yazar olmak istesem birilerinin yardımıyla ve pohpohlamasıyla yapmam bunu..
Yyrıca Türkiyede yazar olmak büyük bir riski gerektirir....Eğer kişi iyi yazmış olsa bile okuyucu kitlesini edinmesi çok zor.. Elif Şafak, Hakan Günday gibi yazarların baştacı edildiği yerden hiçbirşey beklemememek gerek..
--
"gerçek hayatın çok sıkıcı inanılmaz monoton ve yalnızlığın dibindesin burayla kendini teselli etme"
bunu sözlerimden, avatarımdan ve alıntılarımdan mı anladın.? eğer öyleyse İyiyimiş..
--
Ayrıca yalnızlık kötü bir şey değil bence.Ha insan doğasına aykırı mı, evet çoğu durumda aykırı..Ama kişi "bilinçli" olarak yalnızlığı seçmişsse orda bir problem yok bence..Ama Kafka gibi sürekli topluma adapte olmaya çalışıp her defasında kapıya konulursa kendisi işte orda bir sorun vardır..Uyumsuzluk vardır..Bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum..Ama kişide belli bir "eziklik" hissiyatı yaratır..Ve sonuçları kötü olabilir..
Nedense bilmiyorum ama Yalnızlığı bir "öcü, bir korku unsuru" gibi lanse ediliyor, ve ben bunu anlamıyorum..
Bence bu tabulaştırıldı..Yalnızlık = eziklik.
Dostoyevski yalnız kalmak için neler yaptı, bilirsiniz..Ama şimdiki gençlerin çoğuna bakın (en azından Noumena gibi iyi bir gözlemciyseniz) hepsi kendini bir nesneye veya özneye teslim ediyor..Yalnızlık düşüncesini zihinlerinden atmak için telefonlara, I phonelara (doğru mu yazdım bilmiyorum) sarılıyorlar..
He bir de kendini topluluk içine sokup orda rahatlayanlar var..Onları da incelemek lazım..