1 yıl önce
The Assistant filmine yorum yazdı:
Verilecek mesaj hem etkili hem göze sokulmadan hem gerçekçi bir şekilde nasıl verilir sorusunun cevabı bu filmdir.
The Assistant filmine yorum yazdı:
Verilecek mesaj hem etkili hem göze sokulmadan hem gerçekçi bir şekilde nasıl verilir sorusunun cevabı bu filmdir.
Karanlık Madde filmine yorum yazdı:
Bir grubun lanetli bir yere gitmesi ve orada etkilenmesi klişesinin dağ versiyonu. Kötü diyaloglar,kötü oyunculuklar,kötü hikaye birleşince ortaya doğal olarak kötü bir film çıkmış. Filmde bu new age takımının oldukça savunduğu ''paralel evren, holografik evren'' dediğimiz mistiklerin, spiritüellerin savunduğu şeyler de bir nevi mesaj olarak yerleştirilmiş
''Bilime inanırım. Soyut şeylere inanmam'' diyen abilerin ''cidden varmış yaa'' demelerine zaten cin filmlerinden alışkınız. Bu filmde onlardan çok farklı değil. Ayrıca fizikteki karanlık maddeyi metafizik ögelere yormaları da ironik olmuş. Bu filme benzer bir şeyi işleyen çok eski ama kaliteli bir yapım olan ''Don't Look Now'' da buna benzer bir metafizik olay yapısını işlemiş bunu Tanrı'dan gelen ilahi bir his olarak bahsettiği için daha realistik bir pencereden bakabilmişti.
Ayrıca sondaki ''twist'' de başarısız olmuş. Zaten adamın psikolojik olarak rahatsız olması sizi her şey adamın ... DevamıBir grubun lanetli bir yere gitmesi ve orada etkilenmesi klişesinin dağ versiyonu. Kötü diyaloglar,kötü oyunculuklar,kötü hikaye birleşince ortaya doğal olarak kötü bir film çıkmış. Filmde bu new age takımının oldukça savunduğu ''paralel evren, holografik evren'' dediğimiz mistiklerin, spiritüellerin savunduğu şeyler de bir nevi mesaj olarak yerleştirilmiş
''Bilime inanırım. Soyut şeylere inanmam'' diyen abilerin ''cidden varmış yaa'' demelerine zaten cin filmlerinden alışkınız. Bu filmde onlardan çok farklı değil. Ayrıca fizikteki karanlık maddeyi metafizik ögelere yormaları da ironik olmuş. Bu filme benzer bir şeyi işleyen çok eski ama kaliteli bir yapım olan ''Don't Look Now'' da buna benzer bir metafizik olay yapısını işlemiş bunu Tanrı'dan gelen ilahi bir his olarak bahsettiği için daha realistik bir pencereden bakabilmişti.
Ayrıca sondaki ''twist'' de başarısız olmuş. Zaten adamın psikolojik olarak rahatsız olması sizi her şey adamın rüyası mı acaba diye düşündürüyor. Her şey rüya da değil ki adamın anlık düşüncelerinden ibaret sanırım filmin yarısı. Böyle olunca filmin ilk yarısındaki olanlar ne ayak diye düşünmeden edemiyorsunuz.
Güvercin filmine yorum yazdı:
Bir yalnızlaşma, yalıtılmışlık düzeni:
Her koyun kendi bacağından asılır.
Komşun senin ne kardeşindir ne de sevgilin. Komşun bir rakip, bir düşmandır,
ortadan kaldırılacak bir engel ya da kullanılacak bir araç.
Bu düzen, ne bedeni besleyebilir ne de ruhu. Birçok insan ekmek bulamadığı için açlık çekmeye mahkûmdur; kucaklaşma yoksunluğu yüzünden gönül açlığı çekenlerin sayısı ise daha kabarık.
Afili Delikanlı filmine yorum yazdı:
İşsiz güçsüz, annesi uyuşturucu yüzünden hapiste, babası Allah bilir hangi alemde, kız kardeşi genç yaşta doğurduğu oğluyla meşgul vaziyette olan Liam'ın dramatik öyküsünü anlatıyor bu filminde Loach. Yani bu kez işsiz gençlerin dünyasına eğiliyor. Liam'ın tek amacı var. O da annesine hapisten çıktıktan sonra konforlu bir hayat sunmak, eski yaşantısından koparıp temiz bir sayfa açtırmak. Bunun için her şeyi yapmaya hazırdır. Para lazımdır ve para için torbacılığa başlar. Kısa bir süre sonra alemin en namlı uyuşturucu tacirlerinden birisinin gözüne girer. Ama annesine temiz sayfa açmak istiyorsa sürekli bela çıkaran en yakın arkadaşını terk etmelidir. Liam annesi uğruna en yakın arkadaşını terk eder, kardeşiyle kavga eder, torbacı olur ve en sonunda katil olur. 16 yaşına girdiğinde hayatı da kayar. Gideceği tek yer artık hapishanedir. filmde ne olacağı filmin isminden belli oluyor zaten. Daha doğrusu filmde hiç de hayırlı şeyler olmayacağı belli ... Devamıİşsiz güçsüz, annesi uyuşturucu yüzünden hapiste, babası Allah bilir hangi alemde, kız kardeşi genç yaşta doğurduğu oğluyla meşgul vaziyette olan Liam'ın dramatik öyküsünü anlatıyor bu filminde Loach. Yani bu kez işsiz gençlerin dünyasına eğiliyor. Liam'ın tek amacı var. O da annesine hapisten çıktıktan sonra konforlu bir hayat sunmak, eski yaşantısından koparıp temiz bir sayfa açtırmak. Bunun için her şeyi yapmaya hazırdır. Para lazımdır ve para için torbacılığa başlar. Kısa bir süre sonra alemin en namlı uyuşturucu tacirlerinden birisinin gözüne girer. Ama annesine temiz sayfa açmak istiyorsa sürekli bela çıkaran en yakın arkadaşını terk etmelidir. Liam annesi uğruna en yakın arkadaşını terk eder, kardeşiyle kavga eder, torbacı olur ve en sonunda katil olur. 16 yaşına girdiğinde hayatı da kayar. Gideceği tek yer artık hapishanedir. filmde ne olacağı filmin isminden belli oluyor zaten. Daha doğrusu filmde hiç de hayırlı şeyler olmayacağı belli oluyor. Hiç de güzel olmayan bir yaş 16 Liam için. Zira tam da bu yaşta hayatı kayar. Uyuşturucu bağımlısı, hiçbir şeyi hak etmeyen annesi yüzünden hayatı kayar bu gencin.
Sweet sixteen şaşırtıcı olmasa da yer yer sıksa da olayı anlatış biçimindeki doğallık ve gerçekçilik bu filmi iyi bir film yapıyor.
Monos filmine yorum yazdı:
Gerilla,otorite eleştirisi ve ergen psikolojisi gibi konulara değinen bir film Monos. Yaratılan atmosfer oldukça başarılı. O kasvetli havayı çok net bir şekilde hissettiriyor. Filmde eleştireceğim nokta, vermek istediği mesaj ve metaforları üstü çok kapalı bir şekilde veriyor. Yani okuma yapılacak bir çok sahne olmasına rağmen yönetmenin belli başlı verileri bize vermediğini düşünüyorum.
Yeraltı Peygamberi filmine yorum yazdı:
Film direk İslam peygamberi Muhammed'e göndermelerle dolu. Ana karakterimiz İslam peygamberinin sembolü. Okuma yazma bile bilmeden geldiği geldiğini hapishaneye ''oku'' emrini aldıktan yükselişini anlatır.
Karanlığın Gölgesi filmine yorum yazdı:
''Her şey görünen de mi ibaret?''
Kız çocuklarını gölde boğularak kaybeden çift olayın travmasını zayıflatmak için Venedik'e gitmeye karar verirler. Venedik'te 2 kadın ile tanışırlar. Bu iki 2 kadından biri kör ve medyumdur. Çifte ölen kızlarını gördüğünü söyler. Fakat John bu tarz metafizik şeylere kapalı birisidir. O yüzden pek ciddiye almaz. Fakat medyumun kehanetleri yavaş yavaş gerçekleşmeye başlayınca John için işler karmaşık hale gelir.
Filmin çok gergin bir atmosferi var. Biz de aynı ana karakter John gibi olaylara anlam vermeye çalışıyoruz. Filmde dini semboller çokça kullanılmış özellikle İsa figürleri. Bu özellikle son dönemde popüler olan pozitivist anlayışa karşı biraz karşılık gibi görülebilir. İşte fizik ötesi varlıklar vardır. Her şey madde ve doğadan ibaret değildir tarzı.
Filmin genel mesajlarından biri metafiziğin varlığı ve kader kavramı. Hislerin önemli olduğu,kaderin önceden yazılmış olduğu gibi alt metinler var.
Fresh filmine yorum yazdı:
Filmin ana mesajı her ne kadar insanlara kolayca güvenmeyin olarak görülsede aslında farklı bir şey anlatıyor. Filmde kadının bir obje olarak görülmesi erkekler tarafından bunun kullanılması, kadınlar üzerinden dönen ticaret var. Mesela Noa, adama neden erkek etini almadığını sorunca adam,kadın etinin daha lezzetli olduğunu ve pazar değeri olduğunu söylüyor. Ara sahnelerde bu etleri yiyenlerin hep erkekler olduğunu da görüyoruz. Ayrıca filmde bol bol kadın vücudu görmemizin sebebi de bu. Mesela Noa'nın arkadaşı soyunma odasında telefon konuşurken kadın vücudu gözümüze sokuluyor.Filmin sonunda ise 3 kadının 1 erkeği alt etmesi de kadınların zaferi olarak görülebilir.
Noa ikili ilişkilerde pek de başarılı olamayan bir kadındır. Bir yandan da bir erkek arkadaş bulup yalnızlıktan kurtulma derdindedir. Markette bir erkekle tesadüfen tanışır ve ona numarasını verir. Tanıştığı kişi ile zamanla samimi olur ve bir tatile çık ... DevamıFilmin ana mesajı her ne kadar insanlara kolayca güvenmeyin olarak görülsede aslında farklı bir şey anlatıyor. Filmde kadının bir obje olarak görülmesi erkekler tarafından bunun kullanılması, kadınlar üzerinden dönen ticaret var. Mesela Noa, adama neden erkek etini almadığını sorunca adam,kadın etinin daha lezzetli olduğunu ve pazar değeri olduğunu söylüyor. Ara sahnelerde bu etleri yiyenlerin hep erkekler olduğunu da görüyoruz. Ayrıca filmde bol bol kadın vücudu görmemizin sebebi de bu. Mesela Noa'nın arkadaşı soyunma odasında telefon konuşurken kadın vücudu gözümüze sokuluyor.Filmin sonunda ise 3 kadının 1 erkeği alt etmesi de kadınların zaferi olarak görülebilir.
Noa ikili ilişkilerde pek de başarılı olamayan bir kadındır. Bir yandan da bir erkek arkadaş bulup yalnızlıktan kurtulma derdindedir. Markette bir erkekle tesadüfen tanışır ve ona numarasını verir. Tanıştığı kişi ile zamanla samimi olur ve bir tatile çıkmaya karar verirler. Kendisini doktor olarak tanıtan erkek arkadaşının evine gittiğinde onun insan eti ticareti yapan bir psikopat olduğunu öğrenir.
Genel anlamda başarılı bulduğum bir film oldu. Özellikle ikinci yarıda gösterildiğinin aksine bambaşka bir filme evrilmesi, güzel sahne geçişleri,iyi oyunculuklar verilmek istenen mesajlarla güzel bir filmdi.
Kimi filmine yorum yazdı:
Yakın günümüzde geçen filmde Kimi adında bir cihaz üretilmiştir. Günümüzün Siri'sinin daha gelişmiş versiyonu olarak düşünebiliriz. Küçük cihazı evin bir yerine koyuyorsunuz ve tek seslenmede cihaz hemen çalışmaya başlıyor. Ana karakterimiz Angela'da bu şirkette uzaktan çalışan agorafobi hastası biridir. İşte Angela kayıtları dinler ve eksik olan komutları düzeltir. Fakat bu kayıtlarda bir cinayete tanık olur ve bunu ifşa etmeye koyulur.
Cinayeti şirkete iletmeye çalışır fakat daha sonra şirketin de bunları örtbas ettiğini öğrenir. FBI'ya falan gitmeye çalışır. Filmin sonunda ise Kimi'den yardım alarak evdeki adamları etkisiz hale getirir ve suçluları yakalattırır.
Eleştirilere gelince ya madem filmin sonunda 911 diyince iş bitiyordu ne diye dışarı çıkıp boş aksiyon yaptın be Angela. Ayrıca o karşıdaki agorafobisi olan komşu daha güzel kullanılabilirdi. Adamın tek vasfı Angela'ya yardım etmek oldu. Bir diğer mantık hatası da agorafobi has ... DevamıYakın günümüzde geçen filmde Kimi adında bir cihaz üretilmiştir. Günümüzün Siri'sinin daha gelişmiş versiyonu olarak düşünebiliriz. Küçük cihazı evin bir yerine koyuyorsunuz ve tek seslenmede cihaz hemen çalışmaya başlıyor. Ana karakterimiz Angela'da bu şirkette uzaktan çalışan agorafobi hastası biridir. İşte Angela kayıtları dinler ve eksik olan komutları düzeltir. Fakat bu kayıtlarda bir cinayete tanık olur ve bunu ifşa etmeye koyulur.
Cinayeti şirkete iletmeye çalışır fakat daha sonra şirketin de bunları örtbas ettiğini öğrenir. FBI'ya falan gitmeye çalışır. Filmin sonunda ise Kimi'den yardım alarak evdeki adamları etkisiz hale getirir ve suçluları yakalattırır.
Eleştirilere gelince ya madem filmin sonunda 911 diyince iş bitiyordu ne diye dışarı çıkıp boş aksiyon yaptın be Angela. Ayrıca o karşıdaki agorafobisi olan komşu daha güzel kullanılabilirdi. Adamın tek vasfı Angela'ya yardım etmek oldu. Bir diğer mantık hatası da agorafobi hastalığından muzdarip olan birinin sebebi ne olursa olsun dışarı çıkması saçma. Agorafobi hastası dışarıda Angela gibi sokak sokak gezmeyi bırak, dışarı çıktığı an fenalaşır ve bayılır. Metascore da 79 vermiş. Biraz garip geldi. Mantık hatalarını görmezden gelirseniz kısa ve akıcı bir film. Özellikle ikinci yarısı aksiyon ve gerilim sahneleri var. Onun dışında finali klişe. Ana karakter hariç oyunculuklar da zayıf. Vasat bir film.
Pump Up the Volume filmine yorum yazdı:
''Genç olmak bazen ölü olmaktan daha az eğlencelidir.''
Lise öğrencisi olan Mark yeni tanıştığı eyalette yalnızlık çeker. Utangaç kişiliği yüzünden insanlarla ilişki kurmakta zorlanıyordur. Ailesinin ona aldığı bir radyo ile korsan radyo yayınları başlar. Gerçekte söylemek isteyip söyleyemediği şeyleri burada dile getirir. Fakat söyledikleri gençlerin de desteğini alıp bir protesto eylemine dönüşünce işler karışır.
Pump Up the Volume,gençlerin çektiği varoluşsal sıkıntıları anlatan; eğitim sistemine, politikacılara, ebeveynlere eleştiri sunan bir film. Toplumda taktığımız maskelerin ardındaki kişiliğimizden,intihara,homofobiye kadar birçok alanda insanları sorgulamaya itecek bir film. Annemiz babamız,öğretmenlerimiz bizden hep aynı şeyleri ister. Büyü,bir kız arkadaş bul,mezun ol,evlen,hayatını yaşa. Ama bize soruyorlar mı bunları yapmak için gücümüz yeterli mi? Kendi içimizde yaşadıklarımızın bir önemi var mı? Bunu çözecek olan kim? Yine bizler.
Mark'ın dediği gibi ''Ben her ... Devamı''Genç olmak bazen ölü olmaktan daha az eğlencelidir.''
Lise öğrencisi olan Mark yeni tanıştığı eyalette yalnızlık çeker. Utangaç kişiliği yüzünden insanlarla ilişki kurmakta zorlanıyordur. Ailesinin ona aldığı bir radyo ile korsan radyo yayınları başlar. Gerçekte söylemek isteyip söyleyemediği şeyleri burada dile getirir. Fakat söyledikleri gençlerin de desteğini alıp bir protesto eylemine dönüşünce işler karışır.
Pump Up the Volume,gençlerin çektiği varoluşsal sıkıntıları anlatan; eğitim sistemine, politikacılara, ebeveynlere eleştiri sunan bir film. Toplumda taktığımız maskelerin ardındaki kişiliğimizden,intihara,homofobiye kadar birçok alanda insanları sorgulamaya itecek bir film. Annemiz babamız,öğretmenlerimiz bizden hep aynı şeyleri ister. Büyü,bir kız arkadaş bul,mezun ol,evlen,hayatını yaşa. Ama bize soruyorlar mı bunları yapmak için gücümüz yeterli mi? Kendi içimizde yaşadıklarımızın bir önemi var mı? Bunu çözecek olan kim? Yine bizler.
Mark'ın dediği gibi ''Ben her yerdeyim. Her birinizin içindeyim. Sadece içeri bak ve ben orada sana el sallıyor olacağım.''
Dönüp baktığınızda gülümsemeye çalışan ama gülümsemesinde hep bir yanlışlık olan kişiler tuttukları maskenin altında gerçek kişiliklerini saklarlar. Maskenin olmadığı zamanlar ise gerçekler söylenir. ''Gerçek,gerçekten de virüstür.'' Sert konuş.