Outside the Wire

Film de başarılı gördüğüm noktalar da var başarısız gördüklerim de. Öncelikle alışılmış bir senaryo görüyoruz. Prototip aşamasındaki bir savaşçı-yapay zeka-insan tasarımının, ileri bir gelecekte bir iç savaşa sürüklenmiş olan Avrupa’da görev yapmaktadır. İlk olarak, abd filmlerinde artık mezapotamya üzerinde kurguyu sonlandırıp yeni hedefleri olan Avrupa’ya odaklandıklarını görüyoruz. Sanırım bu ab’nin iç anlaşmazlıkları ve virüs sonrası ülkeler arası problemlerin bir getirisi. Bunu görürken öte yanda yine abd ile rusya’nın baş düşman olarak rollerde olduğu klişesi ile karşılaşıyoruz.

Diğer bir konu, emir-komuta zincirinde çıkma unsuru ile klişeleşmiş olan hiyerarşik yönetimin zayıf yönleri bu filmde de dile getirilmiş durumda. Artı olarak saydığım nokta ise yine yapay zekanın özgür kalma çabası ve bir savaşa karşın barış getirmesi için tasarlanmış olan yapay zekanın, sorunun kaynağı olarak insanları görmesi ve sözüm ona barış getiren abd’nin asıl yok edilmesi hedef olarak görmesi filmde gördüğüm en büyük artıydı. Sanırım bu sebeple imdb’de beş puanın üzerine çıkamadı bu film.

Aksiyon, çatışma ve yakın dövüş sahneleri neredeyse kusursuzdu. Anthony Mackie’nin aksiyon başarısı giderek daha başarılı bir konuma geliyor. Filmdeki en büyük eleştirim ise, son kapışma sahnesine tek başına giden, ömründe hiç çatışmaya girmemiş olan drone subayının başarısı falan filan bu klişeyi bi bırakın artık. Bu kısım olmasa, daha mantıklı bir şekilde son sahne kurgulansaydı benim nazarımda 7,5 puanlık bir film diyebilirdim.