... Devamı Batmanlı bir şair olan Bünyamin (30) ile Arkeolog ağabeyi Yusuf (34) çocukluk yaşlarında aynı kızı sevmişler. Kız Yusufu sevdiği için ve babasının da Yusufa özel muhabbetinden dolayı Bünyamin abisine karşı kıskançlık duymaktadır. Bir gün oyun oynarken Bünyamin küçük kızın Malabadi köprüsünden düşüp boğulmasına sebep olur. Bu olayın vicdan azabı yıllarca Bünyaminin peşini bırakmaz. Abisi ile hiç bir şekilde yüzleşemeyen Bünyamin, Üniverstieyi bitirdikten sonra gönüllü olarak toplu mezarlardan cesetleri çıkarmak için Bosnaya gider. Kayıplar komisyonunda çalıştığı süreçte bambaşka biri haline gelir. Herşeye ve kendine yabancılaşır. Rüyalarında kendini abisi olarak görmeye başlar. Memlekete dönmesine günler kala, Mostar köprüsünde savaş sonrası sendromlar üzerine çalışan Sırp-Boşnak psikolog (Jelena- Züleyha) (30) ile tanışır. Züleyha ailesini ve en yakın arkadaşlarını savaşta kaybetmiştir. Hiç bir rüyası ve umudu yoktur gelecek hakkında. Tanık olduğu vahşetler sonucu ölüm fikrini sorgulamaktadır. Bünyaminin ilginç kişiliği ve dünyası Jelenayı hayata bağlar. Ancak Bünyaminin sakladığı bazı sırları vardır. Züleyha, Bünyamin memlekete döndükten sonra, ondan bir haber alamaz. Züleyha onu unutmaya çalışırken, bir gün rüyasında Bünyaminin başına kötü bir şey geldiğini görür. Bünyamine yardım etmek ve gerçek anlamda ise aşkına cevap bulmak için Hasankeyfe gider. Züleyhayı orada, Bünyaminin rüyalarındaki gibi hakiki aşka kavuşturacak başka sürprizler beklemektedir.