Gözleri Tamamen Açık

Gözleri Tamamen Açık, inceliklerle örülmüş senaryosu, etkileyici oyunculukları ve filmin atmosferine çok iyi oturan müzik kullanımıyla gerçekten de çok iyi bir film, takdir edilmeyi hak eden bir çalışma. Filmin sade senaryosu karmaşık bir ilişki biçimini yine sade bir şekilde anlatıyor ve konu gereksiz hiç bir yere sapmadan hedefine doğru gidiyor: insanlar anlamadıkları şeylere karşı düşmanlık hissi duyuyorlar. Bu bir kadını seven bir erkek ya da bir erkeği seven bir erkek olduğunda da geçerli. Kitap okuyarak, dua ederek, gelenk ve örflerle anlaşılmaya çalışılan bir dünyada eşcinsellik de aşk da kavraması çok zor, karmaşık, aşağılanması çok kolay ve yok edilmesi gereken bir düzen bozucu olarak görülüyor. Kuralların, farzların, örflerin, ayetlerin dünyasında hiç bir örfün, geleneğin, ayetin anlamadığı veya anlatamadığı bir gerçeklik olarak eşcinselliğin aslında bir insanın bir insana duyduğu sevgiden başka bir şey olmadığını anlıyoruz. Artık insanlar bunu bir eşcinsel propagandası olarak mı görür, sapkınlığa ve günaha davet çıkaran bir izlenim olarak mı görür bilmiyorum, ama hikayesini anlatma derdinde olan bir film olarak şaşırtan sadelikte, durulukta bir eser ortaya çıkarıldığını düşünüyorum. Dünyada birden fazla gerçek var ve onları anlamak, kavramak kolay değil, çabaladıkça daha fazla anlıyor ve daha dğru tespitlerde bulunabiliyor ve kararlar verebiliyoruz. Bu film bize yabancı olan, bizim için de bir günah, bir aşağılama, utanç kaynağı olan veya olabilecek bir olgu karşısında bize bir perspektif sunmaya çalışıyor. Öykünün geçtiği mekanın hayvanların yok edildiği bir mekan olmasının,sık sık hayvan etine bakıyor olmamızın da raslantı olmadığını düşünüyorum. Kendini savunamayan ve çoğunluk karşısında kendini savunamayacak durumda olan güçsüzlerin ve azınlıkların durumunun hayvanların maruz bırakıldığı şiddet ve kötülükten ve bu kötülüğün hepimiz için olağan bir gerçek olmasının ise bir metafor olarak doğru şekilde kullanıldığını düşünüyorum.

Bu çok iyi sinema eserini mutlaka öneririm.