... Devamı Cassavetes’in yönetmen olarak ilk filmi olan bu doğaçlamaya dayalı, çığır açıcı bağımsız film belki incelikten yoksun ama, New York mekanları ve Charles Mingus’un doğaçlama caz müziğinden büyük ölçüde yararlanarak, dokunaklı, hem acı hem tatlı bir büyüme öyküsünü çarpıcı bir gerçekçilikle anlatıyor Genç, karaderili bir caz şarkıcısı olan Hugh, açık renk tenli kardeşi Ben ve beyaz sanılabilecek kız kardeşi Lelia ile birlikte Manhattan’da bir dairede kalır. Lelia, edebiyat ve sanat çevrelerinde gezip sürekli kendi kimliğini ararken, aynı şekilde kendini bulmaya çalışan müstakbel müzisyen Ben, iki beyaz arkadaşı Tom ve Dennis’le birlikte amaçsızca sokaklarda dolanır. Lelia onu baştan çıkaran zayıf ve yakışıklı beyaz delikanlı Tony ile tanışır ve ona aşık olur. İlk cinsel deneyimi onu şoka uğratır, kafasını karıştırır. Tony, kızın melez olduğunu öğrenince, utanç ve suçlulukla karışmış bir üstünlük duygusuyla, Lelia’yı terk eder. Daha sonra onunla yeniden temasa geçmek ister ama Hugh onu dairelerinden atar. Lelia karaderili bir gencin ona kur yapmasını kabul eder ve onu bir hakaret salvosuna tuttuktan sonra, kendisini dansa götürmesine izin verir. Hugh ise menajeri tarafından bir gece kulübünde üçüncü sınıf bir anlaşmayı kabul etmeye ikna edilir