A
5 ay önce
İstanbul İçin Son Çağrı filmine yorum yazdı:
Bile bile lades dedim. Boş bişey izleme istegimle düşünme yetimi kapatıp, yargı kanalımı açtım
İstanbul İçin Son Çağrı filmine yorum yazdı:
Bile bile lades dedim. Boş bişey izleme istegimle düşünme yetimi kapatıp, yargı kanalımı açtım
Bomboş filmine yorum yazdı:
Onur ünlü neffliksten azcık para koparayım diyip sanki bizimle dalga geçmiş... ulan zaten bomboş şeyler izliyosunuz alın bunu da izleyin demiş gibi. :)) kendimi filmin yarısında enayi gibi hissedip filmi kapattım ve bi süre bu teoriye güldüm
Yeniden Leyla filmine yorum yazdı:
Bu kadar güzel bir çıkış noktası ve böyle yetenekli bir başrol oyuncusuna rağmen film yanlış seçimlerin kurbanı olmuş. Maalesef bazen orjinal fikirler esinlenmenin biraz ötesinde etkilerle değersizleşiyor.
Peri: Ağzı Olmayan Kız filmine yorum yazdı:
Fikrin çıkış noktası güzel ama hikaye çok klişe ve kötü bir gidişatta. Mesajı olan çocuk filmi kategorisinde izledim. Beklentim yüksekmiş hayal kırıklığı yaşadım
Çıplak dizisine yorum yazdı:
Başta izlerken vaaayy oyyy falan dedim... sonra düşününce sansürlerle algımın patates olduğunu anlayıp, popo ve sevişme görmenin (türk bir yönetmen eşliğinde) cesur iş olmadığını farkettim. evet farklı izlediğimiz şeylerden ve evet gerçekçi sahneleri var ama o kadar
Lillian filmine yorum yazdı:
İnsanlara Tövbeli Kadın
Topluma ve toplumun insanlarına tamamen baş çevirmek, yani bir anlamda tövbe etmek neyi getirir ve neyi götürür? Lillian, Horvarth’ın kalbinden, ruhundan ve beyninden fışkırarak izleyiciye ulaşan bir film.
Film New York’ta porno sektöründe dahi yerini bulamayan Lillian’ın tekrar Rusya’ya dönmesini konu alıyor. Fakat bu yolculuk her anında bizi yanıltıyor ve Lillian’ın yolculuğunu şaşırarak, düşünerek ve merak içinde izlettiriyor. Lillian’ın yolculuğu diğer yol filmlerinden biraz daha farklı atmosferlere ev sahipliği ediyor. Amerika’nın pek çok yerinden geçerek, neredeyse her mevsimi yaşıyoruz. Filmde neredeyse hiç diyalog yok. Fakat çoğu geçişte bir radyo programından kesitler dinliyoruz. İlk esnada bize bağımsız gibi gelen bu diyaloglar aslında toplumun dert edindiği şeylerin, gerçek bir hayatta ne kadar değersiz olabileceğinin kanıtı gibi. Gerçek hayatın gerçek kahramanı Lillian ise film boyunca tek bir sözcük dahi et ... Devamıİnsanlara Tövbeli Kadın
Topluma ve toplumun insanlarına tamamen baş çevirmek, yani bir anlamda tövbe etmek neyi getirir ve neyi götürür? Lillian, Horvarth’ın kalbinden, ruhundan ve beyninden fışkırarak izleyiciye ulaşan bir film.
Film New York’ta porno sektöründe dahi yerini bulamayan Lillian’ın tekrar Rusya’ya dönmesini konu alıyor. Fakat bu yolculuk her anında bizi yanıltıyor ve Lillian’ın yolculuğunu şaşırarak, düşünerek ve merak içinde izlettiriyor. Lillian’ın yolculuğu diğer yol filmlerinden biraz daha farklı atmosferlere ev sahipliği ediyor. Amerika’nın pek çok yerinden geçerek, neredeyse her mevsimi yaşıyoruz. Filmde neredeyse hiç diyalog yok. Fakat çoğu geçişte bir radyo programından kesitler dinliyoruz. İlk esnada bize bağımsız gibi gelen bu diyaloglar aslında toplumun dert edindiği şeylerin, gerçek bir hayatta ne kadar değersiz olabileceğinin kanıtı gibi. Gerçek hayatın gerçek kahramanı Lillian ise film boyunca tek bir sözcük dahi etmiyor. Film boyunca doğanın çeşitli bölgelerinde ya da terk edilmiş evlerde konaklayan Lillian’ın terk edilmiş eşyalarla olan ilişkileri ise bir hayli ilgi çekici detaylara dönüşmüş. Horvarth şaşırtma ve doğallık konusunda tamamen bir masterpiece yaratmış diyebiliriz. Filmdeki tüm detaylar oldukça gerçekçi işlenirken, doğal süreçte bizi belki de bu yüzden bu kadar içerisine alabiliyor. Lillian’ın bacak kıllarının yavaş yavaş uzadığına şahit olmak mesela. Ya da neredeyse ölmek üzereyken bile yardım almaması mesela...
Başa gelebilecek tüm klişelerden uzaklaşmış Horvarth ve sanki "bakın yalnızlık ve toplumdan kopukluk böyle YAŞANIR" demek istemiş. Film görsel olarak bence ileyicinin tüm beklentisini karşılayan nitelikte. Doğadan yansıyan karelerden, terk edilmiş ev köşelerine, kızıl derililerin kermeslerinden, Amerikalılar’ın tuhaf şenliklerine kadar bizi pek çok manzaraya şahit ederken; bunu olabilecek en doğal şekilde yapıyor.
Planik’in sesini hiç duymamamıza rağmen bu hiç rahatsız etmiyor. Çünkü Planik bir oyuncu olarak tamamen olayın içindeki Lillian’a dönüşüyor. Bir oyuncu olarak üstün bir performans sergilediğini düşünüyorum. Minimalist mimik ve jestlerle, karaktere sahip yüzü birleşiyor ve etkileyici bir bütünlük oluşturuyor.
Övgülerle dolu bu yazının bu film için az bile olduğunu düşünüyorum. Nitekim film sona erdiğinde bambaşka bir gerçekle daha karşılaşıyoruz. Bu filmin kurgusal boyutunun yanında nasıl bir gerçekliğe dayandığını filmin sonunda öğreniyoruz. Bunu üstü kapalı bırakalım ki bir şaşkınlık daha yaşayabilelim. İnsanlara tövbeli bir kadının muhteşem yolculuğunu mutlaka izlemelisiniz benden söylemesi...
Acı Tatlı Ekşi filmine yorum yazdı:
Bir kliseler zinciri daha izledik evet. Ve evet her sey cok özenti cok ayni....he sonunda at gibi agladim. Film guzel oldugundan degil ama romantizm beni hep aglattigindan.
Bohemian Rhapsody filmine yorum yazdı:
Keyifli ve heyecan dolu anlar kesinlikle vardı. Ama bir o kadar da gercekten kopuk olduğu "holivud" havası da vardı. Freddie Mercury'i o yapan gençlik yılları filmde yer almıyor. Biyografik bir filmden beklentim cok daha gercekci olmasıydı. Internette gercek hali cok daha etkileyici olan Live Aid konserinin tamamini bize izletmektense gerçek hayatını izletselerdi keşkem..
Ölümlü Dünya filmine yorum yazdı:
çok güzel insanlarla dolu çok güzel bir film izlemiş olduk. Bitmesin istedim. Kalp.
Enes Batur Hayal mi Gerçek mi? filmine yorum yazdı:
sadece bu nedir? nedendir? diyerek fragmanını izledim. Onu bile izlediğime pişman oldum :(