Grinin Elli Tonu

Filmin Twilight'dan farkları.

1-Christian bir vampir değil (SPOILER !!!!!)

2-Christian Eward gibi gelenekçi bir karaktere sahip değil, ancak tutuculuk konusunda Edward'dan çok ileride (SPOILER !!!!!!)

3-Christian Edward'dan çok daha iyi kur yapıyor (SPOILER !!!!!)

4-Ana, Bella karakterinin olması gereken halini yansıtıyor (Gerek kendini sevdirme, gerekse en azından iki üç davranışının mantıkla azıcık da olsa alakalı olması bunu destekler nitelikte)

5-Bu filmde açık sahneler var

6-AAA!!! Az kalsın unutuyordum; Christian'ın bir tane sevimli bir kardeşi var, başka da yok Edward'ın sahip olduğu gibi.

(Neden 6 ADET fark ortaya koyduğumu filmi izleyenler çok iyi anlayacaklardır)

Bunun haricinde filmin çekimleri ve özellikle Johnson'ın oyunculuğu beklentilerimin üstündeydi. Dornan konusunda emin değilim. Bu halini Ana'ya anlatmama isteği sanki elle tutulur birşey değilmiş de, zorla o rolü oynamaya çalışıyormuş gibi geldi. Ayrıca film oldukça gereksiz uzunlukta. Gerçekten gerek yoktu bu kadar vakit harcamaya.

Filmle ilgili yapacağım tek (ve son) abartılı iltifat, prodüktörlere gidiyor, lakin Ana ve Christian karakterleri arasındaki ilişkinin rengi, oyuncuların kimyası müthişti. Hatta son bir kaç yıldır izlediğim hiçbir hollywood filminde böylesine uyumlu bir seçim görmemiştim. Hani daha yakışıklı erkeklerin, çok daha güzel kızların (Benim için Johnson çok muhteşem orası ayrı da :D) bir araya geldiğini gördük elbette, ancak burada bilemiyorum... Beni oldukça hayran bıraktı bu ikilinin kimyası.

Notuma geçmeden önce kısa bir spoiler...

Filmin sonuna kadar bekliyoruz, arada 1-2 kamçı sahnesi, asma kelepçe falan görüyoruz, sonunda da cezalandırma kısmında 6 DEFA kemer ile totoya sertçe vurma izliyoruz. İşin gösterilen kısmı sado-mazo'ya giriş niteliğinde bile sayılır mı ondan emin değilim, ancak bakire olmasına rağmen soğuk kanlılıkla oyun odasını süzen Ana'cığımız, yakışıklı kardeşimize aşık olduğunda bir kemeri çok görüyor. Tabi bu söylediğime yığınla anti tez oluşturulabilir. Kendim bile oluşturabiliyorum. Benim derdim işin teknik kısmıyla. O kadar kamçı falan fistan, hepsinden sonra kızın yürüyüşünde herhangi bir aksaklık olmadığı gibi, bu "submissive" aktivitelerin hiçbirinde, vücutta darp izleri oluşmuyor. Bu tam bir saçmalık. Şimdi diyeceksiniz o kadar şey var buna mı takıldın diye, evet takılırım.

Anti tezleri es geçersek ve başa dönersek, o kadar karanlık sado-mazo fantezileri arasında (ve karakter filmin başında bunu vaadeder nitelikteydi açıkçası) en büyük cezalandırmanın 6 kere kemer ile totoya vurma olması bana komik ve de mantıksız geldi. Tamam, karakter tam olarak sado-mazo diyemeyiz, kendini dominant olarak tanımlıyor ama, film başta vaadettiğini sonunda kati suretle veremiyor ve bu çoğunlukla işin teknik kısmıyla alakalı.

Anladık Chrisçiğim, sen de aşık oldun da, kıza açılamaman inır diimınsların ile ilgili, ancak bunu sanki eline verdikleri metini okumaktan başka birşey yapmıyormuşsun gibi hissettim ben nedense...

---spoiler---

Kitabını okumadım ancak filmin anlatamadığı şey çok. 2. film açıklasa bile, teknik problemlerle ilgili affettirebileceği tek bir detay dahi yok maalesef. Çok uzun, kesinlikle porno değil, kısmi erotik. Aşağıda yazılan yorumları da okudum. Nymphomaniac gibi bir film varken, burada submissive olayını bile anlatamayan bir filme porno yakıştırması yapmak mümkün değildir ve bu konunun yoruma açılması dahi düşünülemez.

Çok daha iyi anlatılabilirdi, ancak filmin submissive sex olayını resmen pazarlamaya çalışır gibi bir hali var. +18 de olsa, bu filmi izleyen yığınla -18 olduğunu biliyoruz ve bu da okuduğunu anlamayacak, yanlış yorumlayacak ve ciddi hatalara adım atmaya müsait bir yığın insan demek oluyor.

Son not olarak da şunu eklemek isterim; filmin bana arkadaşlarımın anlattığı kadar kötü olduğunu düşünmüyorum, ancak ettiğim tek mübalağlı iltifat geçerliliğini koruyor. Akademik camiada, filmi, genel not ortalamasını tutturmak şartıyla, sorunlu geçirmek için en az 55/100 vermek gerekirdi. Ben de onu yapmayı uygun gördüm.

55/100

Saygılar...

Zamanında kitabı hakkında çok fazla övgü almama rağmen, az çok konusunu bildiğim için kitabı okuma gereksinimi duymamıştım. Baktım Sam Taylor abla filmini yapmış dedim "okumadım bari izleyelim". Filmi izlemeden önce yorumlara göz atınca, bildiğin porno falan denilmiş o arkadaşlara siz porno gibi film görmemişsiniz deyip Nymphomaniac filmini izlemelerini tavsiye ederim porno gibi film odur işte. Bu film olsa olsa iki üç açık sahnesiyle erotik film olabilir ki bence o da değil. O yüzden abaza kardeşlerim o beklentiye girip izlemeyin.

Filmi beğendim, Christian'ın sadist-sapık emelleri olmasaymış enfes bir aşk filmi olurmuş. Anastasia sırf aşkı için başına gelecekleri bilmesine rağmen aşkı için mücadele ediyor. O açıdan hoşuma gitti. Filmin ambiansı hoştu, içimi ısıttı birbirlerine olan aşkları. Bilmiyorum kitabını okuyanlar nasıl değerlendirir ama bence başarılı bir film olmuş. Devam filmleri de geliyor bakalım onlarda nelerle karşılaşacağız. Bi de sadistçe diyen arkadaşlar; açında "Srpski Film" , "İnsan Kırkayak" filmlerini izleyin sadizmi ve vahşeti görün.