2 yıl önce
I Am Georgina dizisine yorum yazdı:
True Detective dizisine yorum yazdı:
3.sezona yönelik tek başarısı: son derece doğal duran yaşlılık makyajları ve Mahershala Ali’nin gerçekten yaş almışcasına çıkardığı oyunculuk. O yüzünü ekşitmeleri, ağır hareketleri adam sanki gerçekten 70 yaşında biri gibi oynamış. Bunun dışında ise son derece sıradan bir sezondu. Özellikle final bölümü vasatın da altında kalmış. Sezon boyunca sırf merak & gizem unsuru yaratmak adına bir sürü gereksiz detay finalde öyle basite indirgendi ki "bu mudur yani" dedirtti.
Sergio filmine yorum yazdı:
Narcos’un başrol oyuncusunun popülerliğinden faydalanalım ve yanına da güzel bir kadın koyarsak bir şekilde izlenir mantığı ile planlanmış sanırım. Çünkü senaryo, kurgu, yönetmen kalitesi v.b. kriterler açsından pek üzerine düşülmemiş izlenimi verdi.
Yönetmen demişken zaten daha önce sadece belgesel çekmiş yani ilk uzun metrajlı filmi. Haliyle filmde yönetmen etkisi bazında bir şey yakalayamıyorsunuz. Ortalama bir sinema öğrencisinin elinden çıkmış gibi.
Sergio’nun diplomasideki başarısı, karakter yapısı, duygusal yönleri, aşk hayatı, yerel kişiler ve meslektaşları ile olan bağların ve tüm bunların hissiyatını izleyiciye geçirme anlamında son derece başarısız olunmuş.
Biraz ondan biraz bundan koyayım derken karman çorman hale gelmiş sahne geçişleri eşliğinde yavan bir anlatım çıkmış ortaya.
5/10
Modern Love dizisine yorum yazdı:
Özellikle son dönemde dijital yapım şirketlerinde bu tip ilişkiler üzerine kurulu, kısa kısa iç içe hikayelerin aynı ortamlarda geçtiği diziler hazırlamak revaçta. Prime Amazon da bu işe el atmış ve güzel olmuş diyebiliriz. Benzer türde 3 sezonluk Netflix dizisi Easy mevcut.
HBO, Hulu veya Showtime’dan da umarım aynı içeriklerde yapımlar gelmeye başlar...
Açıkçası Modern Love’ın her bölümüne bayıldığımı söyleyemem ama özellikle 2.bölümdeki hikaye ve final sahneleri gerçekten hoştu. Naif bir yönü var dizinin, bunu hissettirmede başarılı olmuşlar diyebilirim.
2.sezonu görmek isterdim şahsen.
Wanderlust dizisine yorum yazdı:
Güzel başlayıp son 2 bölümü ile olumsuz bir tat bırakan yapım.
Bir kere bu tip dizilerde her bölümün 50-55 dakika olması ekstra gereksiz oluyor. Çünkü zaten çok derinliği olan bir mevzu yok, ekstrem bir konu üzerinden eğlencelik olarak konumlanmış bir senaryo.
30 dakika yerine 55 dakika yapınca haliyle bir cupcake yeme sahnesi bile 5 dakika sürüyor, bir sürü durağan boş sahne koyuyorlar.
Özellikle terapist ile olan 5.bölümü hayatım boyunca izlediğim tüm diziler içinde en sıkıldığım dizi bölümlerinden biridir. Yani nedir bu kadar kasmalar! Sanki bilimsel analiz çıkarıyorlar anasını satayım! Hayır bunu ilgi çekici ve etkili bir şekilde yapabilseler tamam diyeceğim ama malesef.
6.bölüm olan final bölümü de vasattı ve final sahnesi de epey kötüydü.
Bundan sonra bu tip dizilerde puan kriterini kesinlikle göz önünde bulunduracağım, 7,0 IMDB puanı başta düşük gelmişti ama " 6 bölümmüş hadi yine de bir göz atayım " dedim ki 7 puanlık değeri bile yokmuş.
Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede filmine yorum yazdı:
Yani şunu anlayamıyorum;
ilk film bir şekilde tutmuşken ikincisinde tarzı neden değiştiriyorsunuz?
İlk filmdeki samimiyet, muhabbetler, o mahalle ortamı, gerçek hayatta yaşanabilecek türden olaylar silsilesi mevcutken,
ikinci filmde abartılı, saçma sapan bir senaryo çıkmış, ayrıca tarz olarak da vıcık vıcık bir hal almış. Komik olmaktan çok; sıkıcı ve izlemesi sancılı bir şekle bürünmüş.
Bu seriyi izlemeye henüz başladım, kalan 3 filmi izlemedim ama şu 2.film fiyaskosundan sonra diğerlerine bakma hevesim gitti açıkçası.
Cebimdeki Yabancı filmine yorum yazdı:
Orjinal filmdeki bazı mevzular yerli versiyonda makaslanmış ve kısmen sansüre uğramış haliyle. Zaten hepimiz çok iyi biliriz ki bizim toplumda böyle bir yemek masasında buluşulup her şeyin dürüstçe ve rahatça konuşulabilmesinin oyun bile olsa en ufak ihtimali dahi yok. Tamam İtalyan filminde ve o topraklarda bir nevi olabilir ama bizde ise en iyi geçinen arkadaş çiftler bile sürekli mutluluk pozları oynayıp birbirlerine karşı riyakarlıkta sınır tanımazlar ki en özel sırlarını böyle bir ortamda afişe etmek? Hayali bile mümkün değil.
Filme geçersek oyuncu kadrosu kesinlikle yanlış isimlerden seçilmiş ve olmamış. Çağlar Çorumlu ve birazcık da Leyla Lydia dışında birbirleriyle son derece uyumsuz ve vasat performanslar çıkmış ortaya. Hele Belçim Bilgin zaten oyunculuk namına pek bir becerisi yok, üstüne senaryodaki en etkileyici oyunculuğu çıkarması gereken bu rolde ise iyice sırıtmış.
Senaryo ve kurgu başka filmden, oyunculuk da kötü olunca film genel manada vasatın da altında kalıyor.
A ... DevamıOrjinal filmdeki bazı mevzular yerli versiyonda makaslanmış ve kısmen sansüre uğramış haliyle. Zaten hepimiz çok iyi biliriz ki bizim toplumda böyle bir yemek masasında buluşulup her şeyin dürüstçe ve rahatça konuşulabilmesinin oyun bile olsa en ufak ihtimali dahi yok. Tamam İtalyan filminde ve o topraklarda bir nevi olabilir ama bizde ise en iyi geçinen arkadaş çiftler bile sürekli mutluluk pozları oynayıp birbirlerine karşı riyakarlıkta sınır tanımazlar ki en özel sırlarını böyle bir ortamda afişe etmek? Hayali bile mümkün değil.
Filme geçersek oyuncu kadrosu kesinlikle yanlış isimlerden seçilmiş ve olmamış. Çağlar Çorumlu ve birazcık da Leyla Lydia dışında birbirleriyle son derece uyumsuz ve vasat performanslar çıkmış ortaya. Hele Belçim Bilgin zaten oyunculuk namına pek bir becerisi yok, üstüne senaryodaki en etkileyici oyunculuğu çıkarması gereken bu rolde ise iyice sırıtmış.
Senaryo ve kurgu başka filmden, oyunculuk da kötü olunca film genel manada vasatın da altında kalıyor.
Ama asıl filmi izlemeden ilk bu seyredilirse az çok keyif alınır kanısındayım.
Molly's Game filmine yorum yazdı:
Molly's Game; yönetmenin daha önce yine senaristliğini yaptığı A Few Good Men, The Social Network, Moneyball filmleri kadar etkili olmamış ki bu noktada bence yönetmen farkı ortaya çıkıyor, misal şu senaryoyu David Fincher'ın yönetmenliğinde izleseydik eminim çok daha çarpıcı bir film çıkardı ortaya.
Buna rağmen başarısız bir iş değil kesinlikle. 2,5 saate yakın süresine rağmen şahsen beni bir an bile sıkmadı ki poker bildiğim de yok zerre kadar ilgim de yok... Bunda başrol performansının katkısı da büyük. Jessica Chastain her rolün altından kalkabilen harika bir oyuncu. Başrolde başka bir kadın oyuncu ortalama oyunculuk çıkarsaydı muhtemelen film seyrinde kopmalar yaşanabilirdi.
Film, sonlara doğru sağlam bir şekilde seyrederken son yarım saatte tıkanmış sanki. Belki gerçek hikaye ile aynı doğrultuda aktarmak istediklerinden böyle oldu ama daha etkili bir şekilde sonlandırabilirlerdi. Özellikle mahkeme kısmı çok basit ve oldu bittiye getirilmiş.
Uzun lafın kısası artılarıyla eksile ... DevamıMolly's Game; yönetmenin daha önce yine senaristliğini yaptığı A Few Good Men, The Social Network, Moneyball filmleri kadar etkili olmamış ki bu noktada bence yönetmen farkı ortaya çıkıyor, misal şu senaryoyu David Fincher'ın yönetmenliğinde izleseydik eminim çok daha çarpıcı bir film çıkardı ortaya.
Buna rağmen başarısız bir iş değil kesinlikle. 2,5 saate yakın süresine rağmen şahsen beni bir an bile sıkmadı ki poker bildiğim de yok zerre kadar ilgim de yok... Bunda başrol performansının katkısı da büyük. Jessica Chastain her rolün altından kalkabilen harika bir oyuncu. Başrolde başka bir kadın oyuncu ortalama oyunculuk çıkarsaydı muhtemelen film seyrinde kopmalar yaşanabilirdi.
Film, sonlara doğru sağlam bir şekilde seyrederken son yarım saatte tıkanmış sanki. Belki gerçek hikaye ile aynı doğrultuda aktarmak istediklerinden böyle oldu ama daha etkili bir şekilde sonlandırabilirlerdi. Özellikle mahkeme kısmı çok basit ve oldu bittiye getirilmiş.
Uzun lafın kısası artılarıyla eksileriyle çok kaliteli bir yapım değil ama hoş bir tek seyirlik olduğunu söyleyebiliriz.
6,5 / 10
Küçük Manhattan filmine yorum yazdı:
Tatlı film. Aslında çok daha iyi olabilirmiş hatta Flipped seviyesine bile ulaşabilirdi ama başroldeki oğlanın oyunculuk adına kabiliyetinin olmaması, üstüne sevimsizliği; filmin samimiyetini ve şekerliğini baltalamış. Böylesi yapmacık bir çocuk oyuncu performansı uzun zamandır seyretmemiştim. Hele o ağlama sahneleri falan neydi öyle... Direkt filmi kapatasım geldi bir an...
İlk aşk mevzuları adına çok gerçekçi temaslar yer almakta filmde. İlk aşkını hatırlayan herkes birebir benzer yollardan geçip, iç ses olarak aynı şeyleri düşünüp hissetmiştir.
Finali itibariyle de epey hoştu. Hayatın koşulları gereği farklı yönlere gidilebiliyor ve haliyle hayatta başka kızlarla tanışıp birlikte olma durumu da mevcut...
Fakat ne olursa olsun ilk sevda, boğazın ilk düğümlenmesi, hiç tadılmamış şekilde kalbin farklı heyecanla atmasının sebebi sadece o kız olacak ve her erkek için onun yeri ayrı kalıp, ömür boyu hoş bir anı olarak hatırlanacak.
Daddy's Home 2 filmine yorum yazdı:
Birinci film; türü dahilinde görevini yerine getiren, çerezlik kategorisinde, eğlenceli bir yapımdı.
Haliyle ikinciden de benzer şeyi beklerken bu sefer Christmas öğretisinden başka bir şey sunmayan; fazlasıyla cıvık, kafa ütüleyen bir çocuk filmi olmuş. Bayat espriler, kötü senaryo, abartılı sahneler filmin tadını kaçırmış açıkçası.
Sadece Ronaldo'nun sevgilisi olma sıfatından sıyrılıp kendi başına da sağlam iyi bir karakter gibi gösterme çabası Georgina'da çok sakil durmuş.
Evet gayet güzel seksi bir kadın ama sadece bu yönüyle Ronaldo'nun sevgilisi olarak kalabildiği bu yapımla da tescillenmiş.
Herkesin yerli yersiz sürekli bunu övmeleri, büyüdüğü yerdeki bile samimiyetsiz hava, menajeri ile sözde gerginlik yaratmalar, yardımseverliğine sürekli vurgu falan cidden hepsi ama hepsi çok yapmacıktı.