14 yıl önce
7
502 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.8 (757.717 OY)
KONUSU
Jesse Einsberg Facebook’un Ceo’su Mark Zuckerberg rolünde; Justin Timberlake Napster (online müzik dinleme sitesi)’ın kurucusu ve Facebook’un maddi destekçisi olan Sean Parker rolünde; Andrew Garfield para konusunda Zuckerberg ile anlaşamayan Facebook’un ortak kurucusu olan Eduardo Saverin rolünde o
... Devamı
Jesse Einsberg Facebook’un Ceo’su Mark Zuckerberg rolünde; Justin Timberlake Napster (online müzik dinleme sitesi)’ın kurucusu ve Facebook’un maddi destekçisi olan Sean Parker rolünde; Andrew Garfield para konusunda Zuckerberg ile anlaşamayan Facebook’un ortak kurucusu olan Eduardo Saverin rolünde oynuyor. Film Facebook’un gelişimine dikkat çekiyor. 2004 yılında Harvard’da aniden kurulmasını, nasıl aniden başarı sağladığını ve sınıf arkadaşı olan kurucularının aniden zenginleşen hayatlarının nasıl değiştiğini ele alıyor.
Çeviri: antares
Çeviri: antares
-
David Fincher
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Mark Zucke...
Eduardo Sa...
Cameron Wi...
Sean Parker
Divya Nare...
Tyler Wink...
Christy Lee
Marylin Delpy
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
Ve Mark Zuckerberg Facebook'u Tarattı!
Facebook'un kuruluş hikayesi... Film hep böyle tanıtıldı, ben buna katılmıyorum izlediğimiz şey Facebook'un kuruluş hikayesinden çok Facebook kurulurken Mark'ın yaşadıkları. Fikirden öncesi, aşamaları, fikrin gelişi, uygulama ve yaratılan etkiye kapılmak... Genel olarak böyle bölümlendirebileceğimiz filmin temelinde bence Facebook'tan önce Mark Zuckerberg yatıyor. David Fincher ve Aaron Sorkin Mark'ın zekasını ve hırsını anlatmaya öyle dalmışlar ki adamakıllı bir "sosyal ağ" eleştirisi bile göremiyoruz... Hatta filmin özü için eski usul başarı ve ihanet öyküsü bile diyebiliriz. Düzen tarafından dışlanmış bir dahi kendini düzene kabul ettirme yollarını öyle hırsla deniyor ki sonunda kendi yeni bir düzen yaratıyor ama geriye dönüp baktığında bir arpa boyu kadar bile yol kat etmediğini görüyoruz. Milyonların içinde yalnız ironisi birkez daha deşiliyor...
Diğ ... Devamı
Facebook'un kuruluş hikayesi... Film hep böyle tanıtıldı, ben buna katılmıyorum izlediğimiz şey Facebook'un kuruluş hikayesinden çok Facebook kurulurken Mark'ın yaşadıkları. Fikirden öncesi, aşamaları, fikrin gelişi, uygulama ve yaratılan etkiye kapılmak... Genel olarak böyle bölümlendirebileceğimiz filmin temelinde bence Facebook'tan önce Mark Zuckerberg yatıyor. David Fincher ve Aaron Sorkin Mark'ın zekasını ve hırsını anlatmaya öyle dalmışlar ki adamakıllı bir "sosyal ağ" eleştirisi bile göremiyoruz... Hatta filmin özü için eski usul başarı ve ihanet öyküsü bile diyebiliriz. Düzen tarafından dışlanmış bir dahi kendini düzene kabul ettirme yollarını öyle hırsla deniyor ki sonunda kendi yeni bir düzen yaratıyor ama geriye dönüp baktığında bir arpa boyu kadar bile yol kat etmediğini görüyoruz. Milyonların içinde yalnız ironisi birkez daha deşiliyor...
Diğ ... Devamı
Ve Mark Zuckerberg Facebook'u Tarattı!
Facebook'un kuruluş hikayesi... Film hep böyle tanıtıldı, ben buna katılmıyorum izlediğimiz şey Facebook'un kuruluş hikayesinden çok Facebook kurulurken Mark'ın yaşadıkları. Fikirden öncesi, aşamaları, fikrin gelişi, uygulama ve yaratılan etkiye kapılmak... Genel olarak böyle bölümlendirebileceğimiz filmin temelinde bence Facebook'tan önce Mark Zuckerberg yatıyor. David Fincher ve Aaron Sorkin Mark'ın zekasını ve hırsını anlatmaya öyle dalmışlar ki adamakıllı bir "sosyal ağ" eleştirisi bile göremiyoruz... Hatta filmin özü için eski usul başarı ve ihanet öyküsü bile diyebiliriz. Düzen tarafından dışlanmış bir dahi kendini düzene kabul ettirme yollarını öyle hırsla deniyor ki sonunda kendi yeni bir düzen yaratıyor ama geriye dönüp baktığında bir arpa boyu kadar bile yol kat etmediğini görüyoruz. Milyonların içinde yalnız ironisi birkez daha deşiliyor...
Diğer yandan Mark'ın çok boyutlu karakteri, etrafındakilerle dialogları o kadar ustaca kurgulanmış ki birçok noktada kitleniyorsunuz. Böyle zeki bir insanı normal konuşmalarda anlamanın zor olması yetmezmiş gibi bir de bilgisayar dili eklenince filmin algı boyutu farklılaşıyor. Ama bu durum bence filmden kopmaya değil aksine filmi daha bir hevesle izlemeye neden oluyor... Bu açıdan ise filmi birçok biyografik yapımdan ayrı tutmak gerekiyor. Zira biyografik yapımlar, genellikle sessiz ve sankinliği ile dikkat çekerken bu fiLm takibi zor dialoglarıyla dikkat çekiyor. Mark'ın dialoglarındaki kopukluk ise birçok dahinin sorunu olan "dış dünya"ya uyum sağlayamama probleminden kaynaklansa da kişiliğinin temelindeki "takıntı"lı hali çok geçmeden anlaşılıyor. Bu takıntılı halin eksilerini ve artılarını gördükten sonra ise insan ister-istemez ikilemde kalıyor.
Mark kadar etkili olmasa da geri planda gördüğümüz Eduardo, Sean ve Winklewoss kardeşlerin etkileri de hissedilir derecede fazla... Özellikle Winklewoss kardeşlerin kendi ikilemleri, çatışmaları fazlasıyla görülmeye değer. Ufaktan ufaktan "başkasının gözünde Harward'lılar" fikrine göndermeleri fark edeceğiniz bu kardeşlerin hayatları da pek göründüğü gibi değil aslında... Mark ve Eduardo dostluğunun bulunduğu haller ise (evet maddenin halleri gibi çok değişkendi filmde) tartışmaya açık konular. Eduardo'nun Mark'ın dünyasındaki yeri çok sık değişiyor. Temelde aynı gidi duruyor ama bir zaman sonra anlıyoruz ki öyle değilmiş... Burada Eduardo'nun Mark'ın hırslarına kurban gittiğini söyleyebiliriz belki ama Eduardo'da göründüğü gibi mi gerçekten?
Sinematografiye dönersek; Fincher'in sahnelerini ve mekanlarını sevdim, adam yine sanatını konuşturmuş ama Sorkin'in senaryosunu hernekadar ayrıntılardaki hassasiyeti ile dikkat çekse de "modern zamanda hırs ve ihanet" fikrinden öte birşey olduğunu düşünmüyorum. Eleştirel kısmı eksik. Oyuncu performasnları ise zaten filmin en büyük artısı, Jesse Eisenberg ve Andrew Garfield filmin lokomotifi gibi, inandırıcılıkları çok yüksek ve karakterleriyle bütünleşmişler gerçekten... Sonuç olarak film için birçok izleyicinin kullandığı "dönem filmi" sıfatını kullanırsak fazla abartmış oluruz, ama "dikkat edilmese gereken bir yapım olduğu kesin" diyebiliriz sanırım...
NOT: Gerçek Mark Zuckerberg filmi protesto ettiğini ve izlemeyeceğini duymuştum, sonradan öğrendim ki filmi izlemiş ve şu satırları söylemiş: "Ürünlerimizi 500 milyon kişinin kullandığını düşündüğümüzde, 5 milyon kişinin izlediği film çok fazla kayda değer değil."
Facebook'un kuruluş hikayesi... Film hep böyle tanıtıldı, ben buna katılmıyorum izlediğimiz şey Facebook'un kuruluş hikayesinden çok Facebook kurulurken Mark'ın yaşadıkları. Fikirden öncesi, aşamaları, fikrin gelişi, uygulama ve yaratılan etkiye kapılmak... Genel olarak böyle bölümlendirebileceğimiz filmin temelinde bence Facebook'tan önce Mark Zuckerberg yatıyor. David Fincher ve Aaron Sorkin Mark'ın zekasını ve hırsını anlatmaya öyle dalmışlar ki adamakıllı bir "sosyal ağ" eleştirisi bile göremiyoruz... Hatta filmin özü için eski usul başarı ve ihanet öyküsü bile diyebiliriz. Düzen tarafından dışlanmış bir dahi kendini düzene kabul ettirme yollarını öyle hırsla deniyor ki sonunda kendi yeni bir düzen yaratıyor ama geriye dönüp baktığında bir arpa boyu kadar bile yol kat etmediğini görüyoruz. Milyonların içinde yalnız ironisi birkez daha deşiliyor...
Diğer yandan Mark'ın çok boyutlu karakteri, etrafındakilerle dialogları o kadar ustaca kurgulanmış ki birçok noktada kitleniyorsunuz. Böyle zeki bir insanı normal konuşmalarda anlamanın zor olması yetmezmiş gibi bir de bilgisayar dili eklenince filmin algı boyutu farklılaşıyor. Ama bu durum bence filmden kopmaya değil aksine filmi daha bir hevesle izlemeye neden oluyor... Bu açıdan ise filmi birçok biyografik yapımdan ayrı tutmak gerekiyor. Zira biyografik yapımlar, genellikle sessiz ve sankinliği ile dikkat çekerken bu fiLm takibi zor dialoglarıyla dikkat çekiyor. Mark'ın dialoglarındaki kopukluk ise birçok dahinin sorunu olan "dış dünya"ya uyum sağlayamama probleminden kaynaklansa da kişiliğinin temelindeki "takıntı"lı hali çok geçmeden anlaşılıyor. Bu takıntılı halin eksilerini ve artılarını gördükten sonra ise insan ister-istemez ikilemde kalıyor.
Mark kadar etkili olmasa da geri planda gördüğümüz Eduardo, Sean ve Winklewoss kardeşlerin etkileri de hissedilir derecede fazla... Özellikle Winklewoss kardeşlerin kendi ikilemleri, çatışmaları fazlasıyla görülmeye değer. Ufaktan ufaktan "başkasının gözünde Harward'lılar" fikrine göndermeleri fark edeceğiniz bu kardeşlerin hayatları da pek göründüğü gibi değil aslında... Mark ve Eduardo dostluğunun bulunduğu haller ise (evet maddenin halleri gibi çok değişkendi filmde) tartışmaya açık konular. Eduardo'nun Mark'ın dünyasındaki yeri çok sık değişiyor. Temelde aynı gidi duruyor ama bir zaman sonra anlıyoruz ki öyle değilmiş... Burada Eduardo'nun Mark'ın hırslarına kurban gittiğini söyleyebiliriz belki ama Eduardo'da göründüğü gibi mi gerçekten?
Sinematografiye dönersek; Fincher'in sahnelerini ve mekanlarını sevdim, adam yine sanatını konuşturmuş ama Sorkin'in senaryosunu hernekadar ayrıntılardaki hassasiyeti ile dikkat çekse de "modern zamanda hırs ve ihanet" fikrinden öte birşey olduğunu düşünmüyorum. Eleştirel kısmı eksik. Oyuncu performasnları ise zaten filmin en büyük artısı, Jesse Eisenberg ve Andrew Garfield filmin lokomotifi gibi, inandırıcılıkları çok yüksek ve karakterleriyle bütünleşmişler gerçekten... Sonuç olarak film için birçok izleyicinin kullandığı "dönem filmi" sıfatını kullanırsak fazla abartmış oluruz, ama "dikkat edilmese gereken bir yapım olduğu kesin" diyebiliriz sanırım...
NOT: Gerçek Mark Zuckerberg filmi protesto ettiğini ve izlemeyeceğini duymuştum, sonradan öğrendim ki filmi izlemiş ve şu satırları söylemiş: "Ürünlerimizi 500 milyon kişinin kullandığını düşündüğümüzde, 5 milyon kişinin izlediği film çok fazla kayda değer değil."
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Son zamanlarda gişe sinemasından ziyade sanat kaygısı güden filmleri izliyordum ama bu filmi izlemek hep aklımdaydı. Gecikmeli olarak izledim ve beklentimi kesinlikle karşıladı. Gişe filmine daha yakın duran tarzı ise rahatsız etmedi çünkü vaadettiklerini çok iyi şekilde gerçekleştirdi.
Çerezlik sayılabilecek bir senaryosu olabilir ama mükemmel yazılıp mükemmel işlendiği için film yağ gibi akıyor. Bir filmin derin bir konusu olmasa dahi iyi kurgu, iyi senaryo ve fena olmayan oyuncularla ne kadar seyir zevki yüksek bir filme dönüştüğüne bu filmde şahit oldum. Zamanda geriye ve ileri gidilmesi bazı filmlerde karışıklık yaratabilirken bunda iyi şekilde kullanılmış. Kafanızı kurcalayacak derinliklte bir senaryo, muhteşem oyunculuklar ve inanılmaz görsellik değil de keyifli geçirilebilecek 2 saat arıyorsanız tavsiye ediyorum.
Çerezlik sayılabilecek bir senaryosu olabilir ama mükemmel yazılıp mükemmel işlendiği için film yağ gibi akıyor. Bir filmin derin bir konusu olmasa dahi iyi kurgu, iyi senaryo ve fena olmayan oyuncularla ne kadar seyir zevki yüksek bir filme dönüştüğüne bu filmde şahit oldum. Zamanda geriye ve ileri gidilmesi bazı filmlerde karışıklık yaratabilirken bunda iyi şekilde kullanılmış. Kafanızı kurcalayacak derinliklte bir senaryo, muhteşem oyunculuklar ve inanılmaz görsellik değil de keyifli geçirilebilecek 2 saat arıyorsanız tavsiye ediyorum.
beklentimi düşük tutuğum filmin beklentimden iyi çıkması. böyle şeylerle mutlu oluyoruz bizde işte ne yapalım. 7 lik film bekliyordum ama tam 7.9 luk ne çerezlik ne de özel bir film izlenmeli
bu filmde feysbuk’un kuruluşundan ve Mark’ın hayatından öte eserin asıl sahibi irdelenmiş. Fikri ortaya atan’a ve fikri gerçekleştiren’e yer yer söz hakkı veren uzun bir tartışma filmi-Mark’ın süresi daha uzun olmak kaydıyla- Ayrıca arkadaşlık kavramı da yer bulmuş.
Bir modern zaman biyografik filmi The Social Network. Zuckerberg'in hayatının en önemli yıllarının anlatıldığı güzel bir yapımdı. Biyografik filmleri sevenlere tavsiye edebilirim, fakat filmlerde fazla diyalog bulunmasını sevmeyenlere tavsiye etmem. İyi seyirler.
Filmin Overrated olduğunu düşünüyorum. Yönetmen filmi desemde fark etmez
P:7
P:7
İnsanlar ikiye ayrılır. Bu filmi sevenler ve sevmeyenler. Büyük bir gururla söylüyorum. Ben bu filmden bir şey anlamadım. Gerçek bir hikayeden alınmış. Kurgu yok, sıkıcı, bu filmden sonra facebook umu dondurdumo derece düşünün. Abartmayalım abarttırmayalım.
Filmin ilk yarısı müthiş bir tempoda akıp gidiyor ancak ikinci yarıda tempo biraz düşüyor. Ama yine de çok başarılı bir uyarlama olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. 75/100
beklediğimden çok daha iyi olmuştu güzel filmdi
Sürükleyici bir film . Fakat altyazılı olarak izleme konusun da zorlandım konusmalar çok hızlı oldugundan altyazıyı takıp etmek nerdeyse ımkansız oldu.
İNSANOĞLU ÇİFLİKTE YAŞADI, SONRA ŞEHİRLERDE YAŞADI VE ŞİMDİ DE İNTERNETTE YAŞAYACAK... Aslında yeni çağın adımlarını Mark Zuckerberg atmıştır. Yeni nesil internette yaşıyor. David Fincher yine herkesi ilgilendiren toplumsal, kültürel hatta pskolojik bir konuyu bizim yüzümüze vuruyor. Fincherin taktiği aslında facebook un yayılmasını sağlayan yöntemle aynı. Biz facebook u biliyoruz.Hikayesini biliyoruz.Yararlarını biliyoruz.Zararlarını biliyoruz. Ama yinede bu filmi izliyoruz. Birbirini tanıyan insanların Facebookta yinede onu takip etmesi fotograflarına bakması gibi bişey. Filmin başında Mark zuckerberg Asosyal biri olarak bize sunuluyor. Aslında şuan dünyada 500 milyondan fazla kişinin facebook kullandıgını varsayarsak herkes antisosyal oluyor mantıgı çıkabilir.Tabi her zaman Düz mantık hayat kurtarmıyor.Sonuçta bazı insanlar sürekli olarak Facebook ta takılmıyor. Amaç yaptıklarımızı insanların bilmesi.Mesela Bir insan siyasi düşüncesi
... Devamı
İNSANOĞLU ÇİFLİKTE YAŞADI, SONRA ŞEHİRLERDE YAŞADI VE ŞİMDİ DE İNTERNETTE YAŞAYACAK... Aslında yeni çağın adımlarını Mark Zuckerberg atmıştır. Yeni nesil internette yaşıyor. David Fincher yine herkesi ilgilendiren toplumsal, kültürel hatta pskolojik bir konuyu bizim yüzümüze vuruyor. Fincherin taktiği aslında facebook un yayılmasını sağlayan yöntemle aynı. Biz facebook u biliyoruz.Hikayesini biliyoruz.Yararlarını biliyoruz.Zararlarını biliyoruz. Ama yinede bu filmi izliyoruz. Birbirini tanıyan insanların Facebookta yinede onu takip etmesi fotograflarına bakması gibi bişey. Filmin başında Mark zuckerberg Asosyal biri olarak bize sunuluyor. Aslında şuan dünyada 500 milyondan fazla kişinin facebook kullandıgını varsayarsak herkes antisosyal oluyor mantıgı çıkabilir.Tabi her zaman Düz mantık hayat kurtarmıyor.Sonuçta bazı insanlar sürekli olarak Facebook ta takılmıyor. Amaç yaptıklarımızı insanların bilmesi.Mesela Bir insan siyasi düşüncesini reel hayatında belki paylaşamıyor olabilir.Ama facebook ta bunu dilegetirebiliyor.Buna farklı açılardan bakarsak farklı anlamlar çıkar.İnsanın sosyal olmaktan uzaklaştıgını düşünebilirsiniz. Ama belkide o kişi kendisine o şekilde sosyallik sağlıyor. SOSYAL AĞ facebook un doğuşu yayılışı ve kuranların yaşadıkları olayları sıkmadan anlatan bir film.Evet sıkmadan anlatan bir film diyorum.Birçok kişi sıkıldıgını belirtsede.David Fincherin yöntemini biliriz.Filmlerini sade bir şekilde işlemez. Her zaman farklıdır. Ama bu filmde DÜZ olmayı tercih etmiş. Bu rakibe göre strateji değiştirmek gibi bişi. Eğer kendisi gibi devam etseydi bu filmden çok sıkılırdık belkide kısmen anlayamazdık.Ama hikayeyi sade bir şekilde sıkmadan Replik temposunu hiç düşürmeden işliyor. Bu yüzden beğendim. MARK ZUCKERBERG DÜNYANIN EN GENÇ DOLAR MİLYARDERİ... 10/ 8.0
film aslında hiçbir şey anlatmıyor. 10 dakikada anlatılabilecek konudan 2 saat film çekmişler. konu facebook olunca ilgi çekici duruyor. bence vakit kaybı
85/100 aslında genel bakıldığında yüksek gelebilir.
Ancak her filmi kendi kategorisinde değerlendirmek daha adil diye düşünüyorum.
Kesinlikle izlenmeli. Oyunculuk, hikaye, hiç bir şeyin propogandasını yapmaması, vaktin nasıl geçtiğini anlamamış olmam vb. film hakkında söyleyebileceğim olumlu şeyler.
Elbette bir başyapıt değil, zaten öyle bir gayesi de yok, ancak eğlenceli
İzlemeyenlere duygulur.
İyi seyirler, saygılar
Ancak her filmi kendi kategorisinde değerlendirmek daha adil diye düşünüyorum.
Kesinlikle izlenmeli. Oyunculuk, hikaye, hiç bir şeyin propogandasını yapmaması, vaktin nasıl geçtiğini anlamamış olmam vb. film hakkında söyleyebileceğim olumlu şeyler.
Elbette bir başyapıt değil, zaten öyle bir gayesi de yok, ancak eğlenceli
İzlemeyenlere duygulur.
İyi seyirler, saygılar
Aslında Fincher hala zirvede olan bir konuyu filme alarak sanıldığının aksine büyük bir riske girmiş. Ama altından çok iyi kalkmış bence. Oscar’a oynayan bir film yaparken çok önemli bir noktayı atlamamış, film başka bir yönetmenin elinde yalnızca Facebook kullanıcılarına hitap edecek bir film olacakken Fincher sinema sanatını çok iyi kullanarak filmin çok daha geniş bir kitleye hitap etmesi sağlamış. Hatta böyle genç(!) bir konuyu belki de çok ağırdan almış. Social Network aslında yönetmenlik dersi filmi olmuş, e dersler de sıkıcı olur çoğu zaman, her ne kadar çok iyi anlatılsa da. Yılın en iyi filmi değildi, Fincher’ın hiç değildi ama son zamanlarda sinema kalitesini bu kadar koruyan filmlere de çok zor rastlanıyor. Filmle ilgili beğenmediğim ama anlamadığım tek şey ise müzikleri tabi ortada bahsedilecek bir müzik varsa.
Günlük hayatta,hemen hemen herkesin kullandığı sosyal paylaşım sitesi Facebook'un hikayesi,ister istemez herkesin ilgi odağı olacağı belli bir konuydu.Gişe başarışının sağlam olacağından kimsenin şüphesi yoktu,özelllikle de kendi hayran kitlesini oluşturmuş David Finchher'in yönetmenlik koltuğunda olması ekstra gişe anlamı taşıyordu..Nitekim beklenilen ilgiyi gördü Facebook,Altın Küre'yi aldıktan sonra,favorilerden biri olduğu Oscar'ı kazanamadı,iyi ki de kazamanadı..Sadece güncel bir konu olması ya da milyonlarca kişinin ilgi odağı olan bir konusu olması bir filmi çok iyi yapmaz..İyi yönetmenlik,iyi senaryo,iyi oyunculuk,iyi bir kurgu en önemli unsurlardır..Özellikle oyunculuk konusunda Jesse Eisenberg'in çok iyi olmadığını düşünüyorum..'Bir Kaç Düşman Edinmeden,500 milyon Arkadaş Kazanamazsınız.' çok doğru bir saptama ve filmde bu cümle doğrultusunda ilerliyor..Benim için çok da -abartıldığı kadar- iyi olmayan,belki de bir daha izleme
... Devamı
Günlük hayatta,hemen hemen herkesin kullandığı sosyal paylaşım sitesi Facebook'un hikayesi,ister istemez herkesin ilgi odağı olacağı belli bir konuydu.Gişe başarışının sağlam olacağından kimsenin şüphesi yoktu,özelllikle de kendi hayran kitlesini oluşturmuş David Finchher'in yönetmenlik koltuğunda olması ekstra gişe anlamı taşıyordu..Nitekim beklenilen ilgiyi gördü Facebook,Altın Küre'yi aldıktan sonra,favorilerden biri olduğu Oscar'ı kazanamadı,iyi ki de kazamanadı..Sadece güncel bir konu olması ya da milyonlarca kişinin ilgi odağı olan bir konusu olması bir filmi çok iyi yapmaz..İyi yönetmenlik,iyi senaryo,iyi oyunculuk,iyi bir kurgu en önemli unsurlardır..Özellikle oyunculuk konusunda Jesse Eisenberg'in çok iyi olmadığını düşünüyorum..'Bir Kaç Düşman Edinmeden,500 milyon Arkadaş Kazanamazsınız.' çok doğru bir saptama ve filmde bu cümle doğrultusunda ilerliyor..Benim için çok da -abartıldığı kadar- iyi olmayan,belki de bir daha izlemeyeceğim bir film olarak kalıcak.
Sosyal Ağ filmine Benzer Film ekliyorsun.
Sosyal Ağ filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Sosyal Ağ filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL