Blue Chips

Tarihin en iyi basketbol, hatta spor filmlerinden birisi benim gözümde. Sebebi ne Shaq, ne Larry Bird, ne de Penny Hardaway’in rol alıyor olması. Ya da aşırı epik basketbol sahnelerine sahip değil. Sebebi gerçek bir spor draması olması. Şöyle özetleyeyim;

Pete Bell basketbol sektörünün parayla imtihanına karşı katı kuralları olan bir koç. Genç oyuncuları ikna etmek için gizlice para, ev, araba vermek 90’larda çokça patlayan, 2021 yılında hala devam eden bir sorun. Koç Bell ise onuruna yenik düşmemeye çalışan fakat kazanma arzusu ile onuru arasında kalan bir koç. İşte filmi farklı yapan da bunun bir başarıya yolculuk serüveni değil, bir çöküş serüveni olması. Üstelik bahsettiğim konusu sebebiyle spor sektörüne dair gerçekçi eleştiriler de taşıyor.

Öte yandan filmdeki basketbol sahneleri belli ki gerçek spor medyasına çektirilmiş. Bu konuda yanıldığımı düşünmüyorum çünkü mola sahnelerinde bile bir filmi değil, gerçek bir basketbol maçını izliyoruz. Her görüntü çok doğal, bir basketbol maçında kameraman nerede durursa o açıdan çekilmişler. Gereksiz yakın çekimler, ağır çekimler yok.

Sorun ise kısa sürede geçilecek bazı önemsiz sahnelerin epey uzatılmış olması. Ancak filmin iyi olmasının hatırına göze batmayacak şeyler.