... Devamı B sinemasının kralı Roger Cormanın nıspeten az bilinen filmlerinden olsa da çok iyi bir yapım. Bu film hiç kimse tarafından telaffuz edilmese de sonrasında yapılan pek çok filmi gizli bir biçimde etkilemiştir. Güzel bir kadın olan Eve, hoyrat bir adam olan kocası Harold ile birlikte Porto Rikoda tatil yapmaktadırlar. İkiliye Haroldun avukatı, hassas ve duygusal bir adam olan Martin de katılır. Üçlü, birlikte bir tekne kiralayarak adanın yakınlarında dalmak üzere açılırlar. Okyanusun dibinde yarım saat kadar turlayan Eve, Harold ve Martin yüzeye çıktıklarında atmosferde hiç hava olmadığını görürler. Nedenini asla anlayamayacakları bir biçimde dünyanın tüm havası aniden çekilmiş gibidir. Yedek tüplerini takan ve adaya geri dönen üçlü, adadaki herkesin boğularak öldüğünü görürler. Hava tekrar geri gelmiştir; bu yüzden adayı turlayıp hayatta kalan biri olup olmadığını araştırırlar. Ancak geriye sadece üçü kalmış gibidir. Belki de yalnızca adada değil, tüm dünyada geriye kalan tek insanlar onlardır. Yardım çağrılarına cevap alamazlar. Günler geçtikçe adadan ayrılmanın planını yapmaya başlarlar ancak diğer yandan Harold ve Martin arasındaki gerilim de giderek artmaktadır. Ne de olsa dünyadaki belki de son kadın Evelyndir ve içlerinden biri bu Adem-Havva huzuru içerisinde fazladır. Aynı şekilde teknede, bir kadın ve iki adam etrafında gelişen Roman Polanskinin Sudaki Bıçakı, ya da Masters of Horror serisinin Dream Cruiseu, iki adam bir kadınlı, cinsel bir tür ilkel gerilimi referans olarak alan diğer filmler olarak ilk anda aklımıza gelenler.