South Central

Bu dönemde çekilmiş olan benzer filmlerin arasında açık ara önde olduğunu düşündüğüm bir film. Siyahilerin suça bağımlılıklarının temeline inen, buna nasıl evrildiklerini ve bu zincirin nasıl kırılabileceğini anlatmaya çalışan başarılı bir film. Sade ve doğal oyunculuklarla film gerçekten izlerken insanı içine alıyor.

Bobby ve Ray Ray, Deuce adında bir çete kuruyor. Bobby bir suçtan dolayı hapse girmiş ve çıktığında bölgeye hakim olmaya çalışan yeni biri gelmiştir. Bobby günün sonunda bu adamı öldürmek zorunda kalır ve tekrar hapse düşer. Gerek hapiste, gerek dışarda yaşananlar Bobby'e ne yaptığını sorgulatmaya başlar ve büyük bir değişime girer. Hem kendini, hemde çocuğunu bu pislikten kurtarmaya ve zinciri kırıp, bu mahalledeki siyahilerin hepsi gibi, kendi çocuğunun da babasız büyümemesi için canı pahasına mücadeleye girişir.

Filmde en başarılı bulduğun kısım, bu hikayeyi oturtmuş oldukları başarılı dialoglar oldu. Bobby ile Ali arasındaki konuşma, Bobby ile oğlu arasındaki konuşma oldukça güzel ve doluydu. Esi Carole'un üzerinden çaresizliğin anlatılışı, Ray Ray üzerinde kötülüğe bir kere dalınca geri dönüşün olamayışının anlatılışı yerindeydi. Ufak tefek eksik bulduğum noktalar var. Mesela çocuğun alındığı koğuştaki günlerinden birkaç gün gösterilebilirdi ya da Bobby'in değişim sürecindeki ilerleyişini gösteren birkaç sahne daha olabilirdi. Ama totalde başarılı ve izlenmesi gereken bir film.