6 yıl önce
8.5
235 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.8 (63.566 OY)
KONUSU
Film, Van Gogh’un 17 yaşındayken tablosunu yapmış olduğu Armand Roulin üzerinden ilerliyor. van Gogh’un Fransa, Auvers’te öldüğü haberi, eskiden yaşadığı Arles kasabasına ulaşır. van Gogh ile yakın arkadaş olan emektar postacının oğlu Armand, babasının ısrarları sonucu taziye mektubunu van Gogh’un a
... Devamı
Film, Van Gogh’un 17 yaşındayken tablosunu yapmış olduğu Armand Roulin üzerinden ilerliyor. van Gogh’un Fransa, Auvers’te öldüğü haberi, eskiden yaşadığı Arles kasabasına ulaşır. van Gogh ile yakın arkadaş olan emektar postacının oğlu Armand, babasının ısrarları sonucu taziye mektubunu van Gogh’un ağabeyi Theo’ya götürmeye razı gelir. Paris’e vardığında Theo’nun da kardeşinin ardından vefat ettiğini öğrenince mektubu verebileceği bir akraba aramaya başlar. Bu yolculukta ünlü ressamın son günlerini ve ölümünün esrarını da aydınlatmaya başlayacaktır...
-
Dorota Kobiela
Yönetmen
-
Hugh Welchman
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Armand Roulin
Vincent va...
Adeline Ra...
Louise Che...
Marguerite...
Postman Jo...
Pere Tanguy
Paul Gachet
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
Filme sonunda girebildim. Filmden ziyade, Vincent van Gogh'un hayat hikayesi ayrı bir sanat eseri aslına bakarsak. Hayatına anlam katabilmiş ve gerçekten ''gerçek'' bir insan. Ölmemeliydi desem çok acımasız gelebilir fakat eğer ölmeseydi, kendisini tam anlamıyla gerçekleştirebilmiş ve açıklayabilmiş olamazdı belki de. Onun için tek üzüldüğüm nokta, yaşarken ortaya çıkarttığı inanılmaz şeylerin kimse tarafından alkışlanıp, satılmaması ve öldükten sonraki kimselerin onun eserlerinden çıkar elde etmesi (buna ''Yıldızlı Gece'' tablosunu kupalara, giysilere vs. bastırıp popüler kültürün bir parçası haline getirenler bile dahildir, bunu unutmayın). Çocukluğumu hatırlıyorum, yaptığı resimlerden bazılarını taklit etmeye çalışmıştım. Çizilmesi zor, ve sabır isteyen bir iş, kesik kesik çizgileri doğru bir düzleme oturtabilmek her kişinin harcı değildir. 60.000 farklı resimden oluşturulmuş bir filmden bahsediyoruz. Bu yüzden hem bu filme katkıda b
... Devamı
Filme sonunda girebildim. Filmden ziyade, Vincent van Gogh'un hayat hikayesi ayrı bir sanat eseri aslına bakarsak. Hayatına anlam katabilmiş ve gerçekten ''gerçek'' bir insan. Ölmemeliydi desem çok acımasız gelebilir fakat eğer ölmeseydi, kendisini tam anlamıyla gerçekleştirebilmiş ve açıklayabilmiş olamazdı belki de. Onun için tek üzüldüğüm nokta, yaşarken ortaya çıkarttığı inanılmaz şeylerin kimse tarafından alkışlanıp, satılmaması ve öldükten sonraki kimselerin onun eserlerinden çıkar elde etmesi (buna ''Yıldızlı Gece'' tablosunu kupalara, giysilere vs. bastırıp popüler kültürün bir parçası haline getirenler bile dahildir, bunu unutmayın). Çocukluğumu hatırlıyorum, yaptığı resimlerden bazılarını taklit etmeye çalışmıştım. Çizilmesi zor, ve sabır isteyen bir iş, kesik kesik çizgileri doğru bir düzleme oturtabilmek her kişinin harcı değildir. 60.000 farklı resimden oluşturulmuş bir filmden bahsediyoruz. Bu yüzden hem bu filme katkıda bulunup uğraşanlara ve çizenlere, hem de Vincent van Gogh'a (ölmüş olsa bile, ''sahte'' olmadığı için) teşekkür ediyorum ve saygı duyuyorum.
Saygı duruşu niteliğinde bir film olmuş.Eminim çoğu insan filmin sonunda "O da görebilseydi keşke." demiştir. Van Gogh'un eserlerine hikayeler yazıp birbirlerine ve ressamın hayatına bağlamışlar.Bunu yaparken yine onun tekniğini kullanmaları çok tatlı ve filmi dikkate değer kılan şey olmuş. Hikayenin biraz sıkıntılı olduğunu düşünüyorum.Van Gogh'un insanlara bir şeyleri gösterme ve anlaşılabilme konusuna takmış olduğunu biliyordum ama filmde bunu bize aktarmaya çalışırken öyle bi imaj çizmişler ki ressam zayıf bir karakter gibi yansımış. Hayalimde asi ve haşin biriyken acıdım çoğu zaman. Ne kadarı kurgu ne kadarı gerçeğe dayanıyor çok merak ettim.Görsellik ise MUHTEŞEMDİ. Gözümü kırpasım gelmedi.Siyah beyaz sahnelerin bazılarında şüpheye düştüm bu gerçekten boyayla mı yapılmış diye. Ayrıca film karelerinde bildiğim resimlerini farketmek çok eğlenceliydi. Filmin geneline yorum yapacak olursam görsellik aşırı ölçüde konunun önüne geçmişti
... Devamı
Saygı duruşu niteliğinde bir film olmuş.Eminim çoğu insan filmin sonunda "O da görebilseydi keşke." demiştir. Van Gogh'un eserlerine hikayeler yazıp birbirlerine ve ressamın hayatına bağlamışlar.Bunu yaparken yine onun tekniğini kullanmaları çok tatlı ve filmi dikkate değer kılan şey olmuş. Hikayenin biraz sıkıntılı olduğunu düşünüyorum.Van Gogh'un insanlara bir şeyleri gösterme ve anlaşılabilme konusuna takmış olduğunu biliyordum ama filmde bunu bize aktarmaya çalışırken öyle bi imaj çizmişler ki ressam zayıf bir karakter gibi yansımış. Hayalimde asi ve haşin biriyken acıdım çoğu zaman. Ne kadarı kurgu ne kadarı gerçeğe dayanıyor çok merak ettim.Görsellik ise MUHTEŞEMDİ. Gözümü kırpasım gelmedi.Siyah beyaz sahnelerin bazılarında şüpheye düştüm bu gerçekten boyayla mı yapılmış diye. Ayrıca film karelerinde bildiğim resimlerini farketmek çok eğlenceliydi. Filmin geneline yorum yapacak olursam görsellik aşırı ölçüde konunun önüne geçmişti diyebilirim.Senaryo baya zayıf kaldı.Tamam belli gerçeklere dayanması gerekiyor ama çok düz bir çizgide ilerledi. Defalarca olaydan kopup resimlere daldım. Belki de amaçladıkları şey buydu. En duygu uyandıran replik ise:
"Bu adam ne kadar yalnız ki yemeğini yiyen bir karga bile onu neşelendirebiliyor."
"Bu adam ne kadar yalnız ki yemeğini yiyen bir karga bile onu neşelendirebiliyor."
Vincent Van Gogh'un sözleriyle tek tek bir araya getirilmiş renkli ve kederli muğlak bir tablo. Çizimleri gerçekten harika . Hayal dünyasıyla zihninin geniş açılarını tablolarda canlandırabilen sanatseverler için hüzünlü ve huzurlu bir film.
" Dine çok büyük ihtiyaç hissettiğimde, dışarıya çıkıp yıldızları resmediyorum "
" İçimde büyük bir ateş yanıyor, fakat kimse ateşin başında ısınmak için gelmiyor ve yanından geçenler sadece dumanı görüyor "
" Sevgisiz yaşayamayacağım "
" Acı duymak gülmekten iyidir, zira acı insanın yüreğini arıtır " demiş ünlü ressam ..
" Dine çok büyük ihtiyaç hissettiğimde, dışarıya çıkıp yıldızları resmediyorum "
" İçimde büyük bir ateş yanıyor, fakat kimse ateşin başında ısınmak için gelmiyor ve yanından geçenler sadece dumanı görüyor "
" Sevgisiz yaşayamayacağım "
" Acı duymak gülmekten iyidir, zira acı insanın yüreğini arıtır " demiş ünlü ressam ..
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Uzun süredir izlemek istediğim ve ertelediğim filmdi.Tv de denk geldim izledim.Görsel şölen resmen :)
Filmi izledikten sonra Vincent in abisine yazdığı mektuplardan oluşan; Teoya mektuplar kitabını da okursanız tadından yenmez olur..
Filmde Vincent'ın bugün bile anlayamadığımız hikayesini ve kişiliğini izliyoruz. Öyle ki bir arkadaşı gökyüzünü kastederek şu sözleri söylüyor; ''ikisi de sürekli gözümüzün önünde, onlara bakıyoruz ancak bir türlü anlamlandıramıyoruz.''
Görsel anlamda 100 farklı sanatçının Vincent'ın tarzıyla çizdiği resimleri kullanan film harika görünüyor. Bazı diyalog sahnelerinde insanların tabloya yerleştirilme tarzı göze batsa da, arka plan yaşadığı hissini tamamen kaybetse de izleyerek edinilmesi gereken bir tecrübe.
Zaman zaman haşin, zaman zaman acınası, zaman zaman hayran bıraktıran bu deli dahi ile tanışmayı çok isterdim.
Görsel anlamda 100 farklı sanatçının Vincent'ın tarzıyla çizdiği resimleri kullanan film harika görünüyor. Bazı diyalog sahnelerinde insanların tabloya yerleştirilme tarzı göze batsa da, arka plan yaşadığı hissini tamamen kaybetse de izleyerek edinilmesi gereken bir tecrübe.
Zaman zaman haşin, zaman zaman acınası, zaman zaman hayran bıraktıran bu deli dahi ile tanışmayı çok isterdim.
Her ne kadar yağlıboya çizimli, çizgi film tarzında bir film olsa da, canlı oyuncuların oynadığı bir film kadar hoş ve etkileyici. Sinema dünyasının ilk yağlıboya filmi imiş, bu detaya tanıklığıma da ayrıca sevindim. Boyama da olsa karakterlerin ruh halleri çok güzel aksettirilmiş, sahneler son derece gerçekçi. Bir ressamın hayatı söz konusu olduğu için onun boyama tekniği de baz alınarak katmanlı bir boyama ile tasarlanmış filmin anlatımı, dilerim başka başka filmlerde de kullanılır.
Hayatta hakettiği değerin milyonda birini bile görmemiş, resim sanatında devrim yaratmış, renkleriyle, fırça darbeleriyle, biçemiyle erişilmez dahi ressam Van Gogh için bir saygı duruşu, bir özür dileme...
Onun tekniğini kullanmaya çalışan sanatçılara teşekkürler; böyle başucu bir filmin ortaya çıkmasına katkı sundukları için.
37 yaşında ölür mü bir dahi; daha kimbilir ne eserler verecektin be Vincent.
İzleyin, izletin...
Onun tekniğini kullanmaya çalışan sanatçılara teşekkürler; böyle başucu bir filmin ortaya çıkmasına katkı sundukları için.
37 yaşında ölür mü bir dahi; daha kimbilir ne eserler verecektin be Vincent.
İzleyin, izletin...
hayatımda izlediğim en güzel, en içime dokunan şeylerden biri.
kirk dougles ve tim roth’un vincent’ı oynadığı filmlerden farkı nedir bu filmin? açıkçası filmin neden çekildiğini hala anlayabilmiş değilim. sorun vincent’ın neden intihar ettiği ya da sanatı mı? olayların laçkalaştırılması hollywood’a özeldi, ancak sektörel bağlamda bu olaya yaklaşınca böyle şeylerde çıkıyor ortaya demek ki.
van gogh, ressam olmak istemişti her şeyi bırakıp ve oldu, kendine bir yol buldu. önemli olan buydu, neden intihar ettiği, neden can sıkıntısı yaşadığı veya tablolarının neden değerli olduğu değildi.
van gogh, ressam olmak istemişti her şeyi bırakıp ve oldu, kendine bir yol buldu. önemli olan buydu, neden intihar ettiği, neden can sıkıntısı yaşadığı veya tablolarının neden değerli olduğu değildi.
"İnsanların da buğdaylarla aynı olduğuna çok inanıyorum. Eğer filizlenmek için toprağa ekilmiyorsan ne önemi var? - Sonunda değirmen taşlarının arasında öğütülüyorsun ki ekmek olasın. Mutluluk ve mutsuzluk arasındaki fark işte! İkisi de gerekli ve faydalı, ölüm ve kayboluş gibi... Her şey göreceli - hayat da öyle."
Hikaye bariz bir şekilde görselliğin gölgesinde kalmış. Ama bu kadar ressamın her karesini emekle çizdiği bir animasyonda bu durum çok da sürpriz olmadı. Açıkcası böyle bir filmin yapılacağını duyduğumdan beri heyecanla beklemedeydim. Beklentimi fazlasıyla karşıladı. Van Gogh'un eserleri de bu görselliğin dikkate değer bir bölümünü oluşturuyor. Bu filmi sevenlere özellikle Akira Kurosawa'nın 9 kısa filmden oluşan Dreams(Yume) filminin Van Gogh ile ilgili bölümünü öneriyorum.
Hiçbir şeyi net olarak bilmiyorum. Ama yıldızlara bakmak hayal kurmamı sağlıyor. Cümlesini kuran bir insan. Sade, ıssız ve eşsiz. Tabi ayrıca Requiem for a dream filminin müziklerini yapan Clint Mansell bu filmin müziklerini yapmış. Blossoming Chestnut Trees, The Night Cafe ,Gachet at the Piano müziklerini özellikle tavsiye ederim.
Bazı hayatlar içinizde bir yeri sızlatır. Film bitince boğazınızda bir düğüm, midenizde bir yumruk hissetmeniz muhtemeldir.
Çok etkileyici bir film, iyi ki yapılmış dedirtiyor insana. Yaşarken hak ettiği değeri görememiş bu naif sanatçı -her şeyden önce, insan- hakkında daha çok şey öğrenmek istedim filmden çıktığımda. Oyuncu seçimlerinden müziklerine kadar her şeyiyle çok başarılıydı, verilen emeğe saygı duymamak imkansız. Animasyon dalında Oscar'a aday olması da sevindirdi, alacağını düşünmüyorum ama almasa da izleyiciden takdir görmüş olması çok güzel. ^^
Vincent'ten Sevgilerle filmine Benzer Film ekliyorsun.
Vincent'ten Sevgilerle filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Vincent'ten Sevgilerle filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL