Rogue One: Bir Star Wars Hikayesi

Tam anlamıyla berbat bir film de değildi, bir baş yapıt da değildi. Güzel bir düşünce ile çekilmiş ve bir eksiği doldurmuş. Ancak yine de klişeler rahatsız ediyor. Kör gözlü, muhteşem hisli ve keşiş kılıklı bir jedi mı? Çok orijinal gerçekten...

Bunlar dışında her şeye rağmen Darth Vader'ı görmek çok hoştu. Leia'yı gençliğinde görmek de hoştu ancak diğer herifin CGI'ı bir tık rahatsız ediciydi.

Muhteşem görsel efektler bir filmi muhteşem yapmaya yetmiyor. Ayrıca burada pek çok şeyin çok çok önceden planlandığını bir kez daha görüyoruz. Yeni gelen diziler, gelecek olanlar falan, hepsi Star Wars ticari markasını en verimli şekilde kullanabilmek için tasarlanmış. Çizgi romanlar nasıl Avengers filmlerinin temelini oluşturduysa artık 6 filmlik temel star wars serisi de sadece o temeli oluşturmak için kullanılacak muhtemelen. En sevdiğimiz karakterleri birer ikişer sahne gördüğümüz için mutlu olduğumuz bir olaya dönüştü bu olay artık. Filmi zar zor bitirdim ama yine söylüyorum ortalama bir aksiyon filminden kötü değildi.

Her şeye rağmen şunu da bilmek gerekiyor, bizim hikayemizden eser kalmadı ve yeni jenerasyon bir marka yaratılmaya çalışıyor. Bunu kabullenmek gerek ve eskiyle kıyaslamamak gerek. Kaygı çok net, yeni bir evren yaratmak riskli ve günümüzde yeni bir evrenin sempati kazanması aşırı zor. Bunun için rüştünü ispatlamış bir hikayeyi kullanmak çok kolay ve onlar da kendi ekonomik kaygıları ile bunu yapıyorlar ve sevdiğimiz seri buna kurban gitti. Eğer sevdiğiniz klasik seri ile ilişkilendirmezseniz ısınmanız biraz daha kolay olur her ne kadar kulağa saçma gelse de :)

Orjinal serinin tam göbeğine hoş bir giriş olmuş. Geçen seneki serinin orjinal akışının 7. filminden sonra ilaç gibi geldi açıkçası.

Filmin ilk yarısı bazı anlarda fenalık geçirecektim sıkıntıdan, ancak 2. yarı müthiş toparladı ve neticede keyifli bir film olduğu izlenimi verdi. Ancak film bitince, film hakikaten bitti. Gene olsa gene izlemem açıkçası.

Hele o fenomenolojik takılalım diye ucuz ve geride kalmış bir takım CGI'lar ve özellikle de hesapta nostalji kisvesi altında neredeyse yarım yüzyıl önce kullanılmış set dekorlarının muadillerinin kullanılmış olması çileden çıkarttı. Uzay gemilerine gerçekçi görünsün diye en ufak bir çaba dahi sarfedilmemiş. Kontrol ünitelerinin falan olduğu bölgelere hiç girmiyorum. Azıcık Star Trek Beyond'a bakıp nasiplerini alsalarmış dedim. Resmen isme dayanıp ya bunlara kasmayalım. karton kutu koyup üstüne düğme görünümlü kırmızı fosforlu resimler çizelim demedikleri kalmış.

Yani 2000lerde çekilen filmler zamanına kadar ne kadar müthişse bu açıdan (hikaye olarak kıyaslama yapmayacağım bile), bu filmler de zamanın bir o kadar gerisinde kalmış.

Star Wars fanları/hayranları için en iyi Star Wars filmlerinden olmaya aday, en azından "Acaba olabilir mi lan?" diye düşündürtüyor. Özellikle az çok önceki filmleri hatırlayanlar, serinin 3. ve 4. filmlerini, için çok daha keyifli bir film. Filme gayet güzelce yedirilen göndermeler ve karakterler, eskiden beri takip eden izleyicinin çok hoşuna gitti. Bu kadar sevilmesinin diğer bir sebebi de, eski filmlerdeki havayı/atmosferi, 2016 yılının sonunda gayet güzel bir şekilde kotarılmış olması.

The Force Awakens bunu yapamadı. Hatta "A New Hope" filminden öte gidemedi...

Filmin çekilmesindeki birkaç zorluk da vardı. Öncelikle filmin sonu belliydi, Death Star planları çalınacaktı. Bunu, konu akışını ve karakterlerin sonları 3. ve 4. filmin arasında güzel bir köprü oluşturuyor. Bence birkaç ufak mantık hatasından başka, öyle aman aman bir hata ya da pısırık bir senaryo yok. Bu tarz hatalar için The Force Awakens'ı izleyebilirsiniz :)

The Force Awakens filminden daha iyi bir Star Wars evreni gördük ve yönetmenin de pısırık davranmadığını, cesur kararlar aldığını gördük.

Eski filmlerden karakterleri hem cgi hem de orjinal sesleriyle görmemiz ise bambaşka bir duygu...

NOT: Bu filmi, The Force Awakens ile karşılaştırmamın sebebi ikisinin de yeni seri ve yeni spin-off projeleri olmaları ve 1 sene arayla çıkmalarından dolayı :)