Sovyetik sistem çöküşüyle başlayan "yeni dünya düzeni"ne soldan bakıyormuş gibi yapıp "sistem çöküyor zaten siz ne demeye hala uğraşıyorsunuz" demeye getiren; hırsızlık boyutunda kopyalar, özentiler, klişeler ve küfür dolu, sol değil solculu film, adını aldığı aşkın ve devrimin anlatımı nerede diye sorduruyor.
Yaşamlarını özgürleşme ve hak alma mücadelesine adadıkları için kendi bedenlerinin hiçbir önemi olmadığından sürekli sigara içen, parçalanmış ailelerden ya da geri kalmış yörelerden gelen, kendi yarattıkları ahlak anlayışının kurbanı olup, bastırdıkları cinselliği fırsat bulduklarında hemen dışa vuran, sevgilisine ilişkin kuşkuya kapıldığında hemen feodal değerlerine sarılmakta beis görmeyen, parka giyen, Che’li, sigaralı, karikatürize "devrimciler".
ve,
Önce "O’nun yakalanması ile bizim yakalanmamız bir değil" denip güce tapmanın ön plana çıkarıldığı önderliğe "işler yurt dışından görüldüğü gibi değil" denerek ayar verilip tabanından kopuk, tutarsız bir örgütsel yapı çizildik... Devamı
Sovyetik sistem çöküşüyle başlayan "yeni dünya düzeni"ne soldan bakıyormuş gibi yapıp "sistem çöküyor zaten siz ne demeye hala uğraşıyorsunuz" demeye getiren; hırsızlık boyutunda kopyalar, özentiler, klişeler ve küfür dolu, sol değil solculu film, adını aldığı aşkın ve devrimin anlatımı nerede diye sorduruyor.
Yaşamlarını özgürleşme ve hak alma mücadelesine adadıkları için kendi bedenlerinin hiçbir önemi olmadığından sürekli sigara içen, parçalanmış ailelerden ya da geri kalmış yörelerden gelen, kendi yarattıkları ahlak anlayışının kurbanı olup, bastırdıkları cinselliği fırsat bulduklarında hemen dışa vuran, sevgilisine ilişkin kuşkuya kapıldığında hemen feodal değerlerine sarılmakta beis görmeyen, parka giyen, Che’li, sigaralı, karikatürize "devrimciler".
ve,
Önce "O’nun yakalanması ile bizim yakalanmamız bir değil" denip güce tapmanın ön plana çıkarıldığı önderliğe "işler yurt dışından görüldüğü gibi değil" denerek ayar verilip tabanından kopuk, tutarsız bir örgütsel yapı çizildikten sonra, nedensiz bir şekilde yurt dışındayken ve üstelik baskı altında değilken hoop gelip teslim olan "önderlik".
Evlere şenlik bir mantıkla, liderin davasına ihanetini haklı gösterebilmek için çocuğun sevgilisine ihaneti arasında kurulmaya çalışılan bağ.
Devrimciler, devrimci geçinenler, devrimcilikten geçinenlerden sonra şimdi de devrimcilere ve devrimciliğe saldırarak geçinmeye çalışanların türediği ortamda, teknik olarak klişe tiplemeler ve konuyla ilgisi olmayan gereksiz fotoğraf görüntüleri ile yapıldığı sanılan bu filmle: uğruna savaşılacak bir ideal yok, savaşıp bedel ödeyenler de boşa kürek çektiler oturun oturduğunuz yerde deniyor...
Geçmişin nesnel değerlendirilmesi ve iğnenin kendine batırılması elbet gerekli ama bu şekilde ve bu zamanda değil. Hele ki, haksızlık mı ediyoruz aslında bu bir dönemin özeleştirisi niteliğini taşıyor diye düşünsek bile kendi mantıkları çerçevesinde ahlak tellallığı yapıp ahlaksızca davranan bu senaryo ile olacak iş değil bu.
Yönetmen filme ilişkin bir söyleşisinde, melankolik olarak nitelendirdiği filmin temasının Walter Benjamin tarafından "sol melankoli" olarak literatüre kazandırıldığını ve yurt içinden Ahmet İnselin de Radikal’de bu konuda bir makalesi olduğunu anımsatarak kendisine dayanak ve suç ortağı arıyor. Film, iyi niyetli ama "olmamış" diyerek geçiştirilecek nitelikte değil kötü niyetli bir çalışma.
Kültür Bakanlığı’ndan destek alan bu filme ilişkin söyleşisinikısmetsediye bitirmiş yönetmen. Aynı dileği tekrarlayarak kendi melankolisine başkalarını ortak etmez vekısmetsedevamını getirmez diye bitiriyorum...
@mimozafm
3 yıl önce
4.5 / 10
@poormf
12 yıl önce
1.2 / 10
Yaşamlarını özgürleşme ve hak alma mücadelesine adadıkları için kendi bedenlerinin hiçbir önemi olmadığından sürekli sigara içen, parçalanmış ailelerden ya da geri kalmış yörelerden gelen, kendi yarattıkları ahlak anlayışının kurbanı olup, bastırdıkları cinselliği fırsat bulduklarında hemen dışa vuran, sevgilisine ilişkin kuşkuya kapıldığında hemen feodal değerlerine sarılmakta beis görmeyen, parka giyen, Che’li, sigaralı, karikatürize "devrimciler".
ve,
Önce "O’nun yakalanması ile bizim yakalanmamız bir değil" denip güce tapmanın ön plana çıkarıldığı önderliğe "işler yurt dışından görüldüğü gibi değil" denerek ayar verilip tabanından kopuk, tutarsız bir örgütsel yapı çizildik ... Devamı
Yaşamlarını özgürleşme ve hak alma mücadelesine adadıkları için kendi bedenlerinin hiçbir önemi olmadığından sürekli sigara içen, parçalanmış ailelerden ya da geri kalmış yörelerden gelen, kendi yarattıkları ahlak anlayışının kurbanı olup, bastırdıkları cinselliği fırsat bulduklarında hemen dışa vuran, sevgilisine ilişkin kuşkuya kapıldığında hemen feodal değerlerine sarılmakta beis görmeyen, parka giyen, Che’li, sigaralı, karikatürize "devrimciler".
ve,
Önce "O’nun yakalanması ile bizim yakalanmamız bir değil" denip güce tapmanın ön plana çıkarıldığı önderliğe "işler yurt dışından görüldüğü gibi değil" denerek ayar verilip tabanından kopuk, tutarsız bir örgütsel yapı çizildikten sonra, nedensiz bir şekilde yurt dışındayken ve üstelik baskı altında değilken hoop gelip teslim olan "önderlik".
Evlere şenlik bir mantıkla, liderin davasına ihanetini haklı gösterebilmek için çocuğun sevgilisine ihaneti arasında kurulmaya çalışılan bağ.
Devrimciler, devrimci geçinenler, devrimcilikten geçinenlerden sonra şimdi de devrimcilere ve devrimciliğe saldırarak geçinmeye çalışanların türediği ortamda, teknik olarak klişe tiplemeler ve konuyla ilgisi olmayan gereksiz fotoğraf görüntüleri ile yapıldığı sanılan bu filmle: uğruna savaşılacak bir ideal yok, savaşıp bedel ödeyenler de boşa kürek çektiler oturun oturduğunuz yerde deniyor...
Geçmişin nesnel değerlendirilmesi ve iğnenin kendine batırılması elbet gerekli ama bu şekilde ve bu zamanda değil. Hele ki, haksızlık mı ediyoruz aslında bu bir dönemin özeleştirisi niteliğini taşıyor diye düşünsek bile kendi mantıkları çerçevesinde ahlak tellallığı yapıp ahlaksızca davranan bu senaryo ile olacak iş değil bu.
Yönetmen filme ilişkin bir söyleşisinde, melankolik olarak nitelendirdiği filmin temasının Walter Benjamin tarafından "sol melankoli" olarak literatüre kazandırıldığını ve yurt içinden Ahmet İnselin de Radikal’de bu konuda bir makalesi olduğunu anımsatarak kendisine dayanak ve suç ortağı arıyor. Film, iyi niyetli ama "olmamış" diyerek geçiştirilecek nitelikte değil kötü niyetli bir çalışma.
Kültür Bakanlığı’ndan destek alan bu filme ilişkin söyleşisinikısmetsediye bitirmiş yönetmen. Aynı dileği tekrarlayarak kendi melankolisine başkalarını ortak etmez vekısmetsedevamını getirmez diye bitiriyorum...
2/10