14 yıl önce
Seni Seviyorum New York filmine yorum yazdı:
Unutulmaz Titanlar filmine yorum yazdı:
mücadele, hırs ve kazanma üstüne yazılmış alışılmış bir amerikan filmi.
Kaybedenler Kulübü filmine yorum yazdı:
içi anlam dolu repliklerle, ağır aksak, yerine göre komik yerine göre hüzünlü ilerleyen, hepimizin yaşamından bir şeyler sunan bir film. ağır ilerliyor ama.
In Bruges filmine yorum yazdı:
tek kelime ile muhteşem bir film. senaryo, oyuncular, replikler, özellikle muhteşem görüntüler.
film daha çok kara mizah gibi başlasa da içinde bolca komedi unsuru da barındırıyor. ken'in derinliğine karşı ray'in yüzeyselliği gerçekten çok güldürüyor.bir yandan gülerken, diğer yandan kahramanların içinde bulunduğu drama tanık oluyoruz, psikolojilerini anlamaya çalışıyoruzve onlarla üzülüyoruz. tüm bunlar gerçekleşirken, orta çağdan kalma bir kentin sokaklarında yürüyüp o kentte olabilmeyi hayal ediyoruz. bu sahneleriyle bana before sunrise ve sunset filmlerini hatırlattı. sanırım filmin replikleri içinde bolca siyasi gönderme de mevcut.
film ile ilgili beni en çok güldüren şey ise
cüceye sorulan -amerikalı mısın?
sorusuna verilen
-evet, sakın yüzüme vurma.
yanıtı ve ardından gelen tavsiye,
-o zaman çok yüksek sesli konuşma ve küfür etme:)
bir de ken'in ölüm sahnesindeki mimikler ne kadar etkileyiciydi.ben de öldüm adamla birlikte.
Ahmaklar filmine yorum yazdı:
anlatımı uçlarda olsa da verdiği mesaj yine de oldukça manidardı.
Cannot Live Without You filmine yorum yazdı:
insanın olduğu her yerde acıların benzer olduğunu gösteren, iç burkan bir öykü.
Göbeklitepe: Dünyanın İlk Tapınağı filmine yorum yazdı:
oldukça ayrıntılı, titiz ve başarılı bir çalışma. şu anki bulgularla dünyanın bilinen en eski tapınağı olan göbeklitepe'yi ve henüz birçoğu açıklanamayan bulgularını, oldukça geniş bir bakış açısıyla inceleyen bu belgesel gerçekten konunun uzmanı olsun ya da olmasın, izleyici kitlesinin ilgisini üstüne çekmeyi başarıyor.
İyi Geceler İyi Şanslar filmine yorum yazdı:
mimiklerin ve çekimlerin gayet başarılı olduğu, siyah-beyaz bir ortamda harika müzikler eşliğinde, bol bol sigara içilen ve inceden inceye bol bol eleştiren bir yapım.
film ile ilgili tek olumsuz yan çok konuşmanın olması ve bunların bir kısmının konuyla gerçekten ilişkili olmaması. o kadar konuşmayı okumak ve isimleri takip etmek yoruyor bir süre sonra..
Şark Vaatleri filmine yorum yazdı:
her şeyden önce oyunculukların gayet yerinde ollduğunu söylemek mümkün. her bir oyuncu üstüne düşeni yerine getirmiş. oyunculuk anlamında olumsuz bir şey söylemek pek mümkün gözükmüyor.
genel olarak filme süper diyemesem de sert sahneleri çıkartırsak iyi bir seyir sağlayacağına şüphe yok.
filmin senaryosunu irdelersek başlangıç sahneleri itibariyle şiddet içerikli sahnelere sahip olduğunu bildirmekte başarılı. nitekim parmak kesme, hamamda gözüne bıçak sokma vb. sahneleri izleyemedim.
bunun dışında semyon'un aslında gözüktüğü gibi biri olmadığı daha başından, sorduğu ayrıntılı sorulardan belliydi. dolayısıyla da aynen düşünüldüğü gibi bir mafya babası olduğu ortaya çıktı.
anna açısından bakacak olursak, normal bir hayat sürerken, nasıl adım adım belanın içine düştüğünü güzel göstermiş. ayrıca kirill,soyka ve anna arasındaki aşk üçgeni de gözlerden kaçacak gibi değildi.
aslında filmin başından itibaren bir gariplik olduğu gözümüze sokulsa da ... Devamıher şeyden önce oyunculukların gayet yerinde ollduğunu söylemek mümkün. her bir oyuncu üstüne düşeni yerine getirmiş. oyunculuk anlamında olumsuz bir şey söylemek pek mümkün gözükmüyor.
genel olarak filme süper diyemesem de sert sahneleri çıkartırsak iyi bir seyir sağlayacağına şüphe yok.
filmin senaryosunu irdelersek başlangıç sahneleri itibariyle şiddet içerikli sahnelere sahip olduğunu bildirmekte başarılı. nitekim parmak kesme, hamamda gözüne bıçak sokma vb. sahneleri izleyemedim.
bunun dışında semyon'un aslında gözüktüğü gibi biri olmadığı daha başından, sorduğu ayrıntılı sorulardan belliydi. dolayısıyla da aynen düşünüldüğü gibi bir mafya babası olduğu ortaya çıktı.
anna açısından bakacak olursak, normal bir hayat sürerken, nasıl adım adım belanın içine düştüğünü güzel göstermiş. ayrıca kirill,soyka ve anna arasındaki aşk üçgeni de gözlerden kaçacak gibi değildi.
aslında filmin başından itibaren bir gariplik olduğu gözümüze sokulsa da, soykanın polis olması beni şaşırttı. sanırım bu da gerileyen film izleme hızımdan olsa gerek
son olarak, her şeyin gayet güzel irdelendiği tüm filme kıyasla daha güzel bir son yaratabilirlerdi bence.
filmde o oyuncuların içinde uğur yücel'i izlemek garipti. yine de uğur yücel'i de görünce keşke 'istanbul seni seviyorum' filmi çekilse dedirtti film boyunca.