3 yıl önce
5.3
34 OYPUAN VER
5
Imdb: 5.4 (275 OY)
KONUSU
Filmimiz 20. yüzyılın önemli "milat"larından biriyle açılır. Kemal yaşadığı öğrenci evinin kendine özgü karmaşasında, küçücük bir radyodan "sosyalizmin" yıkıldığı haberini dinleyen 20’li yaşların başındaki bir üniversite öğrencisidir. Muhtemelen çok kısa bir süre önce edindiği ve ona uygun bir değer
... Devamı
Filmimiz 20. yüzyılın önemli "milat"larından biriyle açılır. Kemal yaşadığı öğrenci evinin kendine özgü karmaşasında, küçücük bir radyodan "sosyalizmin" yıkıldığı haberini dinleyen 20’li yaşların başındaki bir üniversite öğrencisidir. Muhtemelen çok kısa bir süre önce edindiği ve ona uygun bir değerler sistemi geliştirmeye çalıştığı bir dünya görüşü, onun gözleri önünde ve o sistem içinde yaşayan insanlar tarafından yıkılmaktadır.
Hemen yanı başlarında yaşanan bu yıkıma rağmen Kemal’in de mensubu olduğu devrimci örgüt her türlü polis ve devlet baskısına inat üniversite ve işçi çevrelerinde büyük bir kararlılıkla mücadelelerini sürdürmektedir. Siyasal mücadelesi kadar duygusal hayatı da yoğundur Kemal’in. Kendisiyle aynı siyasetten olan yoldaşı Leyla’ya platonik bir aşkla bağlıdır. Kimi zaman devrimci görevlerinin önüne geçen bir duygudur yaşadığı. En yakın arkadaşı ve yoldaşı Abidin’in polis tarafından işkence sonucu öldürülmesiyle Kemal, örgüt sorumlusu Pala tarafından silahlı kanada alınır. Artık illegal birisidir.
Yönetmen Görüşü
Aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikayeleri hep avcıları övecektir
Afrika Atasözü
Aşk ve Devrim, insan denen varlığın aidiyet duygusunu; toprağa kök salma ihtiyacını en yakıcı biçimde hissettiği gençlik yıllarını merkezine alan bir hikayedir. Mevcut kimliklerin yetmediği ve her türden yoksunluğun, açlığın (düşünsel, cinsel, ruhsal, siyasal vb.) varoluşu kemirdiği dönemlerdir bunlar. Filme ruhunu veren bu gençlik duygusunun çekirdeği ise tutkudur. Aşka ve Devrime duyulan tutku Dünyayı değiştirmek için çıktığı yolda, kahramanımız için bu ikisi arasında bir fark da yoktur zaten.
Filmin eksenine aldığı ve benim de mensubu olduğum bu kuşağa ait saklı kalmış pek çok hikaye olduğuna inanıyorum. Her türden tarihi bilginin kahramanlık mitleriyle örüldüğü bir coğrafyada, filmimize konu olan kişisel yenilgi hikayesinin de bastırılmış ve inkar edilmiş bu öykülerin hapsedildiği sandığı açabilecek anahtarlardan biri olduğunu düşünüyorum.
Hemen yanı başlarında yaşanan bu yıkıma rağmen Kemal’in de mensubu olduğu devrimci örgüt her türlü polis ve devlet baskısına inat üniversite ve işçi çevrelerinde büyük bir kararlılıkla mücadelelerini sürdürmektedir. Siyasal mücadelesi kadar duygusal hayatı da yoğundur Kemal’in. Kendisiyle aynı siyasetten olan yoldaşı Leyla’ya platonik bir aşkla bağlıdır. Kimi zaman devrimci görevlerinin önüne geçen bir duygudur yaşadığı. En yakın arkadaşı ve yoldaşı Abidin’in polis tarafından işkence sonucu öldürülmesiyle Kemal, örgüt sorumlusu Pala tarafından silahlı kanada alınır. Artık illegal birisidir.
Yönetmen Görüşü
Aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikayeleri hep avcıları övecektir
Afrika Atasözü
Aşk ve Devrim, insan denen varlığın aidiyet duygusunu; toprağa kök salma ihtiyacını en yakıcı biçimde hissettiği gençlik yıllarını merkezine alan bir hikayedir. Mevcut kimliklerin yetmediği ve her türden yoksunluğun, açlığın (düşünsel, cinsel, ruhsal, siyasal vb.) varoluşu kemirdiği dönemlerdir bunlar. Filme ruhunu veren bu gençlik duygusunun çekirdeği ise tutkudur. Aşka ve Devrime duyulan tutku Dünyayı değiştirmek için çıktığı yolda, kahramanımız için bu ikisi arasında bir fark da yoktur zaten.
Filmin eksenine aldığı ve benim de mensubu olduğum bu kuşağa ait saklı kalmış pek çok hikaye olduğuna inanıyorum. Her türden tarihi bilginin kahramanlık mitleriyle örüldüğü bir coğrafyada, filmimize konu olan kişisel yenilgi hikayesinin de bastırılmış ve inkar edilmiş bu öykülerin hapsedildiği sandığı açabilecek anahtarlardan biri olduğunu düşünüyorum.
-
Serkan Acar
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Kemal
Leyla
Pala
Abidin
YORUM YAZ
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Sovyetik sistem çöküşüyle başlayan "yeni dünya düzeni"ne soldan bakıyormuş gibi yapıp "sistem çöküyor zaten siz ne demeye hala uğraşıyorsunuz" demeye getiren; hırsızlık boyutunda kopyalar, özentiler, klişeler ve küfür dolu, sol değil solculu film, adını aldığı aşkın ve devrimin anlatımı nerede diye sorduruyor.
Yaşamlarını özgürleşme ve hak alma mücadelesine adadıkları için kendi bedenlerinin hiçbir önemi olmadığından sürekli sigara içen, parçalanmış ailelerden ya da geri kalmış yörelerden gelen, kendi yarattıkları ahlak anlayışının kurbanı olup, bastırdıkları cinselliği fırsat bulduklarında hemen dışa vuran, sevgilisine ilişkin kuşkuya kapıldığında hemen feodal değerlerine sarılmakta beis görmeyen, parka giyen, Che’li, sigaralı, karikatürize "devrimciler".
ve,
Önce "O’nun yakalanması ile bizim yakalanmamız bir değil" denip güce tapmanın ön plana çıkarıldığı önderliğe "işler yurt dışından görüldüğü gibi değil" denerek ayar verilip tab ... Devamı
Yaşamlarını özgürleşme ve hak alma mücadelesine adadıkları için kendi bedenlerinin hiçbir önemi olmadığından sürekli sigara içen, parçalanmış ailelerden ya da geri kalmış yörelerden gelen, kendi yarattıkları ahlak anlayışının kurbanı olup, bastırdıkları cinselliği fırsat bulduklarında hemen dışa vuran, sevgilisine ilişkin kuşkuya kapıldığında hemen feodal değerlerine sarılmakta beis görmeyen, parka giyen, Che’li, sigaralı, karikatürize "devrimciler".
ve,
Önce "O’nun yakalanması ile bizim yakalanmamız bir değil" denip güce tapmanın ön plana çıkarıldığı önderliğe "işler yurt dışından görüldüğü gibi değil" denerek ayar verilip tab ... Devamı
Sovyetik sistem çöküşüyle başlayan "yeni dünya düzeni"ne soldan bakıyormuş gibi yapıp "sistem çöküyor zaten siz ne demeye hala uğraşıyorsunuz" demeye getiren; hırsızlık boyutunda kopyalar, özentiler, klişeler ve küfür dolu, sol değil solculu film, adını aldığı aşkın ve devrimin anlatımı nerede diye sorduruyor.
Yaşamlarını özgürleşme ve hak alma mücadelesine adadıkları için kendi bedenlerinin hiçbir önemi olmadığından sürekli sigara içen, parçalanmış ailelerden ya da geri kalmış yörelerden gelen, kendi yarattıkları ahlak anlayışının kurbanı olup, bastırdıkları cinselliği fırsat bulduklarında hemen dışa vuran, sevgilisine ilişkin kuşkuya kapıldığında hemen feodal değerlerine sarılmakta beis görmeyen, parka giyen, Che’li, sigaralı, karikatürize "devrimciler".
ve,
Önce "O’nun yakalanması ile bizim yakalanmamız bir değil" denip güce tapmanın ön plana çıkarıldığı önderliğe "işler yurt dışından görüldüğü gibi değil" denerek ayar verilip tabanından kopuk, tutarsız bir örgütsel yapı çizildikten sonra, nedensiz bir şekilde yurt dışındayken ve üstelik baskı altında değilken hoop gelip teslim olan "önderlik".
Evlere şenlik bir mantıkla, liderin davasına ihanetini haklı gösterebilmek için çocuğun sevgilisine ihaneti arasında kurulmaya çalışılan bağ.
Devrimciler, devrimci geçinenler, devrimcilikten geçinenlerden sonra şimdi de devrimcilere ve devrimciliğe saldırarak geçinmeye çalışanların türediği ortamda, teknik olarak klişe tiplemeler ve konuyla ilgisi olmayan gereksiz fotoğraf görüntüleri ile yapıldığı sanılan bu filmle: uğruna savaşılacak bir ideal yok, savaşıp bedel ödeyenler de boşa kürek çektiler oturun oturduğunuz yerde deniyor...
Geçmişin nesnel değerlendirilmesi ve iğnenin kendine batırılması elbet gerekli ama bu şekilde ve bu zamanda değil. Hele ki, haksızlık mı ediyoruz aslında bu bir dönemin özeleştirisi niteliğini taşıyor diye düşünsek bile kendi mantıkları çerçevesinde ahlak tellallığı yapıp ahlaksızca davranan bu senaryo ile olacak iş değil bu.
Yönetmen filme ilişkin bir söyleşisinde, melankolik olarak nitelendirdiği filmin temasının Walter Benjamin tarafından "sol melankoli" olarak literatüre kazandırıldığını ve yurt içinden Ahmet İnselin de Radikal’de bu konuda bir makalesi olduğunu anımsatarak kendisine dayanak ve suç ortağı arıyor. Film, iyi niyetli ama "olmamış" diyerek geçiştirilecek nitelikte değil kötü niyetli bir çalışma.
Kültür Bakanlığı’ndan destek alan bu filme ilişkin söyleşisinikısmetsediye bitirmiş yönetmen. Aynı dileği tekrarlayarak kendi melankolisine başkalarını ortak etmez vekısmetsedevamını getirmez diye bitiriyorum...
2/10
Yaşamlarını özgürleşme ve hak alma mücadelesine adadıkları için kendi bedenlerinin hiçbir önemi olmadığından sürekli sigara içen, parçalanmış ailelerden ya da geri kalmış yörelerden gelen, kendi yarattıkları ahlak anlayışının kurbanı olup, bastırdıkları cinselliği fırsat bulduklarında hemen dışa vuran, sevgilisine ilişkin kuşkuya kapıldığında hemen feodal değerlerine sarılmakta beis görmeyen, parka giyen, Che’li, sigaralı, karikatürize "devrimciler".
ve,
Önce "O’nun yakalanması ile bizim yakalanmamız bir değil" denip güce tapmanın ön plana çıkarıldığı önderliğe "işler yurt dışından görüldüğü gibi değil" denerek ayar verilip tabanından kopuk, tutarsız bir örgütsel yapı çizildikten sonra, nedensiz bir şekilde yurt dışındayken ve üstelik baskı altında değilken hoop gelip teslim olan "önderlik".
Evlere şenlik bir mantıkla, liderin davasına ihanetini haklı gösterebilmek için çocuğun sevgilisine ihaneti arasında kurulmaya çalışılan bağ.
Devrimciler, devrimci geçinenler, devrimcilikten geçinenlerden sonra şimdi de devrimcilere ve devrimciliğe saldırarak geçinmeye çalışanların türediği ortamda, teknik olarak klişe tiplemeler ve konuyla ilgisi olmayan gereksiz fotoğraf görüntüleri ile yapıldığı sanılan bu filmle: uğruna savaşılacak bir ideal yok, savaşıp bedel ödeyenler de boşa kürek çektiler oturun oturduğunuz yerde deniyor...
Geçmişin nesnel değerlendirilmesi ve iğnenin kendine batırılması elbet gerekli ama bu şekilde ve bu zamanda değil. Hele ki, haksızlık mı ediyoruz aslında bu bir dönemin özeleştirisi niteliğini taşıyor diye düşünsek bile kendi mantıkları çerçevesinde ahlak tellallığı yapıp ahlaksızca davranan bu senaryo ile olacak iş değil bu.
Yönetmen filme ilişkin bir söyleşisinde, melankolik olarak nitelendirdiği filmin temasının Walter Benjamin tarafından "sol melankoli" olarak literatüre kazandırıldığını ve yurt içinden Ahmet İnselin de Radikal’de bu konuda bir makalesi olduğunu anımsatarak kendisine dayanak ve suç ortağı arıyor. Film, iyi niyetli ama "olmamış" diyerek geçiştirilecek nitelikte değil kötü niyetli bir çalışma.
Kültür Bakanlığı’ndan destek alan bu filme ilişkin söyleşisinikısmetsediye bitirmiş yönetmen. Aynı dileği tekrarlayarak kendi melankolisine başkalarını ortak etmez vekısmetsedevamını getirmez diye bitiriyorum...
2/10
Aşk ve Devrim filmine Benzer Film ekliyorsun.
Aşk ve Devrim filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Aşk ve Devrim filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL