Beyaz Bant

(2009)

The White Ribbon a.k.a Das weiße Band - Eine deutsche Kindergeschichte

Film 2 Saat 24 Dk. Dram, Gizem Almanya, Avusturya 30 Nisan 2010

7.5

178 OY
PUAN VER
5

Imdb: 7.8 (77.571 OY)

KONUSU
Birinci Dünya Savaşından kısa bir süre önce, Almanyanın kuzeyinde bir Protestan köyü. Yaşamı inanç, iş ve feodal toplum yapısı yönetmektedir. Köyde ritüel cezaları andıran esrarengiz kazaların meydana gelmesiyle, köy halkının huzuru kaçar. Fail henüz meçhuldür ve öğretmenin şüphelerine de kimse inan ... Devamı
Birinci Dünya Savaşından kısa bir süre önce, Almanyanın kuzeyinde bir Protestan köyü. Yaşamı inanç, iş ve feodal toplum yapısı yönetmektedir. Köyde ritüel cezaları andıran esrarengiz kazaların meydana gelmesiyle, köy halkının huzuru kaçar. Fail henüz meçhuldür ve öğretmenin şüphelerine de kimse inanmak istemez. Hanekein Cannes Film Festivalinin Altın Palmiye ödüllü filmi.

Filmin öyküsü 1913 yılında Almanya’nın kuzeyinde öğrencilere sıra dışı cezalar verilen bir köy okulunda geçiyor. Haneke bu filmdefaşizmin ortaya çıkışında okulda verilen eğitimin rolünü çözmeye çalışacak. Bu yıl Eurimages’in en yüksek destek verdiği yönetmen olan Haneke’ye bu filmi için $6.3 milyonluk Eurimages’in fonundan $1 milyon ayrılmıştı. Ayrıca Fransız-Alman Film örgütü de filme $400.000 destek vermişti. Toplam bütçesi $2 milyon olan filmin Eylül 2009’da gösterime girmesi bekleniyor.

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@yigithan300

2 yıl önce

10 / 10

Micheal haneke çok iyi bir yazar çok iyi bir yönetmen olması dışında bir sanatçıdır sözünü esirgemez bütün filmlerinde bir görüşü bir derdi vardır herkesi mutlu etmeye çalışmaz tokat gibi bir film The White Ribbon gelende bize bir burjuva hikayesi anlatan Haneke bizi 1900 lerin başında alman kasabasına götürüyor bize nazilerin nasıl ortaya çıktığını anlatıyor sadece hitler ile doğmadığı toplumsal bir sorun olduğunu gösteriyor. Sevgisiz büyüyen çocukları yanlış eğitimden geçen çocukları görüyoruz. Filmdeki karakterleri mesleklerine göre isimlendirdiğini görüyoruz doktor,rayip. Cinayetlerin kimin yaptığından çok neden yaptığı filmde dikkate alınması gerek bir olaydır çok zeki ve çok ta sert bir filmdir. En temel sorulardan birini sorar Hitler ortaya çıktı Almanya'yı savaşa mı sürükledi yoksa Almanya mı hitleri doğurdu teninde hissediyorsun kötümserliği.

@yusufozsynn

2 yıl önce

katılıyorum. Harika yorum. Her yerinden öpüyorum Rüştü.

@parfenrogojin

3 yıl önce

haneke’nin başyapıtlarından birisi olan beyaz bant’ın görsel yöndeki etkileyiciliği çok dikkat çekiyor. beyaz rengin filmde bir kaç kez dile getirildiği üzere masumiyetle olan ilgisini düşündüğümüzde filmin çok ama çok etkileyici, dikkat çekici ve estetik siyah beyaz renk kullanımı bu masumiyet temasının, masumiyet gerçeğinin ya var ya da yok oluşu ya da yok edilişini sanki dünyayı iki renge ayırarak göstermiş oluyor bizlere.

beyaz bant, aslında yönetmenin bütün filmlerinde takip ettiği, anlattığı, izini sürdüğü temel temaların ve meselelerin özeti gibi: haneke her zaman için sadece avrupa ve 1. dünya ülkelerinde yaşanan konfor eksiklikleri, adaletsizlikler, eşitsizlikler; iletişimsizlik, yabancılaşma, suç, şiddet gibi toplumsal olguları ve onların kişisel hikayelerde kendini belli eden biçimlerini anlatan filmler çekti, ancak yönetmenin sözünü etmemesi ve işaret etmemesine rağmen bu ülkeler arasında olmayan diğer yerlerde de hem aynı
... Devamı
haneke’nin başyapıtlarından birisi olan beyaz bant’ın görsel yöndeki etkileyiciliği çok dikkat çekiyor. beyaz rengin filmde bir kaç kez dile getirildiği üzere masumiyetle olan ilgisini düşündüğümüzde filmin çok ama çok etkileyici, dikkat çekici ve estetik siyah beyaz renk kullanımı bu masumiyet temasının, masumiyet gerçeğinin ya var ya da yok oluşu ya da yok edilişini sanki dünyayı iki renge ayırarak göstermiş oluyor bizlere.

beyaz bant, aslında yönetmenin bütün filmlerinde takip ettiği, anlattığı, izini sürdüğü temel temaların ve meselelerin özeti gibi: haneke her zaman için sadece avrupa ve 1. dünya ülkelerinde yaşanan konfor eksiklikleri, adaletsizlikler, eşitsizlikler; iletişimsizlik, yabancılaşma, suç, şiddet gibi toplumsal olguları ve onların kişisel hikayelerde kendini belli eden biçimlerini anlatan filmler çekti, ancak yönetmenin sözünü etmemesi ve işaret etmemesine rağmen bu ülkeler arasında olmayan diğer yerlerde de hem aynı hem benzer sorunların yaşandığını, ve beyaz bant’ta anlatılan istismar ve sömürü, kötülük ve suç olgusunun ve bunların çeşitli örneklerinin çok daha kapsamlı, çok daha karmaşık ve birbirine dolaşmış ağlarla iç içe geçmiş biçimlerinin her gün sayısız şekilde yaşandığını artık biliyoruz. bu anlamda beyaz bant’taki suçlular aslında bir dereceye dek yine de masumlar diyebiliriz. ancak zaten yönetmenin ana meselesinin bir dedektiflik hikayesi yada bir gerilim filmi yapmak olmadığı belli. haneke aslında bütün suç, kötülük, çürüme, çökme ve yabancılaşmalar, iletişimsizlik ve her türden şiddet olgusunun altında beyaz bant filminde çocuk istismarına, batının ve aslında dünyanın çocuk istismarı, suistimali ve çocuklarını maruz bıraktığı şeyler üzerinden çocuklarını yiyen medeniyete kadar aynı yeri işaret ediyor ve orayı gösteriyor.

haneke’nin amour hariç bütün filmlerinde çocuklar istismar edilir: yedinci kıta’da ailesiyle beraber intihar eder, ya da benny’nin videosu’nda hayvanlara şiddet uygular ve insan öldürür, funny games’te insan öldürür ve öldürülürler vb şeklinde bu döngü devam eder. haneke aslında aile, din, devlet kurumları ve aygıtları, sınıfsal ayrımlar ve eşitsizlikler, tüketime dayalı yaşama biçimlerinin pompalanması gibi olguları kullanarak çocukluğun imha edilmesinin altını çizer ve bu yıkımın çok can yakıcı nihai sonuçları olduğunu, olacağını söyler. hiç bir haneke filminde bu filmdeki kadar çocuk yoktur, ve hiç bir haneke filminde bu sömürü bu kadar edepli, sessiz, sakin, uysal ve masumiyetle iç içe geçmiş şekilde de verilmez.

yönetmenin filmlerinin seyirciyi rahatsız etmek, huzursuz seyirler dilemek, şiddet kullanmadan şiddeti anlatmak , müzik kullanmamak vb yönleri ve nitelikleri yönetmenin sinemasına dair garip bir imaj ve poz çiziyor . yönetmenin temel derdinin insanı geren filmler çekmek olduğunu sanmak yanlış, çünkü senelerce tv’de çalışan ve ardından sinemaya başlayan yönetmenin temel meselesi; hollywood sineması ve anaakım sinema, ticari sinema örneklerinin sonu gelmez şekilde sürdürdüğü gibi, seyircinin gerçekliği algılamasına indirilmiş görsel darbelerin bertaraf edilmesini sağlayarak, sahte ve yalan psikolojik durumlar ve hisler, çözümlerle zihni ve hissiyatı zedelenmiş seyirciyi bu dünyada tanık olunan ve yaşanan, var olan gerçeklikleri anlamaya, ona bakmaya ve onu umursamaya çağırmak aslında. bu anlamda haneke filmleri gözleri ve algısı hızlı kurgular, dramatik müzik kullanımı, gerçek olmayan ama çok rahatça istismar edilen şiddet sahneleri, sadece filmde var olabilecek karakterler aracılığıyla dağılmış, zarar görmüş insanları film üzerinden gerçekliği doğru şekilde algılamak ve onu görebilmek için çaba göstermeye çağıran çalışmalar aslında. bu amacı yönetmenin ne derece başarabildiği, yönetmenin yönteminin ne derece bu etkiyi yaratabildiği, ve filmlerinin bu anlamda çıtayı ne derece yukarı çıkarabildiği elbette tartışılır. ancak yönetmenin filmde gerçek duygusunu yaratmak amacıyla kullandığı yöntemlerin filmlerinin insanı "rahatsız edici" filmler olarak nitelendirilmesi önemli bir noktayı ıskalıyor olabilir: filmlerin rahatsız edici olmalarının sebebinin aslında örneğin bir insanı öldürmenin, bir insanın öldürülmesine bizim tanık olmamızın çok kötü bir deneyim olduğunu bize hissettiriyor olması olabilir. filmlerinde müzik kullanılmamasının sebebi gerçek hayatta olaylar yaşanırken olaylara eşlik eden dramatik bir müzik duymuyor olmamız olabilir. bu örnekler çoğaltılabilir.

yani yönetmen hikayesini anlatırken zaman tüketmemize yardımcı olacak entelektüel bir eğlencelik yaratmıyor; izleyiciyi onu istismar eden ticari sinema aygıtlarından mahrum bırakarak gerçek hisler, gerçek problemler, gerçek meseleleri farketmeye, bu meseleler üzerine düşünmeye ve uyuşmadan farkına vararak izlemeye, tanık olmaya çağırıyor, sinema saniyede 24 kare gerçektir derken bunu kastediyor yönetmen ve bence bunu her filminde kendine özgü bir şekilde, etkileyici bir biçimde yapıyor.

beyaz bant’ı kesinlikle öneririm.

@berat_k

4 yıl önce

8.5 / 10

Soluğumu iki buçuk saat sonunda salabildim. Bu kusursuz sinematografi ile özgün bir senaryonun buluşmasını izlemek için geç bile kalmışım.

Almanya’da nazizm nasıl doğdunun yanıtı belki de bu film. Ataerkil şiddet toplumunda, sosyal sınıfların yaşamın her anında hissedildiği, neredeyse her karesi fotoğraf güzelliğinde olan bir film.
Rahatsız edici mi? Evet. Haneke gözden kaçanları, görülmek istemeyenleri; bir de şu açıdan bakın diyerek izleyicinin gözüne sokuyor. O yüzden rahatsız oluyoruz işte!

@luftmensch

5 yıl önce

Dini baskının gözler önüne serildiği bir haneke filmi daha! diğer filmlerine göre beni daha az rahatsız edici bir hale soksa da yine de filmden aldığım keyif haneke standartları adına gayet başarılıydı. Uzun ve laf sokucu diyaloglar, donukluk, mesafenin içerisine saklanmış tüm istismar, utanç, din ve saflık. üzerine de görsel bir görüntü keyfi gelince 2 saat 24 dakikalık bir keyife dönüşüyor.

@dursun_duran

7 yıl önce

Saklı ve Ölümcül Oyunların çok çok altında bir iç gerilim sunabiliyor. Sanatsal ve iç gerilimi çok daha yüksek bir film bekliyordum benim için hayal kırıklığı oldu.

@fthgzl79

7 yıl önce

5 / 10

Bazı filmler hiç aklımda kalmaz..Bu da onlardan biri olacak..Öyle bir çorba yapmışlar ki,hiçbirşey anlamadan filmi bitirdim..Sanat filan denmişte,sanattan da anlarız biraz..Bu sanat değil,entelektüel zorlama..Haneke kendini zorlamış yani..Sanat yapacağım diye kasarsan,işte böyle bir ucube ortaya çıkar..Dayakçı papaz,sapık doktor,değişik çocuklar..Ne bu?Konu ne Haneke? Yine de 10/5

@cessiebalik

9 yıl önce

8.4 / 10

çok küfür etmek isyitorum ama başıma kötü işler gelebilir diye korkuyorum.

@otlu_kek

10 yıl önce

8.3 / 10

film siyah beyaz ve iki saat olmasına rağmen biterken çok üzüldüm.Oysaki sıkılırım diye aylardır erteleyip duruyordum izlemeyi.Bütün o olayları kimin yaptığı üzerine kırk saat düşünücem şimdi o yüzden biraz sinirliyim hanekeye(şaka tabi)

karliye noldu? doktor nereye gitti? kereste yerini kim yaktı? o papazın çocuklarının bu işte parmağı ne?ebe kadın bisikletle nereye gitti? beraber mi kaçtılar? yahu o doktor ne ayak? filmdeki öğretmen hariç kimse güven vermiyor insana.Çocuklar bile bir acayip.Bitiş sahnesinde bütün bunların cevabını vermesini beklemem zaten saçma oldu farkındayım ama gene de dank diye bitince şok oldum.

edit:Yok hızımı alamadım.Doktorun düşmesine sebep olan o teli kim gerdi arkadaş?Aralarındaki ilişki münasebetiyle ebenin yaptğını düşünmüyorum.(düşme olayı ebeye o iğrenç sözleri söylemeden önceydi çünkü) Kızı üzerinde pislik fanteziler geliştirdiğine göre yapan kızıdır diye ta
... Devamı
film siyah beyaz ve iki saat olmasına rağmen biterken çok üzüldüm.Oysaki sıkılırım diye aylardır erteleyip duruyordum izlemeyi.Bütün o olayları kimin yaptığı üzerine kırk saat düşünücem şimdi o yüzden biraz sinirliyim hanekeye(şaka tabi)

karliye noldu? doktor nereye gitti? kereste yerini kim yaktı? o papazın çocuklarının bu işte parmağı ne?ebe kadın bisikletle nereye gitti? beraber mi kaçtılar? yahu o doktor ne ayak? filmdeki öğretmen hariç kimse güven vermiyor insana.Çocuklar bile bir acayip.Bitiş sahnesinde bütün bunların cevabını vermesini beklemem zaten saçma oldu farkındayım ama gene de dank diye bitince şok oldum.

edit:Yok hızımı alamadım.Doktorun düşmesine sebep olan o teli kim gerdi arkadaş?Aralarındaki ilişki münasebetiyle ebenin yaptğını düşünmüyorum.(düşme olayı ebeye o iğrenç sözleri söylemeden önceydi çünkü) Kızı üzerinde pislik fanteziler geliştirdiğine göre yapan kızıdır diye tahmin ettim.Doktor senden iğreniyorum dediği ve yerin dibine soktuğu bir kadınla niye kaçsın? adam ve özürlü çocuk bir anda ortadan kayboldu ve ebe de panik halinde bisikleti ödünç alıp gitti kasabadan.Belki de karli öldü ve kadın da delirip adamı öldürdü.Ya da ben şu an baya sallıyorum.Sigi'ye olanları papazın iki çocuğunun yaptığını düşünüyorum çünkü babalarının onları sopayla dövdüğü gibi sigi de o şekilde dövülmüştü.Aynı şeyi karli'ye de onlar yapmış olabilir.Kızın kuşu öldürdüğünü gördük zaten.Martinse cinsel dürtüleri yüzünden yatağa bağlandığı için normallikten oldukça uzak büyüyor.İkisi bu hınçla sigi ve karli olayına karışmış olabilir zaten filmin başında da öğretmen onların okul çıkışı niye eve gitmeyip kasaba dışına çıktıklarını anlamadığından bahsediyordu ve ne zaman bir olay olsa bunlar hasta ziyareti bahanesiyle ortada bitti.Kereste yapılan yeri ise iş kazası sonucu annesi ölen ve babası intihar eden çocuk yapmış olabilir malum kasabanın işverenine oldukça gıcıktı.Sigbi'yi de o dövmüş olabilir demiştim ama düşününce bir çocuğa bu yüzden işkence yapması mantıksız.O değil de öğretmen ile eva'nın o ürkek öpüşme sahnesi ne kadar güzel ve içtendi.Bütün gece düşüneceğim galiba filmi bence hanekenin son filminden bile daha gerçekçiydi.
E

@elifcanan

11 yıl önce

7.3 / 10

Alman mürebbiyeleri şimdi anladık.

@atalante

11 yıl önce

Rahatsız edici , ama izlenmeye başlandımı bırakılmayan bir film.

@havlayankuzu

14 yıl önce

Filmi İzlemeyen Kimseler İçin Tehlike Oranı %16

Uzun diyaloglar, donuk geçişler, gereksiz odaklar, garip karakterlerle; oldukça dolanbaçlı bir yoldan, basit bir mesaj vermek istemiş bize Haneke.

Ama neden Almanya ?

İnsan aklının kızılcık sopası,tanrı ve erk ile yontulduğu tek ülke Almanya değildir sanıyorum.

Kötülük kimin rahminden doğar ?

Kötülüğü kim gebe bırakır ?

Kötülüğün ebesi kimdir ?
S

@samarrali

14 yıl önce

6 / 10

ya bi git...iki makale yaz rahatla...metaforlar alt metinler oooo...ı hate you haneeke

@paradigma

15 yıl önce

9 / 10

Cache’den de yukarı bir noktaya çıkarmış filmini Haneke. Trier son filmini Tarkovsky’e ithaf etti düşünüyorum da Haneke bunu Bergman’a ithaf etse olur muydu. Bergman havası var ama bir yere kadar diyebilirim. Hatta şöyle; filmde koluna beyaz bant takılan çocuk Fanny och Alexander’deki bizzat Alexander (Bergman’ın küçüklüğü). Yani Papaz’ın ailesinde benzerlik bulabilsek de film birden fazla hikayeyi içine alıyor tüm köy üzerinden bir nevi baskı rejimi okuması da rahatlıkla çıkabiliyor. Ve çok klişe olacak ama çocukların masumiyeti ve tertemiz dimağların "psikopatlaştırılması" (Faşist Almanya’ya selam) irdelenmiş. Güzel. Filozof yönetmenler var hala ortada.

Ekleme: filmde masumane bir aşkın doğuşu ve filizlenmesi de müthiş bir şekilde anlatılmış, ilk diyalog, başı omza koyma vs. gibi sahnelerde izleyici de heyecanlanıyor ikiliyi izlerken.
I

@ilkerka

15 yıl önce

7.3 / 10

olmuş mudur olmamış mıdır tam da bilemediğim film;fakat kendisi başlı başına o kadar donuk ki,siyah-beyaz olmasına hiç gerek duyulmasa da olurmuş.zira bu filme hangi rengi katarsanız katın,film çıkışında aklınızda siyah ve beyazdan başka muhtemelen hiçbirşey kalmayacaktır
SPOILER

Beyaz Bant filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Beyaz Bant filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Beyaz Bant filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL