"Kelimeler, onları tekrar ettiğinizde anlamlarını yitirir, onları, onları, onları, onları, onları, onları..."
Beyninizin sıcaklığını arttıracak, değeri bilinmemiş bir yapım. Hala anlamaya çalışıyorum. Ama tam olarak anlayamıyorum. Bir medya eleştirisi olduğu kesin. Kitle iletişim kontrolü de zan altında. Ülkelerin politik sürtüşmelerini de içeri alalım. Ama bu filmde cidden tam olarak ne oluyor? Dilin işlevi mi sorunlu yoksa dilin kendisi mi? Galiba yozlaştırılan işlevi.
"Seni öldüren kelimeyi nasıl öldürürsün? Öldürmenin anlamı neden 'öpmek' olmasın?"
Filmin hikayesi kesinlikle ilginizi çekecek. Tüm filmi 3 kişinin çalıştığı bir radyo stüdyosunda geçiriyoruz. Ekip gündelik formatlarına devam ederken ilginç haberler gelmeye başlıyor, görgü tanıkları yayına bağlanıyorlar. Bu noktada film bizi görgü tanığı olmaktan çıkartıp, haber almaya çalışan meraklılara dönüştürüyor. Sadece seslerle haberdar olduğumuz, yüzlerce insanın olduğu ve öldüğü bir olayı çözmeye çalışıyoruz. Bir sür... Devamı
"Kelimeler, onları tekrar ettiğinizde anlamlarını yitirir, onları, onları, onları, onları, onları, onları..."
Beyninizin sıcaklığını arttıracak, değeri bilinmemiş bir yapım. Hala anlamaya çalışıyorum. Ama tam olarak anlayamıyorum. Bir medya eleştirisi olduğu kesin. Kitle iletişim kontrolü de zan altında. Ülkelerin politik sürtüşmelerini de içeri alalım. Ama bu filmde cidden tam olarak ne oluyor? Dilin işlevi mi sorunlu yoksa dilin kendisi mi? Galiba yozlaştırılan işlevi.
"Seni öldüren kelimeyi nasıl öldürürsün? Öldürmenin anlamı neden 'öpmek' olmasın?"
Filmin hikayesi kesinlikle ilginizi çekecek. Tüm filmi 3 kişinin çalıştığı bir radyo stüdyosunda geçiriyoruz. Ekip gündelik formatlarına devam ederken ilginç haberler gelmeye başlıyor, görgü tanıkları yayına bağlanıyorlar. Bu noktada film bizi görgü tanığı olmaktan çıkartıp, haber almaya çalışan meraklılara dönüştürüyor. Sadece seslerle haberdar olduğumuz, yüzlerce insanın olduğu ve öldüğü bir olayı çözmeye çalışıyoruz. Bir süre sonra klişe biçimde bir virüsün yayıldığını öğreniyoruz. Ancak klasik bir zombi hikayesiyle karşı karşıya değiliz. Virüs bazı kelimelerden bulaşıyor. Kapan kişi aynı kelimeyi tekrar edip duruyor ve saldırganlaşıyor. Peki çözüm ne? Belki de medya dilimizin içini boşaltmıştır. Kelimelere yeni anlamlar katmalıyızdır. Öldürmenin anlamı neden öpmek olmasın?
Geçmişin filozofları eminim bu filmi çok severdi. Veya kelimeleri yerli yerinde kullanmak için özel çaba sarf eden eski nesil sanatçılar. Bence düşünerek büyüyen beyinlerimiz de bu filmi seviyor.
Enteresan,artık virüslü,zombili filmleri nereden çıkartacaklarını şaşırdılar.Bu sefer virüs kelimelerle bulaşıyor.Bunun da etkileri ilk önce insanların acayip saçma cümleler kurmasıyla belli oluyor.izleyelim görelim nasıl olacak bu istila.televizyon filmi olarak çekilmiş fakat sinemalarda gösterime girecek filmin Türkçe'ye çevrilmiş ismi doğal olarak "Öldüren Kelimeler"
@furkandgn9
7 ay önce
7.5 / 10
Beyninizin sıcaklığını arttıracak, değeri bilinmemiş bir yapım. Hala anlamaya çalışıyorum. Ama tam olarak anlayamıyorum. Bir medya eleştirisi olduğu kesin. Kitle iletişim kontrolü de zan altında. Ülkelerin politik sürtüşmelerini de içeri alalım. Ama bu filmde cidden tam olarak ne oluyor? Dilin işlevi mi sorunlu yoksa dilin kendisi mi? Galiba yozlaştırılan işlevi.
"Seni öldüren kelimeyi nasıl öldürürsün? Öldürmenin anlamı neden 'öpmek' olmasın?"
Filmin hikayesi kesinlikle ilginizi çekecek. Tüm filmi 3 kişinin çalıştığı bir radyo stüdyosunda geçiriyoruz. Ekip gündelik formatlarına devam ederken ilginç haberler gelmeye başlıyor, görgü tanıkları yayına bağlanıyorlar. Bu noktada film bizi görgü tanığı olmaktan çıkartıp, haber almaya çalışan meraklılara dönüştürüyor. Sadece seslerle haberdar olduğumuz, yüzlerce insanın olduğu ve öldüğü bir olayı çözmeye çalışıyoruz. Bir sür ... Devamı
Beyninizin sıcaklığını arttıracak, değeri bilinmemiş bir yapım. Hala anlamaya çalışıyorum. Ama tam olarak anlayamıyorum. Bir medya eleştirisi olduğu kesin. Kitle iletişim kontrolü de zan altında. Ülkelerin politik sürtüşmelerini de içeri alalım. Ama bu filmde cidden tam olarak ne oluyor? Dilin işlevi mi sorunlu yoksa dilin kendisi mi? Galiba yozlaştırılan işlevi.
"Seni öldüren kelimeyi nasıl öldürürsün? Öldürmenin anlamı neden 'öpmek' olmasın?"
Filmin hikayesi kesinlikle ilginizi çekecek. Tüm filmi 3 kişinin çalıştığı bir radyo stüdyosunda geçiriyoruz. Ekip gündelik formatlarına devam ederken ilginç haberler gelmeye başlıyor, görgü tanıkları yayına bağlanıyorlar. Bu noktada film bizi görgü tanığı olmaktan çıkartıp, haber almaya çalışan meraklılara dönüştürüyor. Sadece seslerle haberdar olduğumuz, yüzlerce insanın olduğu ve öldüğü bir olayı çözmeye çalışıyoruz. Bir süre sonra klişe biçimde bir virüsün yayıldığını öğreniyoruz. Ancak klasik bir zombi hikayesiyle karşı karşıya değiliz. Virüs bazı kelimelerden bulaşıyor. Kapan kişi aynı kelimeyi tekrar edip duruyor ve saldırganlaşıyor. Peki çözüm ne? Belki de medya dilimizin içini boşaltmıştır. Kelimelere yeni anlamlar katmalıyızdır. Öldürmenin anlamı neden öpmek olmasın?
Geçmişin filozofları eminim bu filmi çok severdi. Veya kelimeleri yerli yerinde kullanmak için özel çaba sarf eden eski nesil sanatçılar. Bence düşünerek büyüyen beyinlerimiz de bu filmi seviyor.
@filminsani
15 yıl önce
4.8 / 10