FORUM
Belirsiz Gece Suare No: 83 "The Missing Picture, The Man Without a Past ve Imagine"
altyazısı yok malesef bende bulamadım hiç sevmememe rağmen online izlicem mecbur :(
arkadaşlar son gün yine pazartesi 23:59. bu hafta suare yapamadık. 3 filmin hepsini izlemeniz gerekiyor :)
Imagine veMies vailla menneisyyttae'yı izledim. İki filmi de pek sevmemekle beraber, Imagine'i daha az sevmedim :D
Mies vailla menneisyyttae tam bir fiyaskoydu benim için. Birbirinden kopuk diyaloglar falan. Yönetmenin tarzını pek bilmediğimden bir şey diyemeyeceğim. Filmden hiç tat almadım ben. Soğuk derler ama bence soğuktansa samimiyetsiz :)
Imagine'e ilk başladığımda çok hoşuma gitti film. Güzel başlayıp, aptalca bitti bence. Bir anda oldu bittiye geldi gibi hissettim. Sonunda batırdıklarını düşündüğümden filme düşük verdim bayağı ama izlenebilir bir film (Adam çukura düşünce yerimden fırladım ya, ayıptır günahtır :/ )
Mies vailla menneisyyttae tam bir fiyaskoydu benim için. Birbirinden kopuk diyaloglar falan. Yönetmenin tarzını pek bilmediğimden bir şey diyemeyeceğim. Filmden hiç tat almadım ben. Soğuk derler ama bence soğuktansa samimiyetsiz :)
Imagine'e ilk başladığımda çok hoşuma gitti film. Güzel başlayıp, aptalca bitti bence. Bir anda oldu bittiye geldi gibi hissettim. Sonunda batırdıklarını düşündüğümden filme düşük verdim bayağı ama izlenebilir bir film (Adam çukura düşünce yerimden fırladım ya, ayıptır günahtır :/ )
öncelikle belirtmek isterim ki ÜÇ FİLMİ DE İZLEDİM,üç artı alınabiliyor mu acaba :p
bu üç film arasından benim açık ara en beğendiğim image dır, bu filmi önceden izlemiştim ama hafızamda yer ettiğini siz hatırlatınca fark ettim(izlediği filmleri 10 dakika aklında tutabilen birisi olduğum için) bu kadar çok sahnesini gözümün önüne getirebildiğim çok az film vardır :) film boyunca aşılanan umut gerçekten mükemmeldi,tüm o sıkıntılara rağmen adamın pes etmemesi hatta yanına da yeni bireyler kazandırma çabası çok takdir edilesi davranışlardı. ayrıca filmin görselliğinden de çok etkilendiğimi belirtmek zorundayım. bence izlemeyen varsa mutlaka listesine eklesin.
geçmişi olmayan adam fikir olarak iyi bir filmdi. izlerken de sıkılmadım ama ne yalan söyleyeyim benim için tam içi dolmayan bir filmdi. şüphesiz (benim için) içinin dolmamasının tek sebebi de kuzeyli soğukluğuydu! adamlarda duygunun d si yok arkadaş. o yüzden film aklımda boş bakışlı insanların filmi olarak kalacak malesef!! kadın adama "sen benim hayatımın aşkını" türevi cümleler kuruyor,ayrılıyorlar belki bir daha görüşemeyecekler ama kadındaki tip bakkaldan iki ekmek ister gibi,sanki bakkal ekmek yok dese daha uzak bakkala yürümek zorunda olmak bile koymayacak kadına !! amaaan ne bileyim,ben yeşilçam insanıyım galiba,bu kadar eksik tepki beni bozuyor :) bir daha izler misin deseler cevabım net;hayır... ama bu tepkisizlikleriyle bazı sahnelerde beni güldürdükleri de doğrudur :D
kayıp resim de izlemek istediğim bir filmdi,suareden çıkması çok isabet oldu. izlerken hep aklımdan aynı cümle geçti : dünyanın nerelerinde ne acılar yaşanıyor ve bizim haberimiz yok :( insanoğlu ne çekiyorsa yine kendi cinsinden çekiyor,dünyanın her köşesinde birbirimize eziyet etmeye devam ediyoruz ve biliyoruz ki etmeye de devam edeceğiz :( film kilden yapılan figürlerle olayı bayağı yumuşatarak vermiş,arada gösterilen gerçek sahnelere dayanması çok çok daha zordu. insanların acılarını bu kadar cesur anlatabilmeleri çok hoşuma gitti,ben olsam beddualar eşliğinde gerçek görüntüleri dayar geçerdim ama işte sanat dediğimiz böyle bir şey,en acı şeyleri bile en estetik şekilde anlatabilmişler...
tüm film önerileri için teşekkür eder,bir sonraki suareye kadar esenlikler dilerim :)
bu üç film arasından benim açık ara en beğendiğim image dır, bu filmi önceden izlemiştim ama hafızamda yer ettiğini siz hatırlatınca fark ettim(izlediği filmleri 10 dakika aklında tutabilen birisi olduğum için) bu kadar çok sahnesini gözümün önüne getirebildiğim çok az film vardır :) film boyunca aşılanan umut gerçekten mükemmeldi,tüm o sıkıntılara rağmen adamın pes etmemesi hatta yanına da yeni bireyler kazandırma çabası çok takdir edilesi davranışlardı. ayrıca filmin görselliğinden de çok etkilendiğimi belirtmek zorundayım. bence izlemeyen varsa mutlaka listesine eklesin.
geçmişi olmayan adam fikir olarak iyi bir filmdi. izlerken de sıkılmadım ama ne yalan söyleyeyim benim için tam içi dolmayan bir filmdi. şüphesiz (benim için) içinin dolmamasının tek sebebi de kuzeyli soğukluğuydu! adamlarda duygunun d si yok arkadaş. o yüzden film aklımda boş bakışlı insanların filmi olarak kalacak malesef!! kadın adama "sen benim hayatımın aşkını" türevi cümleler kuruyor,ayrılıyorlar belki bir daha görüşemeyecekler ama kadındaki tip bakkaldan iki ekmek ister gibi,sanki bakkal ekmek yok dese daha uzak bakkala yürümek zorunda olmak bile koymayacak kadına !! amaaan ne bileyim,ben yeşilçam insanıyım galiba,bu kadar eksik tepki beni bozuyor :) bir daha izler misin deseler cevabım net;hayır... ama bu tepkisizlikleriyle bazı sahnelerde beni güldürdükleri de doğrudur :D
kayıp resim de izlemek istediğim bir filmdi,suareden çıkması çok isabet oldu. izlerken hep aklımdan aynı cümle geçti : dünyanın nerelerinde ne acılar yaşanıyor ve bizim haberimiz yok :( insanoğlu ne çekiyorsa yine kendi cinsinden çekiyor,dünyanın her köşesinde birbirimize eziyet etmeye devam ediyoruz ve biliyoruz ki etmeye de devam edeceğiz :( film kilden yapılan figürlerle olayı bayağı yumuşatarak vermiş,arada gösterilen gerçek sahnelere dayanması çok çok daha zordu. insanların acılarını bu kadar cesur anlatabilmeleri çok hoşuma gitti,ben olsam beddualar eşliğinde gerçek görüntüleri dayar geçerdim ama işte sanat dediğimiz böyle bir şey,en acı şeyleri bile en estetik şekilde anlatabilmişler...
tüm film önerileri için teşekkür eder,bir sonraki suareye kadar esenlikler dilerim :)
spoıler içeriklidir.
the man without a past
sıfırdan başlamak için şehir değiştiren bir adamın, olumsuz bir olaylada olsa sıfırdan başlamak zorunda kalışına tanıklık ediyoruz bu filmde. kimliği varken, hafızası yerindeyken bir aidiyet kazanamayan bu birey, hafızasını kaybettiği olaydan sonra gelişen durumlar sayesinde birileri tarafından sahiplenir, iş bulur, orkestraya bile yol gösterir hale gelir. belkide hayatında ilk kez birileri tarafından gerçekten önemsenir. filmin ilerleyen dakikalarında göreceğiniz gibi geçmişten yana bir kaybıda yoktur. kaurismakinin kendine has özelliklerini film boyunca görmekte mümkün. oyunculuklarda gayet iyiydi benim için. böyle bir filmde kahkaha atacağım aklımın ucundan geçmezdi ama oda oldu :) özellikle polis ve avukat arasında geçen sidik yarışında resmen gülme krizine girdim. karekterlerin o ciddi duruşlarından hiç vazgeçmeyişi, donuk pozlarını korumaları gerçekten kıs kıs güldürdü beni. bkz: http://www.youtube.com/watch?v=BZNQHovWjjk:)
bu film sayesinde üçlemeyide aradan çıkartmış oldum. öneren arkadaşa teşekkürler..
the man without a past
sıfırdan başlamak için şehir değiştiren bir adamın, olumsuz bir olaylada olsa sıfırdan başlamak zorunda kalışına tanıklık ediyoruz bu filmde. kimliği varken, hafızası yerindeyken bir aidiyet kazanamayan bu birey, hafızasını kaybettiği olaydan sonra gelişen durumlar sayesinde birileri tarafından sahiplenir, iş bulur, orkestraya bile yol gösterir hale gelir. belkide hayatında ilk kez birileri tarafından gerçekten önemsenir. filmin ilerleyen dakikalarında göreceğiniz gibi geçmişten yana bir kaybıda yoktur. kaurismakinin kendine has özelliklerini film boyunca görmekte mümkün. oyunculuklarda gayet iyiydi benim için. böyle bir filmde kahkaha atacağım aklımın ucundan geçmezdi ama oda oldu :) özellikle polis ve avukat arasında geçen sidik yarışında resmen gülme krizine girdim. karekterlerin o ciddi duruşlarından hiç vazgeçmeyişi, donuk pozlarını korumaları gerçekten kıs kıs güldürdü beni. bkz: http://www.youtube.com/watch?v=BZNQHovWjjk:)
bu film sayesinde üçlemeyide aradan çıkartmış oldum. öneren arkadaşa teşekkürler..
"""""""Spoiler var"""""""
The Missing Picture
Bu acıyı yaşamış bir insandan bunları öğrenmek, kim bilir ne acılar çekmiştir. Gözyaşlarımı tutamadım. İnsanlığımdan utandım bu belgeseli izlerken. Belgesel boyunca kendi halime şükrederken bir kere daha utandım, kırıldım. Belki bu belgeselin etkisi bir kaç gün sürecek ve o bir kaç günün ardından neşeli hayatıma geri döneceğim ama bu gün bu belgeseli izlerken hissettiklerimi hiç bir zaman unutmayacağım. Kilden yapılan figürler çok başarılıydı. Nice kayıp resimler var aynı bu belgeselde anlatılan resim gibi. Çok çarpıcı sahneler vardı.
Öneri için teşekkürler.
The Missing Picture
Bu acıyı yaşamış bir insandan bunları öğrenmek, kim bilir ne acılar çekmiştir. Gözyaşlarımı tutamadım. İnsanlığımdan utandım bu belgeseli izlerken. Belgesel boyunca kendi halime şükrederken bir kere daha utandım, kırıldım. Belki bu belgeselin etkisi bir kaç gün sürecek ve o bir kaç günün ardından neşeli hayatıma geri döneceğim ama bu gün bu belgeseli izlerken hissettiklerimi hiç bir zaman unutmayacağım. Kilden yapılan figürler çok başarılıydı. Nice kayıp resimler var aynı bu belgeselde anlatılan resim gibi. Çok çarpıcı sahneler vardı.
Öneri için teşekkürler.
The Missing Picture
Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscara da aday gösterilen Eksik Resim hemhayranlık uyandıran, hem unutulması güç hem de sarsıcı bir film. Kısmen anı, kısmen suçlama; bir anlamda da tarih dersi. Filmde, arşiv görüntüleri ve kilden yapılmış küçük figürler izleyiciyi, 1970li yıllarda Kamboçyanın üstüne bir karabasan gibi çöken Kızıl Kmer rejimine götürüyor. Kızıl Kmerler beş yaşındaki Rithy Panhı ailesiyle beraber evlerinden çıkartmış. Aileden geriye, kala kala Rithy Panh kalmış. Ben yıllar boyu bir resim aradım. Kızıl Kmerlerin Kamboçyayı yönettiği 1975-1979 döneminde çekilmiş bir resim olmalıydı bu... Çaresizlik içinde arşivleri araştırdım, eski gazetelere baktım, en ücra köylerde bile aradım durdum. Bugün artık biliyorum: Öyle bir resim yok. Aslına bakarsanız, ben ille de onu aramıyordum. Öyle bir resim benim aklımdan geçeni tam olarak yansıtmazdı. Böyle düşünerek, resmi ben kendim yarattım. Bugün size ne o resmi sunuyorum, ne de o benzersiz resmin arayışını. Ben size, arayışın resmini sunuyorum... Sinemaya borçlu olduğum bir arayışın...
The Man Without a Past
Bir adam şehre gelir gelmez dayak yer ve soyulur. Baygın durumda, yaşamla ölüm arasında gider gelir. İki berduşun yardımıyla iyileşir, ancak hafızasını kaybetmiştir. Adını, nereden geldiğini ya da kim olduğunu bilmez. Yine de, yalnızca evsiz yeni arkadaşlarını değil, hayırsever Kurtuluş Ordusu kurumunun hayli sade ve olgun görevlisi İrmayı da etkileyen bir soğukkanlılık gösterir. Adı ya da belgeleri olmadığı için iş ve işçi bulma bürosu tarafından geri çevrildikten sonra, Kurtuluş Ordusu bürosuna yardım etmeye başlar. Hannibal adında bir köpek edinir, İrmayı daha yakından tanır ve Kurtuluş Ordusunun bandosunu keşfeder. Onun rehberliğinde sıfırdan yepyeni bir repertuar yaratan bando yeni dinleyiciler kazanır. Ancak gün gelir, geçmiş kaçınılmaz bir şekilde ensesine yapışır. Yabancı şimdi geleceğiyle yüzleşmek zorundadır.
Imagine
Özgürce hareket edebilmek aynı zamanda şiirsel olabilir mi? Lizbonda görme engelliler için hizmet veren tanınmış bir klinikte eğitmen olarak işe başlayan Ian, bir grup hastaya ücretsiz mekansal oryantasyon eğitimi vermektedir. Ian dünyanın farklı ülkelerinden gelmiş, umutla dolu genç yetişkinlerden ve çocuklardan oluşan hastalarının güvenini çabucak kazanır. Ancak, başarılı olduğu kadar sıra dışı yöntemleri idareciler tarafından fazla zorlayıcı bulunur ve profesyonelce davranmamakla suçlanır. Andrzej Jakimowskinin 2007nin bol ödüllü hit filmi Tricksin ardından gelen bu üçüncü filmi dünyanın gerçekte nasıl olduğunu keşfe çıkıyor.
Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscara da aday gösterilen Eksik Resim hemhayranlık uyandıran, hem unutulması güç hem de sarsıcı bir film. Kısmen anı, kısmen suçlama; bir anlamda da tarih dersi. Filmde, arşiv görüntüleri ve kilden yapılmış küçük figürler izleyiciyi, 1970li yıllarda Kamboçyanın üstüne bir karabasan gibi çöken Kızıl Kmer rejimine götürüyor. Kızıl Kmerler beş yaşındaki Rithy Panhı ailesiyle beraber evlerinden çıkartmış. Aileden geriye, kala kala Rithy Panh kalmış. Ben yıllar boyu bir resim aradım. Kızıl Kmerlerin Kamboçyayı yönettiği 1975-1979 döneminde çekilmiş bir resim olmalıydı bu... Çaresizlik içinde arşivleri araştırdım, eski gazetelere baktım, en ücra köylerde bile aradım durdum. Bugün artık biliyorum: Öyle bir resim yok. Aslına bakarsanız, ben ille de onu aramıyordum. Öyle bir resim benim aklımdan geçeni tam olarak yansıtmazdı. Böyle düşünerek, resmi ben kendim yarattım. Bugün size ne o resmi sunuyorum, ne de o benzersiz resmin arayışını. Ben size, arayışın resmini sunuyorum... Sinemaya borçlu olduğum bir arayışın...
The Man Without a Past
Bir adam şehre gelir gelmez dayak yer ve soyulur. Baygın durumda, yaşamla ölüm arasında gider gelir. İki berduşun yardımıyla iyileşir, ancak hafızasını kaybetmiştir. Adını, nereden geldiğini ya da kim olduğunu bilmez. Yine de, yalnızca evsiz yeni arkadaşlarını değil, hayırsever Kurtuluş Ordusu kurumunun hayli sade ve olgun görevlisi İrmayı da etkileyen bir soğukkanlılık gösterir. Adı ya da belgeleri olmadığı için iş ve işçi bulma bürosu tarafından geri çevrildikten sonra, Kurtuluş Ordusu bürosuna yardım etmeye başlar. Hannibal adında bir köpek edinir, İrmayı daha yakından tanır ve Kurtuluş Ordusunun bandosunu keşfeder. Onun rehberliğinde sıfırdan yepyeni bir repertuar yaratan bando yeni dinleyiciler kazanır. Ancak gün gelir, geçmiş kaçınılmaz bir şekilde ensesine yapışır. Yabancı şimdi geleceğiyle yüzleşmek zorundadır.
Imagine
Özgürce hareket edebilmek aynı zamanda şiirsel olabilir mi? Lizbonda görme engelliler için hizmet veren tanınmış bir klinikte eğitmen olarak işe başlayan Ian, bir grup hastaya ücretsiz mekansal oryantasyon eğitimi vermektedir. Ian dünyanın farklı ülkelerinden gelmiş, umutla dolu genç yetişkinlerden ve çocuklardan oluşan hastalarının güvenini çabucak kazanır. Ancak, başarılı olduğu kadar sıra dışı yöntemleri idareciler tarafından fazla zorlayıcı bulunur ve profesyonelce davranmamakla suçlanır. Andrzej Jakimowskinin 2007nin bol ödüllü hit filmi Tricksin ardından gelen bu üçüncü filmi dünyanın gerçekte nasıl olduğunu keşfe çıkıyor.
ÜYE OL