12 yıl önce
Kelebek ve Dalgıç
(2007)The Diving Bell and the Butterfly a.k.a Le scaphandre et le papillon
7.6
319 OYPUAN VER
5
Imdb: 8 (110.685 OY)
KONUSU
Jean-Dominique Bauby 43 yaşında hastalanır ve bütün kas kontrolünü kaybeder. Tek kontrol edebildiği yeri, sol göz kapağıdır. Beyni ve kulakları da çalışmaktadır. Terapisti Henriette’in hazırladığı özel alfabe ile, her seferde sadece bir harfe gözünü kırparak hayatını anlatan bir kitap yazar. Film, F
... Devamı
Jean-Dominique Bauby 43 yaşında hastalanır ve bütün kas kontrolünü kaybeder. Tek kontrol edebildiği yeri, sol göz kapağıdır. Beyni ve kulakları da çalışmaktadır. Terapisti Henriette’in hazırladığı özel alfabe ile, her seferde sadece bir harfe gözünü kırparak hayatını anlatan bir kitap yazar. Film, Fransız Elle magazininin editörü Jean-Dominique Bauby’nin gerçek hayat hikayesine dayanmaktadır.
-
Julian Schnabel
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Jean-Domin...
Céline Des...
Henriette ...
Claude
Dr. Lepage
Roussin
Marie Lopez
Father Lucien
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
işlevini kaybeden bir uzvumuz hakkında iş işten geçtikten sonra neredeyse birer uzman haline geliriz. ama bu hikayede yaşanılan, öncesinde başınıza gelecek olan durumla ilgili bilgi sahibi olmanızın pek bir şey değiştiremeyeceği türden...
jean-dominique bauby alkol ve sigara dahi kullanmamasına rağmen açıklanamayacak bir biçimde neredeyse bir bitki gibi yaşamaya mahkum oluyor. onun hikayesini izlerken gerçekten sahip olduğumuz ve özgürce kullanabileceğimiz şeylerin sadece hayal gücü ve hafızamız olduğunu öğreniyoruz. yani yaşarken çizdiğimiz resmin ölürken bize refakat edeceğini...
filmdeki çekim ve kamera oyunlarının karakterin içinde bulunduğu durumu daha iyi aktarabilmek adına olduğunu anlamış olsam da, belli bir yerden sonra seyri oldukça zor bir hal alıyor ama bunu iyi bir film için kusur olarak adlandırmakta yersiz olur herhalde...
ve bu filmle bir kez daha gördüm ki, bir çok şeyi ifade edebilmek için kullanılabilecek en iyi me ... Devamı
jean-dominique bauby alkol ve sigara dahi kullanmamasına rağmen açıklanamayacak bir biçimde neredeyse bir bitki gibi yaşamaya mahkum oluyor. onun hikayesini izlerken gerçekten sahip olduğumuz ve özgürce kullanabileceğimiz şeylerin sadece hayal gücü ve hafızamız olduğunu öğreniyoruz. yani yaşarken çizdiğimiz resmin ölürken bize refakat edeceğini...
filmdeki çekim ve kamera oyunlarının karakterin içinde bulunduğu durumu daha iyi aktarabilmek adına olduğunu anlamış olsam da, belli bir yerden sonra seyri oldukça zor bir hal alıyor ama bunu iyi bir film için kusur olarak adlandırmakta yersiz olur herhalde...
ve bu filmle bir kez daha gördüm ki, bir çok şeyi ifade edebilmek için kullanılabilecek en iyi me ... Devamı
işlevini kaybeden bir uzvumuz hakkında iş işten geçtikten sonra neredeyse birer uzman haline geliriz. ama bu hikayede yaşanılan, öncesinde başınıza gelecek olan durumla ilgili bilgi sahibi olmanızın pek bir şey değiştiremeyeceği türden...
jean-dominique bauby alkol ve sigara dahi kullanmamasına rağmen açıklanamayacak bir biçimde neredeyse bir bitki gibi yaşamaya mahkum oluyor. onun hikayesini izlerken gerçekten sahip olduğumuz ve özgürce kullanabileceğimiz şeylerin sadece hayal gücü ve hafızamız olduğunu öğreniyoruz. yani yaşarken çizdiğimiz resmin ölürken bize refakat edeceğini...
filmdeki çekim ve kamera oyunlarının karakterin içinde bulunduğu durumu daha iyi aktarabilmek adına olduğunu anlamış olsam da, belli bir yerden sonra seyri oldukça zor bir hal alıyor ama bunu iyi bir film için kusur olarak adlandırmakta yersiz olur herhalde...
ve bu filmle bir kez daha gördüm ki, bir çok şeyi ifade edebilmek için kullanılabilecek en iyi metafor kelebekler...
jean-dominique bauby alkol ve sigara dahi kullanmamasına rağmen açıklanamayacak bir biçimde neredeyse bir bitki gibi yaşamaya mahkum oluyor. onun hikayesini izlerken gerçekten sahip olduğumuz ve özgürce kullanabileceğimiz şeylerin sadece hayal gücü ve hafızamız olduğunu öğreniyoruz. yani yaşarken çizdiğimiz resmin ölürken bize refakat edeceğini...
filmdeki çekim ve kamera oyunlarının karakterin içinde bulunduğu durumu daha iyi aktarabilmek adına olduğunu anlamış olsam da, belli bir yerden sonra seyri oldukça zor bir hal alıyor ama bunu iyi bir film için kusur olarak adlandırmakta yersiz olur herhalde...
ve bu filmle bir kez daha gördüm ki, bir çok şeyi ifade edebilmek için kullanılabilecek en iyi metafor kelebekler...
Önemsememiz gereken şeyleri , önemsemek istediğimizde geç olabilir. Ve hayallerimiz .. dört duvarın arasında amaçsızca kurulsa bile, garip bir şekilde bizi mutlu eder.. Başarılı bir film.
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
’’İçimdeki deniz’’ ve ’’can dostum’’ kıvamında bir film.
Zengin bir züppenin özel hemşirelerle özel iletişim psikiyatristlerle çalışarak bir hikaye çıkarması üzerine bir film, ölümün beteride var dedirtecek cinsten bir olgu yaratılmış fakat onun hastalığı dünyada binlerce bu cinsten hastalıklar var bu hastanın zengin olması diğerlerinin fakir olmasından kaynaklı kitap çıkartmaya neden engelki vasat bir film içimdeki deniz bu konuda bu filme 100 basar
Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çekilmiş,akıcı olmayan ama güzel mesajlar veren vasat bir dram filmi..
Film konu itibariyle çok güzel, hayatın başka bir yönü anlatılmış. Yalnız çok durağan bir türlü akmıyor.
''Bugün artık bütün varlığımın küçük ıskalamalardan oluştuğunu hissediyorum. Sevmeyi bilemediğim kadınlar, hissedemediğim fırsatlar , kaçıp gitmesine izin verdiğim mutluluk anları, sonucunu önceden bildiğim ama kazananı seçemediğim bir yarış. Kör yada sağırmıyım yada gerçek doğamı bulmam için bir felaketin ışığımı gerekiyordu''
sıkılmam durağanlıktan dersen izlenebilir :)
''Bugün artık bütün varlığımın küçük ıskalamalardan oluştuğunu hissediyorum. Sevmeyi bilemediğim kadınlar, hissedemediğim fırsatlar , kaçıp gitmesine izin verdiğim mutluluk anları, sonucunu önceden bildiğim ama kazananı seçemediğim bir yarış. Kör yada sağırmıyım yada gerçek doğamı bulmam için bir felaketin ışığımı gerekiyordu''
sıkılmam durağanlıktan dersen izlenebilir :)
Etkileyici bir filmdi. Kamera kullanımı, oyunculuklar, müzik seçimi muhteşemdi. Mathieu Amalric'in performansı filmi başka bir boyuta taşımış. Gerçek hayattan uyarlama, yaşanmış bir hikaye olması daha da bir etkileyici kılıyor filmi.
Dokunaklı bir film.The Diving Bell and the Butterfly ' ıizlerken sürekli insanın boğazında bir şey düğümlenmiş gibi oluyor. Bence yönetmenin çekim tarzı gerçekten sürekli irite edici ama bir yandan da empati kurmanızı sağlayan bir teknik. Oyunculuklar harika çünkü bu filmin çok büyük sabırlarla çekildiği belli. Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlama olmasıda filme ayrı bir lezzet katıyor.
Film ağır ilerlediğini kabul etmek lazım. İzliycek olanlar bunu da göz önünde bulundursun derim.
İyi seyirler dilerim..
Film ağır ilerlediğini kabul etmek lazım. İzliycek olanlar bunu da göz önünde bulundursun derim.
İyi seyirler dilerim..
Başarılı ve çekim teknikleri ile empati kurma yeteneği olduğunu gösterebilen -çoğu sinema filminin yapmayı başaramadığı klasik anlatının ötesinde- bir filmdir. http://kiyiyavuranhayaller.blogspot.com/2010/11/dun-bir-film-izledim-ve-kule-donusmeyi.html
Hayatımda izlediğim en iyi film değil ama en çok içimi cızz ettiren filmdir.
İnsanın hayatını değiştirecek türden bişey. Dünyanın 2li bir denklem üzerine kurulduğunu özetleyen bir film. Birgün zengin, sağlıklı, o karı senin, bu kadın benim koşarken, diğergün bakmışsınız vucudunuzu bile oynatamıyorsunuz.
Allah düşmanımın başına vermesin diyecek türden bir olay.
İnsanın hayatını değiştirecek türden bişey. Dünyanın 2li bir denklem üzerine kurulduğunu özetleyen bir film. Birgün zengin, sağlıklı, o karı senin, bu kadın benim koşarken, diğergün bakmışsınız vucudunuzu bile oynatamıyorsunuz.
Allah düşmanımın başına vermesin diyecek türden bir olay.
Mutizm temalı harikülade bir film. Hele ki empati kurduğunuz an gözleriniz yaşarmaya başlıyor ve bu durumdan kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Film izleyiciye aslında neler nelere sahip olduğunu suratına çarpa çarpa anlatıyor. Filmden sonra birçok şeye sahip olduğunuzun farkına varıyorsunuz. Açıkcası bu kadar güzel bir film olacağını tahmin etmiyordum, fakat yanıldım. Bu zamana kadar arşivimde tutup tarihin tozlu sayfalarına terk ettiğim için büyük bir pişmanlık içerisindeyim. Gerçek bir film olması da filme ayrı bir hava katmış.
Kendime acımaktan vazgeçtim. Fark ettim ki gözümden başka iki şey daha var sahip olduğum: Hayal gücüm ve hafızam!!!
Kendime acımaktan vazgeçtim. Fark ettim ki gözümden başka iki şey daha var sahip olduğum: Hayal gücüm ve hafızam!!!
"Gözler dünyaya açılan bir penceredir"buna çok güzel bir örnekti bu film.Aslında bu dram filmini izlerken çok sıkılacağımı düşünmüştüm ve çok isteksiz izlemiştim.Normalde çok ağır bir film izlerken kendinizi o kadar kaptırıyorsunuz filme ve bu ağır ilerleyen filmi nasıl sıkılmadan izlediğinizi anlamıyorsunuz bile.Beklediğimden çok iyi bir film izledim diyebilirim.Filme puanım 10/8
Her felaket bir ışık yakabilir. Eğer insan isterse.
Bunun olmazsa olmaz koşulu, insanın kendine acımaması, kendisini bir zavallı, kurban gibi görmemesidir.Ölmeden izleyin.
Bunun olmazsa olmaz koşulu, insanın kendine acımaması, kendisini bir zavallı, kurban gibi görmemesidir.Ölmeden izleyin.
içinde sömürü olmadan da dram yapılabiliniyomuş dedirten film, demek ki neymiş adam olana bir göz ,bir kulak ve birde beyin yetiyormuş
Bence bu film Gerçekten iyi bir görüntü yönetmenliği örneğidir..Yatağa bağlı ve başkasının bakımına muhtaç olmanın nasıl birşey olduğunu yaşıyorsunuz resmen..Gerçek hikaye olması ,bazı sahnelerde Jean Dominique Bauby in kendisiyle iç hesaplaşmaları,babasıyla telefon görüşmesi iç burkan detaylardan..
Kelebek ve Dalgıç filmine Benzer Film ekliyorsun.
Kelebek ve Dalgıç filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Kelebek ve Dalgıç filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL