3 yıl önce
İyi İş filmine yorum yazdı:
Keep a little fire burning
Diamonds of the Night filmine yorum yazdı:
Filmin ikinci yarısında beliren soruları çözümlemek ve belirsizliği bertaraf etmek içinmiş gibi görünen son olmasaydı eğer, film daha bütünlüklü kalabilir benim için - mesela Udoli Vcel’ de olduğu gibi - eşsiz bir deneyim olabilirdi. Yine de ilk yarım saati bir başka filmmiş bir başka görselliği deneyimliyormuş gibi soluksuz izlediğimi hatırlıyorum.
Kurgucunun ve belki de bir anlamda yönetmenin eşsiz bir müzikal tempo duygusu var.
Violet & Daisy filmine yorum yazdı:
Dürüst olmam gerekirse Gandolfini’yi izlemek için açtım baktım, amacım buydu ama hoş bir sürpriz oldu.
Macera filmine yorum yazdı:
Sinema eğitimi almış ben bu filmi bu yaşıma kadar neden görmedim, herhalde imkansızlıklardan yakınmaya hakkım yok. Şimdi her yerde, her saat bol malzeme var ne de olsa.
Böyle sinemanın mihenk taşı olmuş, tarihi eser muamelesi gören filmlere yorum yapmak beni aşar ama filmi izlerken ve sonrasında adeta büyülendim, gözlerimi alamadım. Ada, otel, terkedilmiş gibi görünen yazlıkların ve kilisenin olduğu sayfiye yeri bütün mekanlar sanki son derece titizlikle seçilmiş. Sinemanın bir başka gizemli yanı, aslında herşey mekandan doğuyor, bu insanları daha alelade, daha başka, kalabalık, dar mekanlara koysak bu film yine böyle büyüleyici olur muydu?
Her neyse 50 yaşıma gelirsem bir daha izleyeceğim.
San Lorenzo Gecesi filmine yorum yazdı:
Taviani kardeşlerin teatral oyunculuk tercihlerini görmezden gelirsek gayet üst düzey bir dönem filmi, karakterlerle fazla içli dışlı olmadan, kalabalık sahneleri, dış mekanları ustaca kullanıp filmin genelini iyi kotarmışlar.
Postacının Beyaz Düşleri filmine yorum yazdı:
80’ine merdiven dayamış Konchalovsky Siberiade’ ın üstünden 35 yıl sonra aynı topraklara gidip bu fikmi çekmiş, herşey çabucak olup bitmiş kısa sürede bu kusursuz filmin çekimleri tamamlanmış.
Kusursuz çünkü dürüst. Bu dürüstlüğe yalnızca en büyük yönetmenlerde, mesleğinde ustalaşmış olanlarda rastlayabiliyoruz, bunun için şanslıyız.
Peki bu film ne anlatıyor, bunu Siberiade izlemeden bilemezsiniz ya da yönetmenin hayat hikayesine az çok vakıf olmadan. Ama hızlıca kestirme yapıp bu film yalnızlığı anlatıyor diyen yorumlara karşı çıkmak zorundayım. Son derece değerli bu filmin doğru algılanması da çok önemli değil mi, yoksa gerçekten yazık olur?
Bu filmin yalnızlıkla uzaktan yakından alakası yok, eğer böyle düşünüyorsanız filmin son sahnesini - krediler akarkenki kısmı - bir kez daha izleyin.
Rusya’nın üzerinde hala karanlık hayaletler uçuşmaya devam ediyor; bu insanların - normalde fiziki koşullara bakıldığından merkezden bu kadar uzakta kendi hallerine bırakılmış olmaları gereken bu ... Devamı80’ine merdiven dayamış Konchalovsky Siberiade’ ın üstünden 35 yıl sonra aynı topraklara gidip bu fikmi çekmiş, herşey çabucak olup bitmiş kısa sürede bu kusursuz filmin çekimleri tamamlanmış.
Kusursuz çünkü dürüst. Bu dürüstlüğe yalnızca en büyük yönetmenlerde, mesleğinde ustalaşmış olanlarda rastlayabiliyoruz, bunun için şanslıyız.
Peki bu film ne anlatıyor, bunu Siberiade izlemeden bilemezsiniz ya da yönetmenin hayat hikayesine az çok vakıf olmadan. Ama hızlıca kestirme yapıp bu film yalnızlığı anlatıyor diyen yorumlara karşı çıkmak zorundayım. Son derece değerli bu filmin doğru algılanması da çok önemli değil mi, yoksa gerçekten yazık olur?
Bu filmin yalnızlıkla uzaktan yakından alakası yok, eğer böyle düşünüyorsanız filmin son sahnesini - krediler akarkenki kısmı - bir kez daha izleyin.
Rusya’nın üzerinde hala karanlık hayaletler uçuşmaya devam ediyor; bu insanların - normalde fiziki koşullara bakıldığından merkezden bu kadar uzakta kendi hallerine bırakılmış olmaları gereken bu insanların -üzerinden onları kırıp ezerek geçen neydi, etkisi hala sürüyor.
Maaşlarımız zamanında ödeniyor, marketler pazarlar tıka basa mal dolu ama kırılanın tamir edilmesi zor. Bunun için birkaç jenerasyon daha beklemek gerekecek belki.
Peki zaman bu kırılmayı tamir edecek mi, hayır mantalite değişmedikçe yara açık kalacak. Generalın dökük Rus yapmı helikopteri Siberiade’da olduğu gibi burada da köyün üzerinde uğursuzca dolaşmaya devam ediyor. Konchalovsky insanlarını ülkesini derin bir sezgiyle tanıyan bir bilge, bu nedenle genç ama bir o kadar isabetli filmler yapıp 21. yy. sinemasına damga vuran Zvyagintsev gibi karamsar bir tablo çiziyor. Bu tablodaki tek güzel şey bir arada duran insanlar, komşular, köyün sakinleri ve tabiat.
Tabiatın kendisi hastalığın tedavisinde bir yardımcı parçaları bir araya getiren bir macun, yapışkan. Ama bu tedavinin ana unsuru hastalığın sebebi, "sizi hasta eden aynı şey iyi de edecek." Deleuze’ e burada hak veriyorum.
Bu yüzyılın en iyi değil ama en dürüst filmlerinden birisi. Sinemanın tuhaf, bocalama içinde, sıkıntılarla girdiği bu yüzyılda ufukta parlayan bir yıldız bu film.
Her neyse, herkese iyi pazarlar.
Western filmine yorum yazdı:
Film boyunca bir kesiti izliyoruz, bir hikayenin çekiciliği bu nedenle yok, bu nedenle film bazılarımıza itici gelebilir. Ama yönetmenin derdi de bu değil, Grisebach başka ipuçlarının peşindedir. Stil ve film boyunca açıkça hissettiğim hipnotize edici akıcılık Maren Ade’nin Toni Erdmann filminde yakaladığı tarz ve akıcılığa tuhaf biçimde benziyor. Bu filmlerin ve yönetmenlerin benzer uzun yapım süreçleri ve benzer duyarlıkları var belki de.
Bilemiyorum, her ne kadar istesem de sinemalarına hakim değilim.
Fakat yine de anladığım kadarıyla Meinhard sen bu köyle hoşgelmedin. Film boyunca izlediğimiz kesitte istense bir sürü farklıokuma yapılabilir - Batı-Doğu alemi, göçmen sorunu, gelişmiş-az gelişmiş uluslar - bunları yapmak benim boyumu aşar.
Benim okumam köyümüze gelebilirsin, biramızı sigaramızı suyumuzu içebilirsin, kadınlarımızla ağaç gölgelerinde oynaşabilirsin sana verebileceğimiz en sert cevap gölgeler içinde kaçak nazik bir yumruk darbesi şeklinde bir uyarı olabilir sevgili Alma ... DevamıFilm boyunca bir kesiti izliyoruz, bir hikayenin çekiciliği bu nedenle yok, bu nedenle film bazılarımıza itici gelebilir. Ama yönetmenin derdi de bu değil, Grisebach başka ipuçlarının peşindedir. Stil ve film boyunca açıkça hissettiğim hipnotize edici akıcılık Maren Ade’nin Toni Erdmann filminde yakaladığı tarz ve akıcılığa tuhaf biçimde benziyor. Bu filmlerin ve yönetmenlerin benzer uzun yapım süreçleri ve benzer duyarlıkları var belki de.
Bilemiyorum, her ne kadar istesem de sinemalarına hakim değilim.
Fakat yine de anladığım kadarıyla Meinhard sen bu köyle hoşgelmedin. Film boyunca izlediğimiz kesitte istense bir sürü farklıokuma yapılabilir - Batı-Doğu alemi, göçmen sorunu, gelişmiş-az gelişmiş uluslar - bunları yapmak benim boyumu aşar.
Benim okumam köyümüze gelebilirsin, biramızı sigaramızı suyumuzu içebilirsin, kadınlarımızla ağaç gölgelerinde oynaşabilirsin sana verebileceğimiz en sert cevap gölgeler içinde kaçak nazik bir yumruk darbesi şeklinde bir uyarı olabilir sevgili Alman dostumuz.
Ondan sonra aramızda rahatsız edilmeden dans etmeye devam edebilirsin.
Bu sahnelere Levi-Strauss’un ilkel kabilelerle ilgili gözlemlerinde de rastlamıştım, tuhaf tesadüf.
Pauline Plajda filmine yorum yazdı:
Herkes yapmak istiyor, arzuluyor, hayal kuruyor. Bazıları yapıyor da, arzularını tatmin edip hayallerine kavuşuyorlar. Geriye bütün bunlar için bir bahane uydurmak ve kendini temize çıkarmak kalıyor. İşte orada işler karışıyor.
Böyle basit ve büyük filmleri seviyorum. Görüntü yönetmenine dikkat, kısacık bir zaman diliminde kısıtlı imkanlarla çekilmiştir bu film. Almendros kitabında anlatıyor.
Miami Vice filmine yorum yazdı:
Siz ne anlarsınız stilize aksiyondan, Mann estetiğinden, diyorum.
Will Penny filmine yorum yazdı:
Yaşını almış Heston u kovboy olarak izlemek, çok sevdiğim Joan Hackett le ve O nun sade zarif güzelliğiyle beraber nadir bulunur bir şanstı. Kapalı mekan sahneleri ikinci yarıda biraz tempoyu düşürse ve gereksiz uzasa da film gayet güncel ve klişeleri kırmayı başarıyor.
Bu olmazsa ve fazla zorlarsak kendimizi bilinmeyen bölgelerde bulabiliriz. Onun adı da sinema olmaz.