Belirsiz Gece Suare No: 83 "The Missing Picture, The Man Without a Past ve Imagine"

selam arkadaşlar

nasıl olacak bılmıyorum ama herseyı kosturarark yapmaktan epey yoruldum..

zaman hiçbişeye yetmiyor...yıne yorum yapma son dk lara kaldı :(

ilk film -İmagine: İstanbul film festivalinde gosterilen Polonyalı yonetmenın bu filmi oldukca sorgulayıcı dusundurucu ve etkileyici bir film. anlatılan konu ıtıbarıyle de daha dıkkatlı ızlemeye calıstım. cekım acıları sızı oldukca fılmın ıcıne cekıyor. Ian'ın sorgulayan özgurlukcu tavrı bırazcık ta bana yakın oldugundan ve şiirsel bir anlatımı oldugundan fılmı sevdım

ikinci film - the man without a past : yanlız ve mutsuz bır adamın bır gun bıryolculuk esasnda basına gelen birolaydan sonra hayatının değişimini anlatan ; dramı yogun olan fılmın ıcındekı ustalıkla ıslenmıs mızah, sahane anlatımı ve sızı bırcok konuda hayatı sorgulatmaya yonelten senaryosu ve tabi müzkleriyle cok basarılı. kuzey filmlerini hep sevmısımdır. nedense çok farklı bır yerden yakalıyor ınsanı belki senaryosu belki de anlatım tarzıyla ama sevıyorum

üçücü film- missing picture : daha fazla belgesel izlemeliyiz sanırım..

insanın bazen hayattın neresınde oldugunu ve ne acılar yasadıgını sorgulatıyor bıze..kilden fıgurler kullanılarak anlatılma calısılan bu otobiyografık fılmdeki duygular ve yasananlar ınsanın suratına tokat gıbı carpıyor.. insanlar ne acılar cekmıs neler yasamıs... hafızalardan asla sılınmeyecek ve ne yazıkkı gercek hikayeler, yasananlar..

filmleri öneren arkadaşlara cok tesekkurler.

turk fılmı haftasında gorusuruz :)
Fırsat bulabilirsem gün içersinde bir şeyler yazacağım ama şimdilik bu kadar benden.

Missing Picture: Fikir olarak çok beğendim, harcanan emeğe şapka çıkarttım. İnsan yerine kil kullanılmış olması olayın sarsıcılığını arttırmış, araya serpiştirilen gerçek kayıtlarda az da olsa dinamikliği arttırmış.---spoiler---Çocukların yanyana yattığı ve teker teker öldüklerini anlatan sahne benim için en vurucu anıydı.

Imagine: Daha öncesinde izlediğim için kolay artıyı kaptırdı :) Hikaye ve oyuncular samimiydi---spoiler---çukura düşmesi ve alıcısına el konulduğu andaki doktorun tavrı, akabinde odasında gelişen konuşma gerçekten etkileyici ve sinir bozucuydu. Gemi olayını beğenmedim, finalde de insanların onu görmemesini tercih ederdim ki klişeleşmesin.

The man without a past: Suarenin beni en az etkileyen filmi oldu, kimi zaman gülümsetti ama benden kaynaklanan bir problem midir bilmiyorum fazlasıyla soğuk,samimiyetsiz hatta biraz zorlama buldum.
rahatladım :D
gerçek değil Nadidoş ^^
imagine

çok naif bir film. görme engellileri anlatıyor ama bize ne kadar işitme engelli olduğumuzu hatırlatyor aslında. duymuyoruz... koca bir gürültünün içinde yaşayıp hiç bir şey duymuyoruz. filmden sonra etraftaki seslere daha bir dikkat eder oldum.

spoiler!!!

o gözlerini çıkardığı sahne gerçek değil deyin bana ne olur! bi de o çukura düşüşü, neydi o öyle?!

the missing picture

acıyı anlatış biçimi ne ilginçti. herşeyi kabullenmiş sindirmiş ve bize öyle anlatıyor gibiydi.

ben bunları yaşasam ne yapardım diye düşündüm. böyle sindirebilir miydim ya da böyle aktarabilir miydim, hiç sanmıyorum. tabiki böyle belgeseller izledikçe insanlığımdan utanıyorum ve kendi önemsiz hayatımı düşünüyorum. mutsuzluklarımı, şikayetlerimi... hepsi ne kadar boş ama iki üç gün sonra yine o şeylere devam edeceğimi de biliyorum. belgeselde anlatılanlar evet korkunç ama anlatış biçimi ve özellikle o kilden figürler çok iyiydi ve renklerin kıymetini bi kez daha anladım. yağmur, çamur, açlık, sefalet ve o simsiyah giysiler içinde çocuğun giydiği pembe tişört umut vericiydi. iyi ki izledik.

geçmişi olmayan adam

bişeyler eksik gibi geldi önce. daha doğrusu donuk geldi. ama sonra o insanların doğasının bu olduğunu düşündüm. yani bu açıdan film gerçekti. ve ısındım bir şekilde karakterlere. adamın sıfırdan başlaması hayata tutunması oradakilerin adamı benimsemesi hatta birinin ona aşık olması... bunlar güzeldi bence. kadın çok donuktu ama sonuçta

o da adama tutundu. adamın geçmişi ortaya çıkınca üzüldüm bile diyebilirim.

spoiler!!!

geri dönmeseydi çok daha fazla üzülürdüm.

bana kalırsa güzel bir suare oldu. film öneren, oylayan, emeği geçen herkese teşekkür :)
bu arada ben filmleri online izliyorum. indirmekle uğraşmk istemediğimden. Imagine filmi izlebizle sitesinde vardı ^^ süper bir site tavsiye ederim ^^
""""spoiler olabilir""""

Mies vailla menneisyyttae

anam ne donuk filmdi o öyle XD ama nedense beğendim :D bazı yerlerde eğlendim özellikle avukat ve patates tarlası kısmında. Kendimi adamın yerine koydum bir an böyle bir şey olsaydı, başıma böyle bir olay gelseydi nasıl bir karaktere bürünürdüm çok merak ettim ^^

Imagine'e gelince.

Etkileyici bir film. Kapalı kutuda yaşamaya alışmış görmeyen insanlar. Korkuları ve o kapalı kutudaki yaşamlarına alıştıklarından dolayı dışarıya çıkmak istemelerine rağmen buna cesaret edememeleri ve Ian'a inanmamaları gayet doğaldı. Ama aynı kendileri gibi görme yetisi olmayan Ian'ın kendince geliştirdiği yöntemlerle gören bir insan gibi özgürlüğünü yaşamasını ve bundan vazgeçmeyişini çok sevdim. Ayrıca bakım evinin müdürüne sinir oldum tamam adam haklı ama sinir oldum işte.

Oğuzhankun kömür deposu sahnesinde ben de baya gerildim. bence de günah ve evet sonu batırmışlar. Kardeşim Ahmet ile izledik filmi "yani bu mu son? son bu mu?" dedi.

Bu üç film içeridinde, Eksik Resim'den daha fazla etkilendim.

Öneriler için teşekkürler arkadşlar ^_^
The Missing Picture:

Durağan yapısıyla beni zaman zaman sıksa da bazı sahneleriyle de cidden etkiledi. Bilmediğim bir konuda bu tarz bir belgesel izlemekten dolayı mutlu oldum açıkçası. Yönetmenin küçük heykellerle yaşanılanları anlatmasını çok beğendim. Eli kolu bağlanmış seslerini çıkaramayan insanları anlatmak için bu yöntemi kullandığını düşündüm ben.

Imagine:

Duyularımızın her birinin ne denli önemli olduğunu anlattı bana bu film. Filmin sonlarına doğru iyice empati kurmaya çalıştım gözlerimi kapatıp etraftaki sesleri duymaya çalışmak ve elimi şaklatıp ses yansımalarını anlamaya çalışmak gibi. Film sakin yapısıyla beni içine çekmeyi başardı. Bu şekilde bir açık sonla bitmesini de ayrıca beğendim.

The Man Without A past:

Gayet minimal oyunculukların olduğu (mimiklerin, yüksek seslerin olmadığı) bir film bence. Çok kısa bir hikaye çok olay örgüsü olmadan bu kadar güzel anlatılabilirdi. İzlerken hiç sıkılmadım hatta bazı yerlerinde çok eğlendim. Filmin eski zamanda çekilmiş bir film gibi olması çok hoşuma gitti.
cok sagol oguzhan :) ben gom playercıyım nedense bs playera bi kılım ama indiricem sanirim caresiz :)
Missing Picture'ın çekildiği konu çok üzücü ama belgesel çok kötüydü. Bir ara uyukladığım, filmi ikiye böldüğüm falan hepsi doğru. Bu suare beni hiç açmadı ya :/
Bir mesaja cevap veriyorsunuz.
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL