11 yıl önce
6.7
189 OYPUAN VER
5
Imdb: 6.7 (114.473 OY)
KONUSU
Park Chan-wookun ilk Hollywood çalışması, yaslı anne, kızı ve gizemli ama çekici bir "amcası" arasındaki aşk üçgeninin karanlık hikayesini anlatıyor. India babasının ölümünün ardından, dengesiz annesi ve ikili bir yaşam sürdüren, yakışıklı Charlie Amca ile aynı evi paylaşmaya başlar. Hiç dostu ya da
... Devamı
Park Chan-wookun ilk Hollywood çalışması, yaslı anne, kızı ve gizemli ama çekici bir "amcası" arasındaki aşk üçgeninin karanlık hikayesini anlatıyor. India babasının ölümünün ardından, dengesiz annesi ve ikili bir yaşam sürdüren, yakışıklı Charlie Amca ile aynı evi paylaşmaya başlar. Hiç dostu ya da arkadaşı olmayan genç kadın, babasının ardında bıraktığı boşluğun nihayet dolduğunu düşünürken amcasına gönlünü kaptırır. Prison Breakin yıldızı Wentworth Millerın senaryosunu yazdığı Lanetli Kan, yıldızlarla dolu, ahlaksızlığın derinlerini eşeleyen, Hitchcockvari bir gerilim.
-
Park Chan-wook
Yönetmen
-
Wentworth Miller
Senarist
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
India Stoker
Evelyn 'Ev...
Charlie St...
Richard St...
Aunt Gwend...
Chris Pitts
Whip Taylor
Mrs. McGar...
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
chan-wook park büyük yönetmen.bu film de, aynı ölçüde büyük bir zırvalık.kimse kusura bakmasın!
Nihayet Sinema...
Genellikle Amerika'ya transfer olan yönetmenlerin denemeleri sonuç vermez. Başarısız geçer. Ya kimyaları tutmaz bu kırsalla. Ya çalışma biçimleri, yapımcı baskıları neticeye etki eder. Chan - Wook Park ise genellemenin dışında kalıyor. Hem onu tanıyanlar hem de ilk defa tanışacaklar için harika bir film çıkarmış ortaya. Çizgisini korumuş. Evet eksikleri yok değil. Yine de olabildiğince kendi çizgisini koruyan bir yapım olmuş Park için Stoker.
Filmi Oldboy ile karşılaştırmaya girmeyeceğim. Evet birkaç benzerlik kurulabilir. Bazı temaları, şiddete yaklaşımı falan. Ancak ayrı uçlardan filmler olduklarını düşünüyorum.
Stoker Park'ı tanıyanlar için nasıl bir film beklenmesi gerektiği açısından soru işareti barındırmıyor. Fragmanlarıyla da ona aşina olmayanla adına güçlü bir gerilim filmi olduğunun altını çiziyor.
Filmin her karesi, her anı Park'ın artistik düzeye çıkardığı yönetimiyle renkleniyor. Geçişleri, kadrajları ... Devamı
Genellikle Amerika'ya transfer olan yönetmenlerin denemeleri sonuç vermez. Başarısız geçer. Ya kimyaları tutmaz bu kırsalla. Ya çalışma biçimleri, yapımcı baskıları neticeye etki eder. Chan - Wook Park ise genellemenin dışında kalıyor. Hem onu tanıyanlar hem de ilk defa tanışacaklar için harika bir film çıkarmış ortaya. Çizgisini korumuş. Evet eksikleri yok değil. Yine de olabildiğince kendi çizgisini koruyan bir yapım olmuş Park için Stoker.
Filmi Oldboy ile karşılaştırmaya girmeyeceğim. Evet birkaç benzerlik kurulabilir. Bazı temaları, şiddete yaklaşımı falan. Ancak ayrı uçlardan filmler olduklarını düşünüyorum.
Stoker Park'ı tanıyanlar için nasıl bir film beklenmesi gerektiği açısından soru işareti barındırmıyor. Fragmanlarıyla da ona aşina olmayanla adına güçlü bir gerilim filmi olduğunun altını çiziyor.
Filmin her karesi, her anı Park'ın artistik düzeye çıkardığı yönetimiyle renkleniyor. Geçişleri, kadrajları ... Devamı
Nihayet Sinema...
Genellikle Amerika'ya transfer olan yönetmenlerin denemeleri sonuç vermez. Başarısız geçer. Ya kimyaları tutmaz bu kırsalla. Ya çalışma biçimleri, yapımcı baskıları neticeye etki eder. Chan - Wook Park ise genellemenin dışında kalıyor. Hem onu tanıyanlar hem de ilk defa tanışacaklar için harika bir film çıkarmış ortaya. Çizgisini korumuş. Evet eksikleri yok değil. Yine de olabildiğince kendi çizgisini koruyan bir yapım olmuş Park için Stoker.
Filmi Oldboy ile karşılaştırmaya girmeyeceğim. Evet birkaç benzerlik kurulabilir. Bazı temaları, şiddete yaklaşımı falan. Ancak ayrı uçlardan filmler olduklarını düşünüyorum.
Stoker Park'ı tanıyanlar için nasıl bir film beklenmesi gerektiği açısından soru işareti barındırmıyor. Fragmanlarıyla da ona aşina olmayanla adına güçlü bir gerilim filmi olduğunun altını çiziyor.
Filmin her karesi, her anı Park'ın artistik düzeye çıkardığı yönetimiyle renkleniyor. Geçişleri, kadrajları her saniyesi izlenilmeli. Görüntü yönetiminin de başarısı atmosfer kurulumuna doğrudan hizmet ediyor. Olumlu yönde tabii.
Stoker'ın alttan alta işlediği Freudyen bakış açısı da öykü için gayet ideal. Bastırılmış dürtüleri bir büyüme öyküsüne yedirmek açıkçası ilk akla gelebilecek fakat doğru bir fikir. Şiddet ile cinsel hazların bütünleştiği sahneler... Geçmişle kurulan ailevi ilişkilerin yarattığı yani kanın ortaya çıkardığı bağlar... Anılara yapılan kesmeler... Hepsi Freud'un F'si eşliğinde perdeye yansıyor gibi.
Wentworth Miller'ın senaryoyu yazması beni de şaşırttı. Böyle grift böyle matematiği güçlü bir senaryoyu yazması takdir edilesi. Asıl merak ettiğim Park'ın senaryoya katkısı. Ekleyip çıkardıkları...
Oyunculuklar için de parantez açmak gerek. Nicole Kidman ağırlığın onda olmadığı karakteriyle arzı endam ettiği karelerde iyi oyunculuğunu konuşturuyor. Matthew Goode ise başarılı bir performans sunuyor. Nereden tanıyorum ben bu adamı diye diye filmi bitirdim. Meğer Watchmen'deki uyuzmuş :))... Asıl alkış ise kesinlikle Mia Wasikowska'nın. Çok zor bir işin altından harika bir oyunculukla sıyrılıyor. Film sanırım onunla anılacak.
Stoker... Kesinlikle izlenmesi gereken, sağlam örgülü, karanlık, gücünü çoğunlukla alçak sesten alan büyüleyici bir sinemasal operet, ya da klasik müzik örneği...
(müziklerine, ses kurgusuna ayrıca bayıldım)
Genellikle Amerika'ya transfer olan yönetmenlerin denemeleri sonuç vermez. Başarısız geçer. Ya kimyaları tutmaz bu kırsalla. Ya çalışma biçimleri, yapımcı baskıları neticeye etki eder. Chan - Wook Park ise genellemenin dışında kalıyor. Hem onu tanıyanlar hem de ilk defa tanışacaklar için harika bir film çıkarmış ortaya. Çizgisini korumuş. Evet eksikleri yok değil. Yine de olabildiğince kendi çizgisini koruyan bir yapım olmuş Park için Stoker.
Filmi Oldboy ile karşılaştırmaya girmeyeceğim. Evet birkaç benzerlik kurulabilir. Bazı temaları, şiddete yaklaşımı falan. Ancak ayrı uçlardan filmler olduklarını düşünüyorum.
Stoker Park'ı tanıyanlar için nasıl bir film beklenmesi gerektiği açısından soru işareti barındırmıyor. Fragmanlarıyla da ona aşina olmayanla adına güçlü bir gerilim filmi olduğunun altını çiziyor.
Filmin her karesi, her anı Park'ın artistik düzeye çıkardığı yönetimiyle renkleniyor. Geçişleri, kadrajları her saniyesi izlenilmeli. Görüntü yönetiminin de başarısı atmosfer kurulumuna doğrudan hizmet ediyor. Olumlu yönde tabii.
Stoker'ın alttan alta işlediği Freudyen bakış açısı da öykü için gayet ideal. Bastırılmış dürtüleri bir büyüme öyküsüne yedirmek açıkçası ilk akla gelebilecek fakat doğru bir fikir. Şiddet ile cinsel hazların bütünleştiği sahneler... Geçmişle kurulan ailevi ilişkilerin yarattığı yani kanın ortaya çıkardığı bağlar... Anılara yapılan kesmeler... Hepsi Freud'un F'si eşliğinde perdeye yansıyor gibi.
Wentworth Miller'ın senaryoyu yazması beni de şaşırttı. Böyle grift böyle matematiği güçlü bir senaryoyu yazması takdir edilesi. Asıl merak ettiğim Park'ın senaryoya katkısı. Ekleyip çıkardıkları...
Oyunculuklar için de parantez açmak gerek. Nicole Kidman ağırlığın onda olmadığı karakteriyle arzı endam ettiği karelerde iyi oyunculuğunu konuşturuyor. Matthew Goode ise başarılı bir performans sunuyor. Nereden tanıyorum ben bu adamı diye diye filmi bitirdim. Meğer Watchmen'deki uyuzmuş :))... Asıl alkış ise kesinlikle Mia Wasikowska'nın. Çok zor bir işin altından harika bir oyunculukla sıyrılıyor. Film sanırım onunla anılacak.
Stoker... Kesinlikle izlenmesi gereken, sağlam örgülü, karanlık, gücünü çoğunlukla alçak sesten alan büyüleyici bir sinemasal operet, ya da klasik müzik örneği...
(müziklerine, ses kurgusuna ayrıca bayıldım)
Bi boka benzemeyen filmlere ay şöyle güzel ay böyle imgelemler var deyip entel görünmek de moda olmuş.
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
sinematografisini oyunculuklarını beğendiğim ama ne anlatmak istediğini bir türlü kestiremediğim film
Yönetmenin diğer filmlerine göre biraz daha geride kalsa kendi adıma sıkılmadan izledim diyebilirim. Yastığa başınızı koyduğunuzda hemen uyuyamıyorsanız çok dikkat vermeden, sıkılmadan izleyebileceğiniz bir film. Benim için öyleydi en azından.
Yönetmen, oyunculuklar bir yana da; ben çok sürükleyici buldum. Hem kasvetli ve boğucu, hem sürükleyici bir havası var. Beni içine çeken de bu oldu sanırım. Oldboy ile kıyaslanamaz elbette ama az biraz Oldboy kokusu da sezilmesi muhtemel. Şarkı seçimleri da çok başarılı. Summer Wine direkt filmin içine sokuyor, sahneyi ve psikolojiyi yaşatıyor. Eleştirilecek yanları da az değil bence. Özellikle tahmin edilebilir olması, kurgusunun zaman zaman zayıf kalması gibi eksileri var. 6,5/10
derin dondurucu- kalem kutusu-piyano kapağı, saç-otlar, kırmızı yol gibi yönetmen chan-wook park babanın güzellikleri çok hoştu.
duş sahnesi ve aslında olanlar, mektuplar ve aslında olanlar gibi sekanslar hoşuma gitti. ayrıca cümlenin aynısı karşındakine daha etkili kurma( teşekkür ederim, elbette seni hala seviyorum ama artık biraz daha az sevmek zorundayım) durumu da güzel kullanılmıştı. son açıklamalar ve ayakkabı değişimi sahnesi de elbette gayet iyiydi.
babanın ölümündeki klişe hariç(tabi önemliydi son için ancak onun yerine bir anda anne de çıkabilirdi ölümün sorumlusu[mesela boğulmaktan kurtulduktan sonra bir şeyler olup]) filmde canımı sıkan pek bir şey olmadı.
belki bir de kidman'ın yeterince kullanılmaması olabilir. matthew goode'un(charlie) arabadaki oyunculuğu efsaneydi. miacığımın duruluğu yine çok güzel kullanılmıştı. "evine götüremediğin aile mi olurmuş?"
kızın babasını dürtüle ... Devamı
duş sahnesi ve aslında olanlar, mektuplar ve aslında olanlar gibi sekanslar hoşuma gitti. ayrıca cümlenin aynısı karşındakine daha etkili kurma( teşekkür ederim, elbette seni hala seviyorum ama artık biraz daha az sevmek zorundayım) durumu da güzel kullanılmıştı. son açıklamalar ve ayakkabı değişimi sahnesi de elbette gayet iyiydi.
babanın ölümündeki klişe hariç(tabi önemliydi son için ancak onun yerine bir anda anne de çıkabilirdi ölümün sorumlusu[mesela boğulmaktan kurtulduktan sonra bir şeyler olup]) filmde canımı sıkan pek bir şey olmadı.
belki bir de kidman'ın yeterince kullanılmaması olabilir. matthew goode'un(charlie) arabadaki oyunculuğu efsaneydi. miacığımın duruluğu yine çok güzel kullanılmıştı. "evine götüremediğin aile mi olurmuş?"
kızın babasını dürtüle ... Devamı
derin dondurucu- kalem kutusu-piyano kapağı, saç-otlar, kırmızı yol gibi yönetmen chan-wook park babanın güzellikleri çok hoştu.
duş sahnesi ve aslında olanlar, mektuplar ve aslında olanlar gibi sekanslar hoşuma gitti. ayrıca cümlenin aynısı karşındakine daha etkili kurma( teşekkür ederim, elbette seni hala seviyorum ama artık biraz daha az sevmek zorundayım) durumu da güzel kullanılmıştı. son açıklamalar ve ayakkabı değişimi sahnesi de elbette gayet iyiydi.
babanın ölümündeki klişe hariç(tabi önemliydi son için ancak onun yerine bir anda anne de çıkabilirdi ölümün sorumlusu[mesela boğulmaktan kurtulduktan sonra bir şeyler olup]) filmde canımı sıkan pek bir şey olmadı.
belki bir de kidman'ın yeterince kullanılmaması olabilir. matthew goode'un(charlie) arabadaki oyunculuğu efsaneydi. miacığımın duruluğu yine çok güzel kullanılmıştı. "evine götüremediğin aile mi olurmuş?"
kızın babasını dürtülerine satması saçma gibi de vurucu gibiydi de saçma olmayan seçildi.
silah göründü mü illa patlar sözüne hoş bir güzelleme yapılmış.
film ile ilgili düşüncelerim genel olarak böyle, 80/100 dü benim için.
duş sahnesi ve aslında olanlar, mektuplar ve aslında olanlar gibi sekanslar hoşuma gitti. ayrıca cümlenin aynısı karşındakine daha etkili kurma( teşekkür ederim, elbette seni hala seviyorum ama artık biraz daha az sevmek zorundayım) durumu da güzel kullanılmıştı. son açıklamalar ve ayakkabı değişimi sahnesi de elbette gayet iyiydi.
babanın ölümündeki klişe hariç(tabi önemliydi son için ancak onun yerine bir anda anne de çıkabilirdi ölümün sorumlusu[mesela boğulmaktan kurtulduktan sonra bir şeyler olup]) filmde canımı sıkan pek bir şey olmadı.
belki bir de kidman'ın yeterince kullanılmaması olabilir. matthew goode'un(charlie) arabadaki oyunculuğu efsaneydi. miacığımın duruluğu yine çok güzel kullanılmıştı. "evine götüremediğin aile mi olurmuş?"
kızın babasını dürtülerine satması saçma gibi de vurucu gibiydi de saçma olmayan seçildi.
silah göründü mü illa patlar sözüne hoş bir güzelleme yapılmış.
film ile ilgili düşüncelerim genel olarak böyle, 80/100 dü benim için.
Çekim teknikleri olarak üst düzey olduğunu her sahnesinden anlayacağınız , insan hafızasını hafif hafif zorlayacak filmlerden biri...
Basit bir konu dev bir kamera arkası ekibi olunca böyle damakta kalan bir film çıkmış ortaya...Hangi türden ele alınırsa alınsın bence başarılı bir filmdi...
Basit bir konu dev bir kamera arkası ekibi olunca böyle damakta kalan bir film çıkmış ortaya...Hangi türden ele alınırsa alınsın bence başarılı bir filmdi...
Hasılata uygun.
Bunca zamandır sinemayla iç içe geçmiş biz insanoğlu var oluşun en son noktasında bu gibi geri itime bir adım daha zorlayan yapımlarla karşı karşıya kalıyoruz. Açık konuşmak gerekirse gereksiz bir yapım. Film ilk başta sizi saracak gibi oluyor. Havada ki gerilim iyi diyorsunuz. Sonra ne gereksiz bir derin dondurucu sahnesiyle buluyorsunuz kendinizi. Bildiğin tuvalete giderken bile gerilim yapacak adamlar. Devam ediyor tabi film sonra ne mi oluyor. Hiç. Boşa çekilmiş bir film izliyorsunuz. Küfürler, küfürler... Tabi filmin amacı buysa hak ediyor doğrusu başarıyı. Yakalayabilmiş çünkü bunu. Dünyanın en kötü filminin de hedefi buysa yakalamıştır, kimse izlemek istemez öyle yapımı. Bu da onlardan biri. Oyuncu kadrosu, yapımcı falan derken film iyice beklenilenin altına kaçıyor. Filmi sevenler olacaktır. Niye mi gerçekten filmde sürekli bir nasıl desem bir yağmurlu hava atmosferi var. Görüntü kalitesi falan da iyi gibi, ama ... Devamı
Bunca zamandır sinemayla iç içe geçmiş biz insanoğlu var oluşun en son noktasında bu gibi geri itime bir adım daha zorlayan yapımlarla karşı karşıya kalıyoruz. Açık konuşmak gerekirse gereksiz bir yapım. Film ilk başta sizi saracak gibi oluyor. Havada ki gerilim iyi diyorsunuz. Sonra ne gereksiz bir derin dondurucu sahnesiyle buluyorsunuz kendinizi. Bildiğin tuvalete giderken bile gerilim yapacak adamlar. Devam ediyor tabi film sonra ne mi oluyor. Hiç. Boşa çekilmiş bir film izliyorsunuz. Küfürler, küfürler... Tabi filmin amacı buysa hak ediyor doğrusu başarıyı. Yakalayabilmiş çünkü bunu. Dünyanın en kötü filminin de hedefi buysa yakalamıştır, kimse izlemek istemez öyle yapımı. Bu da onlardan biri. Oyuncu kadrosu, yapımcı falan derken film iyice beklenilenin altına kaçıyor. Filmi sevenler olacaktır. Niye mi gerçekten filmde sürekli bir nasıl desem bir yağmurlu hava atmosferi var. Görüntü kalitesi falan da iyi gibi, ama ... Devamı
Hasılata uygun.
Bunca zamandır sinemayla iç içe geçmiş biz insanoğlu var oluşun en son noktasında bu gibi geri itime bir adım daha zorlayan yapımlarla karşı karşıya kalıyoruz. Açık konuşmak gerekirse gereksiz bir yapım. Film ilk başta sizi saracak gibi oluyor. Havada ki gerilim iyi diyorsunuz. Sonra ne gereksiz bir derin dondurucu sahnesiyle buluyorsunuz kendinizi. Bildiğin tuvalete giderken bile gerilim yapacak adamlar. Devam ediyor tabi film sonra ne mi oluyor. Hiç. Boşa çekilmiş bir film izliyorsunuz. Küfürler, küfürler... Tabi filmin amacı buysa hak ediyor doğrusu başarıyı. Yakalayabilmiş çünkü bunu. Dünyanın en kötü filminin de hedefi buysa yakalamıştır, kimse izlemek istemez öyle yapımı. Bu da onlardan biri. Oyuncu kadrosu, yapımcı falan derken film iyice beklenilenin altına kaçıyor. Filmi sevenler olacaktır. Niye mi gerçekten filmde sürekli bir nasıl desem bir yağmurlu hava atmosferi var. Görüntü kalitesi falan da iyi gibi, ama o kadar. Konu yok, gereksiz bir hikaye, anlamsız bağlantılar ve aklı sıra başlangıçla bitişi bağlamaya çalışan akıl dışı bir sinema örneği. Nicole'a üzüldüm hem yaşlanmış hem de kötü bir oyunculukla karşımızda. Neyse isteyen izlesin işte. Ben yazacağımı yazdım.
İyi seyirler.
P: 5
Bunca zamandır sinemayla iç içe geçmiş biz insanoğlu var oluşun en son noktasında bu gibi geri itime bir adım daha zorlayan yapımlarla karşı karşıya kalıyoruz. Açık konuşmak gerekirse gereksiz bir yapım. Film ilk başta sizi saracak gibi oluyor. Havada ki gerilim iyi diyorsunuz. Sonra ne gereksiz bir derin dondurucu sahnesiyle buluyorsunuz kendinizi. Bildiğin tuvalete giderken bile gerilim yapacak adamlar. Devam ediyor tabi film sonra ne mi oluyor. Hiç. Boşa çekilmiş bir film izliyorsunuz. Küfürler, küfürler... Tabi filmin amacı buysa hak ediyor doğrusu başarıyı. Yakalayabilmiş çünkü bunu. Dünyanın en kötü filminin de hedefi buysa yakalamıştır, kimse izlemek istemez öyle yapımı. Bu da onlardan biri. Oyuncu kadrosu, yapımcı falan derken film iyice beklenilenin altına kaçıyor. Filmi sevenler olacaktır. Niye mi gerçekten filmde sürekli bir nasıl desem bir yağmurlu hava atmosferi var. Görüntü kalitesi falan da iyi gibi, ama o kadar. Konu yok, gereksiz bir hikaye, anlamsız bağlantılar ve aklı sıra başlangıçla bitişi bağlamaya çalışan akıl dışı bir sinema örneği. Nicole'a üzüldüm hem yaşlanmış hem de kötü bir oyunculukla karşımızda. Neyse isteyen izlesin işte. Ben yazacağımı yazdım.
İyi seyirler.
P: 5
Psikolojik ağırlıkta bir film.Bu filmdeki en büyük başarı filmi yarıda kesip asla bırakamıyorsunuz.İzlenen gizemli atmosfer çok iyi işlenmiş olduğundan hep bir şeyler olacak havası sarıyor.Sürekli bekleyip duruyorsunuz ve filmin sonuna geliyorsunuz.Kafamda yerine oturtamadığım bir sürü şey kaldı.Filmi beğenmedim.
Yönetmenin ilk izlediğim filmi. Görsellik bakımından bayağı hoşuma gitti, müzikler tam uygun.
Sonunu da tahmin ettim açıkçası. Güzeldi yine de, sevdim!
Çeviriye öldüm yalnız: Lanetli Kan!
Sonunu da tahmin ettim açıkçası. Güzeldi yine de, sevdim!
Çeviriye öldüm yalnız: Lanetli Kan!
İlk saatiyle yeni şeyler vaat ederken, ardından wook park'ın sinemasının standart bir örneğine dönüşüyor. Gerçi severim wook park'ı fakat burada kendisini bir anlam karmaşası içinde bulduğunu hissettim. Yönetmen adına yeni bir iş değil belki ama izlemesi keyifli bir film.
İlk Hollywood filmiyle tarzında ki sertlikten biraz ödün vermiş olsada, basit bir senaryoya rağmen gayet özgün bir iş ortaya çıkarmayı başarmış usta.
Chan Wook Park teknik itibariyle kendini çok ileriye taşırken, kurgu ve senaryo açısından da gerilemiş. Ancak ben umutsuz bakmak istemiyorum. Sanırım farklı bir şeyler yapmak istedi ve ileri vadede iyi sonuçlar çıkacağına eminim. Eleştirimi yapıcı olarak yaparak sizlerinde izlemeden önce bu bilinçle beklentiye girmeden izlemenizi öneririm.
Büyük hayal kırıklığı oldu benim için.Filmde aklımda kalan ve gerçekten hakkı verilmiş bir yönetmenlik başarısı dışında hiç bir şey yok.Ne gerilim ne de gizem -oldukça malzemesi varken- kullanılamamış.2013 yılının büyük hayal kırıklıklarından biri oldu sinema adına.
wentworth miller kusura bakmasın hikaye güzel görsellik muteşem ama senaryo olarak fazla zayıf kalmış. çok rahat en az 3 tane olayın cevabı verilmemiştir. (veya açıklanma gereği duyulmadı bilemiycem) ancak sırf o mükemmel yönetmenlik ve görsellik bile size filmi izlettirebiliyor. sonuç olarak bi puan vermemiz gerekirse filim adamı ahalisinin verdiği puan gayet uygundur efenim: 6.9
Lanetli Kan filmine Benzer Film ekliyorsun.
Lanetli Kan filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Lanetli Kan filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL