11 yıl önce
Mavi En Sıcak Renktir filmine yorum yazdı:
İsimsiz Gangster filmine yorum yazdı:
İçinde Güney Kore sinemasının tüm kodlarını barındıran epik bir gangster filmi. Son zamanlarda ise izlemekten en çok keyif aldığım Güney Kore filmi. Min Sik-Choi fena döktürmüş.
Ölümcül Oyuncaklar: Kemikler Şehri filmine yorum yazdı:
Edward, Bella ve One Direction gençliğinin hormonlarını tavan yaptırmaya oynayan bir imaj filmi. Lily Collins'in devamlı hafif aralık dudaklarından ne kadar erotizm yakalarsak kar mantığında bir akla sahip!
Korku Seansı filmine yorum yazdı:
Yoğun beklentilerden dolayı bir miktar hayal kırıklığı yaratsa da şimdilik 2013'ün en iyi korku filmi. 70'ler atmosferi ve James Wan faktörü öne çıkıyor.
Uçaklar filmine yorum yazdı:
Çok kolay unutulacak bir animasyon. Cars'taki konvansiyonel formül burada da geçerli. Yer yer eğlendiriyor ama o kadar. Finaldeki kör göze parmak militarist mesaj ise akıl alır gibi değil.
Şeytan Tohumu filmine yorum yazdı:
Ole Bornedal, The Possession'da bir nevi Hasan Karacadağ'lığa soyunmuş. Ne var ki Bornedal, Karacadağ'dan kat kat daha iyi bir yönetmen. Klasik şablonuna rağmen özenli sinematografisi, başarılı müzikleri ve oyuncu yönetimiyle vasatın üzerinde bir şeytan filmi. Ama senaryosundaki mantık hataları ve boşluklar filmin gücünü düşürüyor.
Büyükler 2 filmine yorum yazdı:
Filmde akılda kalacak iki şey var. Açılıştaki geyik sahnesi ve "WHAT?" repliği. Gerisi bildiğimiz yılışık, yalapşap komedi anlayışı.
Cinayet Tezi filmine yorum yazdı:
Özlemini duyduğum bir polisiye gerilim olmuş. Klas kamera kullanımı, çok iyi kotarılmış disko sahnesi ve Ricardo Darin karizması...
Bir Hayalimiz Vardı filmine yorum yazdı:
Sally Potter'ın senaryo üzerine çok düştüğü belli. Savaş korkusu, psikolojik travma ve büyüme üzerine nokta atışları var. Tıpkı hayat gibi birbirinden farklı karakterler geçidi sunuyor. 15 yaşındaki Elle Fanning'in müthiş performansı ise ümit verici.
Jobs filmine yorum yazdı:
'Net' kötü bir biyografi. Karikatürize bir Ashton Kutcher, vasat bir senaryo, Tv filmi sinematografisi ve abartılı müzik kullanımı. Ceza olarak Joshua Michael Stern'e "The Social Network", Ashton Kutcher'a da Daniel Day Lewis'in "Lincoln"daki yürüyüşü 100 kez izlettirilmeli!
Lise ikinci sınıf öğrencisi olan Adele'nin (Adele Exarchopoulos), cinsel yönelimini keşfedişini ve mavi saçlı lezbiyen Emma (Lea Seydoux) ile yaşadığı tutkulu aşkı anlatan film, Kechiche'nin büyük önem verdiği ayrıntılarla dramatik yapısı oldukça kuvvetli bir sinemasal güce sahip. Adele'nin, gerçek cinsel eğilimini keşfetmeden hemen önce okuldaki bir erkekle yaşadığı flört anındaki gerçekçi gözlemler (otobüs ve sinema sahneleri) ve ardından gelen cinsel ilişkideki cesur tavır, Kechiche'nin hem senaryo yazımında hem de yönetmenlikte ne kadar usta olduğunu gözler önüne seriyor.
Adele ve Emma'nı ... Devamı
Lise ikinci sınıf öğrencisi olan Adele'nin (Adele Exarchopoulos), cinsel yönelimini keşfedişini ve mavi saçlı lezbiyen Emma (Lea Seydoux) ile yaşadığı tutkulu aşkı anlatan film, Kechiche'nin büyük önem verdiği ayrıntılarla dramatik yapısı oldukça kuvvetli bir sinemasal güce sahip. Adele'nin, gerçek cinsel eğilimini keşfetmeden hemen önce okuldaki bir erkekle yaşadığı flört anındaki gerçekçi gözlemler (otobüs ve sinema sahneleri) ve ardından gelen cinsel ilişkideki cesur tavır, Kechiche'nin hem senaryo yazımında hem de yönetmenlikte ne kadar usta olduğunu gözler önüne seriyor.
Adele ve Emma'nın ilk göz göze geldiği sahnedeki slow-motion çekim tekniği ile müziğin bileşimi sahneye etkili bir duygusal boyut kazandırırken, biçimsel açıdan Xavier Dolan'ın yakın zamanlı 167 dakikalık başarılı LGBT sineması örneği Laurence Anyways'i (2012) hatırlatıyor. Eşcinsel bardaki tanışma sahnesinde ise adeta yakın plan patlamasına başvuran Kechiche, çerçevenin arka planını yer yer sıfırlayarak dizi sinematografisi boyutuna indirgiyor ve Adele'deki ilk eşcinsel duygunun her anını "bakış odaklı" biçimde gözlemlememize olanak sağlıyor. Emma'nın mavi saç rengini değiştirmesinden sonraki olay örgüsü içerisinde Adele'nin masmavi denize uzanarak Emma?nın saçlarının sıcaklığını araması (mavi sulara vuran güneş ışığının Adele'nin suratında parlaması fikri olağanüstü!) ve finale doğru Adele'nin giydiği mavi elbise filmin metaforik anlatısını doruğa çıkardığı anlardan. İki aile arasındaki sınıfsal farklılığın "makarna ve istiridye", "ticaret ve sanat" karşıtlıklarıyla sunulması da takdire şayan!
Kechiche, Adele karakterine gerçekçi bir kimlik giydirerek onu olabildiğince salaş ve dağınık gösteriyor. Saçlarının yağlı ve dağınık, bazen ağzına girmiş halini resmediyor. Yemeğin ağzının kenarlarına bulaşmasını, dilini çıkararak yemeği ve parmağını yalamasını, yanağındaki tüyleri, burnunun akmasını, hepsini kadraja alıyor. Fakat tüm bunlara rağmen Adele'nin güzel yüzünü ve hafif aralık dudaklarını da sürekli ön plana çıkararak masumiyetini vurguluyor. Geçtiğimiz günlerde vizyona giren, One Direction ve Twilight gençliğine hitap eden The Mortal Instruments: City of Bones (2012) filminde Lily Collins'e "aralık dudak erotizmi" üzerinden yaklaşılan yapay fetişizm, burada Adele Exarchopoulos'un doğal, güçlü ve gerçekçi oyunculuğu sahnesinde rahatsız etmiyor, aksine Adele'nin doğal görünümüne güç katıyor. Büyük ihtimal Cannes kuralları gereği "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü alamaması üzücü, zira ödülün sahibi Berenice Bejo "Le Passe"de (2013), Adele'nin performansının yarısı kadar bile güçlü bir performans sergilemiyor.
Filmin çok konuşulan ve tartışmalar yaratan 10 dakikalık seks sahnesi, Adele Exarchopoulos ile Lea Seydoux'un sahnelerin zorlayıcılığı açısından Abdellatif Kechiche'yi suçlayıp "Bir daha asla onunla çalışmayız" söylemlerine kadar varmıştı. Bu bağlamda kısmen de olsa oyunculara hak vermek mümkün, çünkü seks sahneleri Ang Lee'nin "Lust, Caution!"da (2007) pornografi suçlamalarıyla karşı karşıya kalan sahnelerinden en az 10 kat daha "hardcore" ve genç oyuncular için oldukça zorlayıcı sahneler. Fakat sahnelerin duygusal, tutkusal ve sansasyonel boyutu açısından Kechiche'ye hak vermemek mümkün değil, zira vizyonsuz bir yönetmenin elinde "cinsel istismar" suçlamasına kadar varabilecek sahneler Kechiche'nin elinde filme bir araç değil amaç olarak hizmet ediyor. Bu sahnelerin daha "soft" olarak kullanılması ve kırpılması filmin gücünü ve etkisini yarı yarıya indirebilir, şok edici etkisini fazlasıyla azaltabilir, hatta Altın Palmiye'den de edebilirmiş!
Abdellatif Kechiche'nin detaycı ve özenli yönetmenliğiyle senaryosu, Adele Exarchopoulos ve Lea Seydoux ikilisinin güçlü oyunculukları, etkileyici sinematografisi ve müzikleriyle La vie d'Adele, dramatik, estetik, kışkırtıcı, seksi ve cesur bir LGBT başyapıtı olmasının yanı sıra kanımca 2013'ün en iyi filmi.