8 yıl önce
Me and Earl and the Dying Girl
(2015)
7.6
206 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.7 (138.180 OY)
KONUSU
Bir yandan lise hayatı, bir yandan ergenliğin sosyal engebeleri..Lise son sınıftaki Gregin huzura kavuşmak için kendince bulduğu yöntem kimseyle yakınlaşmamak, olabildiğince göze batmamak. Ancak annesi, Gregi kanser hastası sınıf arkadaşı Rachela yarenlik etmesi için zorlayınca bu hassas dengeler ta
... Devamı
Bir yandan lise hayatı, bir yandan ergenliğin sosyal engebeleri..Lise son sınıftaki Gregin huzura kavuşmak için kendince bulduğu yöntem kimseyle yakınlaşmamak, olabildiğince göze batmamak. Ancak annesi, Gregi kanser hastası sınıf arkadaşı Rachela yarenlik etmesi için zorlayınca bu hassas dengeler tamamen alt üst oluyor. Yine de bu sayede Greg, gerçek dostluğun ne olduğunu keşfediyor.
-
Alfonso Gomez-Rejon
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Rachel Kus...
Greg Gaines
Earl Jackson
Greg's Mom
Greg's Dad
Denise Kus...
Mr. McCarthy
Naomi
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
Filme başlar başlamaz kesin ergen filmidir bu diye başlayıp sığ bakış açınızla izlediyseniz eğer evet çerezlik dersiniz evet geçiniz dersiniz evet ergen filmi dersiniz. Ama filmin havası hoştu ve konusu da güzeldi. Filmlerin uyarlamaları, dış sesin anlatımı, çekim açıları gayet güzeldi. Kitabını okumadım sadece izlediğim hakkında yorum yapıyorum ben çok keyif aldım izlerken. Sanki kendisi harika filmler çekiyormuş gibi çerezlik diye yorum atan buradaki sinema eleştirmenleri bi yürüyün gidin oradan diyorum. Diğer gereksiz ergen filmlerinle bir tutmak anca kıt sinema bilgisine dayanır. Herhalde filmde yapılan film uyarlamalarını gram anlamayıp öyle yorum yaptınız çünkü gayet güzellerdi. -Evet saçma yorumlara hunharca sinir oldum nefret kusuyorum şu noktada- Filmin başlangıcıyla sonu ayınıydı o çok güzeldi sonundaki detaylar çok ilginç ve güzellerdi. Ay ben sevdim filmi kaybolun.
iki arkadaşın yeniden çektikleri filmleriyle ne yaptıklarını, nereye vardıklarını mı merak ediyorsunuz...
bu filme bir bakın o zaman,
be-kind-rewind
Daha önce çekilmiş bu filmde de benzer güzellikte ve eğlenceli yeniden çekimler var...
bu filme bir bakın o zaman,
be-kind-rewind
Daha önce çekilmiş bu filmde de benzer güzellikte ve eğlenceli yeniden çekimler var...
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Benzeri filmler çok daha iyiyken yavan kalmış. Farkı diğerleri aşk temalıydı, bu arkadaşlık. Güzel işlenmiş mi ne beklediğinize göre değişir. Dram hastası olarak aradığımı bulamadım. Ayrıca neden yalan söyledin Greg?
Filmin içinde lösemi olan biri varsa zaten duygusal olarak insanları çok etkliediği için güzel oluyor. Tavsiye ederim güzeldi. Ama tekrar izlemem. İzle geç filmlerin arasında en iyilerinden biri bence. İyi seyirler.
Perks of being a wall flower havası esti bence de. O film daha doluydu sanki, bunu da beğendim, iki filmde de gençlerin, sorunlu gençlerin, genelin dışında kalmış ama içi dopdolu gençlerin gözünden dünyaya bakıyoruz. Bu durum bile benim için güzel. Bu şekildeki gençler kendilerini, potansiyellerini farkedemiyorlar ve onu ortaya çıkaracak kişiler/olayar olması gerekiyor hayatlarında, onlar da yetmiyor aslında, kendi içlerinde bulmaları gerekiyor rahatlamanın yolunu son tahlilde. Bu gibi hayatla ilintili durumları hayatın evvel aşamalarından gözler önine seriyor, herkesi açmaz böyle filmler, detaylara da dikkat etmek önemli oluyor bunun gibi filmlerde beğenebilmek için. Detaycı olmayanlar beğenemiyor böyle filmleri bence. Ben beğendim.
İzlemeye başladığınızda sıkılıp ergen falan diye kapatmayın... Yavaş yavaş dramatikleşen ve sonunda tüm etkisini gösteren bir film.
7.9/10
7.9/10
Olivia Cookeo burna takılan hortumu olmadan oynayamıyor sanırım, Bates Motel de de yine hasta.
Belirli aralıklarla piyasaya sürülen, ergenli ölmeli bir başka filmdir. Açıkçası bu filmler arasında belirgin farklılıklar yok. Hepsi birbirine benziyor. Tema ve konu eksikliğinden dolayı bu tür bir bakış açısına arada ihtiyaç duyuluyor olsa gerek. Ölümün yarattığı romantizm...ölüyorsak bir bildiğimiz var,filmleri bunlar: Aptalca ve yapay filmler. Bir başına kanser tedavisi adı verilen işkencelerle ölmeyi bekleyen onlarca insan var bu dünyada...Hiçbiri o romantik gerçekliği paylaşmıyor. Ve bence böyle filmler o insanlara biraz ayıp ediyor.
Hiç bir şey hiçbir şey, "o sigara da senin olsun hadi eyvallah...." diyerek kendisini köprüden bırakan abimiz kadar gerçek ve etkileyici değil. O günden berri hiçbir şey çok gerçek değil zaten abim.
Hiç bir şey hiçbir şey, "o sigara da senin olsun hadi eyvallah...." diyerek kendisini köprüden bırakan abimiz kadar gerçek ve etkileyici değil. O günden berri hiçbir şey çok gerçek değil zaten abim.
Genel itibariyle güzel anlatımlı naif film ve bol sinema referansıyla hoşuma gitmişti ancak;
4. duvarı yıkan filmler çok hoşuma gider, kimileri sevmese de kanaatimce seyirci ile film arasında özel bir bağ kurulmasını sağlıyor ve ben oyuncu/yönetmenin doğrudan bana bir şeyler anlatmasını etkileyici bulurum. Ancak bu filmde ana karakter dış ses olarak hikayeye girip yalan söylüyor. Dış ses kullanımı/seyirciye doğrudan hitap, genelde seyirciye olay örgüsünü açıklamak ya da daha önemlisi karakter ile seyirci arasında bağ kurulmasını sağlamak için kullanılır. Ancak izleyiciye alanen yalan söylemek bir nevi kutsal bir bağı kopartmaktadır. İzleyicinin ya da bir kitap söz konusu ise okuyucunun anlatılan ile tek bağlantısı anlatıcıdır ve bu gerçekten de kutsal bir bağdır. Daha önce Agatha Christie bir romanın da benzer bir hamle ile anlatıcının katil olduğu bir hikaye anlatmış ve bu konuda çok eleştiri a ... Devamı
4. duvarı yıkan filmler çok hoşuma gider, kimileri sevmese de kanaatimce seyirci ile film arasında özel bir bağ kurulmasını sağlıyor ve ben oyuncu/yönetmenin doğrudan bana bir şeyler anlatmasını etkileyici bulurum. Ancak bu filmde ana karakter dış ses olarak hikayeye girip yalan söylüyor. Dış ses kullanımı/seyirciye doğrudan hitap, genelde seyirciye olay örgüsünü açıklamak ya da daha önemlisi karakter ile seyirci arasında bağ kurulmasını sağlamak için kullanılır. Ancak izleyiciye alanen yalan söylemek bir nevi kutsal bir bağı kopartmaktadır. İzleyicinin ya da bir kitap söz konusu ise okuyucunun anlatılan ile tek bağlantısı anlatıcıdır ve bu gerçekten de kutsal bir bağdır. Daha önce Agatha Christie bir romanın da benzer bir hamle ile anlatıcının katil olduğu bir hikaye anlatmış ve bu konuda çok eleştiri a ... Devamı
Genel itibariyle güzel anlatımlı naif film ve bol sinema referansıyla hoşuma gitmişti ancak;
4. duvarı yıkan filmler çok hoşuma gider, kimileri sevmese de kanaatimce seyirci ile film arasında özel bir bağ kurulmasını sağlıyor ve ben oyuncu/yönetmenin doğrudan bana bir şeyler anlatmasını etkileyici bulurum. Ancak bu filmde ana karakter dış ses olarak hikayeye girip yalan söylüyor. Dış ses kullanımı/seyirciye doğrudan hitap, genelde seyirciye olay örgüsünü açıklamak ya da daha önemlisi karakter ile seyirci arasında bağ kurulmasını sağlamak için kullanılır. Ancak izleyiciye alanen yalan söylemek bir nevi kutsal bir bağı kopartmaktadır. İzleyicinin ya da bir kitap söz konusu ise okuyucunun anlatılan ile tek bağlantısı anlatıcıdır ve bu gerçekten de kutsal bir bağdır. Daha önce Agatha Christie bir romanın da benzer bir hamle ile anlatıcının katil olduğu bir hikaye anlatmış ve bu konuda çok eleştiri almış, hatta aslında katilin başka biri olduğuna dair kitap dahi yazılmıştır. Çok belirli durumlarda kullanabileceğini kabul ediyorum (örneğin Christie'nin yaptığı gibi okuyucuyu ters köşeye yatırmak veya alenen yalancı olan bir antikahramanın bu özelliğini vurgulamak gibi) ancak bu filmde sadece senaryoyu klişelikten kurtarma çabası olarak gözüküyor. Söylenilen yalanın ardından ihanete uğrayan izleyicinin ana karakter ile ve dolayısı ile filmle bağı kopuyor. En etkileyici kısım olması gereken filmin sonu bu yüzden hissizleşiyor. Şahsen film boyunca empati kurduğum ve birlikte gülüp hüzünlendiğim karakterin en dramatik anında artık hiçbir şey hissetmiyordum.
Klişe bir senaryodan da güzel bir film çıkabilir, hatta çıkıyormuş da ancak keşke yönetmen/senarist farklı olmaya çalışırken kendi ayağına sıkmasaymış.
4. duvarı yıkan filmler çok hoşuma gider, kimileri sevmese de kanaatimce seyirci ile film arasında özel bir bağ kurulmasını sağlıyor ve ben oyuncu/yönetmenin doğrudan bana bir şeyler anlatmasını etkileyici bulurum. Ancak bu filmde ana karakter dış ses olarak hikayeye girip yalan söylüyor. Dış ses kullanımı/seyirciye doğrudan hitap, genelde seyirciye olay örgüsünü açıklamak ya da daha önemlisi karakter ile seyirci arasında bağ kurulmasını sağlamak için kullanılır. Ancak izleyiciye alanen yalan söylemek bir nevi kutsal bir bağı kopartmaktadır. İzleyicinin ya da bir kitap söz konusu ise okuyucunun anlatılan ile tek bağlantısı anlatıcıdır ve bu gerçekten de kutsal bir bağdır. Daha önce Agatha Christie bir romanın da benzer bir hamle ile anlatıcının katil olduğu bir hikaye anlatmış ve bu konuda çok eleştiri almış, hatta aslında katilin başka biri olduğuna dair kitap dahi yazılmıştır. Çok belirli durumlarda kullanabileceğini kabul ediyorum (örneğin Christie'nin yaptığı gibi okuyucuyu ters köşeye yatırmak veya alenen yalancı olan bir antikahramanın bu özelliğini vurgulamak gibi) ancak bu filmde sadece senaryoyu klişelikten kurtarma çabası olarak gözüküyor. Söylenilen yalanın ardından ihanete uğrayan izleyicinin ana karakter ile ve dolayısı ile filmle bağı kopuyor. En etkileyici kısım olması gereken filmin sonu bu yüzden hissizleşiyor. Şahsen film boyunca empati kurduğum ve birlikte gülüp hüzünlendiğim karakterin en dramatik anında artık hiçbir şey hissetmiyordum.
Klişe bir senaryodan da güzel bir film çıkabilir, hatta çıkıyormuş da ancak keşke yönetmen/senarist farklı olmaya çalışırken kendi ayağına sıkmasaymış.
Film sevimli ve tatlı bi filmden öteye geçememiş; kitap fena değildi filmde fena olmamış; vakit kaybı olarak nitelendireyemiz sanırım. İzlenilesi ama fazla da büyütülmemeli
Filmdeki sinema referansları çok güzeldi, Greg ve Earl'ün çektikleri filmleri her sinemasever görmeli derim. Ama benim açımdan sevimli ve hoş bir film olmanın pek ötesine geçemediğini belirteyim.
Klişe ergen filmi yeaa ne izlicem diye düşünmeyin, karakterleri sıradan değil ve film boyu güldüm eğlendim, salonda izleyenler de farklı değildi. Filmekiminde gösterimde, 2015 Sundance Jüri Büyük Ödülü (Dramatik), İzleyici Ödülü (Dramatik) almış ve hakediyor bence.
Hem burada hem de farklı mecralarda film ile ilgili yapılan yorumlara bakarak izledim ama benim için hayal kırıklığı yaratan bir film oldu. Çok klişe bir senaryo, yönetmen her ne kadar izleyiciyi yanıltmaya çalışsada daha filmin 10.dakikasında nasıl biteceğini anlıyorsunuz. Bilmiyorum belki de benim film zevkime hitap etmediğindendir, benzer ve daha iyi bir film izleyeceklere ''submarine'' tavsiye ederim, ayrıca şu filme ''muhteşem görsellik'' kategorisini işaretleyen 5 arkadaşla tanışmak isterim, sanırım filmi ''hd'' kalitesinde izlemişler ve bunu görsellik sanıyorlar :)
Me and Earl and the Dying Girl filmine Benzer Film ekliyorsun.
Me and Earl and the Dying Girl filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Me and Earl and the Dying Girl filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL