... Devamı Pembe tavşankulağı takmış, tuvalette akordeon çalan yarı çıplak bir çocuk, meme uçlarına bant yapıştırıp çekmeyle memelerini büyütmeye çalışan iki kız, sokaklardan topladıkları kedileri suda boğan ya da tabancalarıyla öldürüp kilo başına Çin restoranlarına satan ve kazandıkları parayla özürlü kardeşini satan adama gidip özürlü bireyle ilişkiye giren iki genç, tornadonun etkisiyle mahvolmuş bir kasaba ve bu yıkımdan sonra normal insan yaşantısı formundan yavaş yavaş uzaklaşan insanlar, akıllara zarar, sinir bozucu, farklı bir film.
Filmde aslında herhangi bir öykü/konu göremiyoruz, buna ihtiyaç da duyulmamış. Olaylar da birbirinin devamı niteliğinde değil, farklı sahneler, kesitler. Bir nevi mesaj kaygısı gütmeme durumu diyebiliriz filmin anlatışı için. Örneğin tavşankulağı takmış yarı çıplak çocuğun filmde oluşunun bir anlamı yok, yönetmene bu soru sorulduğunda sadece öyle bir karakteri filmde görmek istediğini söylemesi de bunu kanıtlar nitelikte.