11 yıl önce
Şeytan Çarpması
(2005)The Exorcism of Emily Rose
6.6
127 OYPUAN VER
5
Imdb: 6.7 (138.202 OY)
KONUSU
Emily Rose adlı bir genç kızın hikayesi. Tıbbi müdahaleler krizlerini ve kabuslarını gidermeyince, içine şeytan girdiği düşünülerek, Peder Moore ile beraber, dini inançlarına sığınarak bir ayine başlarlar. Ayin sırasında kız ölür ve Peder Moore’a dava açılır. Davayı yürüten avukat Erin Bruner mantık
... Devamı
Emily Rose adlı bir genç kızın hikayesi. Tıbbi müdahaleler krizlerini ve kabuslarını gidermeyince, içine şeytan girdiği düşünülerek, Peder Moore ile beraber, dini inançlarına sığınarak bir ayine başlarlar. Ayin sırasında kız ölür ve Peder Moore’a dava açılır. Davayı yürüten avukat Erin Bruner mantık ve dini inançlar arasındaki ince çizgiyle karşı karşıya kalacaktır.
-
Scott Derrickson
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Erin Bruner
Father Moore
Ethan Thomas
Emily Rose
Dr. Mueller
Judge Brew...
Karl Gunde...
Dr. Briggs
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
Filmin sizi korkutmaktan daha başka amaçları var.
Film,gerçek ile hurafe arasındaki kalın çizgiyi göremeyecek kadar kör kimselerin yarattığı bir başka trajedi üzerine kurulu. Bu trajedi çok köklü bir trajedi. Dünyamızın içine ediyor. Batıl öncüllerden başka hiçbir temeli olmayan,inanışlar tarafından sınırlandığımız bu yüzyılda, her birimiz aciz mahkumlarız. Bir başkasının önyargıları ve korkularıyla sınırlanıyor oluşumuz,kendi kafesimizde bile yatma hakkından mahrum kaldığımızın kanıtıdır.Emily Rose, yoz ve yobaz kimselerin,küçük beyinlerini dolduran,iğrenç korkuların kurbanı oldu. Hala şu duayı okursan cin görürsün diye korkutulan,algı bozukluğu ve ahlak yorgunluğu çeken insanların elinde oyuncak bir toplumun,gelişmiş ve mantıklı bir gelecek inşa etmesi mümkün mü ?
Bu yüzden bir sürü Emily Rose'un yaşadığı bir toplumda,beni korkutup gerdi bu film. Bir sürü var bizde,bir sürü.
Film,gerçek ile hurafe arasındaki kalın çizgiyi göremeyecek kadar kör kimselerin yarattığı bir başka trajedi üzerine kurulu. Bu trajedi çok köklü bir trajedi. Dünyamızın içine ediyor. Batıl öncüllerden başka hiçbir temeli olmayan,inanışlar tarafından sınırlandığımız bu yüzyılda, her birimiz aciz mahkumlarız. Bir başkasının önyargıları ve korkularıyla sınırlanıyor oluşumuz,kendi kafesimizde bile yatma hakkından mahrum kaldığımızın kanıtıdır.Emily Rose, yoz ve yobaz kimselerin,küçük beyinlerini dolduran,iğrenç korkuların kurbanı oldu. Hala şu duayı okursan cin görürsün diye korkutulan,algı bozukluğu ve ahlak yorgunluğu çeken insanların elinde oyuncak bir toplumun,gelişmiş ve mantıklı bir gelecek inşa etmesi mümkün mü ?
Bu yüzden bir sürü Emily Rose'un yaşadığı bir toplumda,beni korkutup gerdi bu film. Bir sürü var bizde,bir sürü.
Bu filmden nefret ediyorum. ilk basta 'ameaaan yeaa ne olcaak izlerim ben bunuu' diye izleyip ardindan kopekler gibi pisman oldugum film. resmen ruyama girdi ve emily rose gibi gordum kendimi. uykuda ayaklarim uyusmus, haykirmak isteyip sesimi kimseye duyuramiyordum. sonra gece kan ter icinde uyandim, korkudan ayagimi kipirdatamadim, telefonumun saatine bi baktim ki, bakmaz olaydim. ekmek kuran carpsin ki saat tam '03.00' idi. hayatimda bu kadar korktugumu hatirlamiyorum. bu sebepten dolayi 2 senedir gece lambasiyla uyuyorum ve geceleri uyandigimda saate bakmiyorum. izlemeden once iyi dusunun.
Film isimlerini orjinal dilinden Türkçeye çeviren dar görüşlü, kıt zekalı, vizyon sahibi olmayan kişi ve kurumlardan nefret ediyorum diyerek lafa gireyim. Bunlar Film dağıtım ve pazarlama sorumluları anladığım kadarıyla. Hesapta ekonomik kaygılar ile yapılırmış bu iş çoğunlukla. Aşk filmi ise efendim içinde aşk kelimesi geçmesine dikkat ederlermiş, korku ise ölüm ki millet sinemaya gelsin?!? Salağız ya biz...Bir de bazen filmin orjinal ismi içeriğini yeterince yansıtamıyormuş, bunlar buluyorlarmış yansıtan ismi ?!? Küfretmeden devam etmeye çalışayım... O filmin adını filmi yapanlar koyuyor sen nasıl daha iyi bilirsin? Ben senin çocuğuna gelip, "Ahmet" bu çocuğu iyi yansıtmamış biraz da it gibi bu çocuk, içeriğini de yansıtırsak biz buna "Karabaş" diyelim diyor muyum? Son olarak bir de spoiler'dan her aklı başında insan nefret eder. Bu çok akıllı arkadaşlar çoğu zaman da filmin adına, filmin kırılma anını ve hatta sonunu direk iliştiriyo
... Devamı
Film isimlerini orjinal dilinden Türkçeye çeviren dar görüşlü, kıt zekalı, vizyon sahibi olmayan kişi ve kurumlardan nefret ediyorum diyerek lafa gireyim. Bunlar Film dağıtım ve pazarlama sorumluları anladığım kadarıyla. Hesapta ekonomik kaygılar ile yapılırmış bu iş çoğunlukla. Aşk filmi ise efendim içinde aşk kelimesi geçmesine dikkat ederlermiş, korku ise ölüm ki millet sinemaya gelsin?!? Salağız ya biz...Bir de bazen filmin orjinal ismi içeriğini yeterince yansıtamıyormuş, bunlar buluyorlarmış yansıtan ismi ?!? Küfretmeden devam etmeye çalışayım... O filmin adını filmi yapanlar koyuyor sen nasıl daha iyi bilirsin? Ben senin çocuğuna gelip, "Ahmet" bu çocuğu iyi yansıtmamış biraz da it gibi bu çocuk, içeriğini de yansıtırsak biz buna "Karabaş" diyelim diyor muyum? Son olarak bir de spoiler'dan her aklı başında insan nefret eder. Bu çok akıllı arkadaşlar çoğu zaman da filmin adına, filmin kırılma anını ve hatta sonunu direk iliştiriyorlar!!! Düzeltecektim hepsini tek tek (en azından bu sitedekileri), sadece başucu filmlerime baktım bir ton çıktı böyle. O yüzden onun yerine bu yorumumu bu durumdaki tüm başucu filmlerimin altına koyuyorum ki sayısı ve saçmalıkları sizin de gözünüze batsın ve zorla da olsa küfretmeden bitiriyorum.
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Film vasat. Shohreh Aghdashloo adındaki kadının 2 dk’lık aşırı kötü oyunculuğu filme biraz daha kötü puan vermeme neden oldu.
Gerçek saptırması.
Filmi iki türlü değerlendirmek gerekir. Şimdi bir korku filmi mantığında gerçekten diğer basit şeytan çıkartma filmlerinden çok daha iyi bir yapım var karşımızda. Korku her an sizinle. Bu yönüyle ya zaten tarihte iyi filmler listesinde adını görebiliyoruz. Oyunculuk da başarılı olunca film gerçekten içine çekiyor bizleri. Gelelim ikincisine.
Öncelikle Emily Rose Almanya'da yaşayan ve 1976 yılında ölmüş Anneliese Michel'ın kendisidir. Bu kız o zamanlarda bir türlü çözülemeyen psikolojik sorunlar yaşamaktadır çünkü ailesi aşırı dinci bir kültüre sahiptir ve baskın bir yapıyla büyümüştür. Küçük yaşından beri kiliseye giden Anneliese beyninin algılamayacağı şiddete ve cehennem yorumlarına maruz kaldığından korkunun psikolojik saptırmasına dayanamayıp akıl sağlığını kaybetmiştir. Bunda ya din eğitimi için en erken 12 yaş sınırı gelmelidir. 6-7 yaşındaki çocuğa şu günah bu günah d ... Devamı
Filmi iki türlü değerlendirmek gerekir. Şimdi bir korku filmi mantığında gerçekten diğer basit şeytan çıkartma filmlerinden çok daha iyi bir yapım var karşımızda. Korku her an sizinle. Bu yönüyle ya zaten tarihte iyi filmler listesinde adını görebiliyoruz. Oyunculuk da başarılı olunca film gerçekten içine çekiyor bizleri. Gelelim ikincisine.
Öncelikle Emily Rose Almanya'da yaşayan ve 1976 yılında ölmüş Anneliese Michel'ın kendisidir. Bu kız o zamanlarda bir türlü çözülemeyen psikolojik sorunlar yaşamaktadır çünkü ailesi aşırı dinci bir kültüre sahiptir ve baskın bir yapıyla büyümüştür. Küçük yaşından beri kiliseye giden Anneliese beyninin algılamayacağı şiddete ve cehennem yorumlarına maruz kaldığından korkunun psikolojik saptırmasına dayanamayıp akıl sağlığını kaybetmiştir. Bunda ya din eğitimi için en erken 12 yaş sınırı gelmelidir. 6-7 yaşındaki çocuğa şu günah bu günah d ... Devamı
Gerçek saptırması.
Filmi iki türlü değerlendirmek gerekir. Şimdi bir korku filmi mantığında gerçekten diğer basit şeytan çıkartma filmlerinden çok daha iyi bir yapım var karşımızda. Korku her an sizinle. Bu yönüyle ya zaten tarihte iyi filmler listesinde adını görebiliyoruz. Oyunculuk da başarılı olunca film gerçekten içine çekiyor bizleri. Gelelim ikincisine.
Öncelikle Emily Rose Almanya'da yaşayan ve 1976 yılında ölmüş Anneliese Michel'ın kendisidir. Bu kız o zamanlarda bir türlü çözülemeyen psikolojik sorunlar yaşamaktadır çünkü ailesi aşırı dinci bir kültüre sahiptir ve baskın bir yapıyla büyümüştür. Küçük yaşından beri kiliseye giden Anneliese beyninin algılamayacağı şiddete ve cehennem yorumlarına maruz kaldığından korkunun psikolojik saptırmasına dayanamayıp akıl sağlığını kaybetmiştir. Bunda ya din eğitimi için en erken 12 yaş sınırı gelmelidir. 6-7 yaşındaki çocuğa şu günah bu günah deyip yaparsan cayır cayır yanacaksın dediğinde ortaya sapkın nesil bundan çıkar. Bir de Anneliese Michel'ın 1976 yılında yaptığı konuşmasında söylediklerini 1973 yılında çekilen The Exorcist filminden alıntı yaptığı da görülmektedir. Yani Anneliese konuşmasında birkaç yıl önce izlediği korku filmini taklit etmektedir. Anneliese Michel'in asıl sorunu şiddet ve açlıktır tabi ki halüsinasyon görmesine neden olan epileptik beyin sorunu. Yakalandığı zaturee sonrası da daha çok bitkin düşen bu zavallı kız bildiğiniz sapkın bir ortamın kurbanı olmuştur. Kadınları kara çarşafa büründüren sakallı zevkle insanları doğrayan nesil de bundan meydana geliyor işte. Dinler sınırsızlaştı mı amacını da kaybeder.
Genel olarak güzel bir film ve içinde gerçekten ders almamız gereken çok şey var. İstediği olmayınca üfürükçülere para vererek orasını burasını elletenler de bu mantık içinde oluşmaktadır. Akıl terk edildi mi sapkınlığın sınırsızlığı engellenemez ve işin ilginç yanı bunu yapanlar bazı okumuş din adamlarıdır.
Ders al ve düşün.
İyi seyirler.
P: 8
Filmi iki türlü değerlendirmek gerekir. Şimdi bir korku filmi mantığında gerçekten diğer basit şeytan çıkartma filmlerinden çok daha iyi bir yapım var karşımızda. Korku her an sizinle. Bu yönüyle ya zaten tarihte iyi filmler listesinde adını görebiliyoruz. Oyunculuk da başarılı olunca film gerçekten içine çekiyor bizleri. Gelelim ikincisine.
Öncelikle Emily Rose Almanya'da yaşayan ve 1976 yılında ölmüş Anneliese Michel'ın kendisidir. Bu kız o zamanlarda bir türlü çözülemeyen psikolojik sorunlar yaşamaktadır çünkü ailesi aşırı dinci bir kültüre sahiptir ve baskın bir yapıyla büyümüştür. Küçük yaşından beri kiliseye giden Anneliese beyninin algılamayacağı şiddete ve cehennem yorumlarına maruz kaldığından korkunun psikolojik saptırmasına dayanamayıp akıl sağlığını kaybetmiştir. Bunda ya din eğitimi için en erken 12 yaş sınırı gelmelidir. 6-7 yaşındaki çocuğa şu günah bu günah deyip yaparsan cayır cayır yanacaksın dediğinde ortaya sapkın nesil bundan çıkar. Bir de Anneliese Michel'ın 1976 yılında yaptığı konuşmasında söylediklerini 1973 yılında çekilen The Exorcist filminden alıntı yaptığı da görülmektedir. Yani Anneliese konuşmasında birkaç yıl önce izlediği korku filmini taklit etmektedir. Anneliese Michel'in asıl sorunu şiddet ve açlıktır tabi ki halüsinasyon görmesine neden olan epileptik beyin sorunu. Yakalandığı zaturee sonrası da daha çok bitkin düşen bu zavallı kız bildiğiniz sapkın bir ortamın kurbanı olmuştur. Kadınları kara çarşafa büründüren sakallı zevkle insanları doğrayan nesil de bundan meydana geliyor işte. Dinler sınırsızlaştı mı amacını da kaybeder.
Genel olarak güzel bir film ve içinde gerçekten ders almamız gereken çok şey var. İstediği olmayınca üfürükçülere para vererek orasını burasını elletenler de bu mantık içinde oluşmaktadır. Akıl terk edildi mi sapkınlığın sınırsızlığı engellenemez ve işin ilginç yanı bunu yapanlar bazı okumuş din adamlarıdır.
Ders al ve düşün.
İyi seyirler.
P: 8
Hayır hayır hayır. Bu filmi en son gördüğümde 10 yaşındaydım. Kaç gece saat 3'e kadar uyuyamadığımı biliirim. He bir de saat 3 oldu mu içimdeki bütün korkular dışarıya fırlar ve yorganın altında kendimi olabildiğince sıkar, terden sırılsıklam olur, bildiğim bütün duaları en az üç kere okurdum. Hani zaman durur derler ya benim için 3' te dururdu işte. Tabi o zamanlar çocuktuk, şimdi hatırlayınca nelerden korkarmışız be dedim. Neyse filme gelecek olursak bizim Cin filmlerinin Amerikan versiyonu işte o kadar. Fazla bişey beklemeyin
Bir türlü vitesi arttıramamış yönetmen yani izliyorsun bekliyorsun ama sonunda vites küçülüp ekşın kaçmış sanki. Üst kısımda bir yorum okudum son derece mantıklı geldi bence de film iki kısımda değerlendirilmeli. İlk kısım gerçekten kaliteli ama dediğim gibi sona doğru giderek vites düşmüş mesela peder sürekli hikayeden bahsediyor ama bir türlü o beklediğin hikaye gelmiyor basit olaylarla geçiştirilmiş. Bu filme bir korku filmi değil de bir biyografi tarzında bakarsak daha net görebiliriz ve başarılı bulabiliriz.Genel olarak film klasik şeytan çıkarma üzerine ve bunun olay anında değil de sonrasına gidip öyle anlatıyor.
Tam bir korku filmi olduğu söylenemez daha farklı bir derdi var filmin ve buda insanı merak ettiriyor bana göre izlenmeli.
filmin konusu her ne kadar klasik olsa da ilk defa beni etkisine aldı. Başroldeki kızın oyunculuğu süperdi
Filmin yarısından fazlası mahkeme salonunda geçiyor, gerilimli sahneleri toplasan 15 dakika etmez. Ha kötü bir film mi, hayır değil. Ama ancak 10 yaşındaysanız korkutucu olabilir.
ben bu filmin sonunu izlemezsem bin kere izlemiş olsam da binbirinci de yine korkuyorum. bu hissiyatı verebilmesi bile büyük başarı bence, korku filmi bir kere izlenir unutulur gider normalde ama bu filmdeki gerçekçilik etkileyici.
Şeytanla ilgili yağılabilecek en iyi filmlerden biri şüphesiz.
Olağandışı ögeler olağandışılıklarıyla filmin içinde varlığını sürdürürken bunlara inanmak ya da inanmamak izleyiciye bırakılmış. Jennifer Carpenter'ın oyunculuğunu da takdir etmek lazım.
farklı farklı şeytan çıkarma filmleri izlemişimdir.ama ilk kez bir filmin etkisinde bu kadar kaldığımı hatırlıyorum. gerçek bir olaydan alıntı konusuyla beni şok eden bir filmdi.emily rose karakteriyle jannifer carpenter rolünü o kadar gerçekçi ve iyi oynamış ki. sanki o olayları bize gerçekten yaşatmıştır. izlemeyenlere kesinlikle öneririm.
Ama oldu mu şimdi bu yorum...
Exorcism of Emily = Şeytan (bkz. Sözlük)
Rose = Çarpması (bkz. Sözlük) falan demek üzereydim :P
Gerçekten mükemmel bir kurgu ve gene hiç bir şeyin propogandasını yapmayan bir filmdi.
Kusursuz senaryoda bitmesi gerektiği şekilde bitti. Senarist ve yönetmenler misyonerlik çalışması gibi görünmesin diye özel çaba sarfetmişler.
Bunun yanında filmdeki gerilim de çok başarılıydı, ağır ve mantıklı bir şekilde ilerlediğinden bazılarımızın hoşuna gidebilecek bir film değil. Kısacası çerezlik bir şeyler ya da sadece gerileyim ordan burdan öcüler çıksın gibi basit bir şey istiyorsanız kesinlikle izlemeyin.
Ancak psikolojik olarak gerilmek, bir sonraki sahnede ne olacak acaba diye sürekli bir baskı altında kalmak ve o gerilimi doğal bir yolla yaratan senaryonun tadına varmak istiyorsanız ve hala izlemediyseniz, hala geç kalmış sayılmaz.
İyi seyirler, saygılar
Exorcism of Emily = Şeytan (bkz. Sözlük)
Rose = Çarpması (bkz. Sözlük) falan demek üzereydim :P
Gerçekten mükemmel bir kurgu ve gene hiç bir şeyin propogandasını yapmayan bir filmdi.
Kusursuz senaryoda bitmesi gerektiği şekilde bitti. Senarist ve yönetmenler misyonerlik çalışması gibi görünmesin diye özel çaba sarfetmişler.
Bunun yanında filmdeki gerilim de çok başarılıydı, ağır ve mantıklı bir şekilde ilerlediğinden bazılarımızın hoşuna gidebilecek bir film değil. Kısacası çerezlik bir şeyler ya da sadece gerileyim ordan burdan öcüler çıksın gibi basit bir şey istiyorsanız kesinlikle izlemeyin.
Ancak psikolojik olarak gerilmek, bir sonraki sahnede ne olacak acaba diye sürekli bir baskı altında kalmak ve o gerilimi doğal bir yolla yaratan senaryonun tadına varmak istiyorsanız ve hala izlemediyseniz, hala geç kalmış sayılmaz.
İyi seyirler, saygılar
Başroldeki kızın rol yeteneğini tebrik etmek lazım ancak bu kdr iyi oynayabilirdi bütün o garip sahnelerde.
Çok iyi olmasa da izlemeye değecek bir film. Bir nevi imanın gücü. Dexter\'ın ağzı bozuk çatlak kız kardeşi Debra Morgan masum yavrucak rolünde.
Şeytan Çarpması filmine Benzer Film ekliyorsun.
Şeytan Çarpması filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Şeytan Çarpması filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL