12 yıl önce
Ben X filmine yorum yazdı:
Aşk ve Küller filmine yorum yazdı:
Dean'in annesi, babasını terk edip gitmiş. Bence biraz da o yüzden Dean ailesinin parçalanmasından feci korkuyor. Cindy'nin de en son isteyeceği şey, kedi köpek gibi kavga eden, geçimsiz anne babası gibi olmaları. İkisinin de korktuğu oluyor ya; işte o çok kötü... Hayatın acımasızlığı Frankie'yi de rahat bırakmayacakmış gibi hissettim. Çocukken yaşadıklarımızı hiç hak etmiyoruz. İnsan dediğin bencil oluyor, belki de bu yüzden.
Bi de Cindy'ye gıcık olduğum kadar hiçbir karaktere gıcık olmamıştım. Bunu söylemessem içimde kalırdı.
Gizli Bahçe filmine yorum yazdı:
Çocukluğumun başucu filmidir kendisi. ''Film''in sözcük anlamı gibiydi benim için. En acısı da dvdsinin bi şekilde yok olması sonrası annemlerin filmi bir daha bulamaması ve benim yıllarca yakınını kaybetmiş çocuk gibi zırlamamdı. Zamanla adını yanlış hatırladığımızı düşünmeye başlamışız ve iyice umudu kesmişiz. Tek hatırladığım çok güzel bir bahçe, küçük kız ve hasta bir çocuktu. Velhasıl-ı kelam, filimadamı sayesinde bir gün dan! diye karşıma çıktı, beni hüzünlere sevinçlere boğdu. Yeniden izleyip aynı duyguları yaşadım, hatırladıkça daha da mutlu oldum. Aslında başlarında film gotik bir atmosferde geçtiği için bir şaşkınlık yaşadım, yahu dedim 5 yaşında çocuğun en sevdiği film böyle olur mu. O zamandan ilginç zevklerim baş göstermiş sanırım ne diyeyim. İnsana umut, sevgi, merhamet, mutluluk gibi harika duyguların her zaman içimizde olduğunu hatırlatır bu film. Arkadaşlığın, sevginin yüceliğine hayran bırakır; onların verdiği huzuru ve rahatlığı hiçbir şeye değişmeyeceğinizi anlarsın ... DevamıÇocukluğumun başucu filmidir kendisi. ''Film''in sözcük anlamı gibiydi benim için. En acısı da dvdsinin bi şekilde yok olması sonrası annemlerin filmi bir daha bulamaması ve benim yıllarca yakınını kaybetmiş çocuk gibi zırlamamdı. Zamanla adını yanlış hatırladığımızı düşünmeye başlamışız ve iyice umudu kesmişiz. Tek hatırladığım çok güzel bir bahçe, küçük kız ve hasta bir çocuktu. Velhasıl-ı kelam, filimadamı sayesinde bir gün dan! diye karşıma çıktı, beni hüzünlere sevinçlere boğdu. Yeniden izleyip aynı duyguları yaşadım, hatırladıkça daha da mutlu oldum. Aslında başlarında film gotik bir atmosferde geçtiği için bir şaşkınlık yaşadım, yahu dedim 5 yaşında çocuğun en sevdiği film böyle olur mu. O zamandan ilginç zevklerim baş göstermiş sanırım ne diyeyim. İnsana umut, sevgi, merhamet, mutluluk gibi harika duyguların her zaman içimizde olduğunu hatırlatır bu film. Arkadaşlığın, sevginin yüceliğine hayran bırakır; onların verdiği huzuru ve rahatlığı hiçbir şeye değişmeyeceğinizi anlarsınız. Gizli bahçe çocukluğun saflığının sığınağıdır bir nevi; içinde sevgi yeşeren, umut yeşeren; ütopik demeye dilimin varmadığı, varmayacağı...
Yeni Başlangıçlar filmine yorum yazdı:
Öyle içten bir film ki adını gördüğümde bile gülümsememi sağlıyor. İlk izlediğimde başlangıcından itibaren sanki senaryoyu ben yazmışım gibi hissettim. Belki mizah anlayışı yakın geldi, belki karakterler çok sevimli.. Bu kadar underrated olması şaşırtıcı doğrusu. Aile ve aşk ilişkilerini sorgulatıyor ancak bunu çok da canınızı sıkmadan, çaktırmadan yapıyor.
Sevdiğim repliklerden birini Anna pencereden karşıdaki binalara bakarken söylüyor: People in the building like us, half of them think it's never going to work out, the other half believe in magic. It's like a war between them.
Okuldaki çocuklara ve onlar gibi insansılara olan kinimi tarif edecek kelime bulamıyorum şu an. Başkalarının mutsuzluğuyla beslenmenin nasıl mümkün olabildiğini anlayamıyorum. Ha yok mu böyleleri, o kadar çok ki. Tanrı'nın varlığını sorgulamayı bırakın, hayatı sorgulamaya iterler insanı. Sonuçta Tanrı'ya inanmadan pekala yaşanabilir ama sevgiye inanmadan yaşamak; pek de yaşamak değil... Yaşatmayı sevmeli insan önce yaşamak için.