12 yıl önce
6.1
129 OYPUAN VER
5
Imdb: 6.2 (153.009 OY)
KONUSU
Yerel bir çetenin yönettiği , büyük paraların döndüğü bir poker oyununda soygun yapılır. Bunun üzerine çete tarafından düzenlenen poker oyunları sırasında gerçekleştirilen soygunlarla ilgili araştırma yaparak faillerini bulmakla görevli acımasız Jackie Cogan işe koyulur. Andrew Dominik tarafından yö
... Devamı
Yerel bir çetenin yönettiği , büyük paraların döndüğü bir poker oyununda soygun yapılır. Bunun üzerine çete tarafından düzenlenen poker oyunları sırasında gerçekleştirilen soygunlarla ilgili araştırma yaparak faillerini bulmakla görevli acımasız Jackie Cogan işe koyulur. Andrew Dominik tarafından yönetilen ve gala gösterimi 22 Mayıs 2012’de Cannes Festival’inde yapılan filmin başrollerini Brad Pitt, Richard Jenkins, James Gandolfini ve Ray Liotta paylaşıyor.
-
Andrew Dominik
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Jackie Cogan
Frankie
Russell
Mickey
Markie Tra...
Sürücü
Johnny Amato
Dillon
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
bir kiralık katilin ceza kesme süresinceki amerika ve sistem eleştirisi.. müzikler ve çekimler süper.. uzun zamandır böyle zevkli diyaloglara sahip bir film izlememiştim..
filmin sonunu beklemeseydim boşuna para verdiğimi düşünebilirdim filmde insan şimdi bi aksiyon olucak şimdi bi hareket olucak diye bekliyo bu da kadro zenginliğinden kaynaklı aslında filmin sonu gerçekten cesurdu ve diyebilicek bisey yoktu ama filmin genelini beğendiğimi pek söyleyemem beklentim çok yüksekti ama filmin sadece belli başlı karelerini beğendim
2000 yılında Chopper ile büyük bir çıkış yapan, 2007de ise The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford ile sinemasının doruk noktasını oluşturup postmodern bir başyapıt yaratan Andrew Dominik, kuşkusuz 2000 sonrası ortaya çıkan yönetmenler kuşağının ustalık kumaşı bulunan stilize isimlerinden biri. Fakat bu stilizelik Dominikin narsisizm patlaması yaşamasıyla birleşince, büyük şeyler söylüyor gibi gözüken ve bunu izleyicinin alacağı şiddetsel orgazmın tavan yapması için tasarlandığı apaçık belli olan iki sahneyle destekleyip kendine aşırı güvenen, kibri büyük bir film ortaya çıkıyor.
Killing Them Softly, Michael Mannin suç-ganster filmlerine benzer bir yapının sanatsal ve stilize bir ivmeyle harmanlanarak Tarantino-vari diyaloglarla kara-komediye öykünmüş hali. Asıl derdi ise stilize bir suç-ganster filmi olmak değil, bunu olabildiğince sert ve ağır bir dille politikleştirebilmek. Bu amaç doğrultusunda filmde hikayenin h ... Devamı
Killing Them Softly, Michael Mannin suç-ganster filmlerine benzer bir yapının sanatsal ve stilize bir ivmeyle harmanlanarak Tarantino-vari diyaloglarla kara-komediye öykünmüş hali. Asıl derdi ise stilize bir suç-ganster filmi olmak değil, bunu olabildiğince sert ve ağır bir dille politikleştirebilmek. Bu amaç doğrultusunda filmde hikayenin h ... Devamı
2000 yılında Chopper ile büyük bir çıkış yapan, 2007de ise The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford ile sinemasının doruk noktasını oluşturup postmodern bir başyapıt yaratan Andrew Dominik, kuşkusuz 2000 sonrası ortaya çıkan yönetmenler kuşağının ustalık kumaşı bulunan stilize isimlerinden biri. Fakat bu stilizelik Dominikin narsisizm patlaması yaşamasıyla birleşince, büyük şeyler söylüyor gibi gözüken ve bunu izleyicinin alacağı şiddetsel orgazmın tavan yapması için tasarlandığı apaçık belli olan iki sahneyle destekleyip kendine aşırı güvenen, kibri büyük bir film ortaya çıkıyor.
Killing Them Softly, Michael Mannin suç-ganster filmlerine benzer bir yapının sanatsal ve stilize bir ivmeyle harmanlanarak Tarantino-vari diyaloglarla kara-komediye öykünmüş hali. Asıl derdi ise stilize bir suç-ganster filmi olmak değil, bunu olabildiğince sert ve ağır bir dille politikleştirebilmek. Bu amaç doğrultusunda filmde hikayenin hemen her alanında ya televizyonda Barrack Obama ve George W. Bushun görüntülerini görüyoruz ya da hikaye kurgusu içerisine serpiştirilmiş olarak konuşmalarını duyuyoruz. Hal böyle olunca karakterler de kör göze parmak misali başkanın, halkın, bankaların filmdeki yansımasına bürünüyor.
Popülist izleyicilerin büyük bir çoğunluğunun filmin tamamını getiremeden salondan dışarı çıkacağı apaçık ortada. Çünkü Killing Them Softly her ne kadar eleştirisini popülist bir tabanda açık ve net bir şekilde yapsa da, hikaye kurgusu açısından popülist izleyiciyi etkisi altına almaktan olabildiğince uzak. Çünkü Tarantino filmlerinin akıcı kurgusal düzlemi ve eğlenceli yapısı burada yok. İşte tam bu noktada Dominik, biri dayak diğeri de ölüm olarak üzere iki sahneyi stilizeleştiriyor, filmin biçemine yediriyor ve izleyicinin şiddetsel orgazmının tavan yapmasına oynuyor. Şiddet sahnelerinin aşırı gerçekçi ve kanlı bir biçimde çekildiği malum. Fakat yönetmen Dominik olunca bu tarz hamleler zaten bekleniyordu. O yüzden Michael Winterbottomun The Killer Inside Me (2010) sindeki o şok edici, gerçekçi şiddet sahnesinin etkisini bende yaratamadığını söyleyebilirim.
Andrew Dominik, bir önceki filminde sinematografik açıdan bir şaheser yaratmasına rağmen bu filmde genelde karakterlerini bol diyaloglara ve dolayısıyla tek mekanlarda bolca yakın plan ve göğüs planlara mahkum ediyor. Fakat kült film duruşu veren açılış sekansı, stilize öldürme sahneleri ve gerilimli soygun sahnesi filmdeki durgun görsel yapıyı hareketlendirip gösterişçi ve narsist bir biçeme kavuşturuyor. Bu narsistlik Andrew Dominik tarafından film boyunca devam ediyor. İzleyiciye zaten bildiği şeyleri tekrar tekrar, uzun uzun anlattıkça anlatıyor. Aralara stilize sahnelerini yerleştirip film böyle yapılır gibi bir hava veriyor, sonra tekrar anlatmaya başlıyor ve finalde artık herkesin dillerine peleşenk olan Amerika bir ülke değil, bir şirket sözcüğünü söyleterek bu dünyaları ben yarattım havasına bürünüyor.
Killing Them Softly, Brad Pittin kültleşmeye yakın karakteri Coogan ile, stilize öldürme sahneleriyle, suç-gangster filmleri yapısını hem minimal hem popülist kavramlarla donatıp türün tüm kalıplarıyla oynamasıyla, politikayı gangster filmi ve kara komedi modelinin içerisine hikaye kurgusu üzerinden inşa etmesiyle hatırlanacaktır. Fakat bu hatırlanmanın Andrew Dominikin ilk iki işi kadar bütün bir şekilde değil de, filmin bazı sahneleriyle akıllarda kalacak olması belli bir oranda geri adım olarak nitelendirilebilir.
Killing Them Softly, Michael Mannin suç-ganster filmlerine benzer bir yapının sanatsal ve stilize bir ivmeyle harmanlanarak Tarantino-vari diyaloglarla kara-komediye öykünmüş hali. Asıl derdi ise stilize bir suç-ganster filmi olmak değil, bunu olabildiğince sert ve ağır bir dille politikleştirebilmek. Bu amaç doğrultusunda filmde hikayenin hemen her alanında ya televizyonda Barrack Obama ve George W. Bushun görüntülerini görüyoruz ya da hikaye kurgusu içerisine serpiştirilmiş olarak konuşmalarını duyuyoruz. Hal böyle olunca karakterler de kör göze parmak misali başkanın, halkın, bankaların filmdeki yansımasına bürünüyor.
Popülist izleyicilerin büyük bir çoğunluğunun filmin tamamını getiremeden salondan dışarı çıkacağı apaçık ortada. Çünkü Killing Them Softly her ne kadar eleştirisini popülist bir tabanda açık ve net bir şekilde yapsa da, hikaye kurgusu açısından popülist izleyiciyi etkisi altına almaktan olabildiğince uzak. Çünkü Tarantino filmlerinin akıcı kurgusal düzlemi ve eğlenceli yapısı burada yok. İşte tam bu noktada Dominik, biri dayak diğeri de ölüm olarak üzere iki sahneyi stilizeleştiriyor, filmin biçemine yediriyor ve izleyicinin şiddetsel orgazmının tavan yapmasına oynuyor. Şiddet sahnelerinin aşırı gerçekçi ve kanlı bir biçimde çekildiği malum. Fakat yönetmen Dominik olunca bu tarz hamleler zaten bekleniyordu. O yüzden Michael Winterbottomun The Killer Inside Me (2010) sindeki o şok edici, gerçekçi şiddet sahnesinin etkisini bende yaratamadığını söyleyebilirim.
Andrew Dominik, bir önceki filminde sinematografik açıdan bir şaheser yaratmasına rağmen bu filmde genelde karakterlerini bol diyaloglara ve dolayısıyla tek mekanlarda bolca yakın plan ve göğüs planlara mahkum ediyor. Fakat kült film duruşu veren açılış sekansı, stilize öldürme sahneleri ve gerilimli soygun sahnesi filmdeki durgun görsel yapıyı hareketlendirip gösterişçi ve narsist bir biçeme kavuşturuyor. Bu narsistlik Andrew Dominik tarafından film boyunca devam ediyor. İzleyiciye zaten bildiği şeyleri tekrar tekrar, uzun uzun anlattıkça anlatıyor. Aralara stilize sahnelerini yerleştirip film böyle yapılır gibi bir hava veriyor, sonra tekrar anlatmaya başlıyor ve finalde artık herkesin dillerine peleşenk olan Amerika bir ülke değil, bir şirket sözcüğünü söyleterek bu dünyaları ben yarattım havasına bürünüyor.
Killing Them Softly, Brad Pittin kültleşmeye yakın karakteri Coogan ile, stilize öldürme sahneleriyle, suç-gangster filmleri yapısını hem minimal hem popülist kavramlarla donatıp türün tüm kalıplarıyla oynamasıyla, politikayı gangster filmi ve kara komedi modelinin içerisine hikaye kurgusu üzerinden inşa etmesiyle hatırlanacaktır. Fakat bu hatırlanmanın Andrew Dominikin ilk iki işi kadar bütün bir şekilde değil de, filmin bazı sahneleriyle akıllarda kalacak olması belli bir oranda geri adım olarak nitelendirilebilir.
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Filmin isminden aldanıp tamam bu film full aksiyon demeyin, çünkü öyle değil yanlış beklentiler içerisine girmeyin :) Film yer yer sıksa da hem üstün oyunculuklar hem de konunun nereye bağlanacağını merak etme duygusu kendisini izlettiriyor. Ayrıca George Bush'un son döneminde geçen film, bir yandan A.B.D. siyasetini ve ekonomik krizi de konu alıyor. Brad Pitt'in son sözüyle de eleştirimi bitireyim: "Amerika bir devlet değildir Amerika bir iştir"
Mickey isimli karaktere, Brad'in kibarca öldürmeyi açıkladığı sahneye veya gerizek-komik şişko serseri tiplemesine bakarak filmin kara-mizah yapmaya çalıştığını düşünüyorum. Sorunda tam burada ortaya çıkıyor: Film, tuzu az yemek gibi.Kara-mizahı yeteri kadar koymamışlar. Yapamıyor diyemem çünkü kısım kısım çok iyi replikler ve sahneler var.Az yapmışlar sadece... Seyirciyi ayakta tutamamak filmin en büyük eksiği.
Brad`in şanına yakışmayan bir film olmuş onu baştan belirteyim, bunun dışında sistem eleştirisi filan hikaye kalıyor çünkü doğru düzgün bi film göremiyoruz farklı bir şey yapmaya çalışırken hiçbir şey yapamamışlar sadece filmin son cümlesi için 4 olan puanı 5 yaptım.
Bu filmi seveninle beraber azımsanmayacak kadar sevmeyeni de olabilir, açıkçası kült bir yapım değil ama ben filmi beğendim, tabi beğendim deyip de kuru kuruya geçiştiremem, neden beğendiğimi açıklamaya çalışayım dilim döndüğünce, şöyle ki:
Filmin temelini sistem eleştirisi oluşturmakta, tabi bu eleştiriyi yaparken de açık ve rahatsız edici bir şekilde gözümüze sokmuyor anlatmak istediğini. Yönetmen Amerikan?ın ekonomik çalkantılı dönemini; Bush?un son zamanları ile Obama?nın seçilme arefesinde; arka plandan verdiği radyo konuşmaları, televizyon ayrıntıları ve karakterler arası kısa diyaloglarla işlemekte. Siyasilerin dillendirdikleri ile sokaklardaki gerçekliğin zıtlığını önümüze sermekte. Yani bir yandan öykü ilerlerken, öyküye sebep olan şartları inceden koymakta önümüze. Özetle; vermek istediği mesaj gizli özne?
Bunun yanında filmin adından ya da fragmanlardan salt aksiyon, şiddet ve macera beklenebilir. Böyle bir beklenti varsa b ... Devamı
Filmin temelini sistem eleştirisi oluşturmakta, tabi bu eleştiriyi yaparken de açık ve rahatsız edici bir şekilde gözümüze sokmuyor anlatmak istediğini. Yönetmen Amerikan?ın ekonomik çalkantılı dönemini; Bush?un son zamanları ile Obama?nın seçilme arefesinde; arka plandan verdiği radyo konuşmaları, televizyon ayrıntıları ve karakterler arası kısa diyaloglarla işlemekte. Siyasilerin dillendirdikleri ile sokaklardaki gerçekliğin zıtlığını önümüze sermekte. Yani bir yandan öykü ilerlerken, öyküye sebep olan şartları inceden koymakta önümüze. Özetle; vermek istediği mesaj gizli özne?
Bunun yanında filmin adından ya da fragmanlardan salt aksiyon, şiddet ve macera beklenebilir. Böyle bir beklenti varsa b ... Devamı
Bu filmi seveninle beraber azımsanmayacak kadar sevmeyeni de olabilir, açıkçası kült bir yapım değil ama ben filmi beğendim, tabi beğendim deyip de kuru kuruya geçiştiremem, neden beğendiğimi açıklamaya çalışayım dilim döndüğünce, şöyle ki:
Filmin temelini sistem eleştirisi oluşturmakta, tabi bu eleştiriyi yaparken de açık ve rahatsız edici bir şekilde gözümüze sokmuyor anlatmak istediğini. Yönetmen Amerikan?ın ekonomik çalkantılı dönemini; Bush?un son zamanları ile Obama?nın seçilme arefesinde; arka plandan verdiği radyo konuşmaları, televizyon ayrıntıları ve karakterler arası kısa diyaloglarla işlemekte. Siyasilerin dillendirdikleri ile sokaklardaki gerçekliğin zıtlığını önümüze sermekte. Yani bir yandan öykü ilerlerken, öyküye sebep olan şartları inceden koymakta önümüze. Özetle; vermek istediği mesaj gizli özne?
Bunun yanında filmin adından ya da fragmanlardan salt aksiyon, şiddet ve macera beklenebilir. Böyle bir beklenti varsa bunu karşılamayacaktır. Yine de filmdeki mevcut şiddet sahnelerini oldukça gerçekçi buldum, hatta bazı sahneler rahatsız ve şok edici. Ayrıca soygun sahnesindeki gerilimi hissediyorsunuz, her an patlayacak bir bomba gibi. ?Kibarca öldürmek? ismini hak eden bir sahne var ki böyle bir çekim daha önce yapılmış mıdır bilmiyorum, sahnenin başından sonuna kadar akan bir melodi ile efektlerin uyumu göz kamaştırıcı, enfesti. Özetle; bir Jason Statham filmi gibi oraya buraya kafa göz Allah ne verdiyse dalan bir karakterler topluluğu ve kurguya sahip değil, iyi ki de değil?
Karakterler ve aralarında geçen diyaloglar rahatsız edici bulunabilir, özellikle de Ben Mendelson?ın oynadığı Russell ile James Gandolfini?nin canlandırdığı Mickey karakterleri bu iğreti açısından baskın olabilir, dillendirdikleri +18 diyaloglar iğrenç bulunabilir ki evet, iğrençti, rahatsız etti, moral bozdu. Bence beni böyle yakalayabildiyse bu karakterler ve diyaloglar o zaman istediğine kavuşmuştur Andrew Dominik. Çünkü bir kiralık katilden, bir soyguncudan ya da ne bileyim bir mafya elemanından nasıl bir muhabbet, diyalog, görüş beklenebilir ki? Aralarında son derece kibar, sizli bizli konuşup birbirlerine kız gibi tebessümler atıp kol kola şarkı söylemelerini mi? Filmdeki karakterler üzerlerine giydirilen kimliği hakkıyla yerine getirmişlerdir. Brad Pitt, prensip sahibi bir kiralık katili canlandırırken prensipleri doğrultusunda takındığı tavır, hareket ve mimikler de buna örnektir. Özetle; oyuncuların rollerini ustaca giydiği, karakterleriyle tezat oluşturmayan rahatsız edici diyalogların yaşandığı gerçekçi bir metin.
Son olarak; ağır fakat sağlam işleyen, eleştiren ama bağırmayan, yüz kızartan bir metine sahip ama gerçekçi, karakterleri konu ile uyumlu, şiddeti bazen kibarca veren ama eziyet çekerek izlediğimiz bir film,,, ben tavsiye ederim?
Filmin temelini sistem eleştirisi oluşturmakta, tabi bu eleştiriyi yaparken de açık ve rahatsız edici bir şekilde gözümüze sokmuyor anlatmak istediğini. Yönetmen Amerikan?ın ekonomik çalkantılı dönemini; Bush?un son zamanları ile Obama?nın seçilme arefesinde; arka plandan verdiği radyo konuşmaları, televizyon ayrıntıları ve karakterler arası kısa diyaloglarla işlemekte. Siyasilerin dillendirdikleri ile sokaklardaki gerçekliğin zıtlığını önümüze sermekte. Yani bir yandan öykü ilerlerken, öyküye sebep olan şartları inceden koymakta önümüze. Özetle; vermek istediği mesaj gizli özne?
Bunun yanında filmin adından ya da fragmanlardan salt aksiyon, şiddet ve macera beklenebilir. Böyle bir beklenti varsa bunu karşılamayacaktır. Yine de filmdeki mevcut şiddet sahnelerini oldukça gerçekçi buldum, hatta bazı sahneler rahatsız ve şok edici. Ayrıca soygun sahnesindeki gerilimi hissediyorsunuz, her an patlayacak bir bomba gibi. ?Kibarca öldürmek? ismini hak eden bir sahne var ki böyle bir çekim daha önce yapılmış mıdır bilmiyorum, sahnenin başından sonuna kadar akan bir melodi ile efektlerin uyumu göz kamaştırıcı, enfesti. Özetle; bir Jason Statham filmi gibi oraya buraya kafa göz Allah ne verdiyse dalan bir karakterler topluluğu ve kurguya sahip değil, iyi ki de değil?
Karakterler ve aralarında geçen diyaloglar rahatsız edici bulunabilir, özellikle de Ben Mendelson?ın oynadığı Russell ile James Gandolfini?nin canlandırdığı Mickey karakterleri bu iğreti açısından baskın olabilir, dillendirdikleri +18 diyaloglar iğrenç bulunabilir ki evet, iğrençti, rahatsız etti, moral bozdu. Bence beni böyle yakalayabildiyse bu karakterler ve diyaloglar o zaman istediğine kavuşmuştur Andrew Dominik. Çünkü bir kiralık katilden, bir soyguncudan ya da ne bileyim bir mafya elemanından nasıl bir muhabbet, diyalog, görüş beklenebilir ki? Aralarında son derece kibar, sizli bizli konuşup birbirlerine kız gibi tebessümler atıp kol kola şarkı söylemelerini mi? Filmdeki karakterler üzerlerine giydirilen kimliği hakkıyla yerine getirmişlerdir. Brad Pitt, prensip sahibi bir kiralık katili canlandırırken prensipleri doğrultusunda takındığı tavır, hareket ve mimikler de buna örnektir. Özetle; oyuncuların rollerini ustaca giydiği, karakterleriyle tezat oluşturmayan rahatsız edici diyalogların yaşandığı gerçekçi bir metin.
Son olarak; ağır fakat sağlam işleyen, eleştiren ama bağırmayan, yüz kızartan bir metine sahip ama gerçekçi, karakterleri konu ile uyumlu, şiddeti bazen kibarca veren ama eziyet çekerek izlediğimiz bir film,,, ben tavsiye ederim?
Amerika'yı eleştirirken Brad; mimiklerine hayran kaldım ;) evet tek başına herkes ve kimse eşit değil.
Brad Pitt gibi üst düzey bir oyuncu böyle rezil filmlerde oynayarak kariyerini neden lekeler anlamış değilim.
Tuhaf bir filmdi. Filmdeki sahneler çok uzun ve zaman zaman sıkıcı bir hal alıyor hatta klişe gibi görünen kumarhane soygunu ve ardındaki olaylar dizisinin arkasında film sistem eleştirisi yapmakta. Bazı sahnelerde arkadan bir ses gelir o sese kulak verin. Filmdeki tv programını izleyin vs. Film anlatmak istediğini derin değilde daha yüzeysel ve akıcı bir şekilde anlatmış olsaydı benim için mükemmel olabilirdi. Filmdeki yakın plan çekimleri o görkemli amerikanın en kıytırık yerlerinde çekilmiş olması farklı bir dünyanın karanlık tarafına saklanarak yapmış olduğu göndermeler aslında filmin anlatmak istediği. Ama bunu başarılı bir şekilde yaptığını söyleyemeyiz. En azından filmin işlenişi pek bana hitap eden bir tarzda değildi. Bu filmde Brad Pitt oynuyor diye öyle ahım şahım tempolu bir aksiyon beklemeyin. En azından afişi size böyle şeyler vaad ediyor olabilir ama öyle değil. Ayrıca filmi algılayabilmek için biraz dikkatli izlemek gerek
... Devamı
Tuhaf bir filmdi. Filmdeki sahneler çok uzun ve zaman zaman sıkıcı bir hal alıyor hatta klişe gibi görünen kumarhane soygunu ve ardındaki olaylar dizisinin arkasında film sistem eleştirisi yapmakta. Bazı sahnelerde arkadan bir ses gelir o sese kulak verin. Filmdeki tv programını izleyin vs. Film anlatmak istediğini derin değilde daha yüzeysel ve akıcı bir şekilde anlatmış olsaydı benim için mükemmel olabilirdi. Filmdeki yakın plan çekimleri o görkemli amerikanın en kıytırık yerlerinde çekilmiş olması farklı bir dünyanın karanlık tarafına saklanarak yapmış olduğu göndermeler aslında filmin anlatmak istediği. Ama bunu başarılı bir şekilde yaptığını söyleyemeyiz. En azından filmin işlenişi pek bana hitap eden bir tarzda değildi. Bu filmde Brad Pitt oynuyor diye öyle ahım şahım tempolu bir aksiyon beklemeyin. En azından afişi size böyle şeyler vaad ediyor olabilir ama öyle değil. Ayrıca filmi algılayabilmek için biraz dikkatli izlemek gerekiyor. Kuru kuruya ekrana bakmayın. Film çekildiği mekanlar açısından çok başarılı çünkü doğru bir seçim olmuş. Obama filmde arka plandaki önemli bir oyuncu konumunda. Onun konuşmaları filmdeki ekonomi eleştirisi finansal kriz üzerinde uçuyor. Bizim kültür bakanımız da bu filmi sinemada izlemiş ve beğenmemiş. Saçmalık diye nitelendirmiş. Hatta yaş sınırırının yükseltilmesini hatta ve hatta kaldırılmasını bile istemiş. Ya arkadaş sen filmi nasıl izliyorsun ? Neden beğenmedin ? Diyelim beğenmedin hangi hakla kaldırılmasını istersin ? Bu nasıl bir düşünce yapısıdır ? Ben daha ne diyeyim bilmiyorum. Film bana da hitap etmedi ama anlatmak istediğini anlamaya çalıştım yarısında kapatıp kestirip atmadım. Kara mizah yapan biraz tarantino vari ama biraz da Coen kokan toplumsal anlamda göndermeler yapan, ''Amerikan rüyası'' terimini eleştiren ''Amerika bir devlet değildir Amerika bir iştir'' diyerek ciddi anlamda eleştiren ama bunu kurgusal anlamdaki başarısızlık yüzünden ve diyalogların fazlasıyla sapmasından dolayı film Mesaj-Kanal-Alıcı iletişimindeki Kanal yolunu kullanamayarak Alıcıya yani seyirciye tam olarak ulaşamamış bir yapıda. Obama ekonomisini eleştiren politik bir film olduğunu da söyleyebiliriz. Ama bir filmi neden izleriz ? sorusuna cevabınız ''güzel vakit geçirmek'' ise bu film size göre değil. Bana göre de değil. Konusunun hatrına filme puanım 10/ 6.0
guy ritchie'leri coen kardeşleri izlemiş hatmetmiş kısmı tatmin etmeyecek vasat film. türle yeni tanışanları memnun edebilir. 5,5/10
Beklediğimden çok yavan gelişen, öldürme sahnelerindeki çekimler ile müzikleri sevdim. 'Amerika bir ülke değil, bir iştir' sözü bir kiralık katilin ağzından çarpıcı geldi...
Gecenin bir yarısı incisözlük okurken o günlük küfür kontenjanımın dolduğunu düşünüyordum ve sevgili havlayankuzu'nun bu film hakkında yazdıklarını okuyunca acaba gecemin son bir buçuk saatini bu filmi izleyerek geçirmeli miyim? diye kendilerine fikir danıştım. Oda sağolsun bekletmedi beni ve çarşambayı, perşembelere bağlayan geceler hakıında birşeylerden bahsetti gerçi ben yorumu gibi mesajınıda tam çözemedim ama filmi izledim.
Bu filmin neden bu kadar beğenilmediğini anlayamamakla birlikte, Guy Ritchie filmlerine nasıl benzetildiğini de hala anlayamadım. Ama bana göre son zamanlarda izlediğim en iyi yapımlardan birisi. Yönetmenin diğer filmi olan '' Korkak Robert Ford'un Jessie james Suikasti'' çok uzun olduğu için olumsuz eleştiri almıştı ama bu film tam kıvamında, olması gerektiği kadar.
Zımba gibi repliklerden tutunda, yönetmenin kullandığı kamera tekniklerine varıncaya kadar herşey orjinal ancak salt aksiyon beklentisi ile izlen ... Devamı
Bu filmin neden bu kadar beğenilmediğini anlayamamakla birlikte, Guy Ritchie filmlerine nasıl benzetildiğini de hala anlayamadım. Ama bana göre son zamanlarda izlediğim en iyi yapımlardan birisi. Yönetmenin diğer filmi olan '' Korkak Robert Ford'un Jessie james Suikasti'' çok uzun olduğu için olumsuz eleştiri almıştı ama bu film tam kıvamında, olması gerektiği kadar.
Zımba gibi repliklerden tutunda, yönetmenin kullandığı kamera tekniklerine varıncaya kadar herşey orjinal ancak salt aksiyon beklentisi ile izlen ... Devamı
Gecenin bir yarısı incisözlük okurken o günlük küfür kontenjanımın dolduğunu düşünüyordum ve sevgili havlayankuzu'nun bu film hakkında yazdıklarını okuyunca acaba gecemin son bir buçuk saatini bu filmi izleyerek geçirmeli miyim? diye kendilerine fikir danıştım. Oda sağolsun bekletmedi beni ve çarşambayı, perşembelere bağlayan geceler hakıında birşeylerden bahsetti gerçi ben yorumu gibi mesajınıda tam çözemedim ama filmi izledim.
Bu filmin neden bu kadar beğenilmediğini anlayamamakla birlikte, Guy Ritchie filmlerine nasıl benzetildiğini de hala anlayamadım. Ama bana göre son zamanlarda izlediğim en iyi yapımlardan birisi. Yönetmenin diğer filmi olan '' Korkak Robert Ford'un Jessie james Suikasti'' çok uzun olduğu için olumsuz eleştiri almıştı ama bu film tam kıvamında, olması gerektiği kadar.
Zımba gibi repliklerden tutunda, yönetmenin kullandığı kamera tekniklerine varıncaya kadar herşey orjinal ancak salt aksiyon beklentisi ile izlenire bünyeleri sarsabilir. Küfür konusuna gelirsek; yağmurdan kaçarken, doluya tutulduk.
Bu filmin neden bu kadar beğenilmediğini anlayamamakla birlikte, Guy Ritchie filmlerine nasıl benzetildiğini de hala anlayamadım. Ama bana göre son zamanlarda izlediğim en iyi yapımlardan birisi. Yönetmenin diğer filmi olan '' Korkak Robert Ford'un Jessie james Suikasti'' çok uzun olduğu için olumsuz eleştiri almıştı ama bu film tam kıvamında, olması gerektiği kadar.
Zımba gibi repliklerden tutunda, yönetmenin kullandığı kamera tekniklerine varıncaya kadar herşey orjinal ancak salt aksiyon beklentisi ile izlenire bünyeleri sarsabilir. Küfür konusuna gelirsek; yağmurdan kaçarken, doluya tutulduk.
Filmi izlediğimden mütevellit içimde korkunç hisler hasıl olmaya başladı. Bir şeylere zarar verme dürtüsü her yanımı kapladı. Tam anlamıyla iğrenç hislerle doldum. Koca bir salon dolusu insan bana bakıyor,benden korkuyor ve belirgin bir revüzyonun kurbanı olmamdan endişe ediyordu sanki. Bilmem kaç saniye o loş salonda kalakalmıştım ? Belki de bir asırdır oradaydım.Belki de hiç orda olmamıştım. Belki de belki de diyerek akıllı görünmeye çalışan basit bir adamdım sadece. Melekler hiç oralı değildi ve yetim sabiler ardımdan yas falan tutmamıştı. İblis hazretleri bir zafere muktedir olmuş gibi hissetmiyordu ? Eee bunun ne gereği vardı ? Yok olmak böyle basit bir iş olmamalıydı ? Büyük bir ağacın devrilirken çıkardığı vaveyla sessizlik değil miydi ? Önemli kimseler artlarından atılan çığlıklarla değil nutuklara yerleştirdikleri yumruklarla anımalılardı. Yok canım,kim demiş ? Kim ?
Bir mide ilacı aldım ve her şey daha da kötüye gitti. Yılans ... Devamı
Bir mide ilacı aldım ve her şey daha da kötüye gitti. Yılans ... Devamı
Filmi izlediğimden mütevellit içimde korkunç hisler hasıl olmaya başladı. Bir şeylere zarar verme dürtüsü her yanımı kapladı. Tam anlamıyla iğrenç hislerle doldum. Koca bir salon dolusu insan bana bakıyor,benden korkuyor ve belirgin bir revüzyonun kurbanı olmamdan endişe ediyordu sanki. Bilmem kaç saniye o loş salonda kalakalmıştım ? Belki de bir asırdır oradaydım.Belki de hiç orda olmamıştım. Belki de belki de diyerek akıllı görünmeye çalışan basit bir adamdım sadece. Melekler hiç oralı değildi ve yetim sabiler ardımdan yas falan tutmamıştı. İblis hazretleri bir zafere muktedir olmuş gibi hissetmiyordu ? Eee bunun ne gereği vardı ? Yok olmak böyle basit bir iş olmamalıydı ? Büyük bir ağacın devrilirken çıkardığı vaveyla sessizlik değil miydi ? Önemli kimseler artlarından atılan çığlıklarla değil nutuklara yerleştirdikleri yumruklarla anımalılardı. Yok canım,kim demiş ? Kim ?
Bir mide ilacı aldım ve her şey daha da kötüye gitti. Yılansı hisler yakın ufuklardan gülümsediler. Artık ben de onlardandım. Müjdeler olsun.
Bir mide ilacı aldım ve her şey daha da kötüye gitti. Yılansı hisler yakın ufuklardan gülümsediler. Artık ben de onlardandım. Müjdeler olsun.
Filmde gelişen olaylar ile radyoda Amerika ile ilgili söylenenlerin film boyunca çakışması da inceden bir şeyler söylemektedir izleyiciye.
Kibarca Öldürmek filmine Benzer Film ekliyorsun.
Kibarca Öldürmek filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Kibarca Öldürmek filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL