İşle aşkı ayrı tutmak lazım derler. Ama şimdi aşağıda sayacağım bazı zatlara yönelik hislerim, mesleki becerilerinden ziyade, karakterlerindeki düşüklük ile ilgili.
1-)
Elia Kazan: Elia kazan kimdir, en kısa tarifle, "satıcı"dır. Pek meşhur Komünist Avı döneminde, çalışma arkadaşlarını pazarlayabilecek kadar geniştir. Kendisinden o kadar nefret ederler ki camiada, Oscar özel ödülüne layık görüldüğü gece, bazı malum Holywood ünlüleri tarafından, itin münasip bi tarafına sokulmuştur. Şerefsiz bir adamdır.
2-)
Uwe Boll: Uwe Boll kimdir, en kısa tarifle, "dingil"dir. Kendisi yüksek bütçeleri, kaliteli oyuncuları piç etmesiyle tanınır. Video oyunlarına yönelik takıntısı sebebiyle, nice meşhur oyunu izlenemez filmler haline getirmiştir. Camiada kendisinden o kadar nefret ederler ki, vakti zamanında "hayranları"nın darbına uğramışlığı vardır. Ama kendisi eski boksör. Kodumu oturtuyor.
3-)
Roman Polanski: Roman Polanski kimdir, en kısa tarifle, "sübyancı"dır. Kendisi bu ahlaki açığını, soykırım filmleri çekerek gidermeye çalışır. Ama olmaz haliyle. Elbette her sapık gibi ,bunun da arkasında, sağlam bir yalaka kitlesi vardır. Kendilerine tavsiyem, kendi çocuklarını bu adama emanet etsinler,sıkarsa.
4-)
Micheal Bay: Micheal Bay kimdir, en kısa tarifle, "fırsatçı"dır. Bu şahıs, Amerika'nın şoven hislerini çok iyi tartabilmesiyle nam salmıştır. Ortalama bir Amerikan ergeninin istediği her şey filmlerinde mevcuttur. Micheal bütün bu salatanın üstüne, kel kartalın pisliğini boca edip servis etmek konusunda bir numaradır. Modern alemin, propaganda elçisidir. Pisliğin önde gidenidir.
5-)
Stephen Sommers: Stephen Sommers kimdir, en kısa tarifle, "kolpa"dır. Boş filmlerin boş adamıdır. Sommers'ın adı geçtiğinde emin olabileceğiniz tek şey, aksiyon ve efekt yığını bir saçmalık izleyeceğinizdir. Daha ötesi yoktur.