6 yıl önce
Öykü filmine yorum yazdı:
Ne sinemada yayınlanacak kadar kaliteli, ne de tv filmi olacak kadar kalitesiz... Kendini izlettiren bir yapım. Vaktiniz varsa bakın. Pedofili üzerine kötü denemeyecek bir film.
Öykü filmine yorum yazdı:
Ne sinemada yayınlanacak kadar kaliteli, ne de tv filmi olacak kadar kalitesiz... Kendini izlettiren bir yapım. Vaktiniz varsa bakın. Pedofili üzerine kötü denemeyecek bir film.
Borgen dizisine yorum yazdı:
Politik/Siyasi dizi deyince akla ilk ayak oyunları şekspiryen bir bakış gelir. Bu dizide bu biraz daha ikinci planda zira söyleyecek başka meseleleri var bu dizinin. Bir House of Cards bekleyerek oturursanız düş kırıklığı yaşayabilirsiniz ama bir devletin, bir başbakanın, bir hükümetin, ülkenin sorunları ile nasıl başa çıktığını ve bu uğurda nasıl hamleler yaptığını göreceksiniz. Danimarkanın ilk kadın başbakanının hikayesi erkek egemen bir dünyada kendisine yer edinmeye çalışıyor. Başarılı bir dizi. Politik dramada izleyiciyi tatmin ediyor.
Billions dizisine yorum yazdı:
Karakterler çok iyi seçilmiş özellikle Damian Lewis Homeland dizisindeki performansından çok farklı bir karakterle gelerek diziyi izlenir kılıyor. Maggie Siff de dizinin iyilerinden. Paul Giamatti usta da başrollerde olunca seyir tavan yapıyor. Finans konulu bir dizi olması finansdan anlamayanların önyargılı davranmasına neden olsa da sadece finansa odaklanmayan yapısı başarısının sebeplerinden.
Diriliş filmine yorum yazdı:
The Revenant/Diriliş: Birdman filmi ile ilk kez oscar alan yönetmen Alejandro Gonzalez Inarritudan yine sağlam bir film. Arikaralar ve kızılderililerden kaçan beyazlar içerisinde yer alan bir adam ayı saldırısı sonucu yaralananınca ekibi tarafından bir başına bırakılır. Yaralı adamın amacı tek başına kaldığı dağlık ormanda bir yandan kızılderililerden kaçmak bir yandan da kendisini ölüme terkeden ve oğlunu öldüren ekip üyesi Fitzgeralddan hesap sormaktır. Leonardo Di Caprionun başrolde mucizeler yarattığı, tek başına sırtladığı film ekrana kilitliyor. Di Caprio dağlık ormanda bir başına kalmış bir adamın hayatta kalmak adına neler yapabileceğini bize yaşatıyor.
Altın Küre Di Caprio dedi. Sırada Oscar var. Hiç oscar alamamış aktörlerden Di Caprio bu filmle de Oscar alamazsa sıkıntı akademidedir diye düşüneceğim. GMDB:8,5
Yalancı filmine yorum yazdı:
Tarık Akanın "Sevgili Dayım" filminin muadili... İzlemek isteyenler için;
https://www.youtube.com/watch?v=gXY5M3MmCD4
El Gusto filmine yorum yazdı:
Cezayirli yönetmen Safinez Bousbainin girdiği bir antikacı dükkanında hikayesini dinlediği Şarabi müziğini ve yıllar önce bu müziği icra etmiş insanları yıllar sonra yeniden biraraya getirme çabası. Belgesel tadında ve bolca yerel müziğin yer aldığı film izlettiriyor. Yeniden biraraya gelen orkestranın final şarkısı da Rashid Tahadan tanıdığımız Ya Rayah... 50 yıl önce savaştan dolayı dağılmak zorunda kalan Yahudi ve Müslümanlardan oluşan bir orkestranın yıllar sonra yeniden buluşması...
Dalga filmine yorum yazdı:
İskandinav sinemasının Norveç ayağından bir film: The Wave/Bolgen/Dalga... Norveçin eşşiz doğasından görünümlerle başlayan film daha ilk dakikadan izleyiciyi içine çekiyor. Coğrafi gerilim diyebileceğimiz filmin başrolünde bir jeolog yer alıyor. Film bu jeologu başrolüne alarak Geiranger fiyortunda meydana gelen toprak kaymasının meydana getirdiği tsunamiden kurtulmaya çalışan yerli halk ve turistlerin mücadelesini ekrana taşıyor. Dağda meydana gelen toprak kayması dağ eteklerine kurulu Norveçi tehdit ederken; yeni işine başlayacak baş jeolog Kristian bu doğal afetten dolayı eski işine geri dönüyor ve kendini Norveçi kurtarma mücadelesinde buluveriyor. Filmin ana temasını oluşturan doğal afetin şu dönemde daha gerçekçi verilmesi bekleniyor. Film bu yönüyle sizi tatmin etmeyebilir ancak artan gerilim bu durumu hemen unutturuyor. Filmin diğer olumlu yanı ise geçişler. İç ve dış mekanlar arasında geçişler çok iyi ve sizi filmden biran olsun koparmıyor. Türünde binlerce film izled ... Devamıİskandinav sinemasının Norveç ayağından bir film: The Wave/Bolgen/Dalga... Norveçin eşşiz doğasından görünümlerle başlayan film daha ilk dakikadan izleyiciyi içine çekiyor. Coğrafi gerilim diyebileceğimiz filmin başrolünde bir jeolog yer alıyor. Film bu jeologu başrolüne alarak Geiranger fiyortunda meydana gelen toprak kaymasının meydana getirdiği tsunamiden kurtulmaya çalışan yerli halk ve turistlerin mücadelesini ekrana taşıyor. Dağda meydana gelen toprak kayması dağ eteklerine kurulu Norveçi tehdit ederken; yeni işine başlayacak baş jeolog Kristian bu doğal afetten dolayı eski işine geri dönüyor ve kendini Norveçi kurtarma mücadelesinde buluveriyor. Filmin ana temasını oluşturan doğal afetin şu dönemde daha gerçekçi verilmesi bekleniyor. Film bu yönüyle sizi tatmin etmeyebilir ancak artan gerilim bu durumu hemen unutturuyor. Filmin diğer olumlu yanı ise geçişler. İç ve dış mekanlar arasında geçişler çok iyi ve sizi filmden biran olsun koparmıyor. Türünde binlerce film izlediğiniz yapım akıcı yapısı ve artan gerilim dozajı ile izleyiciye vaat ettiklerini yerine getiriyor.
Adalet Peşinde, filmine yorum yazdı:
Belçika parlamentosunda 10 yılı aşkındır tartışılan usul hatasını gündeme taşıyan film karısı ve kızını öldüren bir serserinin mahkemece salıverilmesi üzerine kendi adaletini sağlayan bir adamı anlatıyor. Kendi adaletini sağlamasından dolayı yargı önüne çıkan Luc Segersın davası Belçika yasalarındaki usul hatasını önlemeye katkı sağlayacak mı? konulu film. Filmin ilk yarısında Luc Segersın karısı ve kızının ölümüne sebep veren serserinin dava sürecini ve Luc Segersın kendi adaletini sağlamasını izlerken ikinci yarıda Luc Segersın davasını izlemekteyiz. Açıkcası ilk devrede olayın meydana gelmesinin ardından ikinci dilimde dava sahnelerinde sıkılacağımı düşünürken herkesin anlayacağı bir hukuk dilinin seçilmesi ikinci yarıyı daha sürükleyici ve etkileyici kıldı. Avukatların muazzam performansları hukukun içindeki kişileri tatmin etmeyecek olabilir ama sıradan vatandaşı fazlasıyla tatmin ediyor. Sıkıcı hukuk dilinden arındırılmış olması ve avukatların anlaşılır bir dil seçmesiyle izleyic ... DevamıBelçika parlamentosunda 10 yılı aşkındır tartışılan usul hatasını gündeme taşıyan film karısı ve kızını öldüren bir serserinin mahkemece salıverilmesi üzerine kendi adaletini sağlayan bir adamı anlatıyor. Kendi adaletini sağlamasından dolayı yargı önüne çıkan Luc Segersın davası Belçika yasalarındaki usul hatasını önlemeye katkı sağlayacak mı? konulu film. Filmin ilk yarısında Luc Segersın karısı ve kızının ölümüne sebep veren serserinin dava sürecini ve Luc Segersın kendi adaletini sağlamasını izlerken ikinci yarıda Luc Segersın davasını izlemekteyiz. Açıkcası ilk devrede olayın meydana gelmesinin ardından ikinci dilimde dava sahnelerinde sıkılacağımı düşünürken herkesin anlayacağı bir hukuk dilinin seçilmesi ikinci yarıyı daha sürükleyici ve etkileyici kıldı. Avukatların muazzam performansları hukukun içindeki kişileri tatmin etmeyecek olabilir ama sıradan vatandaşı fazlasıyla tatmin ediyor. Sıkıcı hukuk dilinden arındırılmış olması ve avukatların anlaşılır bir dil seçmesiyle izleyicinin kendisini mahkemedeki jurilerden biri gibi hissetmesini sağlıyor. Juri üyeleri tarafından yanıtlanması beklenen "Kim haklı?" sorusunun cevabını siz de düşünmeye başlıyorsunuz.
Bogowie filmine yorum yazdı:
1980 Polonyasında ilk Kalp Naklini gerçekleştiren Dr Zbigniew Religanın hikayesi. Dr Religa çalıştığı kliniğin kalp nakline izin vermemesi sonucu bir kaç idealist genç doktorla Zabrzede kendi kliniğini açıp kalp nakli denemeleri yapar. Sağlık bakanlığından, ahlak komitesine,nakil yapılacak insandan, kalbi alınacak kişinin ailesinin kararlarına kadar zorluklarla geçen bir mücadele sonucunda bir başarı öyküsü. Birden fazla naklin yer aldığı filmin nakil sahnelerinde tempo artıyor. Biyografi türünde olmasına rağmen diğer biyografi filmleri gibi sadece hayat hikayesine odaklı bir çizgi izlememesi filmi izlenir kılan en önemli etken. Dr. Zbigniew Religa önderliğindeki bir kaç idealistin yenile yenile yenmesini öğrenmelerini konulu bir Polonya filmi. GMDB:7,5
Filmden bir replik;
-Oğlunuzun kalbini almamız için onay verir misiniz? Başka birini kurtarmam gerek. Bu sorunun sorulduğu Polonyadaki ilk kadınsınız.
Altınlı Kadın filmine yorum yazdı:
Geçmişe,nazi dönemine, dayanan bir uluslararası hukuk savaşı. Bir tablonun sahibine kavuşması için verilen mücadele... Duygusal sahneleri de barındıran filmin mahkeme sahnelerinde yapılan konuşmalar filmi zirveye taşıyor. GMDB:7,6 Hollywoodun demirbaşlarından Helen Mirrenın etkileyici performansıyla... Hollywoodun en iyi karakter oyuncularından Mirrenın performansı derin duyguyu aksettirişi izleyiciyi filme çeken en önemli unsurlardan. Hollywoodun klişe senaryolarından farklı konusu izleyiciyi sıkmıyor. Başarılı oyuncular özgün senaryo güzel iş...