilde ortaya koyabilmesi senaryonun film için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Anlamadığımız, belki bilmediğimiz ve hatta ait olmadığımız bir duygu dünyasının içerisinde son derece süssüz, pozsuz adımlarla dolaşmamızı mümkün kılıyor bu senaryo. Film boyunca gerçek olmayacak şeyler bile gerçeklik hissi veriyor. Ve bu üstelik herhangi bir efekt kullanmadan, sadece kelimelerin ve oyunun gücüyle veriliyor. Sonuçta Miguel’i, Santiago’yu, Mariela’yı ve o sahil kasabasındaki insanları anlıyoruz.
Bunu başarabilmek filmin hem yönetmeni hem senaristi Javier Fuentes-Lon’un mahareti. İnsan duygularıdır, ve duygular... Devamı
İyi yazılmış, iyi oynanmış senaryoların böyle iyi sonuçları olması şaşırtıcı değil. Akıntıya Karşı, bir propaganda aracına ve pozlarla doldurulmuş sahte bir öyküye dönüşebilecek malzemesini sahtelik uzak kalmayı seçecek şekilde kullanarak ortaya renkli, sade ve gerçekçi bir eser çıkarıyor. Filmin bir değil bir çok karakteri derinleşmeden dahi olsa çizgileri belirgin şekilde ortaya koyabilmesi senaryonun film için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Anlamadığımız, belki bilmediğimiz ve hatta ait olmadığımız bir duygu dünyasının içerisinde son derece süssüz, pozsuz adımlarla dolaşmamızı mümkün kılıyor bu senaryo. Film boyunca gerçek olmayacak şeyler bile gerçeklik hissi veriyor. Ve bu üstelik herhangi bir efekt kullanmadan, sadece kelimelerin ve oyunun gücüyle veriliyor. Sonuçta Miguel’i, Santiago’yu, Mariela’yı ve o sahil kasabasındaki insanları anlıyoruz.
Bunu başarabilmek filmin hem yönetmeni hem senaristi Javier Fuentes-Lon’un mahareti. İnsan duygularıdır, ve duygularımız bizi insan yapan şeydir çoğu kez. Hissettiklerimiz değil sadece, duygularımızdır da, o hislerden çıkardığımız öykülerdir, hikayelerdir.
Yönetmenin belki de kişisel dünyasının bir parçası olan bu öyküsü bence kaçırılmayacak bir sinema güzelliği. Kesinlikle öneririm.
Manola Cardona ve Christian Mercado'nun gerçek hayatta da eşcinsel olması filmin gerçekliğini yüzde yüz arttırıyor. Tatiana Astengo'nun ise alabildiğine içten o durumu yansıtması o duyguları vermesi çok yerindeydi. Aşk varsa eğer hangisi daha değerlidir yaşatmak için ya da hangisini göze alabilirsiniz yaşatmayı. Onun cevabıdır. O balıkçı kasabasına da ayrıca dalıp gidiyorsunuz. Yönetmenin ilk uzun metraj filmiymiş. Yalnız film biraz zor bulunuyor. İzleyeceklerin aklında bulunsun.
@parfenrogojin
3 yıl önce
Bunu başarabilmek filmin hem yönetmeni hem senaristi Javier Fuentes-Lon’un mahareti. İnsan duygularıdır, ve duygular ... Devamı
Bunu başarabilmek filmin hem yönetmeni hem senaristi Javier Fuentes-Lon’un mahareti. İnsan duygularıdır, ve duygularımız bizi insan yapan şeydir çoğu kez. Hissettiklerimiz değil sadece, duygularımızdır da, o hislerden çıkardığımız öykülerdir, hikayelerdir.
Yönetmenin belki de kişisel dünyasının bir parçası olan bu öyküsü bence kaçırılmayacak bir sinema güzelliği. Kesinlikle öneririm.
@kocyigit_hulya
10 yıl önce
9 / 10