The Boy, the Mole, the Fox and the Horse

Sakinleştirici etkisi var ilaç gibi geldi.

Bu tatlış animasyon Charlie Mackesy'nin aynı isimle yazdığı resimli kitabına dayanmaktadır. Sadece çocuklar değil her yaştan insanlar beğeniyle izleyebilir.
Evini arayan kaybolmuş bir çocuğu ve bu macerasında ona eşlik eden arkadaşlarını izliyoruz. Fakat filmdeki anlatılanların sadece bu olmadığını ve hayat yolunda karşılaştığımız zorluklarla nasıl mücadele edebileceğimize dair tavsiyeleri olduğunu görüyoruz. Küçük Prens sevenlerin bayılacağı bir animasyon olduğunu düşünüyorum. Çizimler ve müzikler çok tatlıydı. İzlerken bazı yerlerde gözleriniz dolabilir. Eğer kendinizi kötü hissettiğiniz bir gün yaşadıysanız size kesinlikle iyi gelecek bir film.

Sanat tasarımı, seslendirmesi on numara olan bir yapım. Ancak senaryo çok çiğ ve buram buram kişisel gelişim kitabı kokuyor. Üzerine söylenecek çok şey yok aslında, hoş ve tatlı bir yapım. Minimalliği özellikle çok hoş. Ancak ucuz motivasyon konuşmaları benim için izlemeyi biraz zorlaştırdı. Bununla ilgili bir sıkıntısı olmayan insanlar rahatlıkla izleyip beğenebilir.

Seslendirme ve çizimleri anlatılan hikayeye oturan, Sadeliğin ve basitliğin güzelliğini gösteren, meditasyon tadında, izledikten sonra insanı huzura erdiren kısa film.

"Bilirsin, bazen aklın sana oyunlar oynar. İyi olmadığını, hiç umut kalmadığını söyleyebilir ama ben şunu keşfettim, seviliyorsun ve önemlisin ve bu dünyaya kimsenin katamayacağı şeyler katıyorsun. O yüzden dayan."

-"Şimdiye kadar söylediğin en cesurca şey ne?"
-"İmdat!" "Yardım istemek vazgeçmek değildir. Vazgeçmeyi reddetmektir."

o kadar anlamlı ki...

Güzeldi tatlı bir film olmuş. Süresi kısa, görüntüler ve verdiği mesajlar da iyiydi.

Sıcacık, 32 dakikalık bir terapi.