11 yıl önce
7.5
114 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.4 (15.584 OY)
KONUSU
Rosetta’nın hergün savaşını verdiği bir yaşantısı vardır. Bir iş bulur, sonra onu kaybeder, sonra gene başka bir iş bulur. Artık öyle bir hale gelir ki hayal kırıklığına uğramaktan korkmaya başlar. O da herkes gibi normal ve düzgün bir yaşantısı olsun ister aslında. Ne eksik ne fazla
-
Jean-Pierre Dardenne
Yönetmen
-
Luc Dardenne
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Rosetta
Patron
Riquet
Anne
Campground...
Head of Pe...
The Boss's...
First Sale...
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
makyajlı şatafatlı sistemlerin altındaki göçüğü,o göçükte tutunmaya çalışanları, 'en azından' sosyal devlet olgusunun gerekliliğini,yoksulluğu, en yalın, en yalın olması hasebiyle de izleyiciyi rahatsız edecek, içine çekecek şekilde anlatan,farkındalıkla izlendiğinde, barınma ve beslenme gibi yaşamsal gereklilikleri sürdürmek için dahi insanların,o küçük kızın mücadele etmek zorunda bırakılışının size utanç vereceği neden dedirteceği bir film.
öyle bir fakirsin ki intihar ederken tüpün bitiyor ve mal gibi kalıyorsun..Ağır film.Fazlasıyla sabır istiyor izlerken.
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Hazmı zor filmlerden. Müzik ve abartılı dram sahneleri olmadan tüm gerçekliğiyle, Rosetta önderliğinde, yoksulluğun gençler üzerinde yarattığı etkiler film boyunca kopmadan su gibi ilerliyor.
Belçika’da hiçbir yasanın çıkışına ilham kaynağı olmayan bir film. Yalan yanlış bilgilere inanmayınız.
’Rosetta, yapımcılığını Luc ve Jean-Pierre Dardenne’nin üstlendiği ve birkaç ödül alan, sosyal dışlanma üzerine dokunaklı bir filmin adıdır. Rosetta, 1970’li yıllardan bu yana ağır endüstriyel çöküşten zarar gören bir bölge olan Seraing’de, kampta yaşayan bir kızdır ve Bölgede gençler için yeni istihdam olanakları bulunmadığından, Rosetta (kelimenin tam anlamı ile) iş için mücadele etmek, işi başkalarından çalmak zorundadır. Rosetta, kısa sürede, yoksul insanların ayakta kalabilmek için sürdürdüğü günlük mücadelenin simgesi haline gelmiştir. Bununla birlikte, Belçika’nın en yoksul bölgelerindeki kronik genç işsizliği sorununun da sembolü olmuştur.
Filmin hemen ardından Belçika Hükümetince 24 Aralık 1999 tarihinde başlatılan ’Rosetta Planı’ ile istihdamın az da olsa bir yüzdesinin genç işsizlere açılması yasalarla zorunlu kılınmıştır.’
devrim dediğin sanırım böyle bir şey.
Filmin hemen ardından Belçika Hükümetince 24 Aralık 1999 tarihinde başlatılan ’Rosetta Planı’ ile istihdamın az da olsa bir yüzdesinin genç işsizlere açılması yasalarla zorunlu kılınmıştır.’
devrim dediğin sanırım böyle bir şey.
Erdem Tepegöz'ün "Zerre (2012)" filmi ile bu film çokça karşılaştırılmış. İki film arasında paralellikler var ama metropol ülke insanı ile biat kültüründen gelen bir ülkenin insanının benzer olay karşısında davranışları arasında farklılıklar da var doğal olarak. Ülkemizde insanlara yönetenlerin çaldığını söylendiğinde "çalıyorsa benden çalıyor sana ne" ya da "çalıyorlar ama çalışıyorlar da" diye yanıt verilebiliyor. Buyrun kolaysa biat kültüründen gelme böyle bir edilgenliğin karşısında radikal bir söylem geliştirin.
Her ülke ve her insan kendi dinamikleri içinde değerlendirilmeli. Belçika gibi metropol bir ülkede bu yaşanılanlar sergilendiğinde sansasyonel etki yaratıp iyi ya da kötü sosyal devlet olma refleksiyle durumun düzeltilmesi için ''Rosetta Planı'' adı altında adımlar atılırken, bizde üçüncü sayfalar benzer hikayelerle doluyken devletin deve kuşu tavrını sürdürmesi olaya istismarcı tavırla yaklaşan yapıları ortaya çıkararak g ... Devamı
Her ülke ve her insan kendi dinamikleri içinde değerlendirilmeli. Belçika gibi metropol bir ülkede bu yaşanılanlar sergilendiğinde sansasyonel etki yaratıp iyi ya da kötü sosyal devlet olma refleksiyle durumun düzeltilmesi için ''Rosetta Planı'' adı altında adımlar atılırken, bizde üçüncü sayfalar benzer hikayelerle doluyken devletin deve kuşu tavrını sürdürmesi olaya istismarcı tavırla yaklaşan yapıları ortaya çıkararak g ... Devamı
Erdem Tepegöz'ün "Zerre (2012)" filmi ile bu film çokça karşılaştırılmış. İki film arasında paralellikler var ama metropol ülke insanı ile biat kültüründen gelen bir ülkenin insanının benzer olay karşısında davranışları arasında farklılıklar da var doğal olarak. Ülkemizde insanlara yönetenlerin çaldığını söylendiğinde "çalıyorsa benden çalıyor sana ne" ya da "çalıyorlar ama çalışıyorlar da" diye yanıt verilebiliyor. Buyrun kolaysa biat kültüründen gelme böyle bir edilgenliğin karşısında radikal bir söylem geliştirin.
Her ülke ve her insan kendi dinamikleri içinde değerlendirilmeli. Belçika gibi metropol bir ülkede bu yaşanılanlar sergilendiğinde sansasyonel etki yaratıp iyi ya da kötü sosyal devlet olma refleksiyle durumun düzeltilmesi için ''Rosetta Planı'' adı altında adımlar atılırken, bizde üçüncü sayfalar benzer hikayelerle doluyken devletin deve kuşu tavrını sürdürmesi olaya istismarcı tavırla yaklaşan yapıları ortaya çıkararak güç kazanmaları sağlanıyor...
İyi ya da kötü bir sosyal devlet var ve Rosetta bundan yaralanma konusunda çaba sarf ediyor. Rosetta'nın iş başvurusu Kurum tarafından uygun bulunmayıp yerine "sosyal yardım başvurusu yapabilirsin" önerisiyle ilgilenmemesiyle filmin fakirliği, yoksulluğu anlatmaktan ötealkolik bir anneye sahip, arkadaşsız, işsiz, ıssız karavanda yaşayan bir genç kızın "normal"leşme özlemini anlattığını anlıyoruz. Aynı şekilde arkadaşının evinde uyumaya çalışırken kendi kendine yaptığı "Normal bir yaşamım var" telkini de bunun bir diğer göstergesi. Bu yoksulluğun biçimlendirdiği insanları anlatan "Zerre" filmiyle temel farklılığı.
Filmdeki balık tutulan göldeki bataklığın çıkılması zor yaşama benzetilmesi, fakirliğin tembellik kaynaklı olmadığını göstermesi, ölmek için bile paraya gereksinim olduğu, tüp gazın ağırlığı altında ezilmek ile yaşam karşısında da aynı ezikliği hissetmek gibi güzel ayrıntılar var.
Riquet'in kıza iş teklif etmek için geldiğinde sergiledikleri boğuşma oldukça anlamsız. Filmin sonundaki sesi duyabilmek için kulakları dört açmak gerekiyor. Aksi durumda sesinayırdına varılamazsa sonu anlamsızlaşabiliyor. Bu önemli sahnenin görsel olarak taanlatılmamış olması bir eksiklik.
Kapitalist sistemde var olan sosyal devlet kavramı sergilenirken bir yandan da aynı sistemde insanın yabancılaşması da anlatılıyor. Vahşi kapitalist sistemin özünü işaret edeninsan insanın kurdudur sözünü doğrular nitelikteRosetta'nın arkadaşı Riquet'i işine sahip olabilmek için ispiyonlaması, Riquet boğulma tehlikesi yaşarken hareketsiz kalmayı düşünmesi her ne kadar çarpıcı ise de, Riquet'in birlikte çalışalım (bölüşelim) önerisini ret eden, yediği waffleın parasını ödeyecek kadar dürüst olan Rosetta'nın bu davranışı sergilemesi çizilen profile aykırı.
Rosetta'nın Riquet'in işine sahip olmak için sergilediği gayrı ahlaki tavır, yaşamak için çalışmak gerekliliğini değil çalışmanın kendisini yaşam amacına dönüştürür göründüğü için kendi içinde tutarsız.... 65/100
Her ülke ve her insan kendi dinamikleri içinde değerlendirilmeli. Belçika gibi metropol bir ülkede bu yaşanılanlar sergilendiğinde sansasyonel etki yaratıp iyi ya da kötü sosyal devlet olma refleksiyle durumun düzeltilmesi için ''Rosetta Planı'' adı altında adımlar atılırken, bizde üçüncü sayfalar benzer hikayelerle doluyken devletin deve kuşu tavrını sürdürmesi olaya istismarcı tavırla yaklaşan yapıları ortaya çıkararak güç kazanmaları sağlanıyor...
İyi ya da kötü bir sosyal devlet var ve Rosetta bundan yaralanma konusunda çaba sarf ediyor. Rosetta'nın iş başvurusu Kurum tarafından uygun bulunmayıp yerine "sosyal yardım başvurusu yapabilirsin" önerisiyle ilgilenmemesiyle filmin fakirliği, yoksulluğu anlatmaktan ötealkolik bir anneye sahip, arkadaşsız, işsiz, ıssız karavanda yaşayan bir genç kızın "normal"leşme özlemini anlattığını anlıyoruz. Aynı şekilde arkadaşının evinde uyumaya çalışırken kendi kendine yaptığı "Normal bir yaşamım var" telkini de bunun bir diğer göstergesi. Bu yoksulluğun biçimlendirdiği insanları anlatan "Zerre" filmiyle temel farklılığı.
Filmdeki balık tutulan göldeki bataklığın çıkılması zor yaşama benzetilmesi, fakirliğin tembellik kaynaklı olmadığını göstermesi, ölmek için bile paraya gereksinim olduğu, tüp gazın ağırlığı altında ezilmek ile yaşam karşısında da aynı ezikliği hissetmek gibi güzel ayrıntılar var.
Riquet'in kıza iş teklif etmek için geldiğinde sergiledikleri boğuşma oldukça anlamsız. Filmin sonundaki sesi duyabilmek için kulakları dört açmak gerekiyor. Aksi durumda sesinayırdına varılamazsa sonu anlamsızlaşabiliyor. Bu önemli sahnenin görsel olarak taanlatılmamış olması bir eksiklik.
Kapitalist sistemde var olan sosyal devlet kavramı sergilenirken bir yandan da aynı sistemde insanın yabancılaşması da anlatılıyor. Vahşi kapitalist sistemin özünü işaret edeninsan insanın kurdudur sözünü doğrular nitelikteRosetta'nın arkadaşı Riquet'i işine sahip olabilmek için ispiyonlaması, Riquet boğulma tehlikesi yaşarken hareketsiz kalmayı düşünmesi her ne kadar çarpıcı ise de, Riquet'in birlikte çalışalım (bölüşelim) önerisini ret eden, yediği waffleın parasını ödeyecek kadar dürüst olan Rosetta'nın bu davranışı sergilemesi çizilen profile aykırı.
Rosetta'nın Riquet'in işine sahip olmak için sergilediği gayrı ahlaki tavır, yaşamak için çalışmak gerekliliğini değil çalışmanın kendisini yaşam amacına dönüştürür göründüğü için kendi içinde tutarsız.... 65/100
Kendini var etmeye çalışan bir kızın insanın ruhunu sıkan hikayesi Rosetta. Hani bazı filmler vardır ya boğazınızda düğümlenir; tüylerinizi diken diken eder, işte o türden. Müziksiz, duygu sömürüsü yapmadan, olabildiğince gerçek. Rosetta'nın kasvetli hikayesi herkese göre değil.
Başroldeki oyuncu gerçekten iyiydi.
Bunun dışında; kurgu diyaloglar açısından bana yetersiz geldi. Bir neden sonuç ilişkisi istiyor insan. İnsani bir neden-sonuç... Mesela, Rosetta karakteriyle empati yapmak mümkün olmuyor çoğu zaman. İşten çıkarılmalarında neden böyle hırçın ve anlamsız davrandığını, iletişimlerinde neden bu kadar ifadesiz kaldığını. İşten çıkartılmalarındaki uğraşının, girişim çabasının neden iletişimlerinde yok olduğunu düşünüyor insan.
Filmden daha çok, belgesel gibiydi.
Ama genel anlamda fena sayılmazdı. 10/6,5
Bunun dışında; kurgu diyaloglar açısından bana yetersiz geldi. Bir neden sonuç ilişkisi istiyor insan. İnsani bir neden-sonuç... Mesela, Rosetta karakteriyle empati yapmak mümkün olmuyor çoğu zaman. İşten çıkarılmalarında neden böyle hırçın ve anlamsız davrandığını, iletişimlerinde neden bu kadar ifadesiz kaldığını. İşten çıkartılmalarındaki uğraşının, girişim çabasının neden iletişimlerinde yok olduğunu düşünüyor insan.
Filmden daha çok, belgesel gibiydi.
Ama genel anlamda fena sayılmazdı. 10/6,5
Filmin başrol oyuncusuna henüz 16 yaşındayken Cannes Film Festivali en iyi kadın oyuncu ödülü kazandırmış olan yapım mutlaka görülmeli. Olağanüstü bu dramı izlemeyen kalmamalı.
Rosetta filmine Benzer Film ekliyorsun.
Rosetta filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Rosetta filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL