Bir Aşkın Bittiği Yer

Dönemine göre türk sineması içerisinde sıyrılabilen filmlerden biri denilebilir. İçerik olarak alışılmışlığın dışında bir yapıda. O yıllar, dünya uçakta sigara içilmesinden çıkarken bizde yasak hala tam geçebilmiş değil ve anonsa dikkat ederseniz "sigaranızı söndürüp maskeyi takınız" şeklinde uyarmaktadır. Ayça karakterinin özlemle tartıştığı sahnede "froyd'dan alıntılar yapmayı bırak" demesi dikkat çekiciydi. Keşke filmin devamında da benzer seviyede diyaloglar görebilseydik. Behzat'ın oynamış olduğu karakterin ağzından "güzel konuşan güzel düşünür" sözü çıkartılmış ama yanlış hatırlamıyorsam said-nursi'ye ait olan bu söz için babamın sözüydü diyerek geçiştirme yapılmış.

Neyse, bir uçak yolculuğu sırasında Ayça'ya denk gelen şirket bakanının büyüyen aşkının anlatıldığı filmde çift dışındaki herkesin bu ilişkinin iyi sonuçlanmayacağını söylerken çiftin sonuna kadar gitmesini görüyoruz. Arka planda ise bakanın danışmanının kendisine duyduğu ilgiyi öğreniyoruz. Gay barlarda yakalanması, duygularını içine bastırması gibi unsurlar gösteriliyor. Elbette döneme öncülük eden bir konu olduğundan oldukça kısıtlı bir şekilde bu hikaye işlenmiş ama yine de cüretkar bir girişim olduğundan filme artı katmış. Özlem karakteri üzerinden bir enerji emici arkadaşın karşındakini düşünür gibi görünüp aslında kendi bencilliğinden yeni bir ilişkiye katı bir şekilde karşı çıkıyor oluşu iyi yansıtılmış. Filmin sonundaki silah patlama sahnesi aşırı sırıtmış. Adam en azından diğerinin önüne geçmiş olsaydı. 3 metre mesafeden neredeyse bir metre sapmış bir şekilde ateş etmek fazla saçma oldu.