11 yıl önce
7.6
372 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.7 (42.804 OY)
KONUSU
Elise ve Didier, farklılıklarına rağmen aşık olurlar. Didier konuşur, Elise dinler. Didier romantik bir tanrıtanımaz, Elise ise dindar bir realisttir. Kızları ciddi bir hastalığa tutulunca, aşkları da zorlu bir sınavdan geçer.
-
Felix van Groeningen
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Elise
Didier
Maybelle
William
Jock
Jimmy
Jef
Koen
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
"Aslında hep biliyordum.Gerçek olamayacak kadar güzel olduğunu.Uzun sürmeyeceğini hayatın böyle olmadığını,cömert davranmadığını.Birini sevmemelisin,birine bağlanmamalısın: Hayat seni kıskanır!"
Çoğu insanın yaşama hayalini kurduğu yerde geçen, müziğin öykü içine bu kadar güzel yedirildiği filmde, country müziğin alt türü olan bluegrass (banjo ve keman kullanımıyla farklılaşıyormuş) ve kadının sesi harika. Başta küçük kız olmak üzere tüm oyunculuklar çok çok iyi. iki ileri bir geri gidişlerle ilerleyen yormayan, akıcı bir anlatımı var filmin.
İlk yarısında benzeri çokça yapılmış bir dram anlatılıyor, romantik bir aşk birlikteliği sonucu doğan çocuğun hastalığı nedeniyle ailenin yaşadığı yıkım.
Ama yönetmen bu bildik konuya iki açıdan farklı bakarak sıradanlığı aşıyor. Kadın erkek cinsinin olaylara bakışındaki farklılığı ve birbirleriyle ilişkilerini yansıtırken hem de yaratılış, inanç, bağnazlık ve bunların insanlar üzerindeki etkisini felsefik temelde sorguluyor. Bu yönüyle politik olduğu bile söylenebilir.
Görüşleri objektif olarak yansıtmasına karşın tarafsız değil yönetmen. Son sahnede söylenilenler yönetmenin o ana dek ... Devamı
İlk yarısında benzeri çokça yapılmış bir dram anlatılıyor, romantik bir aşk birlikteliği sonucu doğan çocuğun hastalığı nedeniyle ailenin yaşadığı yıkım.
Ama yönetmen bu bildik konuya iki açıdan farklı bakarak sıradanlığı aşıyor. Kadın erkek cinsinin olaylara bakışındaki farklılığı ve birbirleriyle ilişkilerini yansıtırken hem de yaratılış, inanç, bağnazlık ve bunların insanlar üzerindeki etkisini felsefik temelde sorguluyor. Bu yönüyle politik olduğu bile söylenebilir.
Görüşleri objektif olarak yansıtmasına karşın tarafsız değil yönetmen. Son sahnede söylenilenler yönetmenin o ana dek ... Devamı
Çoğu insanın yaşama hayalini kurduğu yerde geçen, müziğin öykü içine bu kadar güzel yedirildiği filmde, country müziğin alt türü olan bluegrass (banjo ve keman kullanımıyla farklılaşıyormuş) ve kadının sesi harika. Başta küçük kız olmak üzere tüm oyunculuklar çok çok iyi. iki ileri bir geri gidişlerle ilerleyen yormayan, akıcı bir anlatımı var filmin.
İlk yarısında benzeri çokça yapılmış bir dram anlatılıyor, romantik bir aşk birlikteliği sonucu doğan çocuğun hastalığı nedeniyle ailenin yaşadığı yıkım.
Ama yönetmen bu bildik konuya iki açıdan farklı bakarak sıradanlığı aşıyor. Kadın erkek cinsinin olaylara bakışındaki farklılığı ve birbirleriyle ilişkilerini yansıtırken hem de yaratılış, inanç, bağnazlık ve bunların insanlar üzerindeki etkisini felsefik temelde sorguluyor. Bu yönüyle politik olduğu bile söylenebilir.
Görüşleri objektif olarak yansıtmasına karşın tarafsız değil yönetmen. Son sahnede söylenilenler yönetmenin o ana dek anlattıklarından ödün vermesi anlamına gelmiyor kesinlikle.
80/100
Not: İyi bir çeviri ile izlenen filmin izleyici açısından tek eksiği öykü ile bağlantılı
olduğu anlaşılan şarkı sözlerinin Türkçe'ye çevrilmemiş olması.
Not2: Sinopsiste yazılanlar filmin gerçeğiyle uyuşmuyor.
If I Needed You
If I needed you, would you come to me
Would come to me for to ease my pain?
And if you needed me, I would come to you
I would swim the seas for to ease your pain
Well the nigh forlorn and the morning?s born
And the morning shine with the lights of love
And you?ll miss sunrise if you close your eyes
And that would break my heart in two
If I needed you, would you come to me
Would come to me for to ease my pain?
And if you needed me, I would come to you
I would swim the seas for to ease your pain
Lady?s with me now since I showed her how
To lay her lilly hands in mine
And who would not agree she?s a sight to see
And a treasure for the poor to find
If I needed you, would you come to me
Would come to me for to ease my pain?
And if you needed me, I would come to you
I would swim the seas for to ease your pain
İlk yarısında benzeri çokça yapılmış bir dram anlatılıyor, romantik bir aşk birlikteliği sonucu doğan çocuğun hastalığı nedeniyle ailenin yaşadığı yıkım.
Ama yönetmen bu bildik konuya iki açıdan farklı bakarak sıradanlığı aşıyor. Kadın erkek cinsinin olaylara bakışındaki farklılığı ve birbirleriyle ilişkilerini yansıtırken hem de yaratılış, inanç, bağnazlık ve bunların insanlar üzerindeki etkisini felsefik temelde sorguluyor. Bu yönüyle politik olduğu bile söylenebilir.
Görüşleri objektif olarak yansıtmasına karşın tarafsız değil yönetmen. Son sahnede söylenilenler yönetmenin o ana dek anlattıklarından ödün vermesi anlamına gelmiyor kesinlikle.
80/100
Not: İyi bir çeviri ile izlenen filmin izleyici açısından tek eksiği öykü ile bağlantılı
olduğu anlaşılan şarkı sözlerinin Türkçe'ye çevrilmemiş olması.
Not2: Sinopsiste yazılanlar filmin gerçeğiyle uyuşmuyor.
If I Needed You
If I needed you, would you come to me
Would come to me for to ease my pain?
And if you needed me, I would come to you
I would swim the seas for to ease your pain
Well the nigh forlorn and the morning?s born
And the morning shine with the lights of love
And you?ll miss sunrise if you close your eyes
And that would break my heart in two
If I needed you, would you come to me
Would come to me for to ease my pain?
And if you needed me, I would come to you
I would swim the seas for to ease your pain
Lady?s with me now since I showed her how
To lay her lilly hands in mine
And who would not agree she?s a sight to see
And a treasure for the poor to find
If I needed you, would you come to me
Would come to me for to ease my pain?
And if you needed me, I would come to you
I would swim the seas for to ease your pain
Müzikler... sadece müzikler için bile izlenilebilir. ama tabi ki oyunculuklar, kamera da çok iyiydi. bir sürü konu işlenmiş. çok etkileyici bir film kesinlikle.
--spoiler--
Veerle Beatens'ın ölüm sahnelerindeki mimikleri, o durağanlığı adeta beni ölümün içine çekti. Johan Heldenbergh'in ise değindiği noktalar aynı şekilde.
Hikayenin anlatımı baştan sona değil de aralara serpiştirme şeklinde olması çok güzeldi. aralarında geçişler, renkler çok uyumluydu.
---
öylesine bi izliyim denilecek bir film değildir. şimdiden uyarıyım.
--spoiler--
Veerle Beatens'ın ölüm sahnelerindeki mimikleri, o durağanlığı adeta beni ölümün içine çekti. Johan Heldenbergh'in ise değindiği noktalar aynı şekilde.
Hikayenin anlatımı baştan sona değil de aralara serpiştirme şeklinde olması çok güzeldi. aralarında geçişler, renkler çok uyumluydu.
---
öylesine bi izliyim denilecek bir film değildir. şimdiden uyarıyım.
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
başlangıçta hikaye sarmasa da ilerledikçe filme ısınıyorsunuz. klasik bir konuyu farklı bir yerden işlemişler ve dümdüz değil de ileri geri anlatım filmi daha izlenebilir kılmış. müzikleri de çok güzel. ama filmi iyi bir çeviriyle izlemek lazım benimki iyi değildi pek. çeviri filmden alınan tadı epey değiştiriyor çünkü. filmi yeterince sevemememi buna bağladım.
hikaye çok sıradışı değil ama film sıradışı olmayı başarmış. bu da en sevdiğim türden filmlerden yapıyor kendisini. romantik olacağım diye kasmadan romantik olmayı başarmış. ağlatmak için dramatize etmeden dramı insanın içine vermeyi başarmış. fazladan hiç bir sahne yok. sevişme sahneleri bile duyguyu vermek için varlar yalnızca. özellikle başroldeki kadına, duyguyu yüzüne yansıtmadaki başarısına saygı duydum. müzikler gerçekten güzel, sonu ise beni benden aldı. ne desem spoiler olacak, ben de susayım diyorum ama o kadar beğendim ki filmi, birkaç şey daha soyleyesim var. didier'in elise'e söylediği klişe gibi duran o söz, tüm film boyu ters düştükleri konuda "ne farkeder" demekti. tıpkı gerçek hayatta sevdiklerimizin kalbini kırdığımız bize çok önemli gelen şeylerin sonrasında aslında hiçbir öneminin olmadığını anlamamız gibi. film o kadar güzel ki herşeyi göze sokmadan yapıyor. sonunda seçilen keyifli müzik, duyguları aktarmada bu kada
... Devamı
hikaye çok sıradışı değil ama film sıradışı olmayı başarmış. bu da en sevdiğim türden filmlerden yapıyor kendisini. romantik olacağım diye kasmadan romantik olmayı başarmış. ağlatmak için dramatize etmeden dramı insanın içine vermeyi başarmış. fazladan hiç bir sahne yok. sevişme sahneleri bile duyguyu vermek için varlar yalnızca. özellikle başroldeki kadına, duyguyu yüzüne yansıtmadaki başarısına saygı duydum. müzikler gerçekten güzel, sonu ise beni benden aldı. ne desem spoiler olacak, ben de susayım diyorum ama o kadar beğendim ki filmi, birkaç şey daha soyleyesim var. didier'in elise'e söylediği klişe gibi duran o söz, tüm film boyu ters düştükleri konuda "ne farkeder" demekti. tıpkı gerçek hayatta sevdiklerimizin kalbini kırdığımız bize çok önemli gelen şeylerin sonrasında aslında hiçbir öneminin olmadığını anlamamız gibi. film o kadar güzel ki herşeyi göze sokmadan yapıyor. sonunda seçilen keyifli müzik, duyguları aktarmada bu kadar başarılı bir film olmasa tarantino etkisi bile yaratırdı, dalga geçiliyor hissiyatıyla. bu filmde ise gözler yaşlı gülümsetiyor. olabilecek en güzel duygusal etki bana göre. türk filmlerinde bolca başvurulduğu gibi uzun sahneler ve dağıtıcı müzik yerine böyle aglatılmak daha güzel. farkı: diğeri unutulur, bu hatırlanır. müzik ve hayat soslu bir aşk filmi.
Filmde gözle görülür bir şekilde Eternal Sunshine of the Spotless Mind filminin etkisi vardı. Bazı sahnelerin birebir aynı oluşu ve kurgu tekniği bana bunu hatırlattı. Konusuna gelince çok arkada kalmış gibi görünen ancak filmin temel mevzusunu oluşturan dini inançlar olışturuyo bence. Didier ile Elise'nin de aralarındaki aslında en önemli farkın inançlar olduğu ve problemlerin çıkmasında da en önemli etkenin din olduğu çok açık. Yer yer bazı sahneler boğaza bir yumruk oturtmuş olsa da çok daha kallavi dram filmlerinin olduğunu belirteyim.
Iyi film çoh hoş film de o son oraya olmuş mu ya
Can sıkıcı,hüzünlü bir müzikal..Felsefe,siyaset,erotizm soslu bir dram..Özellikle Didier'in dine dair haykırışları çok iyiydi..İyi olmasının nedeni,sadece gerçeklerden bahsetmesi değil;bundan bahsetmesi için çok geçerli bir nedeninin olmasıydı..Yani filmdeki kurgu çok iyiydi..Felsefeyi hayatın gerçekleri ile ele almışlar ve bunu yaparken müziği de kullanmışlar..Ben çok beğendim..İnançlı insanların düşünmesine yol açacak,harika bir film..10/7
Didier'in bir şeylere felsefik bakış açısı ile yaklaşması filmin etkileyici kısımlarından.Bir ailenin yavaş yavaş yıkılışını görüyorsunuz. Müzikler çok tatlı, bu dram dolu filme renk katabilmiş.
gözlerim kaç kere doldu boşaldı bilmiyorum dişlerimi sıkmaktan çenem ağrıdı
yazık ettin bu aşka Elise . Didier inanmadığı halde hayata tutunmaya çalıştı ama Elise ölümün bir son olmadığını bilmesine rağmen yapamadı ya da bir an önce kızına kavuşmak istedi ama geride Didier kaldı of fenaydı.
yazık ettin bu aşka Elise . Didier inanmadığı halde hayata tutunmaya çalıştı ama Elise ölümün bir son olmadığını bilmesine rağmen yapamadı ya da bir an önce kızına kavuşmak istedi ama geride Didier kaldı of fenaydı.
Filmde alt metin olarak "dinin gerçekliği" sorgulanırancak asıl alt metnin "dinin bir ihtiyaç olması" dır.
Bunu Monroe'nun yalnızlık korkusu ile Alabama'ya söylediği son cümlesinden anlayabilirsiniz.
Bunu Monroe'nun yalnızlık korkusu ile Alabama'ya söylediği son cümlesinden anlayabilirsiniz.
Güzel bir film . Oyunculuklar çok iyi. İşlediği dram kusursuz.
Filmi din üzerinden konusuyla bağlantılı izleyebilmek pek mümkün değil. Bunu hissedemedim.
Müzikler çok güzel fakat çevirisi yok ..
Filmi din üzerinden konusuyla bağlantılı izleyebilmek pek mümkün değil. Bunu hissedemedim.
Müzikler çok güzel fakat çevirisi yok ..
Kırık Çember filmine Benzer Film ekliyorsun.
Kırık Çember filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Kırık Çember filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL