1 yıl önce
8.6
34 OYPUAN VER
5
Imdb: 8 (1.720 OY)
KONUSU
Türkiyeli göçmenlerin bağımsız, dolayısıyla da pek bilinmeyen müzikal dünyası Almanya için eşsiz nitelikler taşıyor. Türkiye’den Almanya’ya taşan müziğin 60 yıla dayanan mirasını kutlayan Aşk, Mark ve Ölüm, hem savaş sonrası için alternatif bir tarih hem de içinde yer alan Köln Bülbülü Yüksel Özkasa
... Devamı
Türkiyeli göçmenlerin bağımsız, dolayısıyla da pek bilinmeyen müzikal dünyası Almanya için eşsiz nitelikler taşıyor. Türkiye’den Almanya’ya taşan müziğin 60 yıla dayanan mirasını kutlayan Aşk, Mark ve Ölüm, hem savaş sonrası için alternatif bir tarih hem de içinde yer alan Köln Bülbülü Yüksel Özkasap, Derdiyoklar, Cavidan Ünal, Muhabbet, Killa Hakan, Kabus Kerim, Erci E. ve Hatay Engin gibi isimlerle müzikal anlamda bir ünlüler geçidi niteliğinde.
-
Cem Kaya
Yönetmen
-
Mehmet Akif Büyükatalay
Senarist
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Kendisi
Kendisi
Kendisi
Kendisi
Kendisi
Kendisi
Kendisi
Kendisi
YORUM YAZ
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Hareketli bir yapım. Buldukları arşiv görüntüleri özel ve detaylı. Beğendim.
Ne hayatlar...
Ne hayatlar...
İzlerken sözgelimi ülkemizin de içindeki ötekilerin bir müddet sonra böyle bir ilhamı ve üretimi olacak mı diye düşündüm bolca, benzer bir yapım "Hiç Kimsenin İran Kedileri'nden Haberi Yok" film-belgeselinde de düşünmüştüm bu soruyu.
İnsanlar hayatları boyunca bir yerden bir yere göçüyorlar, ancak hepsinde böyle bir edebiyat, sanat oluşmuyor sanırım, bu da biraz biz vurgusunun direnişinden olsa gerek. Burada Almancı orada yabancı insanların, sanatla ve bilhassa müzikle hayata tutunuşu. Çok kıymetli kimseler var, Cem Kaya'nın önceki işi "Remake, Remix, Rip-Off"un tadında, yakın zaman sonra aramızda olmayacak nice insanın son sesleri, son anıları. Oldukça kıymetli bir yapım.
Beni can evimden vuran sahne belgeselin ortasında orada işçi olmak zorunda olduğunu, okumaya ya da kendin olabilmeye kimsenin izin vermediğini söyleyen bir kız çocuğu vardı, işte o kimse, beni öyle kederlendirdi ki, mec ... Devamı
İnsanlar hayatları boyunca bir yerden bir yere göçüyorlar, ancak hepsinde böyle bir edebiyat, sanat oluşmuyor sanırım, bu da biraz biz vurgusunun direnişinden olsa gerek. Burada Almancı orada yabancı insanların, sanatla ve bilhassa müzikle hayata tutunuşu. Çok kıymetli kimseler var, Cem Kaya'nın önceki işi "Remake, Remix, Rip-Off"un tadında, yakın zaman sonra aramızda olmayacak nice insanın son sesleri, son anıları. Oldukça kıymetli bir yapım.
Beni can evimden vuran sahne belgeselin ortasında orada işçi olmak zorunda olduğunu, okumaya ya da kendin olabilmeye kimsenin izin vermediğini söyleyen bir kız çocuğu vardı, işte o kimse, beni öyle kederlendirdi ki, mec ... Devamı
İzlerken sözgelimi ülkemizin de içindeki ötekilerin bir müddet sonra böyle bir ilhamı ve üretimi olacak mı diye düşündüm bolca, benzer bir yapım "Hiç Kimsenin İran Kedileri'nden Haberi Yok" film-belgeselinde de düşünmüştüm bu soruyu.
İnsanlar hayatları boyunca bir yerden bir yere göçüyorlar, ancak hepsinde böyle bir edebiyat, sanat oluşmuyor sanırım, bu da biraz biz vurgusunun direnişinden olsa gerek. Burada Almancı orada yabancı insanların, sanatla ve bilhassa müzikle hayata tutunuşu. Çok kıymetli kimseler var, Cem Kaya'nın önceki işi "Remake, Remix, Rip-Off"un tadında, yakın zaman sonra aramızda olmayacak nice insanın son sesleri, son anıları. Oldukça kıymetli bir yapım.
Beni can evimden vuran sahne belgeselin ortasında orada işçi olmak zorunda olduğunu, okumaya ya da kendin olabilmeye kimsenin izin vermediğini söyleyen bir kız çocuğu vardı, işte o kimse, beni öyle kederlendirdi ki, mecbur kalınmış hayatlar, ha Mogadişu'da bir çocuk gelin, ha Kayseri'de bir görücü usulü ya da Kreuzberg'te bir ailenin 9 çocuğundan biri olmak, hiç fark etmiyor kederi. Çingeneler Zamanı'ndaki Perhan'a ağladığım gibi ağlamak geldi içinden.
İnsanlar hayatları boyunca bir yerden bir yere göçüyorlar, ancak hepsinde böyle bir edebiyat, sanat oluşmuyor sanırım, bu da biraz biz vurgusunun direnişinden olsa gerek. Burada Almancı orada yabancı insanların, sanatla ve bilhassa müzikle hayata tutunuşu. Çok kıymetli kimseler var, Cem Kaya'nın önceki işi "Remake, Remix, Rip-Off"un tadında, yakın zaman sonra aramızda olmayacak nice insanın son sesleri, son anıları. Oldukça kıymetli bir yapım.
Beni can evimden vuran sahne belgeselin ortasında orada işçi olmak zorunda olduğunu, okumaya ya da kendin olabilmeye kimsenin izin vermediğini söyleyen bir kız çocuğu vardı, işte o kimse, beni öyle kederlendirdi ki, mecbur kalınmış hayatlar, ha Mogadişu'da bir çocuk gelin, ha Kayseri'de bir görücü usulü ya da Kreuzberg'te bir ailenin 9 çocuğundan biri olmak, hiç fark etmiyor kederi. Çingeneler Zamanı'ndaki Perhan'a ağladığım gibi ağlamak geldi içinden.
Her şey çok tadında, müzikler şahane, karakterler orijinal. Bayıldım.
Aşk, Mark Ve Ölüm filmine Benzer Film ekliyorsun.
Aşk, Mark Ve Ölüm filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Aşk, Mark Ve Ölüm filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL